24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C F SPOR MOTOR SPOR NİSAN SALI ONLARIN HİÇBİRİ YOK ? Alberto Ascari (19501955): Formula 1’in emekleme döneminde yarıştığı iki sezonda da şampiyon olmayı başardı. ? Jim Clark (19601968): İngiliz pilot 1960 ve 68 yılları arasında 2 kez şampiyonluk yaşadı. 1968 yılında Hockenheimring’da kazada hayatını kaybetti. ? Chris Amon (19631976): İngiliz pilot 196376 yıllara arasında 108 yarışa çıktı. ? Emerson Fittipaldi (19701980): Brezilyalı pilot 2 kez şampiyon oldu. 35 kez podyuma çıktı. Uzun süre en genç podyuma çıkan pilot unvanına sahip oldu. ? Niki Lauda (19711985): 420.5 puan topladı. Ferrari koltuğunda 3 kez dünya şampiyonu oldu. 1979’da çok büyük bir kaza geçirmesinin ardından yarışmaya ara verdi. Formula 1’in gelmiş geçmiş en iyi 10 pilotu arasında yer alıyor. ? Nelson Piquet (19781991): Brezilyalı 1981, 1983 ve1987’de şampiyonluk şampanyasını patlattı. Brezilyalı pilot, Indianapolis’te geçirdiği kazanın ardından kariyerine nokta koydu. ? Alain Prost (19801993): Profesör lakaplı efsane pilot 4 kez şampiyon oldu. Michael Schumacher’e kadar Formula 1’in en başarılı pilotuydu. Ancak gündemde hep Ayrton Senna ile yaşadığı tartışmalar hatta kavgalar yer aldı. ? Ayrton Senna (19841994): O, sadece Formula 1’in değil motor sporlarını seven herkesin kahramanıydı. Çok hızlıydı... Ölümü de öyle oldu. 275 kilometre hızla giderken kaza yaptı. 1994’te Imole Pisti’nde hayatını kaybetti. ‘Benim için en kötü derece ikinciliktir’ diyen Senna, Formula 1’in efsanesi olarak tarihe kazındı. ? Jean Alesi (19892001): Fransız pilot 12 sezon yarıştı. Farklı bir tekniği vardı. Çok cesurdu. Fazla bir başarısı olmamasına karşın ciddi bir izleyici kitlesi vardı. Özellikle aldığı risklerle herkesi hayrete düşürürdü. ? Michael Schumacher (19912006): Kırılmadık rekor bırakmadı... 7 kez şampiyon oldu. Formula 1’in gelmiş geçmiş en başarılı pilotu olarak tarihe geçti. Şimdi Ferrari’de yöneticilik yapıyor. Nerede o eski pilotlar? ormula 1’de 3 yarış geride kaldı. Büyük ümitlerle girilen sezondan hâlâ bir adım öne çıkabilmiş isim yok! Her yarışı herkes kazanabilir. Pilotlar arasındaki rekabette fazla puan farkı bulunmuyor; herkes birbirine yakın. Ancak bu durum rekabetten kaynaklanmıyor. Tamamen tesadüf sonuçlar ve kazalar üzerine kurulu bir karmaşa söz konusu. Seyircilerin hayranlıkla izleyebileceği bir pilot yok desek yeridir. Her dönem birkaç karizmatik ismin yer aldığı pist bu sezon yokları oynuyor. Kısacası Schumacher’in pistlere vedasının ardından kimsenin gözü Formula 1’e takılmıyor. Bu sezon kimi izleyebilirsiniz ki? Geçen yıl kaçırdığı şampiyonluğun ardından hâlâ kendine gelemeyen Hamilton mı? Daha çok küçük ve hiç heyecan vermiyor. Sezon başında yaşadığı ırkçı saldırıların sendromunu atlatamadı. İngiliz çaylak pilot bu sezon varlık gösteremedi. Fernando Alonso’ya bakın! İki sezon önce ortalığı alt üst etti. Para için McLaren’e gitti. Orada da Hamilton’un ayağını kaydırmaktan başka bir şey yapmadı. Bir de Renault’ya geri döndü. Şimdi Renault karma karışık. Felipe Massa sürücüler klasmanında 6. sırada bulunuyor. Formula 1’in en klişe ifadesi ‘Ferrari koltuğuna mahallenin dolmuş şoförü geçsin o bile ilk 5 içinde yer alır’ a karşın Massa’nın durumu aracın performansının üstüne hiçbir şey koyamadığını gösteriyor. Lider durumda bulunan Kimi Raikkonen’in ise Ferrari yükünü taşıyamayacağı ortada. Tüm bu isimlerin tur attığı pistlerin biraz geçmişine göz atıldığında neyin eksik olduğu ortaya çıkıyor: ‘Karizmatik pilot’... F1 hiçbir zaman olmadığı kadar pilotsuzluk yaşıyor. Geçmişteki isimlerle şimdikileri kıyaslamak mümkün değil. Nerede o eski Formula 1 pilotları? İşte onlardan bir demet... Niki Lauda. Schumacher ve Ayrton Senna. R A L L İ D Ü N YA S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N G enel olarak iyi bir düzenlemeydi İstanbul Rallisi. TOSFED’in Metin Çeker başkanlığındaki ekibi ellerinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışmışlar, belli oluyor; piyangodan çıkmışçasına sezonun açılış rallisi olarak belirlenmesine ve hazırlanma sürecindeki zaman darlığına ve ana sponsor yokluğuna karşın… Güzel bir Ralli Merkezi ve Servis Alanı vardı Pendik sahil yolunda. Bülent Ecevit Kültür Merkezi iyi bir ev sahipliği yaptı. Biraz ileride Belediyenin Pazar yeri için yaptırmış olduğu dev sabit çadırlar da çok işe yaradı; hem güneşten korudu hem de ikinci günün son dakikalarındaki yağıştan. Zemini düzgün, giriş ve çıkışı kolay, parkura ulaşım koşulları rahattı. Ancak oto park ko ERC’nin Ardından nusunda bazı sıkıntılar vardı. Araçlarını park edecek yer bulamadıklarından şikâyetçi olanlara rastladık. Şikâyetler “O kadar kusur kadı kızında da bulunur” özdeyişi kapsamına giriyor muydu; yanıtını bulamadık... Parkura gelince “yağış yok, sorun da yok” anafikri öne çıktı. Hava değişip, toprak yağmurdan etkilenince ikinci gün son etabın ne hale geldiğini herkes gördü. Spin atmayan, yoldan çıkmayan yok gibiydi. Zor dakikalar yaşadı sürücüler; her an elde ettiğiniz sonucu yitirme tehlikesi vardı… Klâsmanda etkili olan lâstik patlatmaların, bazı etaplarda olası çamuru önlemek için zemine dökülen malzemeden kaynaklandığı dile getirildi. Son birkaç yıldır ortaya çıkan ‘seyircisizlik’ bu yarışta da göze çarptı; pek fazla ilgi yoktu toplumdan... “Seyircisiz spor ne kadar yaşayabilir?”, üzerinde özenle durmak ve seyircinin parkura gitmeme nedenlerini derinine araştırmak gerek… Bir görüş ortaya atıldığını duyduk “Antalya’daki Dünya Şampiyonası yarışını ileriki yıllarda İstanbul’a getirelim” şeklinde. İyi güzel de, bu parkur ancak böyle bir yarışa izin veriyor, o da aynı etaplarda ters geçişler yapmak, uzun düzlüklerde şikan kullanmak koşuluyla… İstanbul’da ralli düzenleyecek asfalt yol kalmamasının yanı sıra, toprak yolların da giderek azaldığı ve özellik değiştirdiği unutulmamalı… 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle