23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com. Faks: (212) 343 72 61 N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN Boksta Pis Kokular CISSE’DEN önemli hatırlatma B u hafta içinde Beşiktaş’ın yapmayı düşünüyor. Burada gördüm ki Fransız futbolcusu Edouard ileri çıkan ve gol atan oyuncular Cisse, çok önemli bir açıklama seviliyor. Ben defansif bir oyuncuyum yaptı futbolseverlere. Ancak bu uyarı ama artık ben de deniyorum ve nedense gerekli tepkiyi almadı. alışıyorum!.. Moirinho ve Capello böyle Başımızın beladan kurtulmadığı futbol düşünmüyor, onlar savunmaya önem çirkinliğinde futbol konuşmanın veriyor. ‘En iyi savunma hücumdur’ anlamsızlığı bir kez daha yerini buldu!.. fikrine katılmıyorlar.” Bu ülkede şerefli Bu utanılacak bir gerçektir. Her şeyin yenilgiler üzerine destan yazıldığı vıcık vıcık siyaset ve rant olduğu günlerde futbolumuzun yazgısını ülkemizde futbol, konunun cahili ve değiştirmek için birkaç idealist çıkar ilişkilerinin buluşturduğu tezgâhın arkadaşımızla verdiğimiz mücadeleden başındakilere peşkeş çekilerek palavra sonra eserlerimizi bu eğitimli gençlerin ve sanal yoğunluğa terk ediliyor. Vah üzerine kurup ‘hücum futbolu’ benim futbolum vah!.. “Türkiye’de deyimiyle ortaya çıkanların da 80’lık kaliteli ve teknik oyuncular var. Ama yenilgileri savundukları arşivlerde herkes oyunun hücum yönüne duruyor. Şimdi tek yönlü ağırlık veriyor. Sorunun en futbolcu tipinin bedelini önemli kısmı defansif ödeyen futbolumuz, artık anlamda. Ayrıca oyun yabancı futbolcuların disiplini Türk futbolunda kalitesine terk biraz yok gibi. Saha edilmişken bir anda içinde herkes yerini gerçeği açıklayan kaybedebiliyor bir anda. Cisse gibi iyi eğitim Herkes görevine sadık almış futbolcudan kalmıyor. Sağ tarafta gerekli ders olması gereken oyuncu alınmalıdır. Oysa bir anda sol tarafta görevdekiler adam olabiliyor. Bunlar Fransız kayırarak, siyasi veya gazeteci ve futbol çıkar ilişkilerinin yorumcularının fikri ama getirdiği ortamda kısır ben bunlara katılıyorum.” kavga vererek FIFA’lık DİSKİ’ye attığı golden sonra futbolumuzun Cisse olmasına çanak bir gazetecinin sorusu tutuyor. Bu çok önemli üzerine konuşmasına gerçekten uzak, genç devam Cisse, “Eğer “Turkuaz rengi forma mı yoksa eleştirmenlerin de gol atmasaydım siz de Ay Yıldızlı forma mı” oyunu tek yanlı ve bana bu soruyu kampanyamız devam sadece endüstriyel sormazdınız” diyerek etmektedir. Gelen mesajlardan yapısıyla çok önemli bir gerçeğe bazıları aşağıdadır. yorumlamaları da işaret etmiştir. Sürekli ? MERT TAHTACI: Ben eski büyük talihsizliktir. atağın ilgilenildiği, Futbolumuzda büyük futbolun tek yönlü formamı, Kırmızı Beyaz tehlike vardır. Bunu oynanmasını formamı istiyorum. kimselere düşünenlerin ? UTKAN BAŞTÜRK: anlatamıyoruz. Çünkü karşısında, savunma Çocukluk yıllarımda TV’de İran sosyolojik ve siyasal bilmeyenin atak ve Arabistan takımlarının yapımızın değiştirilmesi yapamayacağını, renklerini görürdüm. “Tam da için bize öngörülen çünkü topu kazanma kendi renkleri” derdim. Bu dayatmanın gücü, şansının az formayla dışarıda “Değişen futbol eğitiminin olacağından Türkiye” gibi yorumlar gerçeklerini parasal kaybedeceğini alacağımızı düşünüyorum. boyutuyla ele alınan unutanlara karşı Uluslararası arenada böyle bir endüstride yıllarca büyük formayla, renkle (!) çıkılmasını boğmaktadır. Futbol mücadele verdim. Hem benim gönlüm asla kabul dizilişi ne olursa olsun de kanıtlayarak, etmez.. saha içi görevler ve sahadaki başarılar ve ? TUNA ASLAN: Sayın oyun disiplinini aydınlatmacı hocam ellerinize sağlık, ne sağlayan faktörlerin yazılarımla. Ancak güzel yazmışsınız. Kendi başında futbolcu Cisse’nin verdiği eğitimi gelir. Bunu da yanıtta maalesef futbol ulusal değerlerini koruyan yorumlamak, o eğitimi cehaletimiz bir kez ‘Batılılar’, bizi kendi ulusal gerçekleştiren başarılı daha tavana değerlerimizden vazgeçirmeye eğiticilerin ve vurmuştur. çalışıyor. Türk Milli Futbol düşünenlerin doğruları Cisse devam ediyor: Takımı’nın forması Kırmızı olmalıdır. Cisse bu “Türkiye‘de hücumu Beyaz, Ay Yıldız bantlı anlamda bize çok iyi herkes yapıyor ama olmalıdır. bir hatırlatma yapmıştır. defansa herkes yardım Tabii ki anlayana!.. etmiyor. Herkes atak D ünya Boks Federasyonu (AİBA), genel sekreteri Caner Doğaneli’yi “finansal düzensilikler var” gerekçesiyle görevine son verdi. Münih’ten Yılmaz Akar’ın verdiği bu haberin altını kazımak istedim, çünkü Lozan’daki AİBA merkezinden pis kokular geliyordu. Doğaneli aynı zamanda Türkiye Boks Federasyonu başkanıydı. Uluslararası ortamda ona gelen her başarı ya da her suçlama ülkemize yönelikti. Çünkü AİBA’daki Türk Caner’di ve 17 yıldır Uluslararası olan bu federasyonda görev yapıyordu. Caner’i fazla yakınlığım olmasa da otoriter, inatçı bir kişi olarak tanırım. Ama gördüğüm kadarı ile de kendi kafasına göre yönetimi tercih eder. O nedenle de başı derde girmiştir diye düşünüyordum. Aradım kendisini Ankara’daymış, haksızlığa uğradığını söyledi, Uluslararası Spor Mahkemesi’ne (CASA) başvurmuştu. AİBA’nın son Genel Kurulu’nda Uluslararası Denetim Şirketi’nin (FWC) verdiği rapor okunup Yönetim Kurulu Başkanı AİBA’nın parasını hovardaca harcadığı ortaya çıkınca kongrede hem başkan hem asbaşkan seçilememiş, Caner ise kongrede yeniden seçilmiş. “CAS’ın sonucu ne oldu?” dedim, CAS, Caner’i haklı bulmuş , çünkü Denetleme Şirketi FWC’nin verdiği rapora göre uygunsuz harcama ve AİBA Etik Kurulu’nun hiçbir gerekçe göstermeden verdiği “görevden alma” kararı tüzüğe uygun değilmiş. Kongreden sonra gözler “Türk Caner”e yönelmiş ve yeni seçilen Taiwan’lı Başkan Chowhry de dedikodulara kendisini kaptırınca CAS’ın kararından sonra Genel Sektererlik görevine dönmesi beklenen Doğaneli, AİBA Yönetim Kurulu’nun genel sekreterlik görevini iptal etmesi ile açıkta kalıvermiş. Bu tip oyunları çok görmüştüm eski yıllarda... Uluslararası Güreş, Halter, Basketbol ve Do Sporları Federasyonları’nda çeteler, mafyalar oluşmuştu. Onların iç yüzünü araştırdığımda nelerle, ne oyunlarla, ne üçkağıtlarla karşılaşmıştım. Demek ki bugün de boksta bir takım oyunlar oynanıyordu. Taiwanlı Başkan’ın 1990 yılından bu yana, yani 17 yıldır, AİBA’da görev yapması ve geçen yıllarda da genel sekreter olarak teknik, sağlık, hakem, medya, marketing ve mali işler komisyonuna 6 Türk vatandaşına görev verdirmesi Asyalı Başkan’ı tedirgin ediyordu. AİBA’da Caner Doğaneli’nin Taiwanlı Başkan’a da rakip olacağı söylentileri yoğunlaşması üzerine Caner savaşını sürdürüyor. Bu kez herhangi bir suçlama yapılmadan yargısız infazla genel sektererlik görevinden alınan, sonra da tüzüğe aykırı olarak genel sektererlik makamı kaldırılınca görevsiz Caner Doğaneli hem adaletin yerini bulması hem de bir işadamı olarak itibarının zedelendiği gerekçesiyle yeniden CAS’a başvurdu. Bu kez tazminat davası açmıştı. Lozan’daki mahkeme sonrasında alacağı tazminatı Türkiye Boks Federasyonu hesabına yatıracağını söyleyen Caner Doğaneli mahkemenin çok kısa süreceğine ve Pekin’de yapılacak Olimpiyatlara dek biteceğine inanıyor. Bitti mi? Hayır, Caner’in savaşı bitmiyor, “AİBA’nın ilk Genel Kurulu’nda başkanlığa aday olacağım. Dünya Boks Federasyonu’nun ilk Türk Başkanı olacağım” diyor. 17 yıldır AİBA gibi vurdulu, kırdılı bir federasyonun içinde bir kişi olan Caner’in de elinde bir takım kozları vardır sanırım. Tam 17 yılını ıstakoz sepetinde geçiren Caner kafasına koymuşsa yapar. Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle