Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SEÇtM 83 MUNTEfflBI SAJNTDEN SEÇMENE DP r İktidarı değiştiren seçim 1950 seçimlerinde özellikle halkın büyük bir bölümünün yakındığı pahalılık ve yoksulluk temalarını işledi. Demokrasi hemen her konuşmanın ana noktasını oluşturdu. Seçime katılan Çumhurbaşkanı İnönü, Bigada yaptığı konuşmada şunları diyordu: "tnsafınıza müracaat ederim; bir seçim zamanında her gün memleketin en az 30 yerinde toplantılar yapılan bir diktatörlük ülkesi görülmüş müdür? verılmcktcdır: "Sevimlcrdr millel iradesinin serİKsl(,r kullanılmasını saftlamak /ıırımludıır. Oylara el atılırsa, vıırtlaşlnr da jasal haklarını savunmak durumunda kalacaklardır. Ancak bu savunma yasal yollardan yapılmalıdır. Ne var ki yurtlasları bu durumda bırakan yonelim de mlllelin husumeli ile karşılasacaklır." Yılların tek parti iktidannın ise muhalefetin bu tutumuna karşı aldığı kararlar Türk demokrasısıııı sağlıklı bir temclc olurtma yönünde ciddi adımlar olarak sayılmalıdır. Bu kararlardan ikısı U/crınde kısa bir hatırlatma yapacaftı/. Birincisi 12 temmuz bıldırısıdır Başbakan Reccp Peker ve DP Lideri Celal Bayar'ı dınleyen Cumhurbaşkanı Inönü, hcr ikısınin de onayını alarak, partıler arası ilişkilerin nasıl olnıası gereklığıne dair ünlü bildırıyı yayınlamış, böylece tarlısma ve eleştiriler bcllı bir duzeye oturtulmuştıır Ikinci önemli adını ıse yeni seçim yasasıdır. Bu yasa ile yansız bir yönctim (Yüksek Seçim Kurulu) deneıımı altındu, yargı güvenccsinde, tek dcrcceli, gi/lı oy vc açık lasnif lemeline dayanan çağdaş bir seçim sistcminin temeli atılmış1 r. Radyo parlilerin propagandalarına eşit ola1 rak açılmıştır. 1950 seçım yasası'nda iktidar partisının tavı/ vermenıekte direndıği tek nokta nisbi seçim yönleminı kabul etmemesidir, bunun fırlınası içerısınde fark edilmeyen ama bugün okunduğunda haklılığı görulen birçok değerlendirmcyc Ulus gazetesinde raslanmakladır. örneğın I mayıs tarihlı ba^yazıda şunları okumaktayız: "BUlm ımısahademize göre maateessuf seçim meselesinde sclim siyasi ananclere dogru bir yüniyiis emarrlcri yoktur. Siyasi kanaatlara Kure vucul bulmus partilerden /iyade şalııslar elrafında toplanmıs kalahalıklara şahil uluyuru/..." Ali Fuat Cebesoy, Halil Ö/yuruk gibi tamnmış kişilerın DP lıstelerinden aday olmasmı, iktidar bir türlu hazmedememıştır Nitekim alıntı yaptığımız bu haşya/ı şöylc bıtıyor: "Milll hfikimiyel isliyoruz, parlak adaylar aramak bizi milll hakimiyete goturmez." Bu arada Peyami Sefa, Ulus gazetesindcki "Bikışlar" başhklı köşesinde muhalefete ve özellikle DP'ye en sert eleştirileri yöneltmekte, yanıtlar vermektedir. örneğın 4 mayıs perşcmbe gUnkıl gazelede "Ikinci Kaptan" baslıklı ya/ısıııda şunları ilcri sürmektedır: "Celal Bayar Iktisad vekili Iken başındı Inönu vardı. O zamanki nuluklarına bakını/, Ismel Paşa'ııın direktiflerlyle çalıstıgını sık sık lekrarlamaktan geri kalma•nıstır. Başbakan oldııgu /aman da Celal Bayar'ın basında Ataturk vardı ve işareı parmagı ile nna atacagı her adımın yolunu çi/iyordu... Şimdi lışan diklalor işitilmiş midir?" (Biga konuşmasından). "Anayasaya muvafık kanunla, antldemokralik kanun vrya durum birbirinden ayrı şeylerdir... Her memlekelle, onun seviyesine ve ihtiyacına K»re na/ariye itibanyla antldemokratik sayılacak kanunlar veya haller mevcul olabilir. Bu haller, o ınemleketle demokrasi mevcut olmadıgının delili sayılama/" "...Bi/de nazariye olarak antidemokralik sayılacak başlıca iki mev/u vardır. Birisi komünisllij>in faaliyetine kanunen miısande ıdilıncmesidir. Yakın /amanlara kadar bazı hurriyet memlekellerinde de hal boyle idl Antidemokralik sayılabilecek bu yasak, bizim bünyenüzde devam edeceklir." "....Bulun valandaslanmın hilmesini islerim kl, CIIP seçimde çoklugu kaybederse, Ismet İnonu labiatıyla ve elbette cumlıurbaşkanlıgından çekileceklir." (Istanbul konuşmasındaıı). İŞTE İSTANBUL PAŞAM Bilındiği gıbı Paşa'nm bu konuşmasını Taksim Meydanı'nda yılzbinlerce Istanbullu dinlemis ve döncmin Valısı Fahretlin Kerim Gökay kalabalığı Paşa'ya göstercrck "ls»e Istanbul Paşam" demistır.. Demiştir demesine ama, bu sözler ve meydanları dolduran yü/bınler CHP'nin iktidarı kaybetmesıni engelleyemcmişlır Inönü, Taksim Mcydanı'nda konuşurken, Fatih Camıi'nın arkasındakı alaııda yaklasık on bin kışınin karşısında Adnan Menderes, Kuat Köpriilii ve dığer DP'liler seçim kampanyasının son konuşmalarım yapıyorlardı. Kalabalıklara bakanlar, hele Taksim Alam'ndan döncn kamyonlara yüklü bayraklı CHP'lılerin bir avuç DP'liye yönelık tezahUratlarına şahit olanlar, seçimin galıbınin CHP olacağını söyleyebilirlerdi. Fakat sonuçlar bunun tam aksini gösıcrmışlır Çok sakin geçen 14 mayısın gccesi açılan sandıklar, yurdun hemen her yerinde muhalefet adaylarının e/ici bir çoğunlukla seçimi kazandıklarını ortaya koymuştur. SOC.IIKKANLI BİK YORUM Seçimlcrin sonuçlarının yorumunıı sogukkanlı yapabilenler parmakla sayılabilecek kadar azdı. Bunlardan bin, Hasan Ali Yucel'ın 22 mayıs 1950 tarihlı yazısı, unutulmaması gereken bir değerlendirmedır Ya/ının baslığı: "Hürrlyelln RerVfklesmesl ve iklidar deRİsmest." II.Ali Yücel yazısına Osmanlı dönemındekı ısyanlardan söz ederek başlamaktadır "Bııtun bu isyanlar, lçlen içe kaynayan hoşnutsuzlugun ifade imkânını bulamamasj. milletin islemezligine taşma kanallarının tıkanmış olması sebebiyle bir patlamadan başka bir yey degildi." YUccl daha son ra yazısını söyle sürdUrmekıedır: "Hürriyetl gerçekle>tirmek isteyenler, gerçek hurriyelin ana kurallanna tabi ulmalıdırlar. llurriyelin devamı ivin başka çare yoktur. Çunku hurriyelin haslalıklanna lek ilaç gene hurriyetlir." "Yunanlıların izmir'den denize dokulerek zaferin elde edilınesl; Turk halkının kendi rııhundan gelen iç kuvvetle kendi iradesini kullanma hadisesi olahilıniştir. Bundan sonra Serbesl Kırka hadisesinde halk, serbesl bırakılmaya devam edilseydi, bu defa da hoşnutsuzluk şeklindeki istemezlik şuuruyla iktidarı devirebilirdi. Olmadı. Bugun koyunden çıkmamış valandaşta bile kendini gösteren "idareye kalılmak" iradesi arlık bir gerçektir." Yücel'tn bu dcğerleııdırmesi 1950 seçimlerının sonucıınu oluşturan nedcnı olanca açıkhgıyla sergilcmektedır Türk halkı 1950 seçımıylc bır iktidarı barışçı yollarla devirebılcceğını, bu guce sahip olduğunu gösıermiştir Ama gçrçek de nıokrasınin kurulup ışlerlık ka/anabılmesi ıçin acaba bu ycterlı nııydı? TEVFİK ÇAVDAR X Jr *wOtık araçların daha iyi işlclilmeye başlutıldığı geçi^ dönemidir. Yılların tck parti iktidarı, nc yuparsa yapsıtı, büyük yığınlara malolınaya ba;lamış olan demokraliklesme isteğini engelleyemeyeceğıni anlamıştır. Toplumda, yılların birikimi olarak var olan polansiyel mııhalefetin Uzerıne, geleceğını bına eden muhalcfet de toplumdan gclen isterlcrı gözardı edemeyeceğini, aksı takdırde seçımlerde ka/anmanın söz konusu olamayacağını sczmıştır. Kısacası lek parti döncmının yetıştırdığı iktidar ve muhalcfetın lider kadroları, belkı dc kendı programlannın dışında, loplumdan gelen bu ıstek doğıultusuııda değişmiş ve bu dcğısim sonucıı 194650 döneminde denıokratıklesme süreci açısından önenıli olan bir dizi karar ve eylem ortaya çıkmıştır. 1 Q<d/»" l 9 5 ° dönemi, Türkiye'de demokra Muhaletel a<,ısından, bu dönemdekı eylenılerine yon veren, ıkı bclgeden sö/ etmek doğru olacaktır "O/gurluk Andı" ve "Milli Husumel Andı." ö/gürlük Andı DP'nın birincı büyük kongresındc kabul cdilen bir bıldmdır. Delegclerin ayakta dınleyerek oy hirligı ile kabul ettık leri bıldırınin sonuç bölümürıde sunlar yer almaktavdı "Aııayasa'ya aykırt kanunlann hula degişlirilmesi, yerlerine demokratik kanunlann komnasını istiyoru». Bu hususta Domokmt Parti Meclis (irubu tarafından verilecek önerge kabul cdilmezse, Meclis Grubu'nu Meclis'ten çekerek siııei milletv donnıe karannı vermeye (»cncl Merke/'ı yelkili kılıyoru/. Bu lakdirde CHP'yi kendi kader ve sorumluluklan ile başbaşa ve buyuk hâkim milletle karşı kurşıya bırakıyoru/." Uöylece DP ılk defa olarak parlamenter oyıınıın bırden fazla parıi ile oynanacağııu, aksı lakdırdc sısıeının parlamentcr demokrası olmayacagını, dolaylı da olsa ıklıdara ihtar edıyordu. Nılekım DP Buyük Kongresi'ne cgenıen olaıı bu hava, iktidar u/erınde de etkili olnıuşüır. MİLLİ HLSIIMKT ANDI Mılli llusumct Andı ıse DP'nin 20 hazıran 1949 güııU loplaııan 2. BUyük Kongresı'ııııı bitişindc oy birlığı ile alırıan bir karaıdır. Bu kararda 1946 sev'imlmne ben/er bir seçıın yapı.ıanın getıreccği sorumlulukıan sö/ edilerek 5 1 yargıya yer 1 KAHRKTTİN KKKİM (,ÖKAV İsmel l*aşa'ya yu/binleri göslerip"işle Pasam Islanhul" dİMirdıı. da /ararını kendi çekmiştır tKİ ANA TKMA: PAIIALIL1K VK YOKSULLUK 1950 seçımı böyle bir seçim yasasının verdiği gü vcnce aitında yapılmıştır Muhalefet yıllardır işlcdiğı temaları bu kere de gündemc gctırmışlır Ö/ellikle halkın büyük bır bölünuınün yakındığı pahalılık ve yoksulluk bu temaların başında gel ınıştir. Pahalılığın, yoksulluğun tum sorumluluğu ıktıdarın uzerine atıldıktan sonra, ııcıı/hık vaatleriyle konuşmalar nokıalanmıştır. Demokrasi (ama lanımı tam yapılmayan, soyut ö/gürlııklerin söz cdıldığı bır yapıda) hemen hcr konusmaııın ana noktasını olusturmuşıur. Fkmek ve ö/gürlük, clıyebılın/ kı bu iki sözcük muha lefelın, özellikle DP'nın bayrağı lıalıne gelmistır. Iktidar ise yılların verdiği ağırlığı ve toplumda kı ö/lemleri fark edeıneme alışkanlığını lerk cdememıştır Muhalefetin buiün lıUcıınılannı cıddı ve çatık kaslı bır bıçınıde karşılaınaya çalışınaktadıı DP'nın kişıler çevrcsınde tum siyasal propiigandiisını bına etmesı, parlak ısunleıe aday lıstclerını açnıası ıkııdanıı en fa/la tenkıd ettığı noklalardan bıııdır. O günlcrdekı heyecan bu ikinci kaplan devlet gemislnde eski yerini almak Istiyor, fakal aradaki farklan unuluyor. KvvHa birinci kaplanın yeri bus kalaıaktır. Sonra, bugünkü devlel t>emisi, o zamankl deni/in karısıksı/, guven ve sükun dolu sathında degil." Sağduyunun kolayca kabul edcmeyeceğı bır elestiri tam bu. KAMPANYAYA İNÖNÜ DE KATILDI 1950 seçim kampanyasına, kuramsal olarak yansı? olması gcrcken, Cumhurbaşkanı ismel Inönu de katılmıştır. InönU'ye göre Anayasa, Cumhurbaşkanı'nın larafsı/lığı açısından gereken av'iklığa salııp dcgil. Nitekim ılerdeki seçimlerdc dc aynı savı t elal Bayar ilcri sürerek DP lehıne kampanyaya katılmıştır 1950 seçimlerinde Inönu kampanya boyunca büyük kalabalıklara karşı konuşmuştur Konuşmalarındaki ana tcmalurı şıı alıntılarla ortaya kovabıhrı/. "Insafınıza mııracaal ederim; bir seçim zamanında lur gun memlekelin en aı oluz yerinde toplantılar yapılan lıir diklalorlıık ülkesi goriilmııs mudıır? Seçim zamanında diyar diyar dolaşarak kendini valandaslanna bcftcndirıneye ça