Katalog

C D E N İ Z SPOR FUTBOL NİSAN SALI 2008 MODEL TAKTİKLER Ü L K Ü T E K İ N H er büyük şampiyona, beraberinde yenilikler de getiriyor. 1950’lerden bu yana hızla kendini yenileyen taktiksel dizilişler de görücüye çıkmak için büyük turnuvaları bekliyor. Taktiklerin, gelişimine bakacak olursak yaptığı yeniliklerle Vittorio Pozzo’yla başlamamız gerekiyor. O yıllarda kullanılan klasik 2 3 5 dizilişinde ufak ayarlamalar yaparak İtalya’ya 2 3 2 3 sistemini oturtan ve Çizme’ye iki dünya kupası kazandıran kurt hocanın yaptığı yenilikler, 50’lere kadar işlevselliğini korudu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise Macaristan ve ‘WM’ yılları gelecekti. Oyuncular sahada dizildiğinde W ve M harflerini andırdığı için bu ismi alan sistem sayesinde 54 Dünya Kupası’nda finale yükselen Macarlar, uzun süre yenilmezlik ünvanını sürdürecek ama bu büyük takım herhangi bir kupa kazanamayacaktı. 1958’de ise Brezilya’nın yıldızları sahne aldı. Sınırsız yeteneklerine karşın bir sistem içinde tutulması çok zor oyuncuların yapılarına en uygun diziliş olan 4 2 4’ü başarıyla uygulayan Brezilya, üst üste iki kez dünyanın en büyüğü oldu. 66’da İngiltere klâsik 4 4 2’nin farklı bir versiyonuyla Wembley’de kupayı kaldırdı. Orta dörtlünün bir elmas gibi dizilmesi nedeniyle ‘elmas’ ismi de verilen sistemde savunma hattında da bir stoperin arkasında süpürücü yer alıyordu. Almanya ise İngilizlerin süpürücüsünü, Beckenbauer’in yetenekleri sayesinde oyuna sokarak adeta devrim yarattı. Ancak Euro 72 ve 74 Dünya Kupası zaferleri, bir başka futbol devrimi olan Hollanda’nın ‘Total Futbol’ anlayışını gölgede bırakamadı. Tüm oyuncuların hem hücum hem de savunma görevlerinde yer almasını öngören sistem günümüz futbolunda uygulanan taktiklerin öncüsü olarak kabul ediliyor. 1980’lerde ilk olarak Fransa’nın Euro 84’te denediği 3 5 2 gündeme geldi. Arjantin 86 Dünya Kupası’nı, Almanya ise 4 yıl sonraki kupayı bu sistemle kazandı. Ancak iyi kanat oyuncuları olmadığı zaman sistemin işlemesi Hiddink. Van Basten. zordu. Brezilya Teknik Direktörü Parreira en gerideki oyuncuyu savunmanın önüne koyarak bu sorunu çözdü. Carlos Dunga, 1994 Dünya Kupası’nı kazanan sambacıların kilit ismiydi. 98’de bu sistem Fransa’nın 4 2 3 1’ine takıldı. Horozların en uçtaki oyuncusu Stephane Guivarch, ortalama bir santrafordu ama ayağında iyi top tutarak savunmayı oyalıyabiliyordu. Son on yılda ise aynı hat üstünde üç stoperli 3 4 3 dışında herhangi bir yenilik göze çarpmıyor. Avrupa’da birçok takım klâsik 4 4 2’yi kullanıyor. Peki bu noktada Euro 2008 herhangi bir yenilik vaad ediyor mu? Portekiz, yetersiz hücum oyuncuları nedeniyle forvetsiz oynamaya en yakın takım gibi görünüyor. Eğer bu sistemle başarılı olurlarsa, Euro 2008’in futbola armağanı da forvetsiz sistem devrimi olacak. Almanya ise yıllarca 3 5 2’de ısrar ettikten sonra dörtlü savunmaya geçti ve bunun faydasını son Dünya Kupası’nda gördü. Ancak üçlü savunmayla başarılı olan ekipler de var. Slaven Bilic yönetiminde İngiltere’yi geçerek Euro 2008 vizesi alan Hırvatistan, üçlü savunmadan vazgeçmeyen takımlardan. Hollanda, Van Basten yönetiminde eskisinden çok daha agresif bir futbol oynuyor. Avrupa’da yıllarca en iyi futbolu sergileyen ulusal takım olarak gösterilen Portakallar, kupalarda başarılı olamayınca savunmaya ağırlık vermeye başladı. Turnuvanın en önemli yeniliklerinden biri de ön libero pozisyonunda... Artık sadece kesici özelliği olan oyuncular, üst düzey takımlar için yük sayılıyor. Bu yüzden kazandığı topları ileriye ve hatasız aktarabilen Maniche ile De Rossi gibi futbolcular değer kazandı. Turnuvadaki bir başka ilginç takım da İsveç olabilir. İskandinav ekibi, hâlâ fizik gücü yüksek, hava toplarında etkili takım kimliğini koruyor. Ancak Ibrahimovic ve Elmander İskandinav Yarımadası’nda pek rastlanmayan teknik özellikleri yüksek oyuncular. FORVETSİZ DEVRİM Yeniliğe en açık sistem Roma’nın sezon içerisinde çok konuşulan 4 6 0’ı. Roberto Donadoni, İtalya için Luca Toni’nin yanına ikinci forvet arıyor. EURO 2008 4 Lagerback. Donadoni. Löw. Domenech. 2