Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TARİH İÇİNDE ROM AN ... ROMAN İÇİNDE TARİH... Anadolulu Hemşehrilerimiz/ Gazanfer İlban/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 200 s. ullandıkları dile yavan K Türkçe, sade Türkçe, açık Türkçe veya Anadolu Lisanı der; birbirlerine “Anadolulu hemşehrilerimiz” veya “Anadolulu karındaşlarımız” diye hitap eden Karamanlılar, çocuklarını da Kıymet, Karagöz, Malkoç, Kutlubey, Alagöz, Kaplan, Yağmur, Gülen, Budak, Timur, Kumru, Kuzu, Bülbül, Demir, Gülyar, Nazik, Duman, Yanık gibi Türkçe isimlerle vaftiz ederdi. Gazanfer İlbar’ın “Anadolulu Hemşehrilerimiz”adlı çalışması, Türkiye’de sınırlı sayıda araştırmacı ve akademisyenin ürün verdiği Karamanlıca konusuna, şimdiye dek bilimsel kayıtlara geçmemiş bazı basılı eserleri yayımlayarak katkıda bulunmayı amaçlıyor. Bunun yanı sıra da, Karamanlıca ve Karamanlılar hakkında bilinenleri sistemli biçimde derleyerek okuyucuya sunuyor. ağının en geniş katılımlı cephesini teşkil eder. E.H. Carr, “Komintern’in Alacakaranlığı 19301935”te, Sovyetler Birliği’nin kuruluşunu tamamlaması ve Avrupa’da devrim ihtimalinin sönümlenmesinin ardından komünist partilerin Sovyetler Birliği’ne bağımlı hale geldiği bir süreci ele alıyor. Carr, tek ülkede sosyalizmin korunması, diplomatik ilişkilerde komünist ilkelerin değil de Sovyetler’in diplomatik çıkarlarının belirleyici hale gelmesinin, komünist partileri nasıl etkilediğini tartışıyor. yeni aşkların ve iktidar savaşlarının gölgesinde sürüyor. Cihangir’in yirminci eşi olarak hareme giren Mihrünisa günbegün güçlenip iktidarı ele geçirir; o artık perdenin gerisindeki asıl güçtür ve bu gücü bizzat Cihangir sağlamıştır ona. İmparator, eşi için yaptıklarıyla, aşkın nelere kadir olduğunu kanıtlar gibidir. Bu arada, güzelliği ve kudretiyle saray kadınlarını kıskançlıktan çıldırtan Mihrünisa pek çok iftira, hile ve komplonun kurbanı olmaya adaydır. “Güller Şöleni”, Hindistan ve Moğol halklarının tarihinin kesiştiği bir dönemde, aşkla iktidar olan Mihrünisa ile aşkın mabedi olan Ercümend Banu’nun, daha doğrusu Tac Mahal’in hikâyesi. II. Dünya Savaşı’nda Türk Dış Politikası/ Zehra Önder/ Çeviren: Leyla Uslu/ Bilgi Yayınevi/ 472 s. u araştırma İkinci Dünya B Savaşı’nda Türkiye’nin dış politikasını ele alıyor. Bu çerçevede, çatışmanın en önemli odak noktalarından birinde yer almasına ve savaşan tarafların defalarca her türlü yola başvurarak ülkeyi savaşa sokma çabalarına rağmen Türkiye’nin savaşın dışında kalmayı nasıl başardığı sorusu ön planda yer tutuyor. Kitabın araştırma konusunu ise üç büyük tehlike, yani III. Reich, Sovyetler Birliği ve Büyük Britanya arasında kalan Türkiye’nin hangi yollara başvurarak bağımsızlığından ve kararlı dış politikasından vazgeçmeksizin direnebildiği oluşturuyor. Osmanlı’dan Milli Mücadele’ye Seçilmiş Mülakatlar/ Sabahattin Özel, Işıl Çakan Hacibrahimoğlu/ Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/ 414s. smanlı’dan Milli Mücadele’ye Seçilmiş “O Mülakatlar”, tarihimizin en kritik dönemlerinden birine ışık tutuyor. Sabahattin Özel ve Işıl Çakan Hacıibrahimoğlu’nun uzun bir çalışmanın sonucunda kurguladıkları eser, Osmanlı devletinin son döneminden başlayıp milli mücadele dönemine kadar uzanıyor. Sultan Vahdettin’den Abdülmecit Efendi’ye, Enver, Talat ve Cemal Paşalardan Ahmet Rıza Bey’e kadar uzanan geniş bir yelpazede derlenmiş bu mülakatlar, Mütareke ve Kurtuluş Savaşı dönemlerine ilişkin tarih okumalarımıza yeni ufuklar kazandırıyor. Padişahın Amirali Barbaros Hayreddin/ Ernle Bradford/ Çeviren: Ahmet Fethi/ Doğan Kitap/ 196 s. adişahın Amirali Barbaros Hayreddin”, Barbaros “P Kardeşler’in yaşamlarının yanı sıra dönemin donanmaları hakkında okuyucuya geniş ve doyurucu bilgiler veriyor. Hem Osmanlı hem de Haçlı donanmalarına ait savaş gemilerinin yapısı, kölelerden oluşan kürekçilerin tasvirleri, Türklerin, İstanbul’u fethetmeleriyle başlayan, denizcilik alanındaki ilerlemeleri, ezeli düşmanı Andrea Doria ve Cenevizlilerle girdiği büyük mücadele, Preveze Zaferi detaylarıyla kitapta okuyucuya aktarılıyor. Barbaros’un Akdeniz’deki yaşamı değiştirdiğini vurgulayan yazar Ernle Bradford, tarih kitaplarında ender yer alan kayıp bir dünyayı yeniden yaratmak için o zamanın vakanivüslerinden de alıntılar yapıyor. Bu eksiksiz sayılabilecek biyografide Bradford, Barbaros’un dikkate değer yaşamını, tarihin bu nefes kesici zamanlarının fonunda, Osmanlı İmparatorluğu ve Akdeniz’in canlı bir portresiyle birlikte ustaca yeniden yaratıyor. Büyük KonstantinHelena ve Fausta/ Radi Dikici/ Everest Yayınları/ 426 s. mparator Büyük Konstantin’in İ 296 yılından başlayarak 337 yılına kadar olan yaşamının anlatıldığı bu kitapta meraklılar onun kişiliğini, yaşamını, savaşlarını, aşklarını, zaaflarını, güçlü taraflarını, sabırlılığını ve kararlılığını okuyacak, İstanbul’a, yani Konstantinople olan aşkına tanıklık edecek. “Şehirlerin Kraliçesi” olarak anılan İstanbul’un yaratıcısı olan hükümdarın, tarihi gerçeklere sadık kalınarak kaleme alınan bu romanı, sürprizli ve şaşırtmacalı kurgusuyla dikkat çekiyor. Haremağasının Sırrı/ José Luis Velasco/ Çeviren: İlknur Ayaşlı/ Günışığı Kitaplığı/ 176 s. ndülüs hükümdarı Emir II. E Hakem’in aynı zamanda yakın dostu olan haremağası, saraydaki odasında ölü bulunur. Katil zanlısı olarak yakalanan saray mimarı, haremağasıyla birlikte odada kilitli kaldığı halde masum olduğunu iddia eder. Emir, dostunu kimin öldürdüğünü bulması için özel doktoru ve sarayın bilgesi Hantal İdris’i görevlendirir. Bilge, bu sırlarla dolu ölümü oğluyla birlikte araştırmaya başlar. José Luis Velasco’nun, gizemli bir kurguyla kaleme aldığı bu tarihsel polisiye, ülkesinin gençlik edebiyatı ödülü Gran Angular’ı kazandı. Roman, Endülüs Emevileri döneminde başkent Kurtuba’da farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı İspanya’yı kent yaşamından mimari dokusuna kadar çarpıcı bir üslupla canlandırıyor. Karanlıkta FısıldaşanlarStalin Rusya’sında Özel Yaşam/ Orlando Figes/ Çeviren: Nurettin Elhüseyni/ Yapı Kredi Yayınları/ 744 s. usya’nın her tarafından Stalin R döneminden sağ kurtulanların gizli çekmecelerde ve döşek altlarında sakladığı mektuplara, günlüklere, fotoğraflara, kişisel belgelere ve sözlü tanıklıklara dayanılarak kaleme alınan “Karanlıkta Fısıldaşanlar”, birçok Sovyet ailesinin gizli geçmişini açığa çıkarırken, Stalin’in yönetimi altında yaşayan sıradan insanların iç dünyasına daha önce yapılmadığı ölçüde ışık tutuyor. Kitap; Stalin döneminin kişisel ve ailevi yaşam üzerindeki etkisini derinlemesine inceleyen bir ilk çalışma olma özelliğini de taşıyor. Hitler’e Suikast/ Philipp Freiherr von Boeselager/ Çeviren: Derya Özdin/ Apollo Yayıncılık/ 140 s. hilipp Freiherr von P Boeselager’in bu romanı, Hitler’e düzenlenen sayısız suikast girişiminden birinin Valkür Operasyonu’nun gerçek hikâyesini anlatıyor. 18 Temmuz 1944’te Doğu Cephesi’nin yirmi yedi yaşındaki genç komutanı Philippe von Boeselager, bin iki yüz süvarinin başına geçer. Operasyonun hedefini bir tek o biliyordur: Amaçları, Hitler’e karşı düzenlenecek suikasttan sonra başkente ulaşmak ve Reich’ın gücünü oluşturan yerleri ele geçirmektir. Kitap, komployu düzenleyenler arasında hayatta kalan tek şahit tarafından anlatılıyor. Son Halife Abdülmecid Efendi/ Ali Satan/ Doğan Kitap/ 156 s. li Satan bu çalışmasında, A saltanatsız hilafet ve halifetli Cumhuriyet günlerinde Son Halife Abdülmecid Efendi’nın yaşamına odaklanıyor. Halka yakın duran, çevresindekilerle arasına, hanedana has kurallar koymayan; dindar ve gelenekle barışık ama Batı’ya da açık bir kişilik sahibi Abdülmecid Efendi’yi, ‘demokrat bir prens’ diye tanımlayanlar da olmuş zamanında. Kitap, Son Halife’yi gerçek yönleriyle tanımak isteyenlere önemli ¥ bir kaynak oluşturuyor. TARİH KİTAPLARI Komitern’in Alacakaranlığı (19301935)/ E. H. Carr/ Çeviren: Uygur Kocabaşoğlu/ İletişim Yayınları/ 526 s. Güller Şöleni/ Indu Sundaresan/ Çeviren: Nuran Birand Gözaydın/ Literatür Yayıncılık/ 562 s. Enternasyonal, yani Komintern, 1919 ile Eş”te başlayan, HintMoğol İmparatoru Komünist 1943 arasında faaliyet yürütmüş komünist dayanışma “Yirminci Cihangir ile Mihrünisa aşkı, “Güller Şöleni”nde SAYFA 10