Katalog

C SPOR EURO 2008 10 HAZIRAN 2008 SALI << BASEL’DE ÇOK ÖZEL BİR GÜN Y arınki İsviçreTürkiye Avrupa Şampiyonası A Grubu maçı Türk olsun, İsviçreli olsun tüm futbolseverlere aynı şeyi anımsatıyor: Kavga, dövüş, öfke ve nefret… Her ne kadar 2005 yılındaki olaylı Türkiyeİsviçre Dünya Kupası baraj eleme maçının izleri hem Türkiye hem İsviçre hem de UEFA tarafından ılımlı mesajlarla silinmek istese de ‘Bu yeni buluşma, yeni bir krize neden olur mu’ endişesini beraberinde getirmiş durumda. Öyle ya; her sonuca, her gelişmeye açık bir ARİF randevu bu. İki ekibin de ilk maçlarını yitirmesi, Basel’deki 90 dakikayı gerçek bir final havasına sokuyor. Maçı kaybeden tarafın finallere matematiksel olarak veda edecek olması da işin tuzu biberi... Peki İsviçreliler bu maçı nasıl bekliyor? Bu soruya yanıt vermek güç. Öncelikle milliyetçilik duyguları tamamen törpülenmiş İsviçreliler için bile Türkiye karşılaşması ‘sadece bir maç’ değil. 2005 yılında İstanbul’daki maçta açılan ‘…çocukları’ pankartı hâlâ içlerindeki yara. Ve bir grup FC Zürih taraftarı Basel’deki maç için, “Burası uygar bir ülke. Hoş geldiniz” yazılı bir döviz hazırlatmış. Eğer UEFA’dan izin koparırlarsa tribünlere asacaklar… İsviçre’de yaşayan Türkler ise Almanya ve Fransa’dan gelenlere göre daha farklı bakıyor bu tür ulusal maçlara. Basel’deki İsviçreTürkiye maçında yaşanacakların iyi ya da kötü kendilerine yansıyacağını biliyorlar. Eğer yine bir gerginlik yaşanırsa Türk dönerinin marka değerinin düşeceği endişesinden tutun da işçiişveren ilişkilerine kadar zarar göreceğini savunuyorlar. Zürihli Türk işadamı Hasan Açıkgöz, “Tek dileğimiz bu maçın futbol standartları içinde oynanıp bitmesi. Eğer İsviçreliler iyice içer, sarhoş olur, bizimkiler de onlara uyarsa gerçekten istenmeyen şeyler yaşanabilir. Kaldı ki Türk milli takımı bizim her şeyimiz ama İsviçre’de Eren’imiz, Gökhan’ımız, Hakan’ımız var” diyerek endişesini dile getiriyor. Yine 2005 yılının İsviçre’de oynanan ilk ayağındaki olayların Türk basını tarafından abartıldığı ve Türkiye’deki rövanşın sırf bu yüzden kavga dövüş ortamında yapıldığını da savunuyor Açıkgöz ve onun gibi mantıklı ULUSALLAR TURNUVALARA KÖTÜ BAŞLIYOR AMA... y Yıldızlı takım Euro 2008 A 449. SINAV EURO 1996 Grubu’ndaki ilk maçında Ulusal takım, İsviçre’yle yarın yapacağı Portekiz’e yenilerek büyük 13. Avrupa Şampiyonası A Grubu ikinci hayal kırıklığı yarattı. Ancak TürkiyeHırvatistan: 01 maçıyla tarihindeki 449. karşılaşmasına ekibimizin daha önceki yıllarda TürkiyePortekiz: 01 katıldığı turnuvalarda çizdiği TürkiyeDanimarka: 03 çıkacak. Ay Yıldızlılar 85 yıllık tarihinde, 234’ü resmi, 215’i özel olmak performansa bakıldığında aslında üzere geride kalan toplam 449 maçta umudumuzu yitirmememiz gerektiğini E U R O 2 0 0 0 155 galibiyet, 107 beraberlik alırken 186 görüyoruz. İngiltere’de 1996 yılında kez de rakiplerine yenildi. Ulusallar bu düzenlenen Avrupa şampiyonasında Türkiyeİtalya: 12 maçlarda toplam 572 gol atarken ilk maçımızı Hırvatistan’a karşı 10 İsveçTürkiye: 00 kalesinde 691 gol gördü. Teknik kaybetmiş, gruptan gol dahi BelçikaTürkiye: 0 2 direktör Fatih Terim, ulusal takımın atamayarak sonuncu olarak TürkiyePortekiz: 02 başında İsviçre karşılaşmasıyla birlikte elenmiştik. Ancak Mustafa Denizli 73. sınavına çıkıyor. Başarılı çalıştırıcı yönetiminde Euro 2000’de daha yönetiminde Ay Yıldızlı takım geride kalan 72 toparlanmış bir görüntüdeydik. Yine ilk maçımızı maçta 33 galibiyet, 21 beraberlik 18 yenilgi aldı. bu kez İtalya’ya karşı kaybettik. Ama ev sahibi Ulusallar toplam 104 kez rakip fileleri sarsarken Belçika’yı yenip çeyrek finale uzanmayı başardık. kalesinde 80 gol gördü. Ulusal takım Terim’in son Euro 2008’de de açılış sahnesi bizler için farklı dönemde yaptığı 18’i resmi 20’si özel toplam 38 olmadı. Umarız AyYıldızlılar son iki maçta karşılaşmadan 16 galibiyet, 13 beraberlik ve 9 gruptan çıkmak için yetecek puanları toplayıp yenilgi aldı. başarılarına bir yenisini daha ekler. A EURO 2008’DEN olarak düşünen Türk asıllı İsviçreliler… Evet, taraftarlar İsviçreTürkiye maçını bekleyedursun Fatih Terim’in, Türk federasyonunun bu maçla ilgili verdiği mesajlar gerçekten sevindirici. Örneğin Fatih Terim’in, eşi rahatsızlanan İsviçreli meslektaşı Kobi Kuhn’a gönderdiği geçmiş olsun mesajıyla sakatlanıp sezonu kapayan Frei’yi telefonla araması İsviçre basını tarafından yapıcı gelişmeler olarak yorumlandı. İsviçreliler de centilmenliği ön planda tutuyor. Kaptanlardan KIZILYALIN Zuberbühler, “2005’teki olaylar bu maçın dostluğuna gölge düşürmez” dese de Kobi Kuhn başta olmak üzere tüm İsviçreli yetkililerin 3 Türk futbolcu Hakan, Eren ve Gökhan’a, “Şimdi İsviçreliliğinizi gösterme zamanı” türünde mesajlar vermesi bu maçın ne denli önemli olduğunun kanıtı. Şimdi hepimiz soluklarımızı tutup Basel’deki bu müthiş müsabakayı bekleyeceğiz... ‘Sonuç ne olursa olsun kazanan dostluk olsun’ diyoruz ama alınacak 3 puanın 2. tur kapısını aralayabileceği gerçeği de Terim ve öğrencileri tarafından çok iyi biliniyor. Hatta 1 puan ve Çek Cumhuriyeti karşısındaki olası bir galibiyet de Türkiye markasını çeyrek finale taşıyacak. Sözün özü gerçekten bir final bizi bekliyor… Evet, biz bu maçı bekliyoruz ama İsviçre ve Avusturya’daki futbol şöleni tüm hızıyla sürüyor. Büyükçe bir kesim bu şampiyonaya fazla sıcak bakmasa da en azından Alpler’in batı tarafındaki İsviçre, istediği ekonomik canlılığı sağlamış durumda. İçtiğimiz su şişeleri üzerindeki EURO 2008 reklamlarından her maç günü kentten kente trenle koşan 300 bin futbol severe, 4 bin ek tren seferine, sabahlara kadar açık restaurantlara dek hizmet sektörü gerçek bir canlılık kazanmış gibi gözüküyor. Örneğin pazar akşamı Avusturya’da oynanan HırvatistanAvusturya ve AlmanyaPolonya maçları bile İsviçre’de önemli bir yankı uyandırdı. Cenevre Gölü kenarına kurulan dev ekranlardan maçı izleyen binlece kişi, o bölgedeki alışveriş merkezlerinin altını üstüne getirdi. Sırf pazar günü öğleden gece yarısına kadar bir milyon litre alkollü ve gazlı içecek tüketilmesi, 50 bin adet ızgara sosis satılması, futbolun ne denli bir sosyal olay olduğunu kanıtlıyor. HAKEM LUBOS MICHEL’LE YILDIZIMIZ BARIŞMIYOR 005 yılında Avrupa’nın gelecek vaat eden hakemleri arasında gösterilen Slovak Lubos Michel, İsviçre’yle 12 Kasım’da deplasmanda oynadığımız 2006 Dünya Kupası play off ilk maçını da yönetmişti. Michel’in Euro 2008’de İsviçre’yle oynayacağımız grup ikinci mücadelesinde de düdük çalacağının açıklanması tartışmaları da beraberinde getirdi. Michel, 2005 yılında deplasmandaki play off maçının 60. dakikasında Müller’in topa ceza alanı içinde elle temasına sessiz kalmıştı. Bu pozisyonda Hakan Şükür’ün Müller’e faul yaptığını düşünen Michel hem penaltıyı hem de kırmızı kartı es geçmişti. 2 2005 TEKI MAC¸IN KADROSU İsviçre: 2 Türkiye: 0 STAT: Stade de Wankdorf (Bern) HAKEMLER: Lubos Michel, Martin Balko, Marian Ruzbarsky (Slovakya) İSVİÇRE: Zuberbühler, Degen, Müller, Senderos, Magnin, Gygax, Cabanas, Vogel, Barnetta (dk. 83 Behrami), Streller (dk. 77 Vonlanthen), Frei TÜRKİYE: Volkan, Serkan, İbrahim Toraman, Alpay, Ümit Özat (dk. 77 Halil Altıntop), Nihat (dk. 46 Okan), Selçuk, Hüseyin, Tümer, Tuncay (dk. 83 Ergün), Hakan Şükür GOLLER: Dk. 40 Senderos, dk. 86 Behrami SARI KARTLAR: Streller, Magnin, Hüseyin, Serkan 5 YIL ÖNCE, 5 YIL SONRA lusal Futbol Takımı’nın, Avrupa Şampiyonası’ndaki ilk maçında Portekiz’e yenilmesinin ardından hatırlarda ilginç bir an canlandı. Bundan 5 yıl öncesine gidelim. Şu sıralar Ay Yıldızlı formayı ıslatan isimler o dönemde Ümit Ulusal Takım’la mücadele ediyor. Yaşları bir hayli genç ve gelecek vaat ediyorlar. İlk 11’imiz aynen şu şekilde oluşturulmuştu teknik direktör Raşit Çetiner tarafından: Recep Biler, Fatih Sonkaya, Servet Çetin, İbrahim Toraman, Serkan Balcı, Hamit Altıntop, Selçuk Şahin, Kemal Aslan, Uğur İnceman, Halil Altıntop, Sinan Kaloğlu. Yedekler arasında da Volkan Demirel ve U Sabri Sarıoğlu da bulunuyor. 2003 yılında bu takım ortalığı kasıp kavururken Avrupa Ümitler Şampiyonası Elemeleri gelip çatıyor, rakip Portekiz... Oyuncular arasında Cristiano Ronaldo, Helder Postiga, Bosingwa, R.Meireles gibi isimler var. Ay Yıldızlılılar, Portekiz’i içeride 42, dışarıda 21 yenerken rakiplerinin çok üzerinde bir güç olduğunu herkese gösteriyor. Şimdi geçen cumartesi gününe dönelim. Takımlar aşağı yukarı aynı. En azından Portekiz açısından. Yine Ronaldo takımın yıldızı, Bosingwa da savunmanın başarılı bir ismi. Türkiye’de ise Volkan, Servet Çetin, Hamit ve Sabri gibi oyuncular var. Ama Portekizliler farkı kapatmış üstelik önümüze geçmiş. EV SAHİPLERİNİN YÜZÜ FUTBOLLA GÜLDÜ vrupa Futbol Şampiyonası‘nın başlamasıyla beraber turnuvayı düzenleyen ülkeler Avusturya ve İsviçre’nin ekonomilerinin artışı gözlemlenmeye başladı. İlk maçlar sonunda ikinci mücadeleler için şehir değiştiren taraftarlar için 4 bin ek tren seferi konuldu. Turnuva bitene kadar da ek seferlerin sayısının artması bekleniyor. Taraftarlar dışında resmi A 8 görevliler, akreditasyonlu gazeteciler, FIFA ve UEFA yetkililerinin de seyahati göz önünde tutulunca Euro 2008 için sadece seyahate harcanan paranın 8 milyon İsviçre Frangını bulması bekleniyor. Bunların yanı sıra bileti olmayan ancak sadece o havayı koklamak için takımlarının maçı için başka ülkelerden gelen taraftarlar da ekonomiye katkıda bulunmaya devam ediyor. 9