Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK SAĞLIK EKİ C UMHURİYET Kimyasal atıklardan kaçının Baştarafı Sayfada Özellikle kırsal kesimlerde yüksek dozda ve kontrolsüz kullanılan tarım ilaçlarına maruz kalmak, kimyasal atıklara maruz kalmak bu duruma neden olan başlıca sebepler. Erkek doğurganlığını etkileyen ve en sık rastlanan bir başka sorun ise “İnmemiş testis.” Ebeveynlerin çocuklarında testislerinin inmediğini ya da inip çıktığı durumları fark ettikleri zaman mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor. Testisler inmediği taktirde ileride hem sperm üretimi olmuyor, hem de kansere yol açabiliyor. Erkekte çok sık rastlanan bu faktör bilinmesine karşın hekime geç başvurulduğu için sorun büyüyor. Doğurganlık testleri Çocuk sahibi olması için bir çiftin 3 faktöre ihtiyacı oluyor. Bunlardan biri sperm, diğeri yumurta üçüncüsü de spermle yumurtanın birleşmesini sağlayacak normal bir anatomik ortam. Erkekler için yapılacak testler arasında yer alan sperm analizi sırasında birçok bilgi elde ediliyor. Ancak uzmanlar, kadın testlerinin biraz daha kompleks olduğunu belirtiyorlar. Adetin 3. günü yapılan, hem östrojene hem de yumurtalık fonksiyonun kontrol edeldiği, kanda bakılan PSH hormon testi. Kanda ayrıca, süt üretimi kontrol eden prolaktin hormon düzeyine de bakılıyor. Tiroit hormonunu kontrol eden TSH hormonuna da bu dönemde bakılıyor. Bunlara ek olarak 14. gündeki yumurtlamadan bir hafta sonra yani 21. günde yumurtlama olup olmadığını anlamak için, progesteron hormonuna da bakılmasında yarar bulunuyor. Aldığınız spermlere dikkat edin Sperm ve yumurta bağışının ülkemizde yasal olmadığına ve yakın zamanda da böyle bir düzenleme yapılmayacağına işaret eden Prof. Dr. Hakan Yaralı, ``Yumurta ve sperm bağışında emniyetlilik çok önemli. Kimden alıyorsunuz, aldığınız kişide gerekli genetik testler ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda yeterli tetkik yapılmış mı? Bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor. Sperm bağışı kapsamında AIDS/HIV bulaşımı çok önemli bir risktir. HIV, ilk temastan 6 ay sonra kanda serolojik testlerle anlaşılabiliyor. Dolayısıyla, gelişmiş ülkelerde, kişi önce sperm verir. Daha sonra sperm verdiği merkezde, her ay HIV testi yaptırır ve 6. ayın sonunda HIV nefatif olduktan sonra, onun önce verdikleri sperm kullanılır. Bu konuda, yurt dışına giden hastalarımızın son derece dikkatli olmalarını öneriyorum.’’ Bebek umutları sömürülüyor ? ŞULE KÖKTÜRK Bebek sahibi olamayan çiftler, o merkezden bu merkeze koşarken, bilimadamları da, yeni yöntemler üzerinde harıl harıl çalışıyor. Ancak, bu yöntemler bazen ticari kaygılar güdenlerin eline düşünce, yalnızca sömürülen bebek umudu kalyor elde. Bu yöntemlerden bazıları yumurtalıkyumurtalık dokusu ve sperm dondurma. Bugün Türkiye’de, yalnızca, resmi nikahlı eş için yumurtalık ve yumurtalık dokusu dondurma, sperm saklamada yasal sınırlama yok. Ancak, uzmanlar, henüz deneysel aşamada olan yumurta ve yumurtalık dokusu dondurma yöntemlerinde, yumurta çözülüp vücuda yerleştirildikten sonra çok başarılı olmadığına dikkat çekerek, aileleri uyarıyorlar. Hacettepe Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Yaralı, doğurganlığın korunabilmesi için yumurtayumurtalık dokusu dondurma ve sperm saklama yöntemlerinin geliştirildiğini ve özellikle kanserli hastalarda, kemoterapinin, yumurtalıklara geri dönüşü olmayan zararlar vermesi nedeniyle bu yöntemlere başvurulduğunu anlattı. Yumurtalık dokusunun laboratuvarda gerekli işlemlerden geçerek dondurulmasının mümkün ancak deneysel aşamada olduğunu anlatan Yaralı, ``Çünkü, yumurtayı çözüp naklettikten sonra, o yumurtalıktan östrojen salgılanması ve yumurta elde edilmesi ile ilgili hala çok ciddi verimlilik sorunları yaşıyoruz’’ dedi. Alternatif yol olan yumurtanın kendisinin dondurulmasının ise daha az deneysel olduğunu ifade eden Yaralı, ``Aynı tüp bebekte olduğu gibi, yumurtalıklarda yapılan uyarım sonrasında gelişen yumurtalar toplanıyor ya da yumurtalık hiç uyarılmadan, o sırada olgunlaşmamış yumurtalar alınıp laboratuvarda olgunlaştırılarak dondurulabiliyor. Bu konuda Kanada’da bir grup çok yoğun çalışıyor. Ama bunlar şu anda deneysel olan seçeneklerdir’’ diye konuştu. Meme kanserlilerin umudu Meme kanserli hastalarda, tanı konduktan ve ameliyat yapıldıktan sonra, kemoterapinin planmasına kadar, hastalığın seyrini olumsuz etkilemeyecek 68 haftalık bir süre bulunduğunu ifade eden Hakan Yaralı, şöyle konuştu: ``Hasta evliyse, hastaya hemen hızlı bir tüp bebek yapıp, embriyo dondurulması, bütün embriyoların dondurularak saklanması da bir seçenek olabiliyor.’’ Yumurtalık bölgesine uygulanan radyosyonun hastanın menopoza girmesine neden olabileceği gibi lösemi gibi bazı kanserlerin yumurtalıklara zarar verdiğini ifade eden Prof. Dr. Yaralı, “Tabi ki dondurduğunuz dokuda, kanser olmaması gerekiyor. Bunla ilgili de endişeler devam ediyor. Yumurtalığın güvenliğinin testi için bazı laboratuvar testleri uygulanıyor’’ diye konuştu. Hakan Yaralı, yalnızca resmi nikahlı eşte kullanılmak şartıyla yumurta, yumurtalık dokusu ve sperm dondurulması konusunda yasa hazırlıklarının sürdüğünü ve kendisinin de bu çalışmalara katıldığını anlattı. Hakan Yaralı, özellikle polikistik over sendromlu hastalara uygulanan “İnvitro Matürasyon’’ (IVM) yönteminin henüz deneysel aşamada olmasına karşın, ticari kaygı taşıyan bazı merkezlerin, bunları çok önemli tüp bebek uygulaması gibi yansıttığını belirterek, yurttaşları tüp bebek uygulamasına başvururken çok dikkatli olmaya çağırdı. Bebek sahibi olamayan çiftler, o merkezden bu merkeze koşarken bilim adamlarının bulduğu bazı yöntemler kötü ellerde ticari malzemeye çevriliyor ve yalnızca sömürülen bebek umudu elde kalyor açıklamasını yapıyorlar.