Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
<< C SPOR SEVİL ARINAN masya Şekerspor, Büyükler Serbest Güreş 1. Ligi’nde yine şampiyon olarak geleneği bozmadı. Avrupa şampiyonluklarına da abone olan bu takımın antrenörü Cahit Ahıskalıoğlu, şampiyonada güreşçilerinin her zamanki performansını sergilediğini düşünüyor. Güreş camiasının yakından tanıdığı kariyerli antrenör Ahıskalıoğlu’yla Amasya Şekerspor’u ve ulusal takımı konuştuk... Amasya Şekerspor yine Türkiye şampiyonu oldu... Cahit Ahıskalıoğlu: Öncelikle vurgulamakta yarar var ki takımımın başarısı rastlantı değil. Biz gerçekten çok iyi bir ekibiz. Kulüpte görev yapan arkadaşların hepsi bu işin içinden geliyor. Yani takımın durumuyla ilgili fikir üretebilecek ve yönlendirecek insanlarla çalışıyoruz. Böyle olunca da başarı kaçınılmaz oluyor. Ayrıca çalışma sistemini kurmak, iyi beslenmek ve herkesin birbirine yardımcı olması da başarımızı etkiledi. Türkiye şampiyonluğunun ardından Türkiye’yi 2008 Avrupa Kulüpler Şampiyonası’nda temsil GU¨RES¸ ulusallar Türkiye’de ve Avrupa’da şampiyonluklar alırken aynı güreşçiler neden 2008 Pekin Olimpiyatları’nda bekleneni veremedi? C.A: Şaşırtıcı bir durum gibi görünüyor ama burada vurgulanması gereken çalışma sistemindeki hatalardır. Kamuoyu başarısızlığı idarecilerde ve teknik ekipte aramak yerine güreşçilere yüklendi. Ben bu yaklaşımı çok yanlış bulmuştum. Ortada bir başarısızlık varsa bu işte herkesin payı var demektir. Ben sporcularımın minderdeki performansını bildiğim için onlara güveniyorum ve arkalarındayım. Esas düzeltilmesi gereken çalışma sistemdir. Ulusal takımda görev alıp Türkiye’ye de uluslararası düzeyde birincilikler yaşatmak ister misiniz? C.A: Uzun zaman milli takımlarda teknik direktörlük yaptım. Mevcut Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve federasyon yönetimi görevde olduğu sürece milli takımda çalışmayı düşünmüyorum. Neden? C.A: Çünkü söz konusu birimlerdeki üst düzey yöneticilerle görüş ayrılığım var. Ama kulübüm için elimden geleni yapıyorum. 4 KASIM 2008 SALI A MİNDERİN TATLI ŞAMPİYONU Olimpiyat şampiyonu güreşçi Mahmut Demir, Amasya Şekerspor’un başkanlığını yapıyor. Cahit Ahıskalıoğlu. edeceksiniz. İkinci kez katılacağınız şampiyonada hedefiniz nedir? C.A: Sezona Avrupa şampiyonluğunu yinelemek için başladık zaten. Ülkemize bu başarıyı bir kez daha yaşatmak istiyoruz. Önem verdiğimiz bu şampiyona aralıkta yapılacak. Biz bu şampiyonayı Amasya Suluova’da gerçekleştirmeyi de çok istiyoruz. Amasyalı çifçilerimizin, çocuklarımızın ve gençlerimizin bu şampiyonayı kendi evlerinde izlemeleri için girişimlerde bulunuyoruz. Ulusal takım kadrosuna baktığımız zaman sporcuların hemen hemen hepsinin sizin güreşçileriniz olduğunu görüyorum. Amasya Şekerspor’un kadrosundaki Pekin Olimpiyatları’nda altın madalya alan Dağıstanlı Ramazan Şahin de sizin sporcunuzdu. Ama Şahin, olimpiyatlara 10 gün kala İstanbul Belediyespor’un kadrosuna dahil edildi. Bu gelişmenin perde arkası nedir? C.A: Ramazan Şahin’le uzun süre çalıştık. Teknik ve taktik açıdan kendisine emek verdik. Kulüp olarak AKP hükümetinin karşısında olduğumuz için Pekin Olimpiyatları öncesi çeşitli siyasi baskılar yapıldı ve sporcumuz İstanbul Belediyespor’un kadrosuna dahil edildi. Burada başka hesaplar var. R A L L İ Birileri çıkıyor ve diyor ki “Değişim gelişimdir”, bir başkası da bir başka kavram ortaya atıyor “Değişerek gelişmek”… Ne güzel değil mi, söylenmesi bile kulağa hoş geliyor… Hoş geliyor da “Değiştirmek” erki kimin elinde, “Değişimler” kimin veya kimlerin isteğine göre, nasıl şekillenecek?... Bir süre önceye kadar programdaki bir rallide yüzde 20, bilemediniz 25 oranında bir değişiklik yapılırdı. Şimdi Japonya’da tüm parkur değiştirilmiş, ortaya çıkmış yepyeni bir ralli; en kuzeydeki Hokkaido adasında, kayak sporları merkezi Sapporo’nun ev sahipliğinde... D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G ÖK E R M AN çok zor bir noktada “ilk ve tek” olmanın gururu okunuyordu gözlerinde… Kocaeli Rallisi startında Serkan Yazıcı da Loeb ile aynı düşüncedeydi, “Podyumda olmak”… İlk 3 içinde veya Fatih Kara’nın önünde bitirmesi yeterdi hedefe ulaşması için. Takım arkadaşı Mehmet Besler ile çekişti tozlu yollarda. İlk günün galibi Besler 2.günün ilk etabı Ayvazpınar’ın finişinde takla atıp yarış dışı kalınca Serkan ralliyi ve şampiyonluğu kazandı… Rekabetsiz, mücadelesiz ve geleceği karanlık bir sezonu geride bıraktık. “Yarınlar neler getirir?” bilinmez ama, pek aydınlık olmayacağı bir gerçek… Dünyada Loeb, Bizde Yazıcı Kimin isteğine göre, niçin?... 29 olan etap sayısını görüp de “Vay be, yarışa bak” demeyin, “Olmasa da olur” etaplar koymuşlar. 5 tane 1.49, 4 tane 2.3 ve 2 tane 3.57 km’lik seyirci etaplarıyla bu rakama ulaşılıyor. Biri iptal olan 2 adet 5,74’lüğü de eklerseniz tablo pek iç açıcı değil, dişe dokunur etap sayısı kalıyor 16’da. “Değişmiş” de mi gelişmişler, “gelişmiş” de mi değişmişler?… “Podyuma çıkmak yeter” amacıyla başladı Sebastien Loeb yarışa; hiç umursamadı, ne Hirvonen’i, ne Latvala’yı ne de Duval’i… Kendi işine baktı, otosunu yolda tutmaya çalıştı, yer yer yağışlı havada, çamurlu, dar ve virajlı yol koşullarında. ÖE6 Yuparo damgasını vurdu ilk güne, Sordo yolda kaldı, Duval kaza yaptı. Yağışsız ve açık havada koşulan 2.gün Solberg de kalınca Loeb rahatladı. Finişe geldiğinde “Art arda 5 kez şampiyonluk” gibi ulaşılması 13