Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR BINICILIK 2 EYLU¨L 2008 SALI At sırtında dört nala ALİCAN SEZER 224 Ağustos’ta İstanbul’da düzenlenen Balkan At Terbiyesi (Dresaj) Şampiyonası’nda Türkiye zirveye oturdu. Ancak bu spor ülkemizde pek popüler değil. Gelişmeye açık bir spor olmasına karşın ilgi görmüyor. İlk olarak 2005’te ulusal takıma binici çıkardıklarını belirten antrenör Tulya Kurtulan’dan bu sporun yapısı, dünü ve bugünü hakkında bilgi aldık. Biniciliğin dalı olan at terbiyesininin amacını anlatır mısınız? Tulya Kurtulan: At terbiyesi (dresaj), atı binicinin yardımlarına en iyi itaat edecek ve biniciyle uyumu en üst seviyede sağlayacak şekilde eğitmek ve yetiştirmek demektir. At terbiyesi çok sabır ve aynı zamanda istikrar gerektiren bir spor... Bu bakımdan Türkiye’de çok fazla popüler değil. Bizim de amacımız bu sporu 34 yıl içinde daha popüler yapmak. Bunun için gençlerle çalışmaya karar verdik. Onlar da aldıkları başarılarla bizi haklı çıkardı. İlk olarak 2005’te at terbiyeciliğinde milli takıma binici çıkardık. O yıl maalesef sonuncu olduk. 2006’da gençlerde 3. olduk. 2007’de ise Selanik’teki turnuvada 2.’liği elde ettik. Bu yıl ise ülkemizde zirveye çıktık. Özenli ve sabırlı bir çalışma sonucu başarı da geldi. Bu sporda disiplinli olmak gerekiyor. Sporcular üzerinde de disiplinin olumlu etkilerini gördük. Çünkü bu yaşlarda yaşıtları başka şeyler yaparken onlar bu sporla fedakârlık yaparak uğraşıyor. Antrenmanlarını düzenli bir şekilde yapıyorlar. Hedefleri büyük. Biz de onlarla gurur duyuyoruz. Sporcularınızın hedeflerini nasıl belirliyorsunuz? T.K: Olimpiyatlarda Türkiye pek başarılı olamadı. Bunun nedeni de doğru hedef konulmamasıdır. Biz kısa bir süre içinde doğru planlar yaparak başarılar elde ettik. Bütün olumsuz koşullara karşın Balkan şampiyonu olduk. Önümüzdeki 3 yıl içinde de 2 Avrupa’da başarılı olacağımızı uyumudur. Ayrıca istikrarlı bir şekilde düşünüyorum. Dolayısıyla hedef çalışmak da uyum kadar önemlidir. koymak, istikrarlı ve disiplinli olmak için Kurallar hakkında bilgi verir misiniz? iyi bir şekilde çalışmak çok önemli. T.K: Bu sporda kurallar daha çok disiplin Sporcularımızın başarısı da buradan ve estetiğe bağlı. Atla ilgili de önemli kaynaklanıyor. kurallar var. İnsanla at arasındaki doğal uyuma göre sıralanmış kurallar var. Yani At terbiyesinde kaç kategori var ve bu sporda atınızı dövemezsiniz, kamçıyla bunlar neye göre ayrılıyor? yarışa giremezsiniz. Kıyafetler çok farklı. T.K: At terbiyesinde 3 ayrı kategori var. Sporcular frak ve beyaz eldiven giyer, Yıldızlar kategorisi 1014 yaş arası. İki melon şapka takar. Şıklık ve zerafet ön sporcumuz Aslı Savaşkan ve Didem plandadır. Hava çok sıcak olsa dahi Yılmaz bu kategoride yarıştı. Aslı Balkan kıyafetleriniz hep aynı olmak zorundadır. 2.’si oldu, takım halinde de Balkan şampiyonluğunu elde ettiler. Daha sonra Yani bu bir estetik sporudur. Bu gençler kategorisi geliyor (1418 yaş nedenle de en iyi estetiği, görseli, en arası). 2005’te gençler sonuncu olmuştu. güzel görüntüyü ve uyumu yakalamak Ancak grafikleri her yıl arttı ve bu yıl için kurallar var. Ama kuralların tümü bu şampiyonluğu elde ettiler. Hem ferdi saydığım konulara sporcuyu yöneltir. derecede hem de takım olarak zirveye Bundan dolayı at terbiyesi biniciliğin çıktılar. Diğer kategori ise senyorlar. 18 göze en hoş gelen alanıdır. TULYA KURTULAN yaşından büyük olanların bulunduğu bir Atla uyum için binicinin neler yapması kategori bu. Bu kategoride de Türkiye’ye gerekir? tarihinde ilk kez Balkan şampiyonluğu yaşattık. T.K: Atla uyum için binicinin çok çalışması lazım. Ferhat Yavaş, senyorlarda bizi temsil eden Aslında her ne kadar biz kendimiz için at sporcumuz. Yani 3 dalda da Türkiye’ye şampiyonluk terbiyecisi diyorsak da ben tam tersini kazandırdık. Çok ciddi başarılar elde ettik. düşünüyorum. Bence atlar insan terbiyecisidir. Ayrıca Avrupa’dan gelen Çünkü karşınızdaki bilinçli bir varlık değil ve hakemlerden başarılarımızdan mantığı yok. Tamamen içgüdüsel davranan bir dolayı övgüler aldık. Türkiye’de varlıktır at. Doğadaki durumu da her zaman av. Yani bu sporun gelişmiş hale her zaman hayatta kalabilmek için kendini kaçarak gelmesinden mutluluk duyduklarını korumuştur. Dolayısıyla bu hayvana yaptırmaya söylediler. Bu da bize ayrı olarak çalışacağınız hareketler zorla olacak bir şey değil. gurur verdi. Hedeflerimiz giderek Bu atlar fiziksel olarak bizden fazlasıyla üstün artıyor. Önümüzdeki 8 yılı doğru durumdalar. Bu bakımdan attan en iyi performası planlayıp çalışırsak almak için uyumu yakalamak şart. Çalışmaya olimpiyatlara gitme şansımız kendiniz motive olduğunuz kadar aynı zamanda var. atı da motive etmeyi becerebilmeniz gerekiyor. Binici ve atı iki ayrı sporcu olarak görüp, ikisini de Bu sporun ana unsuru hem kondisyon hem fiziksel hem de mental nedir? olarak sağlığını kurmanız lazım. Açıkçası bu iş de T.K: At terbiyesinde en biz koçlara kalıyor. önemli unsur kişinin atla olan R A L L İ azı şeyleri anlamakta zorlanıyorum. Son zamanlarda öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki beynimin algılama yetileri yetmiyor sanki anlamaya… Neymiş efendim, “Kuru toprak zeminde ilk sırada gitmek dezavantajmış, yol üzerindeki yüzer gezer maddeler temizlenmiyormuş...” Demek ki kimsenin aklına gelmiyor, elleri çalı süpürgeli temizlikçiler bulup yolları temizletmek (!)Sormazlar mı adama “Neden 1 numara taşımak için koca sezon koşuşturup duruyorsun” diye... Birileri çıkıp ‘taktiksel sürüş’ kavramı üzerinde geyikler yapmaya başladı. Gün D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G ÖK E R M AN rulur?.. Ve son gün. Yaşananlara siz karar verin... “Taktiksel sürüş” mü “Talihsiz hacı” fıkrası mı?.. Gün boyu 4. sırada giden Loeb’e sondan bir önceki etapta ‘birileri bir yerlerden gelip elveriyorlar sanki’ ÖE17 Whaanga Coast’ta... Latvala etabın başlarında bir kayaya çarpıp karterini kırıyor, yarış dışı kalıyor, Hirvonen’in ise önce sağ ön lastiği patlıyor, sonra spin atıp yol dışına çıkınca etap sonunda yitirdiği zaman 50 saniyeye çıkıyor ve lider yeniden Loeb oluyor… Loeb’ün kazanması ‘taktiksel sürüş’ mü ‘başa konan devlet kuşu mu?..’ B Taktik mi Şans mı?.. boyunca koştur, son etaba gelince çek ayağını gazdan, biraz yavaşla, gün sonu derecelendirmede geride kal, ertesi gün ilk sırada start almaktan kurtul... Peki yerini bıraktığın adam bilekli çıkar da ertesi gün geçemezsen ne olacak?.. Yeni Zelanda’nın ilk gününde lider durumda bulunan Loeb, ÖE6 Waitomo startında otosunu çalıştıramıyor ve start zamanını 30 saniye geçiriyor, Hirvonen ilk sırada start alıyor. “Loeb kasten gecikti, bilerek geri kaldı” diyor pek çok kişi… Birileri de çıkıp “Neden 10 saniye değil de 30 saniye” demiyor... 10 saniye gecikme cezası almak da yeterliydi geri kalmak için… 2. gün Loeb, ÖE12 Te Akau South’da yeniden liderliğe yükseliyor. Ancak günün son etabında finişe yaklaşırken yavaşladığı ve ilk 2 sırayı Latvala ve Hirvonen’e bıraktığını söylüyorlar. Loeb’ün de etap sonundaki “Yarın ilk sırada olursak çok zor olacak” görüşlerine ne buyu 11