02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR BASKETBOL 23 EYLU¨L 2008 SALI Moskova’nın yeni çariçesi ŞAZİYE KARSLI Bayan basketbolu ‘hak ettiği’ ilgiyi ne kadar görüyor? Bu soruyu artık sormamız gerekiyor. Ulusal Bayan Takımı’nın üst üste 3. kez Avrupa Şampiyonası’na gidiyor olması yeteri kadar ilgiyi göremedi basınımızda. Peki ya Şaziye Karslı’nın Avrupa’nın en büyük takımına gitmesine ne demeli? Başarılı oyuncumuz bayan basketbolunun ‘Real Madrid’i Spartak Moskova’ya transfer oldu. Son 2 yılın Euroleague şampiyonunda forma giyecek olan Şaziye; transferini, Beşiktaş’la yaşadığı günleri, ulusal takım kariyerini ve Türkiye’deki spor felsefesini içtenlikle paylaştı. C A N İ Ş B A K A N SORUN SPOR KÜLTÜRÜNDE ‘ Bizim spor kültürümüz eksik. İnsanlar basketbol maçına geldiği zaman başarıdan değil, rakibine küfür etmekten keyif alıyor. Avrupa’da ise insanlar sporla mutlu oluyor. Küçük kentlerin çok iyi takımları var ve bir maç olduğunda bütün halk salona doluyor. Türkiye bir futbol ülkesi, bunu kabul ediyoruz. Örneğin ben çocuğumun cimnastikçi olmasını istiyorum. Peki nerede çalışacak? Ona kim destek olacak? Kimse... Milli takımla Avrupa Şampiyonası’na 3. kez üst üste gidiyoruz. Ama kimse ilgi göstermiyor. Gazeteyi açıyorsunuz, 3 sayfa futbol maçı var. Aynı karşılaşma hem de 1 sayfada erkek basketbolcular var, bizim maçımızın köşeye sıkıştırılmış resmen. Bunun sıkıntısını çok yaşıyoruz. Spartak Moskova gibi Avrupa’nın en büyük takımlarından birine transfer oldunuz. Nasıl gelişti bu süreç? Şaziye Karslı: Milli takıma katılırken F.Bahçe ve Beşiktaş’la görüşüyordum. Euroleague’de oynamak istediğim için bu takımların teklifleriyle ilgilendim ama olmadı. Milli takım kampındayken Türkiye’de kontrat sezonu bitti. Sabrettim. Bu kadar beklemenin ardından iyi bir şey olacağını hissediyordum. Menajerim bana Spartak Moskova’nın ilgilendiğini söyledi. Çok heyecanlandım. Sonra 3 hafta önce iş netleşti ve 1 yıllık sözleşme imzaladım. Açıkçası bu kadar bekleyip Avrupa’nın en büyük kulübüne gideceğimi düşünmüyordum. Moskova’da kalıcı olabilmek çok önemli olacak. Bunun için neler yapmayı planlıyorsunuz? Ş.K: Geçen sezon İtalya’da hastalanmıştım ve bu bütün yılımı etkilemişti. Yıl ortasında transfer olduğum Beşiktaş Cola Turka’da da play off’lara doğru toparlanıp milli takımda formumun zirvesine çıktım. Ben orada renkli basketbol oynayıp değişik şeyler yapmayı planlıyorum. Her şeyimi ortaya koyacağım. Böyle oynarsam sürelerim artacaktır. İyi başlamak çok önemli. Takımımla ilk hazırlık maçlarımı F.Bahçe’ye karşı Fenerium Turnuvası’nda yapmam da kaderin bir cilvesi olacak. 3 yıl formasını giydiğiniz takıma karşı Spartak Moskova’yla çıkmak ilginç bir deneyim olsa gerek... Ş.K: Kesinlikle ben F.Bahçe’de oynarken Sarı Lacivertli taraftarlar bizi hiç yalnız bırakmamıştı. Yeniden onlara karşı forma giymek beni mutlu edecek. Siz F.Bahçe’yi seven, orada simge olmuş bir oyuncusunuz. Geçen yıl Beşiktaş Cola Turka’da forma giymek hiç sorun oluşturdu mu? Ş.K: 3 yıl F.Bahçe’de oynadım. Herkes biliyor benim hangi takımlı olduğumu. Ben Beşiktaş’a karşı oynadığımda bana çok küfür edilmişti. Hiç güzel bir görüntü değildi. Çünkü annem, babam ve kardeşlerim oradaydı. Ama ben Beşiktaş’a gelirken bunları düşünmedim. Profesyonel olmam gerekiyor. Biraz ‘F.Bahçe taraftarının tepkisi olabilir mi?’ diye düşündüm ama benim işim basketbol oynayıp forma giydiğim takıma katkı yapmak... Yaşadığınız ekonomik sorunlar da sezon içinde ortaya çıktı... Ş.K: Şimdi herkes parasını aldı ama o dönemde çok zorluklar yaşadık. Futbol takımında bir sorun yaşayınca bunun derdini diğer branşlar çekiyor. O dönem Del Bosque’ye ödenen 8.7 milyon Avro bizden kesildi. Elbette ki biz de paramızı alamayınca basketbola konsantre olamadık. Kardeşiniz Naile de şimdi Beşiktaş Cola Turka’da... Ş.K: Ben ona sorunlar yaşayabileceğini söyledim. Ama bildiğime göre sözleşme yapılırken yöneticiler de zaman zaman sıkıntı olabileceğini belirtmiş. Yine de ben geçen yılki kadar kötü olabileceğini düşünmüyorum. Takımı tamamen değiştirdiler ve beyaz bir sayfa açtılar. Bu yıl Euroleague’de oynayacaklar, bu çok önemli. Umarım sorun yaşamazlar. ‘DÜŞÜMÜZ OLİMPİYAT’ Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde fırtına gibi esip lider olarak Letonya biletini kaptınız. Yeni antrenörle neler değişti? Ş.K: Aslında aynı basketbolu oynuyoruz. Hızlı ve tempolu, 2025’er dakikalık sürelerin alındığı, paylaşımcı bir oyun oynadık. Cem Akdağ çok iyiydi ama Ceyhun Yıldızoğlu benim 10 yıllık koçum. Türkiye’nin en iyi antrenörlerinden biri. Milli takımda hepimizi çok iyi yerlere koydu. Hedefleri çok yüksek ve bize inanıyor. O gelince daha çok inandık iyi oyuncu olduğumuza... Elbette ki saha dışında oyuncular olarak birbirimize kenetlenmemiz başarıyı getiren bir diğer faktör. Kamp döneminde hiç sıkılmadık, hep eğlendik ve maçlar rahat geçti. Bizim takımımız gerçekten çok iyi. Genç ve tecrübeli bir ekibiz. Üst üste 3. kez Avrupa Şampiyonası’na gidiyorsunuz. Hedefler yükseldi mi? Ş.K: Ben Türkiye’nin en iyi 5 takım arasında olduğunu düşünüyorum. Letonya’da ilk 8 içine girip iyi bir eşleşme yakalarsak 5 takımın arasına gireriz. Bu da Dünya Şampiyonası’nın yolunu açacak. Aslında bizim en büyük heyecanımız olimpiyat vizesini elde edebilmek. Bütün oyuncularla aramızda bunu konuşuyoruz. Hedefler hep aklımızda. Herkes olimpiyatta bizim yer alabileceğimizi düşünüyor. Biz de Türkiye’nin ‘aydınlık yüzü’ olarak bunu başarmak istiyoruz. Şaziye Moskova yolculuğu öncesi İstanbul’un tadını çıkardı. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) 10 ‘
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle