Katalog

C SPOR OKC¸ULUK 8 TEMMUZ 2008 SALI OKÇULAR 12’DEN VURACAK EDİTÖRDEN 143 Günün Ardından A Rİ F KI Z I LY A LI N nkara temsilcimiz Mustafa Balbay’ın yok yere gözaltına alındıktan 4 gün sonra alnının akı ile serbest kaldığı dakikalardı. Beşiktaş Adliyesi’nden Şişli’deki merkez binamıza henüz ulaşmıştık. Bahçede toplanan onlarca Cumhuriyet çalışanı Balbay’ı bağrına basıyordu. Özlemiştik onu... İbrahim Yıldız, Alev Coşkun ve Hikmet Çetinkaya’nın sevinçleri gözlerinden okunuyordu. Daha sonra İlhan Selçuk ağabeyimizin odasına çıktık hep birlikte. En yeni muhabirimizden yazarlarımıza, yöneticilerimize koca bir aile söyleşiyorduk, insanların yüzünde çiçekler açıyordu sanki. Derken Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız’ın telefonu acı acı çaldı, ‘yes’ tuşuna bastığı anda yüzü bembeyaz olmuştu, “Arif, Hasan Doğan ölmüş” derken aynı anda spor servisinden Cumhur Önder Arslan’ın “Abi, şok gelişme var, Hasan Doğan’ın ağır kalp krizi geçirdiği ve kurtulamadığı söyleniyor” şeklindeki notu geldi...Hızla spor servisine inerken, ‘İsim benzerliği mi’ diye düşünüyordum kendi kendime. Çünkü Hasan Doğan gibi bir işadamı, bir yönetici kalp sorunu olsa mutlaka önlemini alırdı. Üstelik fikir babası olduğu Medical Park hastanelerinin, kalp krizi riskini belirleyen onlarca ünitesi vardı. Mümkün müydü Doğan’ın durup dururken hastalığa yenilmesi. “Hem kalp rahatsızlığı olsa Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan ve Almanya maçlarında yığılır kalırdı Şeref Tribünü’nde, Nihat’ın son dakika golü 40 yaşındaki benim bile soluğumu kesmişti” derken haber doğrulanıyordu TFF haber sitesinde... 143 gün önce, Futbol Federasyonu Başkanlığı koltuğuna ‘tek aday’ olarak girdiği seçim sonrası oturan Hasan Doğan yaşama veda etmişti tatil için gittiği Bodrum’da... Onunla son 6 ay içinde 3 kez yüz yüze gelmiştik. İlki TGC’nin ‘Medya patronları ziyareti’ydi. Federasyon başkanlığına aday olup olmama sürecini yaşıyordu. Star Gazetesi’nin patronlar katında Cihan Kamer’le birlikte ağırlamıştı TGC yöneticilerini. Siirt mutfağının tüm çeşitlerini tattık. Star Gazetesi Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu da yemeğin ortasında özel odaya girmiş ve “Hasan ağabey, bugün Cihan bey tüm çeşitleri yaptırtmış. Bu kadar şanslı olamayız her zaman ama siz tatlıyı fazla kaçırmayın, kaymağı da yemeseniz iyi olur” dedi. Gerçi fazla yememişti Doğan ama yemek sonrası iki çay arasında içtiği sigara sayısı 3’ü geçmişti... İkinci karşılaşmamız TFF Başkanı olduğu günün ertesine denk gelmişti. İşadamı ve TFF yöneticisi Zafer Yıldırım’ın sahibi olduğu İstinye Park’ta medya spor sorumluları ile sabah kahvaltısı için bir araya gelmişti. Sorular, açıklamalar derken Cumhuriyet’in federasyon seçimlerindeki muhalif tavrı konusu gündeme geldi. “En çok muhalefeti siz yaptınız bana. Başbakan’ın arkadaşı olmamı, federasyon başkanlığına seçiliş sürecini hep mercek altına aldınız. Şimdi çalışmaya başlayalım icraatlarımızı da eleştirirseniz daha doğrusu eleştirecek konu bulursanız size lafım olmaz ama bir görün” dedi uğurlama sırasında. Belli ki kırgındı haber ve yorumlarımıza... Üçüncü bir araya gelişimiz ise spontoneydi. Cenevre’deki Stade De Geneve’nin basın tribününde tarihi Çek Cumhuriyeti zaferinin yazısını yazarken bir el omzuma dokundu. Hasan Doğan’dı. Soyunma odasına iniyordu. Türk gazetecileri görünce yolunu değiştirmiş Sabah’tan Levent Tüzemen, Turgay Demir ve bana sarılmıştı teker teker... Hemen arkasında Spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ve Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, Lütfi Arıboğan vardı. Kim gazeteci, kim yönetici, kim Bakan belli değildi, sarmaş dolaştı herkes... Belli ki futboldaki başarı tüm sınırları kaldırmıştı.. Ve artık Hasan Doğan yok. 143 günlük başkanlık sürecine baktığımda Haluk Ulusoy’dan sürpriz bir seçimle devraldığı federasyon bayrağını aynı istek ve arzuyla taşımış bir spor meraklısı işadamı görüyorum... Ne diyelim, işin ucunda ölüm olunca söz burada bitiyor. Yakınlarına bir kez daha başsağlığı dilerim... Evet; Cumhuriyet Spor Eki, Euro 2008’in ardından yeniden asli görevine yani ‘Tüm branşlardaki bütün spor organizasyonlarına’ rotasını çevirdi. Kapağımızda da Türk basketbolunun NBA’deki gururu Hidayet Türkoğlu’nun öyküsü var. Can İşbakan yazdı.. Yine sevgili Ali Abalı’nın Mehmet Atalay söyleşisi, Avrupa Şampiyonu olan briç yazarımız Faik Falay’ın zaferle taçlanan maratonu ilginizi çekecek.. Yeniden görüşmek dileğiyle... A SEVİL ARINAN O Okçuluk Federasyonu (FITA) Başkanlığı görevini yapıyor. Erdener’in FITA Başkanı olması, kçuluk Federasyonu Yönetim Kurulu okçuluk adına çok iyi bir gelişme oldu. Üyesi Doç. Dr. Turhan Menteş, Türkiye’de okçuluğun izlenilebilirliği de arttı” okçuluğun son yıllarda gözle görülür dedi. Spor dallarının yayılabilirliğinin bir çıkış yakaladığını söyledi. Menteş, Koreli izlenilebilirliğiyle doğru orantılı olduğunu ifade antrenör Kim Jeong Ho’nun ulusal eden Menteş, okçuluğun Türkiye’de istenilen takımların başına gelmesiyle birlikte, Türk noktaya gelebilmesi için okullarda eğitim okçuluğu için yeni bir sayfa açtıklarını da verilmesi gerektiğini kaydetti. Menteş, “Sporun vurguladı. Menteş, okçuluğa gönül medyadaki izlenebilirliği çok önemli. vermesinin yanında, Hacettepe Türkiye’de futbol ağırlıklı haber yapan bir Üniversitesi’nde genel sekreterlik, basınımız var. Tabii bu durumu Ulaştırma Bakanlığı bünyesindeki değiştirmek de kolay değil. Okçuluğun İnternet Kurulu’nda başkanlık, yerel basın tarafından desteklenmesi, Türkiye Bilişim Derneği’nde (TBD) ulusal basında da yer alması gerekiyor” ise yönetim kurulu başkanlığı diye konuştu. Menteş, 2008 Pekin yapıyor. Bir yandan başkanlık Olimpiyatları’na Zekiye Şatır ve Göktuğ yaptığı görevleri sürdüren Menteş, Ergin’in katılacağını da anımsattı. Her iki diğer taraftan da okçuluk için sporcunun da yarışmalarda derece çalışmalarını büyük bir titizlikle alabilecek kapasitede olduğunu belirten gerçekleştiriyor. 1987 yılından bu Menteş, şunları kaydetti: “Türkiye uzun yana okçulukla iç içe olduğunu ve o zamandır ilk defa okçulukta Olimpiyatlara günden beri bu spor dalının yol bu kadar az sporcuyla katılıyor. Olimpiyat katetmesi için çabaladığını söyleyen barajlarının yükselmesi bu durumda etken Menteş, geçen süre içerisinde oldu aslında. Diğer ülkeler de bu spor MENTEŞ dünya genelinde de başarılara imza dalına önem verir, üzerine düşer oldu. Biz atıldığını belirtti. Türkiye Okçuluk ise son 1 yıldır Koreli antrenör Kim Jeong Ho Federasyonu’nun dünyanın en büyük ile çalışıyoruz. Bilindiği gibi Kore, okçuluğa organizasyonu olan Grand Prix yarışmasını verdiği önemle biliniyor. Kore ekolü ve sistemi Antalya’da düzenlemeyi başardığını söyleyen bizde de faydalı olacak diye düşünüyorum. Bu Menteş, “Antalya’da yapılan organizasyonlar sistemin tam anlamıyla yerine oturması biraz okçuluk adına çok önemli. Bu anlamda nitelikli zaman alacak ama bizim için önemli olan organizasyonlar düzenlediğimizi sonuç. Yerleştirmeye çalıştığımız bu sistemin, düşünüyorum. Ama Türkiye’de okçuluk, çok tam anlamıyla yerine oturmasını kayıp olarak yaygın değil, tanınmıyor. Sevindirici olan ise görmediğimizi de söylemek isterim. gün geçtikçe gelişen bir spor dalı haline Kaybedilen zaman kazanca dönüşecektir. Bu gelmesi. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. durum okçularımızda kültürel dönüşüme de Dr. Uğur Erdener aynı zamanda Uluslararası neden olacak.” C SPOR S AY I 1 0 2 İMTİYAZ SAHİBİ: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ: İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ: Arif Kızılyalın SORUMLU MÜDÜR: Güray Öz EK KOORDİNASYON: Cumhur Önder Arslan GÖRSEL YÖNETMEN: Ersin Öztekin GRAFİK TASARIM: Süleyman Abay YAYIMLAYAN: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2 Şişli 34381 İstanbul BASKI: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu 34580 Esenyurt / İstanbul CUMHURİYET REKLAM: Telefon (0212) 251 98 74. GENEL MÜDÜR: Özlem Ayden. REKLAM MÜDÜRÜ: Onur Çeliköz. REKLAM REZERVASYON: Mete Çolakoğlu. 3