23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

StYASET 85 tılar. Moskova'ya sımsıkı bağlı kalanlar da güçsüz kaldı. Ingiliz Komünist Partisi, Alman Komünist Partisi gibi. Buna karşılık, Batı Avrupa'nın Atlantik ötesi bağları zayıflamadı. Zayıfiamak şöyle dursun, AmerikanSovyet ilişkilerinin gerilimli dönemlerinde Sovyetler'e karşı Batı Avrupa ülkelerinde daha uzlaşmacı seçeneklcr gibi görünen kimi siyasal iktidarlar devrildi. lngiltere'de Işçi Partisi ve F. Almanya'da Sosyal Demokrat Parti'nin başına bu geldi. Bu partiler, bloklararası ilişkilerin bozulma dönemlerinde nükleer silahsızlanmadan yana Batılı banş hareketlerini kollayan partilerdi. Doğu Avrupa'ya gelince, bu ülkelerin Sovyetler'le bağlarını gevşetmek yönündeki her türlü kamuoyu iradesi mevcut ise de, söz konusu doğrultudaki her adım gemlendi ve Sovyet nüfuzu ağırlığını koydu. 1%8'de Çekoslovakya'daki "liberalleşme" ye izin verilmediği gibi, doktrin ile ters düşmek pahasına Polonya'da, Dayanışma'nın kişiliğinde işçi sınıfının isteklerine uygun bir yönetim yerine askeri yönetimin gelmesine göz yumuldu. Demokratik Almanya'nın Federal Almanya ile yakınlaşmasına set çekildi. Demokratik Almanya lideri Erich Honecker'in Batı'ya yapacağı gezi pek ikna edici olmayan bahaneler ve Sovyet baskısıyla engellendi. Her şeye rağmen, Yalta'dan bu yana kırk yıllık gelişme o kadar da heves kırıcı sayılmıyor. Romanya'nın dış politikasında bağımsız davranınasının önlenemcmesi, Polonya'da Katolik Kilisesi'nin bağımsızhgını Stalin'in bile göz ardı edememiş olması, Polonya köylülerinin kolektivizasyona sokulmamasının kabullenilmesi, Macaristan'da serbest piyasa ekonomisi kurallarına göre "gulaş komünizml" adı verilen ve Sovyet doktrini ile çelişen uygulamaya gdz yumulmaM, sosyalist sistem içınde çoğulcu görüntülerin de ortaya çıkabileceğinin, bunun önüne geçilmesinin mümkün olmadığının ilk işaretleri sayılabilir. 11 Brzezinski ile söyleşiYalta'dan kurtulmanın yolu Daha az Amerika, daha çok Avrupa demektir O undan tam kırk yıl önce Ikinci Dünya Savaşı'nın galiplcri, Roosevelt, Churchill ve Stalin Karadeniz kıyısındaki Yalta kentinde toplanarak Avrupa'nın ve bir anlamda da dünyanın sınırlannı çizen anlaşmayı imzaladılar. 812 Şubat 1945 tarıhh tarihî üçlü toplantının kırkıncı ytldönümünden bir süre önce ABD eski Baskanı Jimmy Carter'ın Ulusal Güvenlik Başdanışmanı BRZEZİNSKİ Çünkü Fransa kaderine yön verme ve Avrupa kimliğinin tarihi bilincine sahıp bir ülke. Bir zamanlar De Gaulle yönetiminde olduğu gibi Mitterrand yönetiminde de Fransa bu sürece ağırlık koyma durumunda. Siz bu siireci nasıl görüyorsunuz? BRZEZİNSKİ Şu beş unsurdan oluşan bir girişim biçiminde: 1. Batılı ülkele dileridir. Savaştan beri sürdürdüğümüz Batılı politikaları gözden geçirmenin zamanı geldi. Kendimize şu soruları sormahyız: Avrupa'nın bölünmüşlüğünde istikrar var mıdır? Polonya'nın durumu ve her iki Almanya'daki belirsizlikler göz önüne alındığında, bu bölünmüşlük daha ne kadar devam edecektir? Eğer şimdiki koşullar değişecekse, herkesin kabul edeceği yeni koşullar barışçı biçimde nasıl oluşacaktır? tki Almanya'nın nükleer silahlardan anndınlması konusunda ne düşünüyorsunuz. BRZEZİNSKt Sözünü ettiğim sürecin sonucu olabilir. Ancak Sovyet kuvvetleri gözle görülur biçimde azalmadan bunun bir anlamı yoktur. Buradan başlamak caydıncılığı azaltır ve Almanya'yı tarafsızlaştırmaktan başka işe yaramaz. Bu ise bence olanaksı/dır. Bu lavıı Alınun Sosşal Demokratlarını aptalca bir bağımsızlığa iten tavrın yansımasıdır. Ingiliz İşçi Partisini seçimi kaybetmeye götüren tavır da bu olmuştur. Batı Avrupa'da Amerikan niıfıızıı azalmadan Dogu Avrupa'nın desovyetizasyonu mıımkun olabilir mi? BRZEZİNSKİ Tabıi ki hayır. Bu arada ABD ile Batı Avrupa ülkeleri arasındaki ilişkilerin doğasında kademeli bir değişme bence zorunludur. Ancak dediğim gibi bu değişme kademeli olmalıdır. Değişme süreci istikrarın korunmasıyla takviye edilmelidir. Avrupa'nın bölünmüşlüğünün sürmesi istenmiyorsa Avusturya ve Finlandiya türünde bir tarafsızlaşma tek çözümdür. Finlandiya'yı bir yana bırakalım. ABD'nin Ingiltere'nin Avusturya türünde tarafsızlasmasına bile göz yumacagım düşünebiliyor mıısunu/? Umut, Avrupa'nın kendisinde En önemlisi, Yalta'nın kırk yıllık ömrii içinde Batı Avrupa'da olduğu gibi Doğu Avrupa'da da "Avrupalılık" bilinci beslenmeye ve oluşmaya başladı. "Avrupalılık" bilinci, Avrupa ötesi güçlerden, deneyimli kıtanın kendisini sıyırma arayışlan olarak da tanımlanabilir. Kırk yıllık yakın geçmiş, Doğu Avrupa'da değişimin, devrim ya da kimilerince karşıdevrim diye nitelenen radikal atılımlarla sağlanamayacağını kanıtladı. Doğu Avrupa'da tek yol evrim gibi gözüküyor. Batı Avrupa'da ise, Doğu Avrupa'daki evrime koşut biçimde Amerikan bağlantısının gevşetilmesi ve Avrupalı güçlerin kendi göbeklerini kendilerinin kesebileceği ölçüde guçlenmesi bir seçenek olarak savunuluyor. Tıpkı Doğu Avrupa'daki gibi bir evrim, ama kalıpları farklı evrim. Yani Batı Avrupa'daki Amerikan askeri varlığının tedrici olarak azaltılması ve buradan doğacak boşluğu Avrupahların kendisinin doldurması; "Avrupa ülküsii" ya da bir başka deyimle "Yalta'ya son verilmesi" doğrultusunda bir ümit seçeneği olarak Brzezinski gibilerince bile artık öneriliyor. Bu noktada, FransaF. Almanya ekseni, bu eksenin Batı Avrupa politikasının biçimlenmesindc oynadığı pivotal rol önem ve değer kazanıyor. Son kırk yıl, Yalta'nın hâlâ hayatımızın bir gerçeği olduğunu gösterdi. Gerçek ama bunun içe sindirilmesi gerekmiyor. Uluslararası gerilimin ortadan kalkması ya da azaltılması, Avrupa'nın Avrupa olarak bütünlük kazanmasına bağımlı. Bu yönde atılacak her adım, gerçekleştirilecek her gelişme Yalta bölünmesinin yarattığı haritada taraflardan birınin bir kanadını oluşturan Avrupa entegrasyonunukendisinehedef saptayan vt uluslararası gerilimden birinci derecede etkilenen Türkiye'yi de kuşkusuz yakından ilgilendiriyor. alta'dan bir hamlede kurtulabileeeğimizi düşünmüyorum. A vrupalılarm büyük çoğunluğunun özlemlehne uygun olarak kademeli bir değişitn süreci başlatılma/ıdır. BRZEZİNSKİ tngiltere için değil ama konfederasyon biçiminde birleşmiş bir Almanya'nın veya Polonya'nın hatta Çekoslovakya'nın Avusturya türü tarafsızlaşması pekâlâ olabilir. Hcllanda, Danimarka ve bir oranda Belçika .caten bazı bakımlardan Avusturya gibi hareket ediyorlar. Ama bu dediklerinir NVashington'un şimdiki goruşuyle laban labana zıt... BRZEZİNSKİ Katı Atlantikçi düşünceye aykırı olabilir. Atlantikçilerin elliîi ve altmışlı yıllarda elde ettikleri başarılara saygı duymakla birlikte, Yalta'dan kırk yıl sonra yeni bir sürecin başlatılıp başlatılınayacağını aıa.^tırmanııı /.ımanı gcldı. !ju kadarını belirteyim ki büyük bir jestle Yalta'dan bir hamlede kurtulabileceğimizi düşünmüyorum. Avrupahların büyük çoğunluğunun özlemlerine uygun olarak kademeli bir değişme süreci başlatılmalıdır. Gercekci olalıın. Sıırcc ba^lulıldıklıın sonra Sovjeller'in (ilıımlıı (epki Roslerınesi için nt* kadar süre |>ereklidir? BRZEZİNSKİ Biliyorsunuz Sovyetler'e "Romanya'nın özerk bir dış politlka izlemesine göz yumacak mısını/? Polonya'da bağımsız bir klliseye izin verecek misiniz? Macarislan'da gulaş komünizmine göz yumacak mısınız?" soruları sorulmaz. Kııvvet kııllanaı.ık bastırmanın go/ yuınmaktan daha pahalıya mal olacağını hissettikleri zaman, Sovyetler durumu kabulleneceklerdir. BRZEZlNSKİ Yalta'dan Avrupalılıkla kurtulunur. Zbignlew Brzezinski "The Future of Yalta Yalta'nın Gelecegi" adlı bir makale kaleme aldı. The Foreign Affairs dergisinin 1984 kış sayısında yayımlanan bu yazıda, halen Columbia Üniversitesi öğretim üyesi ve Georgtown Üniversitesi Stratejik ve Uluslararası Etütler Merkezi Başdanışmanı olan Brzezinski, Yalta'dan nasıl çıkılacağına dair öneriler getirdi. Geçtiğimiz hafta Fransız Nouvel Observateur dergisinde Brzezinski ile bu konuda yapılan bir görüşme yayımlandı. Aşağıda bu görüşmenın çevirisini veriyoruz: Yalla'nın Gelecegi" makalcni/ dııııyada hıı>ıık nıırııllıı knparllı. Bi/e hıı >:ı/ını/ın tcmel unsurlarını o/ctlcr misiniy? BRZKZİNSKt Düşüncemin tenıeli, 1945 yılında kararlaştırılan Avrupa'nın bu yapay bölünmesi için Sovyetler, Elbe ırmağının batısında "daha az Amerika' görmedikleri sürece aşılamaz anlayışından harekct ediyor. Daha az Amerika daha fazla Avrupa demektir. Yalta'nın mirasını silecek süreci başlatma görevi Avrupalılaıa duşer. Ben Fransa'nın bu çabada başı çekebileceğine inanıyorum. Neden Fransa? rin Yalta'dan kurtulmuş ve daha genış bir Avrupa doğrultusunda açık olarak angaje olduklarını ilan etmeleri. 2. Helsinki nihai senedine bağlılıklarını yeniden açıklamaları. Zira mevcut sınırların yeniden vurgıılanması Sovyetler Birliğini, kendini Çekoslovakya ve Polonya'nın toprak bütünlüğünün koruyucusu olarak görmekten yoksun bırakacaktır. 3. AET bir dizi ekonomik ve toplumsal operasyonla Doğu Avrupa ülkelerinin Avrupalı karakterini öne çıkarmalıdır. 4. Doğu Avrupa ülkelerine Batıdan gelecek toplumun demokratlaşması yönündeki savaşımlarına katkıda buluııaeak yardımın arttııılması. 5. Orta Avrupa'daki Amerikan kara birliklerinin kademeli olarak geri çekilmesi. Bu geri çekilmeyi, ABD'nin Avrupa güvenliğini güvence altına alma kararlılığının yeniden vurgulanması izlemelidir. Doftu Avrupa'daki muhalefetin desteklenmesiyle mevcut sınırların pekiştirilmesi arasında bir çelişki yok mu? BRZKZİNSKt Tam tersi. Bu iki girişim birbirini destekler mahiyettedir. Sınırlar konusunda statUkoyu güvence altına alarak bu ülkelerdeki demokratik guçler cesaretlendirilmiş olur. Çünkü değişikliği sağlayacak olan eninde sonunda ken (ÇEVlREN SABETAY VAROL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle