24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Teneke Trampet" her telden çalıyor... Günter Grass sadece yazmıyor. Aynı zamanda yetkin bir ressam ve yontucu. Hiçde fena çalmıyor A lmancada, Ingilizcede, Türkçede, lspanyolcada, fbranicede ve daha birçok dilde Günter Grass'ın yapıtlarını okumuş olanlar, onu en iyi beyazperdeye de aktarılan "Teneke Trampet" adlı romanından tanırlar. Grass'ın yedi romanı, altı oyunu, şiir ve deneme kitaplarıyla edebiyat alanında kazandığı başarılar, onu Nobel Edebiyat ödülü'nün gedikli adayları arasına sokmuştur. Ama okurlarının pek azı, Orass'ın aynı zamanda yetkin bir resiam ve yontucu olduğunu, sanat eğitimine Ikinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra mezar taşları yaparak başladığını, daha sonraları Düsseldorf ve Batı Berlin'de resim ve yontu öğrenimi gördüğünü bilir. Şimdi, "Teneke Trampef'in yayımlanışının 25. yıldönumünde, Grass'ın dehasıııın bu ötekı yüzu, litografilerinin, çizimlerinin vc yontularının büyük bir bölumu Darmstadt'taki sergi salonunda ilk kez bir retrospektif'te bir araya getirildi. (Grass'ın 118 yapıtının yer aldığı sergi 9 eylulde sona erecek.) Sergide Grass'ın kendi portresinin yanı sıra aslında kitaplarında da sö Sozcuklerden ote bir sanatçı: Günter Grass'ın I982'de yaptığı "Kadınlı Kendi Poriresi" sözcükle yazmam gerektigini ögretiyor bana." Darmstadt'taki sergide sanatçımn kil "Tabletler"ine göz atanlar, Grass'ın önümuzdeki dönemde yayımlanacak olan "Fare" adlı romanının da ipuçlarını yakalıyorlar. Grass, bu yeni romanında 1950'lerın bölunmüş Almanyasını anlatıyor. Romanın bir sürprizi de, "Teneke Trampet"in kahramanı Oskar Matzerath'ın bu romanda yeniden ortaya çıkacak olması. lığıyla ne ölçüde görüşlerimi dile getirdiğime dikkat edilirse "Aydınlanma Çagı''nın doğrudan bir mirasçısı olduğum görülür. Yani Leibniz'in, Diderot'nun, d'Alembert'in mirasçısıyım... Yazar olarak, siyaset ve toplum üzerine görüşlerimi dile getirdiğimde bu kişilerin görüşlerinden yola çıkarak düşüncelerime yön veririm. Küçümseme, aşağılama, faşizm... Ayncalıklı bir dunımda degil misiniz? Siyasal yazarlığın her türlü keyfini çıkarıyor, ama sıkıntılarını çekmiyorsunuz... GRASS Sözünü ettiğiniz ayrıcalıkları bana veren olmadı. Ben bunları kendi çabamla, uğraşarak, bileğimin hakkıyla elde ettim... "Teneke Trampef'te faşizml otopsi masasına yatıran siz, Camus'nün faşizm tanımı konusunda ne düsünüyorsunuz? "Kiiçümsemenin, asagılamanın oldugu yerde faşizm vardır" demişti Camus. GRASS Bu göruş gerçekle bir yerde bağdaşıyor, tartışmasız, ama aynı zamanda da faşizmin bu tanımının çerçevesi çok dar. Çünkü küçümseme, aşağılama başka çevrelerde de var... Kendini devrimin öncüsü olarak görsün ya da görmesin, bir seçkinler tabakası henüz siyasal bilince erişememiş yığınlara tepeden baktığında da aynı aşağılamayı görurüz. Üstelik, bu tavır aydınlara da özgu değildir. Aşağı yukarı her yerde bazı siyasal örgütlerin bünyesinde benzerlerine çok rastlanır. Sosyal demokrat ideolojiye baglı mısınız? GRASS Hayır. Yazdıklarımda, eylemimde hiçbir ideolojik kaygı bana yön vermez. Ideolojisiz yaşamayı öğrendim, beni böyle yaşamaya zorladılar. Kuşağımın insanları gibi ben de bir ideolojinin, nasyonal sosyalizmin egemenliğinde büyüdüm. Bugün de, sosyal demokrat olarak büyük bir tutkuyla bağlanmadığım partiyle, ancak eleştirel ve işbirliksel ilişkim bulunabilir. Komiinist rejimleriıı liberalleşmesi için en çok çahşanlardan birisiniz. Örnegin l)emokratik Almanya ile ilişkilerin düzelme İdeolojisiz yaşam Günter Grass, 1960 yılında yazdığı "Teneke Trampet"e 1970'lerde bakarken, o sıra iktidara gelen sosyal demokratlarla yakınlığı nedcniyle eleştiriliyordu. Ve bu romanına dayanarak kendisini sorguya çeken bir gazeteciye ilginç yanıtlar veriyordu: Biıyümeyi reddeden ve savas halindeki Avrupa'da anarşizme kaçan alaycılığıyla okurlannı kırıp geçiren Oskar Matzerath, nusıl olur da sosyal demokrasiye arka çıkabilir, parlamentarizmi savunabilir, özetle burjuva demokrasisini dcslekleyebilir? Ne oldu size böyle? "Şiir bir sanatçı olarak bana satır aralarını nasıl okumam gerektiğini gösterir. Çizimlerim de nasıl az sözcükle yazmam gerektiğini öğretir." zü edilen mantarlar, yılan balıkları, balıklar, kazlar, ayakkabılar, tüyler, cinsel organlar, özellikle de sumukluböcekler yer alıyor. Grass'ın çi/dikleri, bir yandan da, dorıık noktasına Albrecht Uurer'dc ulaşan bir Alman geleneğının ürünleri: Siyah, beyaz ve gri gölgelerle yapılan resimler. Grass, grafik sanatları, resme yeğlediğini söylüyor. "Çiinkii" diyor, "Gerçekliklerimizin lonlarını ve gölgelerini en iyi yansıtan ya da onları snydam kılan gridir." Günter Grass'ın çeşitli sanat dalları arasında ilginç ilişkilcr kurduğunu anlıyoruz: "Şiir, bir sanatçı olarak bana 'satır araları'nı nasıl okumam gerektiğini gösterir. Aynı şekilde, çizimlerim de nasıl daha a/ GRASS Bir kere Oskar ben değilim. Ben, ikincil kahramanlar dahil, romanın tümüyüm. Genellikle birinci tekil şahısla yazılan romanlarda yazarla kahramanını özdeşleştirmek gibi bir yanlışa dusulur. Ylne de "Teneke Trampet"c bakıldıgında, siyasal eylemciliginiz çok ölçülü, fazla akıllı uslu geliyor insana. GRASS Oskar Matzerath'la siyasal seçeneklerim arasında hiçbir çelişki görmüyorum. Benim gözümde Oskar, eleştirel ve yıkıcı bir ilkeyi canlandırır. Verimli olduğu kadar kendi kendini yok edici bir dönemin koşullarını özetler. Bu bir yana, "Teneke Trampet'' dikkatli okunduğunda, Oskar ve öteki kahramanlarım aracı si için sosyal demokratlarııı iktidarda olması gerektiğini öne surdunüz. Yine aynı kanıda mısınız? GRASS Evet. Detant ancak Willy Brandt'ın yıllardır savunduğu politika sayesinde gercekleşebildi. Hıristiyan Demokratlar'a gelince, önemli günlerde söylevler verirler. 17 ha/.iran günü mum yakarlar, ama soğuk savaş cephesini ısıtmak için gerçek anlamda çaba harcamazlaı. Bir dc tarihi saptırmakta, değiştirmekte birebirdirler. Nasıl yani? GRASS örneğin Adenauer'in söylediğinin tersine, 1953 Berlin haziran ayaklanması bir halk hareketi değil, bir işçi hareketiydk Tarihçilerin çalışmaları, gerçeğin böyle olduğunu kanıtladı. Üstelik Stalinci tanımlamaya göre bir karşı devrimci hareket de değildi bu. Gerçek sanki bir heyelana kapılıp gözden yitmiş gibi... Yani 2. Dünya Savaşı'nın sonundan bu yana, iki Almanya arasındaki işbirliği olumsuz anlamda, ölumsüz yönde sürdü. Soğuk savaşın iki temel direği, bir yanda Stalinciler, öbür yanda "Batının kurtarıcısı" Hıristiyan Demokratlar'dı. Aslında ortak düşnıanları tek olduğundan sosyal demokrasi her zaman da çok iyi anlaştılar. Sizin için, Malraux'nun General de Gaulle'ün gölgesinde oynadıgı rolü Willy Brandt'ın gölgesinde oynadı derler. GRASS Buna epey eğlenceli, ama gerçek bir öyküyle karşılık vereceğim. Berlin'in Friedenau mahallesinde bir alölyedeoturdum. Burasını 1880'lerdeBohrt adlı bir deniz ressamı yaptırmıştı. Bu Bohrt dev tablolar yapar, Imparator II. Guillaume da tablolarını pek beğenirdi. tmparator, sık sık atölyeye gelir, saatler boyu ağzını açmadan tuval üzerinde donup kalmış deniz savaşlarını, deniz kazalarını hayranlıkla seyrederdi. Friedenau'da yayımlanan bir mahalle gazetesi de günün birinde şöyle yazdı: "...Bugün söz konusu evde NVilly Brandt'ın dostu Günter Grass oturuyor. Tıpkı bir zamanlar aynı yerde II. Guillaume'un dostu Bohrt oturdugu gibi..." (Kültur Servisi)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle