Katalog

DÜ N YA G OL FÜ ANTALYA’DAYDI BIR ZAMANLAR NÜVİT TOKDEMİR 62 Yıllık Spor Yöneticisi: Tahir Türetken... por insan yaşamında etkiliyse her şey bir başka gelişiyor. Daha genç yaşta geleceğinizi spora göre planlıyor; günleriniz sporun içinde geçiyor; kısacası sporla yatıp kalkıyorsunuz. Önce sporcu, ardından yönetici kimliğini de edindiğinizde artık kendinizi soyutlamanız olanaksızlaşıyor. Spor sizin için bir yaşam biçimi oluyor. Eminim şimdi içinizden, “Eh fena da olmuyor hani” diyenlerinizle; özenip, “Keşke öyle olsa” ya da “Var mı böyle insanlar?” diye düşünenleriniz var... Elbette var... Bugün İzmir Karşıyaka’da yaşayan Tahir Türetken, kentin en yaşlı spor yöneticisi kimliğiyle dimdik ayakta duruyor. 1923’te Karşıyaka’da doğan ve askerlik süresi dışında yaşadığı yöreyi terk etmeyen Türetken, Yeşil Kırmızılılara olduğu kadar Türk sporuna verdiği hizmetlerle de bir simge olarak duruyor karşımızda. S HEPİMİZ DOSTTUK En küçüğünden en büyüğüne yörede yaşayan hemen herkesin sporla ilgilendiğini söyleyebileceğimiz Karşıyaka’da ‘KafSinKaf’ doğal olarak bir ‘efsane’ onlar için. Elbette Tahir Türetken ve arkadaşlarının katkısı da büyük bu oluşumda. “Nerede, nasıl başladı spor aşkı” sorumuza gülerek yanıt veriyor Türetken: “Bizim zamanımızda tüm sporcular hemen hemen bütün branşlarda oynayabiliyordu. Hepsiyle yakın arkadaşlığımız, dostluklarımız vardı. Ben Türkiye şampiyonu yelkenci Tekin Çullu ağabeyimin yetiştirmesiyim. O bir başlangıç oldu...” 1941’de Karşıyaka Spor Kulübü’ne üye olunca 67 yıllık bağlılığın sözleşmesini imzalamış gibi oluyor Tahir Türetken. Ve ardından 1946’da da Dr. Orhan Alpyörük’ün başkanlığındaki ilk yönetim kuruluna giriyor. Yöneticilik yaşamı sürerken 1952’de Reşat Çelebi’nin başkan olduğu dönemde KSK’yi 26 yıl aradan sonra İzmir şampiyonu yapıyorlar. Aynı yıl Bursa’daki İpekçilik Kupası’nda F.Bahçe, G.Birliği ve Bursa Karması’nı yenip şampiyon olduklarında İzmir’e ‘kahraman’ olarak dönüyorlar. Türetken, 1965’e dek süren yöneticiliğinin ilk bölümünde Futbol Federasyonu temsilciliği, bölge temsilciliği, tesisler amirliği, genel kaptanlık görevlerinde bulunur. Bu arada kulüp o yıllarda 17 dalda etkindir ve hepsiyle de ilgilenmiştir. Örneğin o yıllarda KSK’nin futboldaki altyapısının da belirleyicisi konumunda olan Asım Ligi’ni ve oradan yetişen değerleri unutamıyor. BASKETBOLLA GERİ DÖNDÜ << İ S M E T A K T E K İ N . Türkiye Amatör Açık Turnuvası, Antalya Belek’teki Cornelia Golf Kulübü’nün Nick Faldo imzalı sahasında Güney Afrika’dan İran’a uzanan 25 ülkeden gelen golfçülerin katılımıyla yapılırken geriye ‘dostluklar ve Türkiye’nin başarılı tanıtımı miras kaldı. Saha çok iyi hazırlanmıştı. Aşırı sıcak ve rutubet oyunculara zor anlar yaşatsa da ortam golf için mükemmeldi. Örneğin 2 Portekizli ve 1 Güney Afrikalı golfçü, aşırı sıcak ve rutubet nedeniyle oyunlarını tamamlayamadı. Golf Federasyonu, bu başarılı organizasyonda 2012’de aday olduğu ve hedefi olan Dünya Amatör Takımlar Golf Şampiyonası’na (World Amateur Team Championship) bir adım daha yaklaştı diyebiliriz. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen bayanlar kategorisi de ilgi çekti. Ayrıca İran ve Bangladeş’in katılımı da turnuvaya renk kattı. Cornelia Diamond Hoteli’nin görkemli golf kulübündeki organizasyon bütün katılımcıların beğenisini kazandı. Turnuvaya katılan Türk golfçüler ne yazık ki başarılı olamadı. En iyi derecelerimizi erkeklede 9. olan Hamza Sayın ve bayanlarda 3. olan 17 yaşındaki Elçin Ulu yaptı. Turnuvaya değişik ülkelerden katılan toplam sporcu sayısı 134 kişiyle rekor düzeydeydi. 4 gün üzerinden her gün 18 çukur oynanan mücadelede Portekizli Jose Maria Joia 287 vuruşla birinci, Avustralyalı Richard Heath 288 vuruşla ikinci, İtalyan Ravano Niccolo da 292 vuruşla üçüncü oldu. Bayanlarda ise Güney Afrikalı Ashleigh Holmes 307 vuruşla birinciliği, İrlandalı Charlene Reid 308 vuruşla ikinciliği, Elçin Ulu da yine 308 vuruşla üçüncülüğü elde etti. İsmini golf dünyasında gittikçe duyuran turnuvamıza katılan golfçülerin ülkelerine döndüğü zaman anlatacağı çok şey olacaktır diye düşünüyorum. Bu da ülkemizin golf dünyasında tanınmasında önemli rol oynayacaktır. 7 Ara verdiği yöneticiliğe 1970’te genç arkadaşlarının ricasıyla basketbol şube başkanı olarak döner. 1972’de yüzme sutopu atletizm dalları da kendisine bağlanır. Tüm bu dallarda 2. liglerde olan KSK’yi 1. Lig’e çıkarmayı başarırlar. Yüzme takımı erkeklerde 3 yıl üst üste, atletizm takımı ise bayanlarda ilk yıl Türkiye şampiyonu olur. Basketbol şubesi bu sıçrayışın ardından 35 yıldır deplasmanlı ligdedir ve bir şampiyonluk, bir de Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı müzesine taşımıştır. Basketbolla ilgisi ilerleyen günlerde onu Osman Solakoğlu yönetimine taşır. 198283 döneminde KSK’de başkanlığa seçildiğinde Basketbol Federasyonu yöneticiliğinden istifayı düşünür. Ancak başta Solakoğlu olmak üzere dönemin ‘büyükleri’ devreye girer ve engeller. Böylece hem kulüp başkanlığı hem federasyon yöneticiliğini bir arada götüren bir ‘ilk’ olur. 1986’da rahatsızlanarak başkanlığı bırakır ama Basketbol Federasyonu’ndaki görevi 14 yıl sürer. TAKDİR BELGESİ ALDI Yaşadıklarından ilginç anıları da var Türetken’in... İşte bunlardan biri: “1983’te spor bakanı tüm kulüp yöneticilerini topladı Ankara’da. Bakan soruyor, biz anlatıyoruz yaptıklarımızı, yapacaklarımızı. Diğer yöneticiler futbolda neler yaptıklarını anlatıyorlar. Sıra bana geldiğinde faaliyet gösterdiğimiz dalları saydım. Amatör sporların nasıl gelişmesi gerektiğini anlattım. Toplantı bitiminde beni hemen bakanın odasına çağırdılar. Özel görüştük. İzmir’e geldikten sonra 2 müfettiş geldi kulübe. Yaptıklarımızı incelediler ve sonra bize takdir belgesi gönderdiler.” Daha ilginç bir anı ise 12 Eylül sonrasına denk düşüyor: “12 Eylül sonrası kulüpler Dernekler Yasası’na tabi oldu. Bir gün kulübü incelemeye aldılar. Demirbaş defterini inceliyorlar. Kulübün camekanla korumaya alınmış değerli eşyaları, bayraklar var. Örneğin, F.Bahçe’nin çok eski bir bayrağı vardı. Karşısında bedeli yazmıyor diye bizi mahkemeye verdiler. Hakkımda Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Avukatım da Hasan Denizkurdu. Beni bu suçla cami yaptırma derneğinin takkeli yöneticileriyle bir araya koyup yargıladılar. Sonra beraat ettim ama o günleri unutamam.” Şimdi yine Karşıyaka Kulübü’nde Divan Başkanlığı görevini yürüterek yaşamını sürdürüyor Tahir Türetken. “Herkes yöneticilik yapamaz” derken, ileriye dönük dileğini şöyle dile getiriyor: “Karşıyaka’nın 100. yılı 2012’de kutlanacak. Ortaya bir hedef koyarak bu mutlu güne hazırlanmak lazım. 4 yıl göz açıp kapayıncaya dek geçer. Komiteleri kurup hazırlanmalıyız ve şanlı KafSinKaf’ın geleceğini aydınlatmalıyız...” 13