05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriye! lmtiyaz sahibi: Berin Nadi Yağmaya karşı hoşgörü yılı... 27 Mart 1994 yerel seçimleriyle birlikte tırmanışa geçen kent yağması ve kaçak yapılaşma, Istanbuî'la birlikte ülkenin hemen her yöresinde, çevreyi ve yaşam kaynaklarını tehdit eden 'sürdürülemez kalkınma' sürecini daha da hızlandırdı... OKTAV EKİNCİ 1994'ün Ocak ayında, merkezı Paris'te olan Uluslararası Mimarlar Biriiği (UIA) adlı kuruluşun aylık haber bültenınde. bir tam sayfa Istanbul'a aynlmış \e bazı 'çarpıcı' fotoğraflara yer verilmişti. 120ülkeyegönderilen UIA bülteni. Park Oteli'in yıkılmasını ve yerel demokratik güçlerin bu yıkımdaki kararlılığmı "2000'lere doğru dünva şehircüiğinin en önemli olayı'olarak duyuyor, yine UIA dünya genel kurullarında kabul edilen 'sürdürülebüir bir gelecek için mimarfak' eylemine örnek bir davranış şeklinde gösteriyordu. Nıtekim 1994'ün 5 Haz'iran Dünya Çevre Oünü kutlamalan sırasında da Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller, Park Oteh'ne karşı çıkan anlayışın genel çevre politikalanndakı karşılığı olan 'sördürülebilir kalkınma' ılkelenne bağlı kalacaklannı duyurdular ve bu ilkelerin açılımını yapan 'Çevre Andı'na da TV kanallanndan naklen verilen gösterişli bir törenle imza attılar. Ne var ki ömeğin Çiller. bu yemıne imza attığmda, yine özellikle kendisınin 27 Mart 1994 yerel seçimlerinden önce verdiğı 'sözler' üzerine Istanbul'da ve tüm ülkede patlama gösteren 'kaçakyapüasma' artık önü alınamaz boyutlara ulaşmış, kentsel yağmanın yarattığı kirlenme, ölümcül çevre sorunlannı da birlikte getirmeye başlamıştı. Armutlu"daki kaçak apartmanlara 'ana yüreğinin' güvencesını veren Çiller. Fstanbul'un yaşam kaynaklarını kurutan talan yapılaşmasına da ımar affı vaatleriyle açıkça destek olmuştu. Benzer şekilde Demırel de aynı yemine attığı imzanın mürekkebi henüz kurumadan. Toyotasa'nın Adapazan'ndaki I. smıf tanm arazisine, üstelik hukuka aykın yöntem ve izinlerle kurduğu otomobil fabrikasını da yine kendısı hizmete açmış. üstelik 2 yıl öncekı temel atma törenınde söylediğinı de yineleyerek 'bu arazideartık patates Genel Yavın Yönetmenr Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordinatöru. Hikmet Çetinkaya' # Yazıı^lerı Müdürlerı Ibrahim Yıldız, Dinç Tayanç ısorumlu) 0 Gorsel Yonetmeni Fikret Eser 0 Özel Ek Koordınas>on l'vgar Eremektar 0 Sayfa Uygulama: Fatma* Şahin0 Basan \e yayımlayarr Yenı Gun Haber Aıansı Basın ve Yayıncılık AŞ.' ve mısır yerine otomobil geride bıraktığımız yılın dıger üretileceği' müjdesını \ermiştı. bazı önemli çevre olaylannı da şöyle sıralamak mümkün: Yanı Türkiye'yi yönetenler. imza da atsalar, yemin de etseler, • Istanbul"da su. toprak ve hava aslında sürdürülebüir değil. kirlenmesi toplumsal yaşamı tehdit eder düzeye ulaştı. 'sürdürülemez' bir gelişmenin Boğaziçi yağmaya teslım oldu. 1994 te de en kararlı savunucusu Bağırsak ve solunum yolu ve uygulayıcılan oldular. hastahklanndan ölümlerbaşladı. O kadar ki bir yandan kaçak yapılaşma ve kent yağmasının, • Yine lstanbul Boğazı'nın yeşil alanlar ve tanm alanlanyia Karadeniz gırişınde mart ayında meydana gelen büyük deniz birlikte ormanlık bölgeleri bile kazası, bu uluslararası su yolunun 'işgal \e iraha etmesine' söylem artık 10 milyonluk bir metropol ve ödünleriyle katkıda için ne denli tehlikeli riskler bulunurlarken öbür yandan yine taşıdığını da bir kez daha ortaya bu alanlan içeren kamu serdi. Boğazıçi'nin özgün kültür arazilerinin 'ranta dönuk ve doğa değerleriyle örneğin bir imardeğişiklikleri de 'Panama Kanalı olmadığını' yapılarak'pazarlanmasını anlatabilmek ıse ülkeye duyarlı hedefleyen yeni yasalan ardı ardına gündeme getırdıler. En son kesımlerin aylarca gündeminde kaldı. Bu düşünce, 5 Haziran yürürlüğe giren 'OzeUeştirme 1994 Dünya Çevre Günü'nde de Yasası' gibi... yine Boğaziçı'nı kucaklayan Bu nedenlerle özetle denilebilir 'Sevgi Zinciri' eylemine ki Türkiye'nın 1994 yılı dönüştü... içensindeki çevre serüvenının başlıca gerilımıni. 'yağmaya • Ankara. 1994'e temiz hava kenti olarak gırdi, ama bu kez dayalı bir rant ekonomisinin' "kültür kirlenmesinin'elıne düştü. hemen tüm alanlarda Kentin sanat simgelenni "tükürük yaygınlaşması ve dahası hokkası' sanan çağdışı bır yerel 'kurumsallasması' süreci yönetim anlayışı. şimdi de kımı oluşrurdu. UIA Ocak '94 park alanlannı ideolojik anıtlarla Bülteni'nde Park Otelf nın yıkımını 'örnek çevreci davraıuş' işgale hazırlanıyor. • îzmir'de Konak Meydanı olarak dünyaya duyursa bile. idan yargıyla betonlaşmaktan ülkenin ve Istanbul'un kültür. doğa ve diğer çevresel değerlerini kurtanldı. ama yenı beledıye yönetimi. bu kez "kazıklı yolu' 'tuzla yıkmaya başlayan' ımar ve bir kez daha gündeme getirerek rant politıkalan. yine 1994 Kordo'nboyu'ndaki kentsel çevre yılında en etkin ve yüksek düzeyıne ulaştı. Yerel seçimler ise kültürüne göz dikti. 1994'teki bu tartışma. 1995'e doğru da yine bu politikanın 'demokratik gündemde. sonuçlanru' yarattı... • Akkuyu Nükleer Santralı için Bir yıl nasıl geçtl? yıl boyunca sürdürülen yoğun İcarşı kampanyalara rağfnen Kent ve çevre yağmasının hızla 'müşavir firma seçimi' ihalesi. yaygınlaşmasının yanı aralık ayında yapıldı ve bu sıra konuda dünyadaki deneyim sırasında ancak 15. olan Güney Kore fırması. anda engellenebildi. • Antalya'da ünlü Köprülü Kanyon Milli Parkı'nın da içinde bulunduğu Köprüçay üzenne yapılmak istenen "Beşkonak barajlan'yine yıl boyunca sürdürülen çevre savaşımı sonunda, yatınmcılann da vazgeçmesiyle engellenebildi. • Bergama çevresinde yıllardır sıyanürle altın aramak için çaba gösteren. ancak yöre halkının bilinçli direnişi yüzünden bunu yapamayan Eurogold ve Tüprag adlı fırmalar, sonunda Çevre Bakanlığı'nı ikna'ederek yatırım için ön izinlerini aldılar. Ancak özellikle Ovacık köylüleri, Bergama Belediyesi ve Bakırçay bölgesi ile Edremit yöresındeki • Gökova Körfezi'nı öldürmeye yine belediyeler ve çevreciler. bu 'zehirli soyguna' engel olmak aday olan Ören Termik için çabalannı sürdürüyorlar. Santralı'ndaki gelişmeler. 1994 yılında önce kara mizaha. sonra • Tunceli'nin kimi ilçelerindeki da drama dönüştü. Santral köylerin bombalanması ve 'deneme üretimi' adı altında yakılması olayını da 1994'ün resmen çalıstınlmaya başlanırken çevre felaketleri arasında saymak bu kandırmacaya engel olmak gerekıyor. Her bın Anadolu'daki ısteyen Muğla'daki çevrecilerin binlerce yıllık kırsal yerleşme lideri, Bodrum gönüllüsü Saynur kültüründen ızler ve değerler Gelendost. açlık grevini ölüm taşıyan bu köylerin ve köylülerin orucuna dönüştürdü. Neyse ki başına gelenler. 1996 Haziran sevgilı Gelendost. Çevre ayında Tstanbul'da yapılacak olan Bakanf nın "Santral Habitat zirvesini de şimdiden ışlemeyecek" şeklındekı sözünü olumsuz yönde etkıliyor. güvence sayıp bu dırenışıni Dünyadaki bazı demokratik şimdilik 1995'eerteledi. kuruluşlar. köylerin yakıldığı bir ülkenin uluslararası iskân ve • Burdur Gölü'nü ve gölde çevre sorunlannın tartışılacağı bu bannan dikkuyruk ördekleri büyük buluşmaya ev sahiplığı tehdit eden Isparta Organıze yapamayacağını ılen sürdüler ve Sanayi Bölgesı ile yine aralık ayında karşı kampanya Isparta'nın adını taşıyan başlattılar. havaalanı inşaatlan, yargı kararlanyla durduruldu. Ancak • tstanbul'da yağmaya açılma bunlardan havaalanı için sürecinin başlangıcını yaşayan DHKD'ce açılan dava 'yasal ünlü Polonezköy'ün 1994'te ilan süresine uyulmadığı için' üst edilen tabiat parklan içerisinde mahkemede geçersiz sayıldı. yer alması kuşkusuz olumlu bir gelişmeydi. Ancak bu kültür ve • Hükümetin Ankara Viaki doğa cennetı bölgenin korunması Saracoğlu Mahallesi'ni satmaya için gerekli yeni planlama ve dahası yeni imar hakkıyla çalışmalannda sonuca 'yıkmaya' yönelık yasa gırişımi, ulaşılamadı ve köyün yazgısı duyarlı kamuoyunun tepkısi ve 1995'e kaldı. Demırel'in vetosuyla son • Benzer şekilde Bursa'dakı Orhaneli Termik Santralı'nın yargı karanyla durdurulması. yine Yatağan Termik en düşük teklifi verdığı için ışin basına getirildi. • Gelibolu Yanmadası'nda temmuz ayında çıkan ve 3 bin hektarlık mıllı park alanını etkileyen büyük orman yangmının ardından yurt düzeyinde başlayan yaygın ağaç dikme kampanyalan. 'tarih ve çevre bilinci'açısından olumlu gelişmelerdi. Ne var ki bir yandan Gelibolu ormanlan yeniden yaratılmaya çalışılırken öbür yandan aynı bölgeyi 'ezmeye ve betonlaştırmaya'neden olacak Çanakkale Boğazı Köprüsü'nün Kilitbahir ve Çimenlik kalelen arasma yapılmak istenmesi, umutlann > ine kaygıya dönüşmesine yol açtı. Santralı'na hukuk yoluyla desülfırizasyon tesisi yapılmasının şart koşulması, 1994'ün çevTe açısmdan olumlu gelişmeleri oldular. Her ikı zehir makınesı santral için de dava açıp kazananlar ise Bursa ve Yatağan'daki çevreye duyarlı dernekler ve sivil toplum öraütleriydi. • Trabzon'daki 3000 yıllık tanhi kaleyi ve kentsel StT alanını 'altına alarak' ezmeye niyetlenen "Uçan Yol'projesinin de 1994'te yargı karanyla durdunılması. Türkiye'deki çevre savaşımına önemli bir hukuk güvencesi de sağladı. "Önce kültürel çe\Te. sonra yol" diyen ve bunun "kamu yaranna' olduğunu vurgulayan yargı karan. 'sürdürülebüir bir şehircıliğin" de temel ılkelennı belirledi... Yağmacı yasalar Çevreyle ilgıli yasama süreci açısından 1994'ün en olumsuz gelişmelennden birisi de 30 Mart 1994 günlü 'Kıyı Yönetmenliği' sayılabilir. Kıyı yasasındaki 100 m'lik koruma bandını 'yüzde 50'den fazla yapılaşma olan yerlerde' ortadan kaldıran bu yönetmeltğu ılginç bır şekilde ilk uygulayan Özel ÇevTe Koruma Kurumu oldu. Kurumun. örneğin Fethıye için hazırladığı yeni imar planında. daha önce yasa gereği yapılaşmaya kapatılan kıyı kuşağı. bu kez 'yönetmeliğe uyularak' imara açıldı. Son olarak yürürlüğe giren Özelleştirme Yasası ise çoğunluğu "kentsel ve çevTesel koruma alanı' olarak imar planlannda saklı tutulan KİT arazilennın 'yeni imar haklan verilerek pazarlanmasını' öngörüyor. Yasanın bu hükmü. yüksek yargı tarafından ıptal edüinceye kadar, sağlıklı bir kentsel yaşam için elde kalan son kamusal açık alanlar da hızla betonlaşacak. Böylece belki hükümet para bulacak, ama toplum artık nefes almak ve uygarca yaşamak için son oİanaklannı da hızla yitirecek... da gelişiyor. Kendini kabul ettir mede zorlanan kimlikler şiddete yatkın Türkiye gençliği yeni bir y ıla önem bir davranış kahbını benimserken. geli değişimlerle giriyor. Geçmış on yıl leneksel kalıplan aşma yolundaki evlann 'politize gençlik' niteliği, yerini rensel kımlikli gençlerin dünyadaki 'ekonomize gençlik' olgusuna mı bıra gelişmeleri daha nesnel algılayabilkıyor? Günümüz gençlerinin ekono dikleri de ortaya çıkmaktadır. Bu aşamiyle ügisi geçmiş yıllara göre çok mada kitle iletişimindeki hızlı gelişartmış görünüyor. Ekonomik örgüt menin açık etkisi de görülmektedir. lenmelerin pek de göze çarpmayan değişiklikleri. gençlere daha çok hareket İşlni kuran kadın imajı alanı sağlamış dunımda. Özellikle bilgisayarlarla kitle iletişiminde, endüstGenç kadınlann toplumsal hayata ri ve hizmet alanlannda nitelik değiş giderek daha çok katıldıklan da diktiren çalışma yöntemleri, gençler için kat çekicidir, bu katılımın önümüzdehem olanak yaratıyor hem de üstünlük ki yıllarda daha da artması beklenmesağlıyor. Çeşitli mühendislik dallan lidir. Geçmiş yıllann feminist harekenın yanında işletmecilik, turizm gibi tinin militan hızı kesilmiş görünmekkitlesel gereksinmelere yanıt veren tedir. Genç kadınlar toplum hayatınyeni çalışma alanlan, gençlerin 'eko da giderek daha çok alanda yer almaknomize kimlik'lerine doyurucu karşı ta, çeşitli hizmet sektörlerinde. üretim lıklar veriyor. Giderek güçlenen bir birimlerinde daha yetkin. daha sorumeğilim de kamu hizmetleri yerine özel lu görevler üstlenmektedirler. Bu da sektör alanının, dahası kendi işinde genç kadınlann toplumsal rollerinde yeni değişimler demektir. çalışma isteklerinin güçlenmesi. Genç kadınlar artık geleneksel eş ve anne rolleriyle yetinmemekte, bunYeni gençlik 'uzlasmacı' lardan önce iyi bir işte çalışan kadın Bu değişimi destekleyen sosyolojik ya da kendi işini kuran kadın imajı değişim de yeni kimliklerle ilgili ola öne çıkmaktadır. Bu noktada genç karak ortaya çıkıyor. Geçmiş onyıllann dın hareketinin militanhğı, Islamcı çatışmacı, radikal değişim için kesin genç kadınlar tarafından temsil edilkararlı genç kimliği, yerini girişimci, mektedir. Kendi varlıklannı cesaretle yarara dönük, uzlasmacı, yeni alan ta savunan, kendilerini yeni kimliklerivrayıcı birey kimliklerine bırakıyor. le kabul ettirme mücadelesi veren fsÇatışmacı ve radikal kimlikler. din lamcı genç kadınlar, toplumun en miköktencileriyle uzlaşmaz milliyetçi ya litan kadın kesimini oluşturmaktadırda etnik köken militanlığını temsil lar. ederken, üretici işbirliğine dönük kimGençlerin politikaya katılımı yolunlikler, çatışmalann yerine karşılıkh daki engeller yasal olarak sünnekle anlaşmalan koyma yönünde gelişiyor. birlikte, politikaya ilgi giderek artBu noktada dinci, milliyetçi. etnisist maktadır. Yeni Demokrasi Harekemilitanlık karşılıklı olarak birbirini ti'nin genç sözcüsü Cem Boyner gençuyanrken laik, kültür ve sanat milli ler tarafından özel bir ilgi ile izlenyetçisi, evrensel banşa dönük kimlik mektedir. Yeni politik hareketin yeni ler kendi kültürlerini yaratma yolun lideri, rahat konuşması, açıksözlülüERDAL ATABEK Bugünün genç insanı için Atatürk başkomutan değil li eksenlerinin değiştiği, kimi eksenlerin önem yitirdiği, kimi yeni eksenlerin de önem kazandıği görülmektedir. '94 yılı eğitim açısından önemli değişmeler göstermiştir. Klasik ortaöğretimde fazla bir değişim olmamasına karşın eğitim kurumlannda dinci örgütlenme çok büyük adımlar atmıştır. Dinci örgütlenmelerin ortaöğretimde yetenekli gençleri arayıp bularak saflanna katma çabalan inanılmaz bir kayıtsızlıkla seyredilmiş, bu gençlerle uzun vadede Türkiye'ye egemen olma çabalan Islamcı kesimin başansıyja sürdürülmüştür. Üniversiteler YÖK uygulamalannın özgür düşünce üretimini kısırlaştırmasmm etkilerini asamamışlar, burada da Islamcı kesimin özellikle kamu hizmetleri alanına gösterdiği özel dikkatle gelecekte neleri planladıklan görülmüştür. '94 yılının önemli değişiklikleri, adı milİi olan eğitimin. özünde dini olması gibi bir değişime işaret etmektedir. '95 yılında da bu değişiklerin kenCatısma eksenlerinde fark di yollannda süreceğini düşünmek geGençler tarafından önemle izlenen rekiyor. Türkiye gençliğinin, dünyaçatışma eksenleri sağsol ideolojile daki değişimi de, ülkedeki çalkantılarin karşıtlığı yerine gelişmişlikgeliş n de yaşamaması olası değildir. Gençme mişlik ekseni olmaktadır. Emper likle ilgili olarak nelerin yapılabileceyalist Batı da eski yerinde değildir, ği bilinmediğinden her gencin tutumu sosyalist Doğu da eski yerinde değil kendisine, çevTesine, aile yapısına, kidir. Eski yerlere ilişkin kesin yargılar şisel yeti ve eğilimlerine bağlı göründeğişmekte. bunlann yerini yeni de mektedir. ğerlendirmeler almaktadır. Bu yeni Bugünden bilinenler, '95 yılında değerlendirmeler de doğal olarak çok gençlerin daha etkin olacaklan, topnet değildir, ama 'gelişmeyolu' pusla lum hayatını daha çok etkileyeceklenın ibresini daha çok çekmektedir. ridir. Burada belirleyici olacak etkenDin radikalizmi. şöven milliyetçilik ler, başta ekonomi olmak üzere, genel Batı'ya soğuk bakmaktadır. bu kesim politika. toplumsal değişimler ve düngençleri için temel eksen, kendi ide yadaki değişimin yönü ve hızıdır. olojileri olmaktadır. Etnik kökenleri Gençleri anlamak ise her zaman olduni militanca kabul eden gençler için ğu gibi rastlantılara kalacak, bu alanideolojik eksen, etnik farklar olmak daki boşluk da ülkenin kayıplan aratadır. Bu noktada da geçmişin önem sındaki yerini koruyacaktır. ğü, kendini hiçbir paradigmaya bağlı hissetmemesi gibi özellikleriyle dikkatle izlenmektedir. Eskı liderler arasında sadece BülentEcevit'in özel bir ilgi görmesi de dikkat çekicidir. Burada sadelik, cesaret. açık konuşma. sebat, kavgacı olmamak gibi özelliklerin beğeni skalasını oluşturması de gençlerin yeni psikolojik motivasyonlanna işaret etmektedir. İdeolojik eksen olma açısından Atatürk yeni bir özdeşleşim sembolü olmaktadır. Bu sembol, 'başkomutan' olmaktan çok Batı uygarlığını gösteren politik bir lideri, dogmalara karşı çıkarak aklın üstünlüğünübilimin öncülüğünü söyleminin temel i yapan bir toplum düşünürünü temsil etmektedir. Bugünün genç insanı için Atatürk, uygarlık meşalesinin taşıyıcısıdır. Sembolün günümüzdeki anlamı zafer kazanan bir başkomutandan çok yetkin bir uygarlık mühendisi imajını taşımaktadır. Aralık # llhan Berk, 10 yıl aradan sonra resimlerini Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergıledi. (1) # Özgür Ülke gazetesinin lstanbul ve Ankara bürolarına yerleştirilen bombaların patlaması sonucu 1 kişi öldü, 19 kişı yaralandı. (3) # Şecaattin Tamerli. alzheimer hastalığma yenılerek yaşamını yitirdı. (3) # Sanatçılar, basın, demokratik kitle örgütleri ve lstanbullu sanatseverler, sanata yöneltilen saldınlara yanıt vermek amacıyla "Yann çok geç olacak! Hemen birleşeKm!" çağnsıyla saat 12.00'de AKM'nin önünde bir araya gelerek yaptıklan şenlikle "Sanataevet" dedi.(5) # Abidin Dino'nun resimleri, ölümünün 1. yılında Paris'te 'Galeri du Vieil Temple'de sergileniyor.(6) # SevdaCenap And Müzik Vakfı Altın Onur Madalyası bu yıl Leyla Gencer'e verildi.(7) # Ankara Devlet Gü\enlik Mahkemesi, DEP kökenli 7 eski milletvekili ile Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak'ı. toplam 89 yıl 6 ay ağır hapis cezasına çarptırdı. DGM'nin, 3 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında değişen hapis cezalanna mahkum ettiği sanıklardan Sırn Sakık ile Mahmut Alınak tahliye edildi. (8) # Rusya, üç yıl önce bağımsızlığını ilan eden Çeçenya'ya asker gönderdi. (11) # Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri'nin üçüncü maçında Ali Sami Yen Stadı'nda Türkiye, lsviçre'ye 21 yenildi. (14) # SHP Erzincan Milletvekili ve TBMM Araştırma Komisyonu Başkanvekili Mustafa Kul'un, Dışişlen Bakanı Murat Karajalçın'a BosnaHersek için toplanan yardımlan sorması üzerine kavga çıkaran RP'liler. Kul'u ve SHP'li milletvekillerine saldırdılar. (18) # Ali Şen 11 yıl sonra yeniden Fenerbahçe Başkanlığf na seçildi. (18) # Yüz binlerce kamu çalışanı, sendika hakkı ve düşük ücretleri protesto için sokaklara döküldü. Katılımın yüksek olduğu eylemi, polis yer yer engellemeye çalışırken gösteriler genel olarak olaysız geçti. (20) 0 Yüksek Askeri Şüra Toplantısı sonuçlandı. Aşın dinci faaliyetlere katıldıklan belirlenen biri binbaşı toplam altı askeri personelin "disiplinsizlik'' gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesilmesi kararlaştınldı. (20) # Sıvas'ta 37 aydının yakılmasıyla ilgili dava sonuçlandı. 86 sanığa 2 yıl ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası verildi. (26) Abidin Dino, Paris'te açılan bir resim sergisiyle ölümünün 1. yılında anıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle