Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SKÇİM 8» Yenilerin ardındaki eskîler (şahsî) Elar bilimsel değil, kişisel atacak, ol.urdu. Biri, ötekine bir laf mı skiden liderler arasındaki tartışma"İki kazı versen Ulus meydanına kadar güdemez.." dedi mi, taf cuk oturmuş olurdu. Öteki yanıt mı verecek, "Mendil tutmasına bakın halay çekemez..." ledı mı, karşılık vermek için birkaçını bırden bulmak gerekirdi. Bir partının lideri genç olduğu ıçın seçımlerde durmadan dolaşıp duruyordu. Karşı partinin lideri yaşlı olduğu için bu dolaşmalara katılamıyordu. Partinin genel sekreterine sordular: "... dolaşmasına ne diyorsunuz?" Yanıtı çok ağır oldu"Deli danalar gibi dolaşmakla seçim kazanılmaz..." Laf oturmuştu, bir süre genç parti başkanının adını "deli dana" koydular. Ondan sonra öylesi çok gaflar yaptı ki deli dana unutuldu, yeni adlar bulundu. Bakalım yeni dönemin demokrasi liderlerı nasıl sözler bulacaklar? Tartışmalar sert mi geçecek, yumuşak mı? Bir liderın, "Ciddi rakibimiz yok.." sözü birdenbire çok cıddiye alındı. Başka noktalara saldırmıyan sözcüler buna birden sarıldılar veryansın ediyorlar. Ne olmuş yani ciddi rakibimiz yok demişse? Başka bir laf söy lersin ciddiliğıni hemen bellı edersın!.. Ama, demek ki laf kıtlığında asmalar budayacağa benziyorlar. Türkiye'nin dağ gibi yığılmış sorunları ortada duruyor. Partıler, her şeyden önce bu sorunları nasıl çözümleyeceklerini açık seçik ortaya koymalıdırlar. Polemıkti, tartışmaydı, If.f atmaydı, parti sözcülerı için olmaz. Çünkü bunların her biri şair Nedim'in söylediği gibi "haddeden geçti "ler (Jygun mudurlar, değıl mi.ölçülüp ortaya kondu. Yeni demokrasinin yeni kadrosu bundan önceki alışkanlıklarla hareket edemez. Yeni kadrolar, yeni sözler söylemek zorundadırlar. Deli danalar gibi dolaşıyor, koca öküzler gıbı bir kıyıda oturuyor. gibi sözler yeni demokrasinin yeni sözcülerince söylenmiyecektir. Söylenirse eskiden ne ayrılığı olacaktır? Bu seçım ve bu seçıme katılan partıler bundan önce gördüklerımizin hiçbirine benzemiyor. Üç tane parti var, bu üçünden birine oy vereceğiz. Bu üçünden başka partinin seçimlere katılması önlenmiş. Bu üçten başkası seçime katılamaz. Vatandaşa gelince, oyunu kullanmak zorundadır. Yasal olarak oy kullanmak zorunluğu konmuştur. Bir vatandaş bu seçimlerde oyunu kullanmadı mı, cezalandırılacaktır. Cezası da önce 2500 lira para, ardından da öteki seçimlere katılmamadır. Gene bir yani diyelim, bu seçimlere katılmadığı için 2500 lira para cezası verecek, öteki seçimlere katılma hakkını da yitirecek . Durum böyle olunca ... parti liderlerinin "Aman seçimlere katılın, bana oy verln!.." diye yalvar yakar olma gereği yoktur. Seçmenlerin çok önceden katılma ve oy verme durumları ayarlanmış oluyor. Vatandaş oyunu nasıl kullanacaktır? Önce partılerden bırıne verebilecektir. Eğer partilerden birine oy vermek istemiyorsa, bağımsızlardan birine oyunu verecektır. Partilere de, bağımsızlara vermek istemiyorsa, gene oyunu kullanmak zorundadır. Bu kez boş oylar çıkabilir. Boş oy, partılen de, bağımsızları da beğenmiyorum anlamına gelecektir. Kimseyi beğenmeyen adama ne denir? Bu seçimler, öteki seçimlere hıç benzemiyor. Kuralları, davranışları, eylemleri değişik... Bu seçimler, ötekiler gibi başıbozuk da geçmıyecek... Öteki seçımlerde isteyen, dilediği gibi adaylığını koyar, şurda burda konuşur, dilediği propaganda araçlarını kullanırdı. Bu seçimler, öyle sanıyoruz ki, bir disiplin altında geçecektir. Bilmiyorum bu benim kaçıncı seçim görmemdir? 1943 yılından berı seçım gördüğüm, seçim olaylarını ızlediğim içindır ki, bana en ilginç gelen seçim bu oluyor. Hem halkımızın oldukça büyük deneyimi var, hem de eski partiler yok, yerine çok yenileri giriyor. Çok yeni partıler seçimlere giriyor ama, arkalarında seçimlerde epeyce deneyi bulunan eskiler de yer alıyor. Onları görmüyor değılız, perdeyı araladığımızda çoklarını gözümüz ısırıyor. Kaz gütmek, halay çekmek derken seçim tartışmaları sürer giderdı. Eskilerin arasında halk ağzıyta konuşma ustaları vardı. Biri halk deyişi söy ARSIV KONUSUYOR Muhalefetteki CHP'nin yeni Genel Sekreteri Halk Partisi 1950 seçimlerini yitirdikten sonra muhalefete düştu. Ariıh butun gorevi yeni muhalefeti olufturmak, yeni bir muhalefet orneği vermekti. Purtinin Genel Buşkunı yine tsmet Inonu idi. Ama Genel Sekreierliğini o zantanların çok genç bir elemanı olan Kasım Gülek üstlenmişti. Kasırtı Gulek Genel Sekreter olarak yepyeni bir tipi lemsil ediyordıı. Amerika'da okumuştu. Amerikan ıısulu hazı yonteınler uyguluyordu. Orneğin tanıdığı, luııımadığı her onune gelenin elini sıkmak, hâl haiır utrınak Kasım Gulek'in bir bulu^uydıı. Gene, konw,masım kııçuk kuçıık kuğıl pusulalara yazarak, hunları çekip çekip bir yuna koymak da onıın bulu}iıydıı. liuhusı var, çanta yerine heybe taşımak, kaval çalmak, lıarnamda basın toplanmı yapmak Kasım Gülek 'in bulıışları arasındaydı. Resimde, 195i yılında, bir parti kongresinde (soldan sağa doğru) Kasım Gulek, İsmet Ir.önü, Avni Doğan goruluyor.