02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

reketleriniz ile pişman olacaksınız, fakat iş işten geçmiş bulunacaktır... Hokkabazlara aldanmamaya gayret ediniz. Aldanan adaleti hakikat takip edemez. Muhakkak mağlup olacaksınız. Eski arkadaşınız Mebus Reşid.” Reşit Bey’in Türk askerlerini savaşta kaybedip esir düşmektense Mustafa Kemal’e karşı ayaklanmaya çağırdığı bu bildirinin elbette herhangi bir etkisi olmadı. Aksine, Batı Cephesi dışındaki cephelerde bulunan askerler İnönü mevziini sağlamlaştırmak için bu bölgeye yardıma gelmeye devam ettiler. Kocaeli Grubu kıtalarının büyük bölümü, ayrıca Güney Cephesi’nden 4. Tümen ile 1. Süvari Tümeni ile İnönü mevzilerine takviye yapıldı. Yunanlılar 23 Mart 1921 günü, iki grup halinde Eskişehir ve Afyon’a doğru taarruza geçtiler. Bu taarruzda kesin sonuç alınmak istendiğinden düşmanın Uşak grubu, Dumlupınar mevzilerine kadar geldikten sonra durmayıp ileri harekete devam etti; Bilecik ve ardından Adapazarı işgal altına alındı. 24 Mart’ta Dumlupınar mevzilerini işgal eden düşman, burada 23. Tümeni aşarak Afyon’a ilerlemeye başladı. Ertesi gün yeniden taarruz başladı, 12. Kolordu’nun savunması başarıyla sonuçlanamadı ve 27 Mart günü akşama doğru Afyon işgal edildi. EskişehirAfyon hattını ele geçirmek üzere hareket eden Yunan ordusu, böylece, hedeflerinden birine ulaşmış oluyordu. İnönü mevzileri iki yandan sarılıyor, durum gitgide daha tehlikeli olmaya başlıyordu. 30 Mart günü gerçekleşen şiddetli düşman taarruzuyla cephe karargâhı İnönü’den Çukurhisar’a nakledildi; ancak takviye kuvvetlerin gün içinde cepheye yetişeceğinin tahmin edilmesi, moralleri biraz olsun yükseltiyordu. Nitekim Güney Cephesi’nden gelen 23. Tümen ve Ankara’dan yollanan İsmail Hakkı Bey kumandasındaki Meclis Muhafız Taburu da tam zamanında cepheye yetişti. Bu kıtaların yaptığı karşı taarruzlarla cephenin durumu düzelmeye başladı. Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa, İnönü mevzilerinin savunulmasında geri adım atılmasına izin vermiyor, birliklere ilettiği emirlerde elde bulunan mevzile rin savunulması gerektiğini bildiriyor, kararlılığını “Bütün kumandanlar, subaylar ve erlerden mevzilerini kati surette muhafaza etmelerini ve emirsiz bir adım geriye gitmemelerini ve mevzilerde hasıl olan dalgalanmaları derhal karşı taarruzla düzeltmeye çalışmalarını isterim” sözleriyle tamamlıyordu. 31 Mart günü Türk ordusunun, düşmanın sağ kanadına yaptığı karşı taarruz, muharebenin kaderini tayin etti ve gün içinde Güney Cephesi’nden 8. Tümen ile 8. Süvari Tümeni’nin de İnönü bölgesine gelmesiyle süvarilerin düşmanın yan ve gerilerine doğru akın etmeye başlaması da Yunan taarruzlarının başarısızlıkla sonuçlanmasını sağladı. 1 Nisan günü Yunan ordusunun çekilmeye başlamasıyla İnönü Muharebeleri sona ermiş ve şimdi Bursa’ya doğru çekilen birliklerin takibi başlamıştı. Büyük kayıplar vermiş olan Yunan birliklerinin geri çekilmesini İsmet Paşa 1 Nisan tarihli telgrafında şöyle aktarıyordu: “Saat 9.30 sonrasında Metristepe’den görülen vaziyet: Gündüzbey şimalinde sabahtan beri sebat eden ve dümdar olması 220
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle