08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PANELDEN layacağını başından beri savunan kişiyim. Bugünlerde, sektörün yaşadığı bazı darhoğazlar olduğu gerçektir. Bu darboğazları da liberalizme geçişten sonra, libcralizmin yol açtığı bozukluklar şeklinde algılamamak lazım. İĞNEYİ KENDİNE... Yine önemli bir unsur tahsilat sorunıı. Bu sorun, sigorta şirketleri yönetimlcrinin yaratcığı lıir sorun. Yönetimler, prim büyüklüğü hedefinc ulabilmek için, acente ve diğer kaynaklara çeşitli tavizler vermek suretiyle, kendi primlerini büyuterek gerek sektör içinde gerckse sermayedarına karşı kendi konumunu yükseltmek istemiştir; bunun altını çizmek gerekir. Diğer önemli bir konıı, giderler... Tarife sistemi içerisinde ycr alan şirketler, geniş anlamda giderlerini kontrol edeınedi ve oldukça yoğun bir gcııel gider baskısı altında yaşndılar. Ancak, tarife rejiminin D gü/el günleri sırasında bunun ağırlığı hissediltnedi, bugünlerde genel gider ağırlığı karşısında ezilmeye başladılar. 1991 sonu itibariyle yüzde 10'lar seviyesinde giden genel giderler, yiizde 14'ler mertebesine geldi. Bu, serbest rekabet döneminde çok önemli bir etken; çünkii o sigorta şirketinin fiyatlamasınsı direk etki eder. Riziko prinıinin üzerinc dirck etki eden ilave bir faktör. Şirketlcr arasındaki hırklılaşmayı sağlayacak en önemli etkenlerden biridir. Biitün bu unsurları gözönüne aldıktan sonra hasarların yükselmesi, genel giderlerin yüksek olması, dış acente politikasının tesbiti, tahsilat tavizlerinin verilmcsi, sektörde önemli ölçülerde nakit giriş çıkışını şirketler açısından menfi yöne getirmiştir. Bugün karşılaştığımız gerçek, sigorta şirketlerinin nakit girişlerinde oldukça biiyiik problemler yaşandığı şckliııdedir. Bu problemleıiyle yaşayan sektör, hasarları ödemede büyük problemlerle karşılaşmakta. Dolayısıyla, sigoıta sektörünün esas sorunıı ayaklarının üstiine basan bir nakit giriş çıkış politikasını yerleştirememiş olmasından kaynaklanmakta. Teknik karlılığın zayıfladığına katılmıyorum; çünkii, 1991 sonu itibariyle, 1990a göre sadece yarım puanlık bir teknik karlılık azalması oldu sektörde. Bunun nedeni de, reasürörlerin bugüne dek olan desteğini 1991 ve 1992'de de göstermeleri. Ancak, tablo 1993'de tamamen değişecek. Bir önemli sübap reasürörlerdir. Reasürörler bugüne dek ortaya çıkmamıştır; ama, 1993 itibariyle gereken şart ve görüşlerini ortaya koydukları zaman, sigorta şirketleri bunları ister istemez kendi sigortalarına yansıtmak zorunda kalacaklardır. Yani, reasürörler paralannı zamanında isteyecek, sigorta şirketleri de acentelerinden ya da sigortalılarından paralannı zamanında almak zorunda kalacaklardır. ACENTE, BİR S Ü B A P Üçüncü önemli sübap sermaycdarlai' olacak. Semmvcdar, eskiden, en büyük sigorta şirketi benim olsun derken, aman zarar etme de bana biraz kar ver dive genel müdüre fazla baskı yapmayacaktır. Son oliirak da aeentclcrin çok önemli bir sübap olduğuna inanıyorum. Acentelerle sigorta şirketlerinin arasında vazgeçilmez bir bağ var. Bu bağ, hasar ödemelerinden tutun tahsilata kadar beraberliklerine bağlıdır. Dolayısıyla, sigorta şirketlerinin acenteleri, şirketin yönetimlerine de bir ölçüde kontrol mekanizması sağlayacaktır. Bu tür hir sübap da sektörün geleceği açısından sigı>rta sektöründe güzel günleri bize umut ettiriyor. Sigorta priıninin tahsiJatının acentelerden alınınası konusuna gelince, burada iki önemli temel yanlış var. Birincisi, bu kanunu hazırlayan organlar bence olaya yanlış bakıyorlar. Tahsilatın sebebi acenteler değil, onlara bu SAYFA6 yetkiyi, tavizi veren yöneticiler... Bir özeleştiri yapmamız lazım; ancak bunu yaparken de yanlış anlaşılnıasın, "Ben acente sistemine talibim, benim şirketime acente akacak" bekleyişinde değilim. Çünkii, ben zaten 11 tane acenteyle çalışıyorum. İŞ, DENETİMLE BİTMİYOR fkinci önemli konu, serbest rekabet sistenıi içinde biıtakım kısıtlamalar getirmek, sektöre bunun yanında hemen birtakım kaçakları aramak heyecanı getiriyor. Birtakım yetkileıin alındığını söylediğiniz güniin ertesinde, "Acaba bu yetkiyi nasıl kırıp şu acenteyi ele geçiririm?" telaşı başlıyor. Dolayısıyla, serbest rekabete inanan bir insan olarak hiçbir zaman bu tür kısıtlamalara, yasaklara yer verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Mchmet Seven Sektörde hızlı ilerlemeler var. Bu kadar hızla büyümenin de bazı yapısal değişiklikleri olmadan olmuyor. Diploma verdiğiniz insanın, ınesleğini nasıl icra ettiğine karışmamantz gerekiyor. Olay sadece sigorta şirketlerini denetlemekle de bitnıeyebilir. Türkiye'de uzun zamandır acenteyle broker ayrıde kendi kendilerine istemeleri gerekir. Ben acente olsam, her müşterimin tek tek bir kartonunu tutar, tek tek Iıesap takip ederim. Acente şirketin bir uzantısıysa, yetküeri şirket ve acente kendi aralarında tesbit edebilirler. Kanunun detaylara girmesine de tamamen karşıyım. Kanun, işin rubunu koymalı, yönetmelik ve kararnamelerle olay değiştirilmeIidir. Acenrelerin elinden tahsilat yetkisi alınmayajjüir, alınmaması da gerekir demek, zaman zaman şirketlerin direk tahsilat yapma yetkileri de hiç olmasın demek değildir. Şirketler de zaman zaman direk tahsilat yapabilmelidirler. İki tarafta da kategorik olmamalıyız. « "STRATEJİYİ İYİ ÇİZELİM" En önemli sorun, şirketlerimizin ve acentelerimizin stratejik kararlar verebil mesidir. Her şcyi her zaman satmak mümkün değildir, sizin ürünleriniz kimlere hedeflendiyse ve ne gibi farklılık içeriyorsa, ürününüzü oraya yönlendirmelisiniz. Miişterinin beklememeli, siz o müşteriyi belirleyip ona gitmelisiniz. Şirket olarak da acente olarak da böyle. Bazı acenteler sektörel özeUeşmeye de gidiyorlar. Örneğin, kinun, insanlarımızın kaderciliğinc, sigorta bilincinin eksikliğine bağlanması fikrine katılmıyorum. Sigorta bir tasarruf aracı olduğuna göre, tabii ki en önemli olan ekonomik taktördür. Türkiye'deki enflasyonist ortamın sigortacılığı hele uzun vadeli bir yatırımı gerektiren hayat sigortaeılığını olumsuz edcilediği de bir gerçektir. Ancak, Türkiye genç ve dinamik bir ülke, iletişim olanaklarının çok geliştiği bu çağda her yeniliğe açık bir toplunı olduğumuzu düşünüyorum. O halde, Türk halkının siortaya sıcak bakması ve sigortacılığın gelişmesi konusunda en büyük görev biz sigortacılara düşnıektedir. Tabii ki eğitim ve tanıtım hizmeılerinin yaygınlaştırılması, Türk insanının sigortacılığa bakış açısını da oluııılıı şekilde etkileyecektir. Bizler gerek sigorta şirketleri, gerek se birlik olarak öncü rojü üstlenmeliyiz. Ancak, bütün bunların da yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Ülke çapında sigortacılıkla ilgili veriler, istatistikler elde etmek üzere üniversitelerlc ortak projeler oluşturulmalı ve sektör üniversitelerin yapacağı projeleri, yüksek lisans, doktora düzeyindeki tezleri desteklemelidir. Uygulamada zaman zaınan teori ile pratik birbirinden aynlmaktadır. Bilimsel yorum ve çözümlerin havada kalınaması için sorunların tesbit ve halline yönelik müşterek çalışmaların yapılması gereklidir. Örneğin, ben şahsen son Denetim Yasa Tasarısı çalışmalarında üniversite yetkililerindcn yeterince faydalanıldığı kanısın da değilim. DİYALOO önemli bir görevi ifa etmektedirler. Birçok küçük acente bir tarahan komisyon geliri, diğer taraftan şirketlerin kendilerine verdiği imkanlardan ya rarlanarak, müşterilerden toplauan primlerin gelirleriyle yaşamlarını sürdürüyor olabilirler. J'ahsilatın şirketlere geçmesiyle, küçük acenteler gelirlerinin bir kısmından mahrum olacakları için sigortacılikıan vazgeçebilirleı. Bütün küçük acentelerin üretimleri, toplam üretinıin önemli bir kısmını oluşturuyor ise sektörde önemli iiretim düşüşleri olabilir. Bu da sektör için, kısa vadede çok olumsuz sonuçlar doğurabilir. Sektörde, toplam ürelimin yaklaşık yaıısınııı küçük acenteler tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. İmtaş, tasarı üstüııde daha ciddi ve bilimsel çalışılmasını aızııla maktadır. Tasarınm kamuya yararı bütün Reha BAVBEK • ŞEKER SİGORTA GENEL MÜDÜRÜ taraflara ispat edilmelidir. Aksi takdirde. sektör olarak bozulan bir sistemi tekrar ılıi eni hazırlanan Murakabe Kanunu Tasarısı ile sigorta primlcri tahsilatızeltmek gibi bir görevi üstlenmek zorunda nın acentelerden alınmak istenmesi konusu son günlerde sektörde en kalabiliriz. çok tartışılan meselelerin başında gelmektedir. Tartışmaları izlediğimiz Sektörün gelişimi yönünde neler yapılade konunun gerçek yönünden saptırıldığını, hiç akıllarda olmayan bazı yakışbilir? tırmalar yapıldığını izliyoAKAN Sigorta sektörünün veya herhanruz. Bunların başında gi bir sektörün gelişmesi; tasarıya bu maddelerin değişen şartlar iinde toplumun karşılaştıkonulması ile şirketlerin ğl risklere uygun sigorta ürünleri geliştirnıeacenteleri aradan çıkarma si, arzusunda oldukları yoloplıımu bu risklerle ilgili olarak eğitınelundaki iddialar gelmektedir. kaliteli sigorta ürünlerini loplumıın her Sektörün en büyük so katmanına ucuz, lııylı ve eksiksiz sunabilınerunu sigorta primlerinin si sigorta şirketlerine geç indemcktir. Dolayısıyla. sektörün gelişmesi tikalidir. Her ne sebeple için; . olursa olsun, bugün istih devletin, Sigorta ve Kcasürans Şirketler sal edilen prinıin yarısına Birliği'nin, Milli Reasürans Şirketi'nin. sekyakın kısmı şirketlere yatördeki sigorta şirkeılerinin, bireylerın ve sal süreler içinde ödendiğer şirketlerin tek başlarına hiç veya doğmemektedir. Tahsil edileru değerlendirmediği riskler konusunda meyen primler şirketleri uyarılar yapması veya bu riskler konusunda bir hayli büyük mali karsigorta mecburiyeti getirmcsi; dan yoksun bırakmış, yi Reha Bavbek Sektördeki risklere ilaveten bir önccki ne serbest taritenin yaratparagraftaki müesseselerin halkı eğitmesi tığı rekabet ortamı da teknik karlılıkta azalma eğilimine neden olnıuştur. (okullara dersler konması, bilgi veren rıkBöylecc, sonuç olarak sigorta şirketlerinin bilanço karlarında diişüş görüllanılar, yabancı ülke uzmanlarının katıldığı müş, hatta yıllardan beri ilk deta zarar eden sigorta şirketleri de karşılaşılmışseminerler, vs...) ıır. İşte, hazırlanan yasa tasarısı böyle bir tablonun iyileştirmesi gayesi ile son • Devletin sekıöule mali yetersizlik, dübir çaba olarak hazırlanmış bulunmaktadır. Tasarı incelendiğinde, sigorta rüst rekabet, monopolleşme ve tahsilat gibi aracılarının ortadan kaldırılmadığı sadece bunlardan poliçe düzenleme, prim konularda, serbest rekabet kuralları içinde tahsil ve hasar ödeme yetkisinin alındığı görülecektir. kural ve ceezalar getirmesi ve bu kuralları Yani tasarı kanunlaştığı takdirde istihsal organları işlerine devam edecek en disiplinli şekilde uygulaması gereklidir. sigortalı ile gerekli temasları yaparak, onun sigortalanmasını sağlayacak ve bu işlerine mukabil de komisyon almaya hak kazanacaktır. Böylece, istihsal orHAYAT SİGORTACILIĞI NEREganları daima şikayet ettikleri taksit ve senet peşinden koşma yükünden de DE? Hayat branşında l'iirkiye'nin sayılı kurtulmuş olacaklardır. kuıııluşlarından olan Anadolu Hayat SigorSekıörün gerçek gelişınesinden, ülke fertlerinin sigorta bilincine sahip olata'nın Cîenel Müdürü Hasan Eskil, rak sigonaya ihtiyaç duyması sonunda meydana gelen artışı anlamak lazımT Türkiye'de sigortacılığın gelişmesi ve yaydır. Bu da öyle kısa vadede uygulanacak tedbirlerle sağlanamaz. Ancak, dtvgınlaşınası açısından liberal düzenin sckıöre let ve sigorta sektörü olarak bu bilincin doğması için şimdiden planlı bir olumlu katkılar sağlayacağını belirtti. Eskil. politikanın takibine başlanmasının zaruri olduğuna inanıyorum. soi'ularınııza şu yanıllan verdi: Bunun dışında, kısa vadede yürürlüğe sokulacak tedbirler, mecburi sigorıa Serbestinin olumlu katkıları yanında ^auygulaıvıalaıı, 7A', radyo w basından azami yararlanma sayesinde, başarılı sokıncaları da olabilir mi, bunlara karşılık ııı. nuçlar da elde edilebilir. Ancak, sigorta sektörünün gerçek anlamda gelişebilöıılem alınabilir? mesi için evvela kendi içindeki tahsilat ve ajırı tenzilat gibi müzmin problemESKİL Şirketlerin serbest rekabet orıalerinin çözülmesinin şaıt olduğunu da altını çizerek Uade etnıek isterim. ^ mında sigt>rta primlerini asgari seviyeleriııin nın acenteler ne kadarının müşleıiler ü/erinde bulunduğunun tesbitiyle mümkündür. Bunun için bir araştırma gerekir. Bu araştırma, bağımsız bir denetim şirketi veya bir üniversite tarafından kısa bir sürede yapılabilir. Sonuçta, şirket alacaklarının çoğu acenteler üzerinde ise taslak kanunlaşmalıdır. Sektörün gelişmesi birçok faktöre bağlı olmasına rağınen, vatandaşların bu konuda eğitinıiyle yakından ilgilidir. Acenteler bu görevi uzun bir süredir yerine getirmiştir. Sigortacılık gibi bir alıcı pazarında acenteler Geciken tahsilat, kazancı törpülüyor Y AMAÇ, SİGORTALIYI KORU Mehmet Seven (ortada) tahsilat konularında kategorik olmamalıyız dedi. lığı geliştirilcnıemiştir. Acente, sigorta şirketinin uzantısı, bir parçasıdır; bir bankanın şubesi gibidir. Sigorta şirketi isterse, acenteye kendisini temsille ilgili her türlü yetkiyi verebilir ve vermelidir. Broker ise müşteriyi temsil eden ya da sigcrta şirketi ile müşteri arasında hiç olmazsa tararsız olması gereken bir arabulucudur. Broker müşterinin ihtiyaçlarını temsil edip o ihtiyaçlara en uygun ürünleri teınin etmeye çalışan, alternatifler sunan bir müşavirdir. Broker bağımsız çalışırken, acente kendi şirketinin ürün listesi içerisinde ancak çalışabilir. Onun için yapısal düzenlemelerde buna bakmak ve bu ikisini ayırmak lazım. Tüzel kişi aracılarda da minimum bir ö/varlık şartı aranması lazım. Eğer aracı piyasadan para tahsil edip sigorta şirketine veriyor ise, mutlaka bazı alacaklarını tahsil edemeyecektir. Dolayısıyla tahsil edilemeyecek alacaklar için bir fon oluşturması gerekecektir. Bugün bankalarda nasıl yüzde 8 gibi bir yastık var; sigorta şirketlerinde de aynı şekilde bir yastık var. Böyle bir yastığı acentelerin misi ilaç sektöründe çok iyi çalışıyor. Amacımız karlı büyümek midir, yoksa sadece büyiimek midir? Bütün sigorta şirketlerinin piyasadaki amaçlarını aynı olduğuna inanmıyorum. Belki de piyasa payına daha çok önem veriyor olabiliriz. O zaman bunun altını çizelim, birkaç yıl daha para kaybedeliriz, ondan sonra belki stratejimizi değiştirebiliriz. Olaylar girifttir. Kategorik kararlarla iş olmaz diye ben inanıyorum. Bu tür kararlara katılmıyorum. Stratejileri iyi çizmek lazım. Fahrettin Ecevit Sigorta sektörü olarak verdiğimiz hizmet, iilke genelinde vermenıiz gerekenin yüzde 2()'lerinde bile değil. Gelişen ülkelerdeki durutnu düşünelim. Ekonomiye en güçlü desteği, kaynağı veren güç sigorta sektörü. Bizde ise, ekonominin en güçlü kaynağı bu mıı olmalıydı' Şapkamızı öııümüze koyup düşünmeliyiz. Sektör yöneticileri, acenteterin kim olduklarını, nasıl bir yapıya kavuştuklarını bilmiyorlar. Artık acentelik esCUMHURİYET SİOORTA 1992 MAK İmtaş Sigorta Cetıel Müdürü Dr. Mustata Akan ise, sorularımızı yanıtlarken, hatırlanan yasa taslağının tam ve zamanında ödenmesini sağlaması, sigortalıyı daha iyi korııması durumunda yasallaşmasından yana olduğunu söyledi. Akan, şöyle konuştu: Sektörde liberalleşmeyle gündetne gelen gclişmcleri değerlendirir misiniz? AKAN Sigorta sektöründe liberalleşme 1990 yılında sabit tarfeden serbest tarifeye geçişle 1990 ve 1991'de fiyatlar düşmüş, ödeme vadeleri ise artmıştır. Bu değişim ilk bakışta olumlu görünmesine karşın, sigorta sektörünü 1991 ve 1992'de krize sürüklemiş, birçok şirket mali yetersizlik nedeniyle geç hasar ödemek zorunda kalmıştır. 1992 yılında haleıı sektör bir geçiş dönemi yaşamaktadır ve bu dönemi bir müddet daha yaşayacağa benzemektedir. Sigorta primlerinin tahsilatının acentelerden alınması nc gelirecek? AKAN Kanunlar, kamu yararını korıımak veya geliştirmek için konmalıdır. Direk tahsilatla ilgili iki tür kamu yararı düşünülebilir. Bunların ilki, sigortalının korunması, diğeıi ise sektörün gelişmesidir. Sigortalanın korunması, genel anlamda hasarın tam ve zamanında ödenmesidir. Eğer yeni kanunla sigortalı daha iyi korunacaks;ı taslak kanunlaşmalıdır. Ancak, yeni kanunun daha hızlı bir tahsilata ve dolayısıyla daha çabuk hasar ödenmesine imkan verip vermeyeceği şirket alacaklarının ne kadarıCUMHURİYETSİGORTA1992 altına indirerek, hasar ödemelerinde giiçlük SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle