Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Filenin yeni yüzleri V C SPOR VOLEYBOL MAYIS SALI GÖRÜŞ Sona Doğru ALEV ANAKÖK oleybolda play off maçlarının final bölümü geldi çattı. Şimdi tüm camia şampiyonun kim olacağı sorusuna yanıt arıyor. Bu konuda çeşitli yorumlar yapılıyor. En çok merak edilen de bayanlarda ve erkeklerde final oynama hakkını yakalayan Fenerbahçe’nin tarihinde ilk kez “lig şampiyonluğu”na uzanıp uzanamayacağı... Son yıllarda yaptığı yatırımlarla voleybola renk katan transferleriyle Sarı Lacivertliler, bu kadar yaklaştıkları hedefi 12’den vurabilecek mi? Bu hafta hep birlikte göreceğiz. Spor gündemi ne kadar hızlı gelişiyor. 1520 gün önce bambaşka şeyleri konuşuyorduk. 3. ve 2. ligler bitmişti. Düşenlerin üzüntüsünü paylaşırken, bir üst lige yükselenlerin sevincine ortak oluyorduk. Aroma’nın 1. Lig’e sponsor oluşunun keyfini yaşıyorduk. Başlayan play off maçlarının hızından, karşılaşmaların aralarının çok kısa olmasından, final oynayan ve kaybeden ekibin eğer ligi ilk 4 içinde bitirmemişse Avrupa yolunun kapılı olduğundan, bu yıl bayanlarda 3 takımla mücadele ettiğimiz Şampiyonlar Ligi’nde önümüzdeki sezon tek ekiple temsil edileceğimizden, takım sayısının 12’ye düşürülmesiyle liglerimizin Anadolu’ya kapılarının kapandığından (200809 sezonunda 12 takımlı Erkekler Voleybol Ligi’nde Anadolu’yu sadece Kastamonu Bozkurt Belediyesi ve Tokat Belediyesi Plevne temsil edecek. İzmir’in Arkas’ını hesaba katmadım) söz ediyorduk. Eskiden gündem bu kadar hızlı değişmiyordu. Hele ligler bittikten sonra ulusal ekiplerimizin ikinci sınıf birkaç maçıyla birlikte voleybolumuz uzunca sayılan bir tatil dönemine girerdi. Son yıllarda sınıf atlayan ulusal takımlarımızın yoğun maç trafiği nedeniyle hem ligimizi mayısın ortalarında bitiriyoruz hem de ancak ekimin ortalarına doğru başlatabiliyoruz. Yani artık 12 ay voleybol konuşabiliyoruz. Aslında bundan kulüpler hariç bizler hiç de şikayetçi değiliz. Kulüpler ise oyuncularının uzun bir dönemi ulusal takımlarda geçirmeleri nedeniyle lige ve Avrupa kupalarına gerektiği gibi hazırlanamamaktan yakınıyor. Ayrıca “Sporcularımızla 12 aylık sözleşme yapıyoruz, ciddi paralar ödüyoruz ama 4 ay bizimle hiçbir bağlantıları olmuyor. Tabii ki ulusal takımlarımız her şeyin önünde gelir ama en azından bizim yaptığımız bu fedekârlığa federasyonumuz da bizlerin üstünden bazı yükleri alarak katkıda bulunabilir” diyorlar. Nereden nereye geldim. Hazır daldan dala atlamışken devam edeyim. Yıllardır salonların önünden bile geçmeyen, ancak kulaktan dolma edinilen bilgilerle voleybolun içindeymiş gibi yazılar yazanların artması camiamızda sıkıntılar yaratmaya devam ediyor. Çünkü bu kişiler belirli isimleri ön plana çıkarmak için çaba harcarken, voleybolseverleri de yanlış yönlendirmiş oluyorlar. En son örneğini de geçen haftalarda yaşadık. Ulusal A Erkek Takımımı Teknik Direktörü Genadijs Parsins’i anlatırken, “Onu bençte zaman zaman çaresizlik içinde gördüğüm günleri unutamam. Bir keresinde kendisine de sormuştum: ‘Koç sen misin? Yoksa (!)… Gülüp geçmişti… Her şey düzelecek!..” diye yazmıştı. İşin ilginç yanı yaklaşık 4 yıldır salona gelmemiş birinin 2 yıldır görevde olan antrenörle nasıl diyalog kurduğunu çok merak ettik. Ayrıca yazının bir başka bölümünde “Parsins 36 yıl sonra bizi Avrupa Şampiyonası finallerine taşıdı” cümlesiyle de kamuoyu da yanlış bilgilendirildi. Halbuki Avrupa Şampiyonası eleme gruplarında takımımızın antrenörlüğünü Işık Menküer yapıyordu. Ve Parsins, göreve başladığında ekibimiz bu hakkı elde etmişti. Özellikle camianın içindeki gençler bu tür yazılarla prim yapmaya çalışan, kamuoyunu yanlış yönlendiren kişileri mail atarak, yazılar yazarak, telefon ederek uyarmak için girişimlere başladı. İnsanoğlu her zaman yanlış yapabilir. Belleği onu yanıltabilir. Bunlar doğaldır. Yapılan uyarılarla da hatalar düzeltilebilir. Gençlerin bu girişimlerini olumlu buluyorum. Onlara bir anlamda destek olsun diye ben de gözüme çarpan bir yanlışı buraya aldım. Umarım sizler de bu tür uyarıları yapmaktan kaçınmazsınız. Ancak bu sadece bizlerin yani voleybol camiasının içindekilerle sınırlı kalmamalı. Hangi konuda olursa olsun hata yapanı uyarmak herkesin görevi olmalıdır. Yoksa bir gün gelir yanlışlar, doğruların önüne geçiverir. CENGİZHAN ÇELİK B ayan voleybolunun geçen yıl yaşadığı tahlisizlikler dizisinin ardından Filenin Sultanları’nın oluşmasından önce genişletilmiş ulusal takım adı altında yeni bir projeye imza atıldı. Bu oluşumun bünyesinde bulunan Bayan Ulusal Takımı Altyapı Genç Yıldızlar sorumulusu Mehmet Bedestenlioğlu, Bayan Ulusal Takım Antrenörü Alessandro Chiappini, Bayan Ulusal Takımlar Sorumlusu Cengiz Göllü’yle yeni yapılanmayı konuştuk. Daha önce kulüp düzeyinde de antrenörlük yaptınız. Genç ulusal takımı çalıştırıyor olmanın avantaj ve dezavantajları nelerdir? Mehmet Bedestenlioğlu: Aradaki en büyük fark ulus adına bir şeyler yapmanın vermiş olduğu haz. Gönülden bağlı olduğumuz milli takım içerisinde bulunuyor olmak bizleri gururlandırıyor. Milli takımın havası her şeyin üstünde bir şey... Bu ekibin A takıma katkısı nedir? M.B: Asıl hedefimiz bu takımdan genç ve yetenekli sporcuları A takıma çıkarabilmek. Katılıdığımız uluslararası turnuvalarda bu genç sporcuların tecrübe kazanmaları için çalışıyoruz. Bu oyuncuların yarın ulusal takım bünyesinde oynayacağı maçları şimdiden yaşayabilmeleri için sürekli yurt dışında turnuvalara katılıyoruz. Aroma Bayanlar Ligi’nin kalitesi ulusal takımı nasıl etkiliyor? Alessandro Chiappini: Aroma Bayanlar Ligi olarak Avrupa liglerinin pek gerisinde değiliz. Yabancı oyuncuların bulunduğu takımda genç ve yetenekli Türk oyuncularımız yeteri kadar forma şansı bulamıyor. Bu da sporcularımızın milli takıma gelirken fizik, teknik ve piskolojik açıdan yeterli düzeyde olamamasına neden oluyor. Ulusal takımdaki hava nasıl? A.C: Çok samimi bir çalışma ortamı var. Federasyon ve kulüplerimizin milli takıma bakış açıları bizi son derece memnun etmekle birlikte çalışmalarımıza da itici bir güç oluşturuyorlar. Ulusal takımın hedeflerinden bahsedebilir misiniz? Cengiz Göllü: Bayan voleybolu 7 yıldır yükseliş grafiği göstermektedir. Yakın tarıhimizde Avrupa ikinciliği, Avrupa altıncılığı, Avrupa ve dünya onunculuğu ve CENGİZ GÖLLÜ MEHMET BEDESTENLİOĞLU ALESSANDRO CHIAPPINI Grand Prix Finalleri’ne katılıma başarılarını yaşamış bir ekipte bulunduğum için dünyanın en iyi 15 ülkesinden biri olduğumuzu söyleyebilirim. Artık bu başarıları sürekli hale getirebilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bayan voleybolunun geleceği parlaktır. Ulusal takımımızın geçen yılki performansını değerlendirir misiniz? C.G: 2007 yılı içerisinde Türk voleybolu için çok sıkıntılı bir dönemden geçtik. Uzun yıllar milli takıma hizmet vermiş olan Özlem Özçelik, Çiğdem Can ve Bahar Mert’in Ay Yıldızlı takımı bırakmaları, Natalia Hanikoğlu ve Neslihan gibi üst düzey sporcularımızın hamile kalmaları sonucu voleybola ara vermeleri ve bunun yanında ümit bağladığımız Eda Erdem ve Gökçen Denkel’in sakatlıkları ulusal takımımızın geçen yıl istenilen başarıyı yakalayamamasında önemli bir etkendi. Milli takım sporcusu olarak bulunduğunuz noktayı bizlere anlatabilir misiniz? Melis Gürkaynak (Vakıfbank Güneş Sigorta): Milli takımda bulunuyor olmak bizim için büyük bir gurur kaynağı... Aynı zamanda hayatımızı değiştiren bir faktör. Milli sporcu sıfatını layığıyla taşıyabilmek için özel yaşantımızdan maçlardaki performansımıza kadar bir çok konuda dikkatli davranıyoruz. Aroma Bayanlar Ligi’ndeki rakiplerinizle milli takım çatısı altında bir arada olmak nasıl bir duygu? Güldeniz Önal (İller Bankası): Maçlar başladığı anda tek düşüncemiz üzerimizdeki formanın hakkını vermek. Bu nedenle yarışmacı bir ortamın oluştuğu her alanda olduğu gibi burada da rekabet söz konusu. Ulusal takım Avrupa şampiyonasına katılabilecek mi? Polen Uslu Pehlivan (Vakıfbank Güneş Sigorta): Milli takımımız bunu başarabilecek bir güce, tekniğe ve potansiyele sahip. Aroma Bayanlar Ligi playoff mücadelelerinin bitmesiyle birlikte oluşturulacak kadronun elinden gelenin en iyisini yaparak Avrupa Şampiyonası elemelerini geçerek finallere katılacağını düşünüyorum. 14