22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR BASKETBOL 26 MAYIS 2009 SALI NBA’NIN MARADONA’SI CAN İŞBAKAN T ürkiye’nin ABD’deki gururu Hidayet Türkoğlu, artık tam anlamıyla bir yıldız. Tüm NBA onu konuşuyor, onun yaptıklarını anlatıyor ve bir Türk’ün istediği zaman liderliği nasıl ele alabildiğini yazıyor. Orlando Magic’in yıllar sonra aklına, “Acaba biz de şampiyon olabilir miyiz?” sorusunu getirdi Hido... Bunu yaparken liderliğini, son çeyreklerdeki müthiş özgüvenini sergiledi ulusal oyuncu... Doğu Konferansı yarıfinal serisinde 7 maç süren müthiş mücadelede son şampiyon Boston Celtics’i eleyen Orlando Magic’te Hidayet Türkoğlu sahnedeki başrole sahipti. Adeta tek başında Paul Pierce gibi bir oyuncunuN savunması karşısında müthiş bir savaş veren Hidayet takımını finallere taşıyordu. Ardından NBA şampiyonluğunun en büyük adayı Cleveland Cavailers karşısında kendini göstermeye devam ediyordu başarılı oyuncu... Bu kez karşısında kuşkusuz dünyanın en önemli oyuncusu Lebron James vardı. Ama korku nedir bilmiyordu Hido ve ilk maçta, hem de Cleveland’da yaptığı asistlerle ‘lider’ olduğunu gösterdi ulusal takımın kaptanı ve seride 10 öne geçti Magic... İkinci karşılaşmada ise son 3 saniyede bulduğu basketle takımına bir galibiyeti daha armağan edecekti Hido ama Lebron’u çok da iyi savunmasına karşın ABD’li oyuncu inanılmaz bir üçlükle seriyi eşitledi. Yazık oldu Hidayet’in müthiş çabasına. Ama olsun. Şimdi Orlando’ya gidiyor seri ve Lebron’undan, Van Gundy’sine herkes Hido’yu konuşuyor. O artık dünyanın en önemli oyuncularından biri... Tıpkı bir zamanlar Maradona’nın Napoli’yi şampiyon yapması şimdi de bu role Hidayet soyundu, kimsenin aklına gelmeyeni başarmak için... Telekom Fenerbahçe Ülker’i gözüne kestirdi SEVİL ARINAN aşkentin Beko Basketbol Ligi’ndeki en başarılı temsilcisi Türk Telekomspor, şampiyonluk yolunda. Playoff’larda gösterdiği üstün oyunuyla adını Fenerbahçe Ülker ile yarı finallere yazdıran Türk Telekomspor, uzun yıllar sonra Ankara’ya getirdiği Türkiye Kupası’nın ardından, şimdi de başkentin 36 yıllık şampiyonluk hasretini dindirmek istiyor. Türk Telekomspor’da başarılı bir sezon geçiren, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan oyun kurucu Tutku Açık, deneyimiyle kritik anlarda takımda ön plana çıkan ve ekibin skor yükünü üstlenen Bekir Yarangüme, maçta yer aldığı kısa süreye karşın karşılaşmanın sonucuna büyük katkı sağlayan Mutlu Akpınar’la playoffları konuştuk. Geçen sezon şampiyonluğuna çok yaklaşmanıza karşın final serisinin 5. maçında elendiniz. Türk Telekomspor bu yıl şampiyonluk kupasına ulaşabilecek mi? TUTKU AÇIK: Türk Telekomspor geçmişinde Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Kupası’nın sahibi oldu. Geriye Lig Kupası kaldı. Amacımız tabii ki henüz B alamadığımız lig şampiyonluğa ulaşmak. Playoff maçlarındaki gözlemim neticesinde şu an kupaya en yakın takım biziz. Playoff’larda eşleştiğimiz Mersin Belediyespor, rakibin dengesini bozan bir takım. Zor bir seri geride bıraktık. Mersin Belediyespor’un ayrıca antrenörü de çok akıllı. Ama takımımın kadrosu, turu geçmek adına daha avantajlı. Yanı sıra biz playofflarımız dahil bütün maçlarımızı final havasında oynuyoruz. Şimdi rakip Fenerbahçe Ülker... Onlar çok güçlü bir takım ve geçen sezon da playoff’larda neler yapabildiklerini biliyoruz. Ancak biz şampiyon olmak istiyoruz ve bu kez rakibimizi eleyeceğiz. Türk Telekom’un yarı finallere gelebilmesine katkıda bulunan oyunculardan biri de sizsiniz. Takımınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bekir Tutku Mutlu BEKİR YARANGÜME: Öncelikle Mersin Belediyespor’la yaptığımız playoff serisinde, sahada tempolu bir oyun çıkardık. Maçlarda değişik savunmalar denediler, hücum olarak da hareketliler. Öyle ki ilk maçımızda basit top kayıpları yaptık. Karşılaşmanın son dakikasına kadar çekişmeli oynadık. Bizim serimizin yanında diğer playoff’larlardaki en çekişmeli maçlar, Galatasaray ile Beşiktaş arasında yaşandı. Diğer seriler ise nispeten daha kolay geçti. Onun için inanıyorum, biz yine finale kadar kalacağız. Sezonu lider tamamlayan Efes Pilsen’in finallere kalma şansını nasıl görüyorsunuz? MUTLU AKPINAR: Aslında en çekişmeli seri Galatasaray ile Beşiktaş arasında yaşandı. Her iki takımın da şansı çok yüksekti. Sezonda üstün başarı gösteren lider bitiren Efes Pilsen ise playoff’lardaki rakibi Darüşşafaka Cooper Tires’ı da geçmesini bildi. Zorlanmadı. Bize gelirsem eğer, ben de takımdaki arkadaşlarım gibi finale kalacağımıza inanıyorum. R A L L İ Ne denir, ne denmeli, ne gözle bakmalı?… Sanırım bizim gibiler bu kadar yaşı boşuna geçirmişler, olayları yorumlamakta geride kalıyorlar?… Olay yeri ve zamanı, WRC Sardunya Rallisinde ilk günün son etabı… Bakıyorsunuz Loeb finiş noktasına çok az kala hiçbir sorun yaşamadığı halde anormal yavaşlıyor; “mehtap seyretmek için mi yavaşladı?” demek geçiyor içinizden… Arkadan Hirvonen geliyor aynı yere, o da aynı davranış içinde, o da yavaşlıyor, bir farkla ki pek beceremiyor, finiş kontrol sahası girişinde sonlandırmak zorunda kalıyor son zamanların modası “Yol temizleyici olmamak için bilerek geri kalmak” eylemini… Neymiş, taktikmiş… Ancak bir şeyi hesap D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N Ford duble yaptı JariMatti ve Mikko’yla… Sardunya adasındaki evlerin pencerelerini süsleyen sardunya çiçeklerinin yaprakları zamanından önce sarardı, bekliyorlar dallarından kopacak günleri… Ege Rallisi’nde genç Yağız Avcı’nın gençler arasındaki mücadeleden gençliğinin hakkını vererek çıkma başarısını anlatmak sonraya kaldı … Sardunyanın Sararan Yaprakları edemiyorlar: JariMatti Latvala, onlar taktik(?!) peşinde koşarken çekmiyor ayağını gazdan ve farkı 40’lı saniyelere çıkarıyor… Hadi bakalım buyurun, kapatabilirseniz kapatın… Yapılan iş spor yarışması, ana fikri “daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü” üçgeni… Böyle bir hedef varken “isteyerek kaybedilen zamanlar, istenmeden kaybedilen zamanlarla birleşince” ortaya giderilmesi zor sonuçların çıkması çok doğal… Çok kötü bir gidiş bu… FIA’nın “dönüşümlü start sırası” uygulamasını kaldırması “bir tür protesto etmek” gibi… Oysa eskiden de dönüşüm uygulanmaz, kimse de bu tür uygulama içinde bulunmazdı… İleri mi gidiyoruz, geri mi?… Sardunya’da başka neler oldu?... Hirvonen’in önüne “at sürüsü” çıktı dört nala giden, hem de 2 kez. Loeb, yardımcısı zaman hatası yapınca 10 saniye daha ceza aldı. Peter Solberg bir ara 3.lüğe çıktı. Loeb lâstik patlattıktan sonra yine geçildi Loeb’e. Daniel Sordo ve Henning Solberg mekanik arızadan yakalarını kurtaramadılar, sonunda 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle