02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com. Faks: (212) 343 72 61 N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN BUGÜN 23 NİSAN! Çocuk Bayramı... Dününüzü “Bugün 23 Nisan neşe doluyor hatırlayın bir an için... Annelerimiz insan!” diyerek büyüdük. Çocuktuk. bizi en güzel okul giysilerimizle 23 Okulun en çok ‘Şiir’ okuyan ve Nisan’a hazırlar ve kendileri de ‘Yavrukurt’ olarak tüm İstanbul merasimleri izlemeye gelirlerdi Okullarının trampet çalan heyecanla... Bu ilgi ve takibi maestrosuydum ilkokul öğrencilik velilerde görmek zordu bu bayram. yıllarımda... İnönü Stadı’yla böyle bir Tribünleri boş olan bu statlarda kutlamada tanıştım. Şeref eskiden nüfusumuz daha azdı ama tribününün mikrofonuna belimdeki davetiye bulmak, içeri girmek zordu. trampetle çıkarken heyecandan Şimdi bunları unuttuk. Ama her şeyi dizlerimin bağı çözüldü ve yere farklı boyutlarıyla, futbolla çözmeye düştüm. Tüm İstanbul ilkokullarının ve bu kolaycılığa indirgemeye abone trampet şovunu yönetirken iki olduk!.. dizimden akan kanı hemşire tedavi ediyordu. Minik hayallerim bir gün NEŞE DOLMUYORUZ! burada futbol oynamaya takılmıştı. 19 Mayıs’larda bir liseli genç olarak Hollanda ekolünde eğitim görmüş 14 bu stadın çim zemininde Atatürk yaşındaki çocuğumuzu Arsenal gençliği olarak gurur dolu transfer ederken biz iki tane miniğin heyecanlar yaşadım. Sonra da peşine takılmış rantiye zihniyetine futbolcu, asker, teknik direktör ve spor yazarı olarak futbol mabedim sessiz kalarak hiç ‘neşe’ olarak hayallerimin gerçekleştiği dolmuyoruz!.. Bir yandan çocuk kutsal birliktelik yaşadık ve isterken var olan dehalarımız yaşıyoruz İnönü Stadı’nda. her şeyden önemlidir. 23 Nisan Ulusal Büyük Atatürk Egemenlik ve Çocuk çocukları 88 yıl önce Bayramları yönettim. demokrasi ve Çocukları çok Cumhuriyet’imizi sevdim. Onlara; getiren TBMM’nin geleceğin kuruluş gününü dehalarına yön dünyanın tek veren bu bayramı çocuk bayramı bize armağan olarak ilan eden büyük ettiğinde dış Ata’mıza sonsuz dünya felsefesini teşekkürler... iyi yorumlamak Acaba yine gerekir. çocuklarımız Şunu da söylemek değişen zorundayım. Türkiye’mizde, Göstermelik, özellikle dünyanın tek çocuk bu emek ve ilgiyle önemli bayramında aynı neşeyi başarılara ulaşan bazı yaşıyorlar mı diye öğrencilerimin de geçmişlerini düşünüyorum son zamanlarda. 19 unuttuklarını görmek acısını yaşadım. Mayıs Stadı’nın bakımsız çimlerinde kutlanan ve naklen yayınlanan Eğitim küçük yaşta başlar. Doğru bayramı izledim. Çocuklar için oyun verilecek çağdaş futbol eğitimi de ve eğlence vardı ama 23 Nisan’ın öyle... 23 Nisan çocuklarına tören özüne uygun düşen anlamlı ‘neşe’yi yapacakları yeri ve onlara ait tesisleri göremedim. Herkes bu haftaya değil dahi zemin bozulacak gerekçesiyle farklı kutlamalara, G.SarayF.Bahçe çok görüyoruz. Yılda bir kez derbisine kilitlenmiş gibi geldi bana. basacakları zeminin bozukluğundan Özellikle biz büyükler çok ayıp ettik şikâyet eden geçmişin 23 Nisan çocuklarımıza. Farklı, kendi kafasına heyecanını unutmuş şımarık büyükleri göre bayramı yorumlayan okul ve böyle düşünüyorsa bir gün gelir o tören iptal eden öğretmenlerin küçükler büyür bu ayıbınızı başarısız kuralsızlığına sessiz kaldık. Üst yabancı futbolculara aktarılan döviz kattaki lobilerin dahi dargınlıkları kayıplarımızın sorumlusu olarak bizlere kutlamalara yansıdı. sorar. Çünkü onlar Yarının büyükleri Türkiye’nin yani yarının en çocuklarımızdan özür NOT: Turkuazdeğerli varlıklarıdır. dilemeliyiz. Belki teknoloji Kıymetleri sadece şehit beyaz forma ve olanaklar insanları, tabutlarında anılmayacak mı, kırmızıolayları avucumuzun içine kadar kutsal geleceğimiz ve beyaz ayalmayı kolaylaştırdı ama ulusumuzun solmaz ailelerimizin bize yıldızlı forma çiçekleridir. Onların her yaklaşımlarını unuttuk. mı giyilsin? ihtiyacı bizim için emirdir. Onların temiz beyinlerine İşte onun için 23 Nisan’da Maillerinizi ters düşen kirlilikleri içim neşe dolmadı bu kez... bekliyorum. atacak bir filtredir 23 Ya sizinki?... Nisan Ulusal Egemenlik ve Gazanfer Bilge; Önce İnsan Sonra Şampiyon S adece Türk güreş tarihimize değil, dünya spor tarihine altın sayfalar açan bir spor adamıydı... İş dünyasının, eğitim dünyasının duayeniydi... Londra’nın ünlü Wembley Stadı’nın duvarında adı yazılmış Olimpiyat şampiyonlarımızdan birisiydi... Türkiye vergi rekortmenleri listesine de, eğitim hizmetleriyle de Dünya Fair Play ödülüne de adını yazdırmıştı. Üniversitelerin kendisine fahri doktora ünvanı vermesiyle ‘biniş’ giydi, Milli Eğitim Bakanlıklarından fazla eğitim tesisi kurdu. İsmet İnönü, Fahri Korutürk, Süleyman Demirel gibi 3 Cumhurbaşkanı’nın elinden ödüller aldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in de Devlet Yüksek Nişanı’na layık görüldü. 1946’da İsveç’te Avrupa şampiyonu oldu. 1948 Londra Olimpiyatları’nda 62 kiloda altın madalya kazandı. İş dünyasına atıldı, 50’li yıllarda otobüs taşımacılığına girdi ve fiyatlarda damping yaparak bir anda şöhretine şöhret kattı. Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin İnönü Stadı’nda düzenlediği Kırkpınar usulü yağlı güreşleri teşvik etmek için TSYD Ağası oldu. Mahalledeki kütüphanenin en güzel köşesine yerleştirdiği İnönü Stadı’nda güreşler yapılırken çekilen fotoğrafı gösterirken gururlanıyordu “Bak ben sizin de Ağanızım’’ demişti. Tam 37 yıl önce yapılan bu turistik organizasyon dünya basınında da yer almıştı. Güreş ile başlayan Karamürsel’deki yaşamı Karamürsel’e dönüşünde bu kez yıllarca kafasına koyduğu eğitim projeleriyle doluydu. Projelerini birer birer uygulamaya koydu. Gazanfer Bilge’nin gerçekleştirdiği düşlerini sıralarken kuşkum yok ki şaşıracaksınız ama böyle bir insan geldi geçti aramızdan. Düşlediği “Gazanfer Bilge Eğitim Mahallesi ‘’ onun Türk toplumuna, Türk gençliğine armağanı oldu. Sporcularımıza ve özellikle toplumdan aldığını topluma geri vermek isteyen sosyal sorumluluk sahibi yurtseverlerimize yararlı olur düşüncesiyle... Karamürsel’de Dereköy mevkiine geldiğinizde zaten koskoca levhalarla ‘Gazanfer Bilge Mahallesi’ni göreceksiniz. ‘Gazanfer Bilge Bulvarı’ boyunca onun Olimpiyat şampiyonu güreşçi arkadaşlarının adlarını taşıyan sokakları geçtikten sonra hepsinin de başında Gazanfer Bilge’nin ismiyle yapılan tesislerle karşılaşacaksınız. Tam donanımlı İlkokul, bilgisayar laboratuvarı, spor tesisleri, belediye binası, cami, yetimhane, işitme engelliler okulu, sağlık ocağı, içme suyu tesisi, el sanatları atölyesi, kütüphane, Kocaeli Üniversitesi’ne bağlı 2 bin öğrenci kapasiteli Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, kız ve erkek öğrencilerin gereksinimlerini yerine getirecek 560 kişilik öğrenci yurdu, 5 bin öğrenci kapasiteli turizm aşcılık, uluslararası ilişkiler, su ürünleri, işletme, halkla ilişkiler ve bitki yetiştiriciliği dallarında meslek yüksekokulu son olarak da yüksek denizcilik okulu... Bu büyük insan Olimpiyat Derneği’nin başkanlığını yaptıktan sonra geçen yıl onur başkanı oldu. Bir çok kez beni de davet etti, iki kez gidebildim. Halit ağabey (Deringör) ile ilk gidişimde tesisleri gezerken o öylesine bir keyifliydi ki heyecanına biz de kendimizi kaptırdık. Ama hem annelerinden hem babalarından uzak çocukların bulunduğu yetimhaneyi dolaşırken bacaklarımıza sarılan yetim çocukların öykülerini mürebbiyelerden öğrendiğimizde oldukça duygulandığımızı itiraf etmeliyim. Geldiğimizi gören diğer tesislerdeki çocuklar kafasında koskoca kovboy şapkalı adama öylesine koşuyorlardı ki... Biliyorlardı “Baba” dedikleri kovboy şapkalı bu koskoca adamın gelirken arabasının arkasına koyduğu hediyeleri, şekerleri, çikolataları dağıtacağını... Ama şampiyon da biliyordu ne denli sevildiğini. Ben de hem görüyordum, hem de biliyordum ki bu büyük insan kendi adını verdiği bu mahallede gençlerle, çocuklarla yaşıyordu. Hem yaşıyordu hem yaşatıyordu. Gazanfer Bilge Meydanı’nda ona veda ederken hepimiz biliyorduk acı sonu. O da biliyordu bu son vedalaşmanın olduğunu, ondan o mutlu anları hep sürsün dilekleriyle ayrıldık. Dönüşte hiç birimizin ağzından tek kelime çıkmadı. O son görüntüyü hiç bozmak istemedik. İşte o büyük insan artık aramızda yok. Olimpiyat Derneği’nin Genel Sekreteri eski şampiyon Prof. Dr İbrahim Öztek’in dediği gibi “O Allah katında da en büyük ödülün sahibi olacak...’’ Güle güle şampiyon, güle güle koca pehlivan, güle güle Kırkpınar Ağam... Senin kurduğun tesislerde okuyan bugünün gençleri ve onların ardından gelen kuşaklar yaşadıkça seni de yaşatacaklar. Türk toplumuna ve insanlığa verdiğin hizmetler asla unutulmayacak. Allah’ın rahmeti üzerine olsun... Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle