Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL 20 MAYIS 2008 SALI Şampiyonun ‘GÜLER’ yüzü << NEVZAT DİNDAR por bilimine adanmış bir hayat, akademik çalışmalar ve yetiştirilen onlarca eğitimciyle sporcu... Cevat Güler’den söz ediyoruz. G.Saray’ı şampiyon yapan teknik direktör Güler, tarihi bir başarıya imza atarken bilimin doğru kullanıldığında ne denli etkili olduğunu gösterdi. Futbol elbette bir bilim değil. Ne var ki ‘tez konusu’ bir başarıdan söz ediliyor. Biz de bu tezi yazan hocanın kapısını çaldık... Ligin bitimine 6 hafta kala takımda neler değişti? Cevat Güler: 5 kişilik sorumluluk 3’e indi. Futbolcular, camia, idareciler hep birlikte mücadeleyi yürütmeye çalıştık ve sonunda da başardık. Ayrıca en büyük değişiklik maç kaybetmememizdi. Bununla birlikte grup dinamiğini hayata geçirdik. Bütün camianın sinerjisini yakalamaya çalıştık. Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçıyla birlikte taktiksel anlamda da değişiklikler oldu. Göreve gelme sürecinizi anlatır mısınız? C.G: Ankara’ya gittiğimizde takımın başında hoca yoktu. Adnan Sezgin, kadroyu bizim açıklayacağımızı söyledi. Ancak sonraki dönemde yaşanan gelişmeler bizim göreve devam etmemizi sağladı. En çok konuşulan konulardan biri de takımı kimin hazırladığı... Kadroyu kim yapıyordu? C.G: Bu konu çok konuşuldu. Dramatik hale getirilmeye çalışıldı. Konuşmama kararı almıştım. Kimileri futbolcuların, kimileri yöneticilerin, kimileri de antrenörlerin yaptığını söyledi. Ben bu konuda konuşmak istemiyorum. Sizin akademik yönünüz de var. Spor biliminden ne şekilde yararlandınız? C.G: Spor bilimi benim yaşamım. Üniversitede hâlâ antrenman bilgisi, kondisyon teknikleri derslerine aksatmadan devam ediyorum. Eğitim benim için önemli. Bu ülkeye öğrenci ve uzman kişi yetiştirmeye çalışıyorum. 24 yıllık emeğim var. Şartlar uygun olduğu sürece devam edeceğim. Ama yaşam ne getirir bilmiyorum. Benim egzersiz fizyolojisi ve performans üzerine çok önemli araştırmalarım var. Kongrelerde konuşmacı olarak yer aldım. 2002’den sonra G.Saray’da görev almam nedeniyle ara vermek zorunda kaldım. 19862000 yılları arasında spor bilimleri adına nerede kongre varsa takip etmeye çalıştım. Araştırmalarıma şimdilik ara verdim. Ancak üniversite öğrencilerinin tezlerine ve proje çalışmalarına yardım etmeye devam ediyorum. Burada yapılan işleri de bildiri haline getirebilirim. S 2