Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C C Ü N E Y T E . SPOR ALTERNATİF TEMMUZ SALI Terzi’ye yakışmadı K O R Y Ü R E K kesinin katıldığı Milletlerarası Kupası Yarışları’dır. Biz burada en alt kümede oynuyoruz. Rakiplerimiz Hırvatistan ve Bosna gibi küçük ülkeler olmasına karşın geçen yıl takım sıralamasında erkekler ve bayanlarda beşinci durumdaydık. Türkiye’nin yeri bunun üstündeki ligde olmasına karşın geçen yılki başarısızlıktan hiç bahsetmeyen Terzi, bu kez bu zayıf rakiplerin arasında bir üst lige çıkmayı nasıl başarı diye nitelendirebilir? Bu son ligde bizimle beraber yarışan ülkelerin nüfuslarının toplamı dahi Türkiye nüfusunun dörte birini geçmez. Bu yıl, 2 yıl önce en son lige düşmenin ayıbını açıklamadan bu rakipler karşısındaki zaten belli olan başarıyı kendine mal etmesi Terzi’ye yakışmaz. “Bunlar ne yaptılar?”, “Basın üzerinden komplekslerini tatmin ediyorlar” sözlerinin de sadece ayıp olduğunu ifade etmekle yetiniyorum. Terzi, bizlerin hiçbir federasyon yarışına gitmediğimizi söylüyor. İstanbul’da yapılan tüm yarışlara giderim. Terzi şeref tribününde otururken, ben ise yarışları beton üzerinde ve bitiş çizgisine bakan bir yerde izlerim. Bu nedenle Terzi beni fark edememiştir. NOT: Terzi’yi 2 hafta önce Ankara’daki federasyondan ve Eskişehir’deki telefonlarından arayıp not bıraktım. Ve cebinden arayıp not bıraktım. Buna karşın bana geri dönmedi. Belki benimle konuşsaydı, bana detaylı bilgi verebilirdi. Bu da onun seçeneği... Diyecek bir şeyim yok. GÖRÜŞ Y azıma bir özürle başlamak istiyorum. Geçen hafta bu sayfalarda Mehmet Terzi federasyonunun beceriksizliği nedeniyle 61 yıldır yapılan Cezmi Or Uluslararası Atletizm Yarışları’nın nasıl tehlikeye girdiğini, ancak benim uyarım üzerine Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay ve yardımcısı Sezai Bağbaşı’nın olaya el atmasıyla yarışların yapıldığını yazmıştım. Hafta içinde bir spor gazetesinde Mehmet Terzi’nin bana ve Hıncal Uluç’a karşı aldığı tavır ve kendisine yakışmayacak sözlerini okuyunca bu yazıyı yazmaya mecbur oldum. Mehmet Terzi, zamanında iyi bir şampiyon ve muhlis görünüşlü bir atletti. Bir önceki başkan Mehmet Yurdadön gibi o da maalesef iyi bir şampiyon olmasına karşın iyi bir Atletizm Federasyonu Başkanı olamayacağını gösterdi. Ben de bu durumu eski dostluğumuza halel getirmeyecek şekilde kaleme alarak Terzi’nin Cezmi Or Yarışları’nın yapılması için gereken parayı bulamaması nedeniyle yarışları iptal etmesini eleştirmiştim. Terzi bundan alınmış. Bana ve Hıncal’a ateş püskürmüş ve aşağıdaki ithamları yapmış. Bu ithamlara sırasıyla yanıt vermek istiyorum. Bu yazıyı Terzi ’nin ithamlarını yayımlayan gazeteye de gönderebilirdim. Ama benim görevim atletizmseverleri Cumhuriyet sayfalarında aydınlatmak... Devler Küçülmez TANKUT ANTİKACIOĞLU V CEZMİ OR Cezmi Or Yarışları’nın haziran içinde yapılacağı ve maliyeden alınacak büt“Kimmiş bu otoriterler?” Terçe ödeneğinin 1 Temmuz’dan önce zi, Hıncal ve benim bilgisiz olverilmeyeceğini bilmesine karşın duğumuzu ve kendimize Terzi, ayağını yorganına göre “Duayen” dediğimizi söyleuzatmamış ve daha haziran miş. Ne Hıncal ne de ben başında iflas etmiş bir fedeherhangi bir konuda durasyonun başkanıydı. Cezayen olduğumuzu söymi Or Yarışları’nın iptal edillediğimizi hatırlamıyodiğini kendi web sitesinde ruz. Ama iş bilgisizliğe ilan eden Terzi federasyogelince Terzi’ye bazı nu, genel müdürlükle üç konuları hatırlatmak kez konuştuğunu ve üç isterim... kez de ret yanıtı alındığıBen 1948’den beri nı bildirerek bu yarışları pistlerde koşmuş bir iptal etmiştir. Mehmet amatör antrenör alaAtalay ve Sezai Bağbarak atletlerle çalışmış, şı ile olan konuşmamda zamanla federasyon iş yarım saatte halledilmiş üyesi ve hatta federasve Terzi ile temas edilmiş yon başkanı olmuş bir ve paranın sağlandığı ve atletizmseverim. Buna yarışın yapılması gerektiği ilaveten “Boğaziçi Marakendisine bildirilmiştir. Genel tonu” diye isimlendirilen müdür Atalay ve yardımcısı maratonu sadece 100 kişiBağbaşı, Terzi’nin kendileriyle nin katıldığı bir yarışma oltemas Atalay bana söylediklerimaktan çıkarıp onbinlerce ne göre Terzi kimle konuştu, kimsporseveri “Kıtalararası Avrasya den ret yanıtı aldı? Terzi ’nin bunu Cezmi Or’da geçen yılların Maratonu” haline getirmiş ve biraçıklaması gerekir. Neyse ki yarışlar yaaksine çekişme yoktu kaç arkadaşıyla birlikte atletizme katpılıyor. Ama değerli atletler zaman kısıtlakıda bulunmak amacıyla bir de “Türkiye ması nedeniyle diğer ülkelerden katılamıyor. Atletizm Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı” isminde bir kuruluşta hâlâ hiçbir maddi çıkarı olmadan çalışan SÜREYYA AYHAN bir atletizmseverim. Halen 110 metre engelli ve sırıkla atlaBu konuda Mehmet Terzi karar almaktan çekindiği için mada rekorları kırılamamış Ruhan Işim ve uzun atlamada Süreyya Ayhan olayının bu kadar uzamasına neden olmuşhâlâ Türkiye rekorunu elinde tutan Mesut Yavaş’ın Ameritur. Süreyya Ayhan 2004’te idrar örneği vermede çıkardığı ka’da eğitim görmeleri için birkaç arkadaşıyla birlikte kendi zorluk nedeniyle IAAF tarafından 2 yıl boykot cezası almışceplerinden ve diğer atletizmseverlerden topladıkları paratır. Geçen yılki Avrupa Şampiyonası’na katılamayacağını felarla bu gençleri Amerika’ya gönderen küçük bir grubun derdasyona mayısta bildirmesine ve boykot bitiminden soniçindeyim. Ruhan ve Mesut şu anda Amerika’da üniversira da hiçbir yarışa girmemesine karşın Terzi, Süreyya’nın te mezunu olarak çalışıyor. Amerika’daki çalışma imkânlarını finanse etmiş ve buna rağBunlara ilaveten Mehmet Tümkan ve Necdet Ayaz gibi men geçen hafta Süreyya sakatlandığını ve Dünya Şampiiki atleti yetiştirmiş amatör bir antrenörüm. Mehmet Tümyonası’na katılamayacağını doktoru yoluyla federasyona ve kan’ın 1500 metrede koştuğu derece, Türk atletlerinin sakamu oyuna bildirmiştir. hip olduğu en son Balkan rekoru olmuştur. Terzi, Ağustos 2006’dan beri hiçbir yarışa girmeyen Süreyya Ayhan’ın Amerika’da idman yapması için onbinlerce İTHAM 2 dolar vererek büyük hata yapmış ve federasyonun parasını “Ellerine geçirdikleri medya organlarıyla ona buna salboşuna harcamıştır. Zira yapılacak iş Ağustos 2006’dan dırıyorlar.” Türkiye’de hiç kimse, medya sahibi hariç bir sonra Süreyya’nın yarışlara katılmasının sağlanması ve somedya kuruluşunu ele geçiremez. Hıncal ve ben yazı nuçlara bakarak bu sponsorluk parasının ödemesi kararıyazdığımız gazetelerde kalemimizin kuvvetiyle yer almış nın verilmesiydi. Terzi bunu yapmamış, kamuoyunun ve kişileriz. Ve buna ilaveten hiç kimseye de saldırma humedyanın tepkisinden korkarak 3 yıldır koşmayan Süreyyumuz yok ve saldırmayız. Ama doğru söylemek saldırya’nın idman masraflarının büyük bir kısmını karşılamıştır. maksa o zaman Terzi bana da saldırgan diyebilir. Ben Terzi ’yi iyi bir şampiyon ve iyi bir atlet olarak tanıdım. Ama iyi bir federasyon başkanı olamadı. Kendisini iyi İTHAM 3 bir şampiyon atlet olarak tanımaya devam edeceğim ve başkanlık dönemini unutacağım. Zira iyi bir yönetici ola“Milli takım 1. Lig’e çıkarken bize saldırıyorlar.” Termadı ve olamayacak da... Daha fazla hata yapmadan istifa zi’nin konu ettiği husus milli takımın 40’ı aşkın Avrupa ületmesini öneririm. Benden bu kadar... İTHAM 1 oleybolumuzda bir şeyler oluyor. Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne katılımda federasyonun ve Voleybol Fedeasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ın tutumu tartışılıyor. Avrupa Voleybol Konfederasyonu CEV’in Indesit Bayanlar Şampiyonlar Ligi için Türkiye adına bir değil 2 ‘wild card’ kullanmasından sonraki uygulama affedilmeyecek kadar önemlidir. Bilemiyorum, başkan Erol Ünal Karabıyık ortalığın bu denli karışmasına neden izin verdi? Türkiye Klasman Lig sıralamasını kim dışladı? Bu sorular yanıt bekliyor. Kapanan, tescil edilmiş Türkiye Ligi şampiyonu Eczacıbaşı’dır. Eczacıbaşı’nın ardından gelen F.Bahçe, CEV’in ilk wild card’ını kullanmıştır. Buraya dek söylenecek hiçbir şey yok. Ama ikinci wild card (!) tartışması dorukta. Voleybol Federasyonu’nu 3. sıradaki Karşıyaka’nın ‘Katılmıyorum’ başvurusunu da dikkate alışında isabet vardır. Ama maratonu 4. sırada bitirmiş Vakıfbank Güneş Sigorta’yı safdışı ederek Türk Telekom’a yol açmak ne demektir? Prosedüre göre Voleybol Federasyonu CEV’e “2. wild card’la Şampiyorlar Ligi’nde Türkiye’yi Türk Telekom takımı temsil edecektir” diyemez. Türkiye’deki tüm kurumlar ve kuruluşlar içinde V.Güneş Sigorta kadar sağlam bir tabana oturmuş, onun kadar saygınlık kazanmış, üstelik Türkiye’ye Eczacıbaşı’ndan sonra 2. kez Avrupa Kupası şampiyonluğunu kazandırmış bir takıma Şampiyonlar Ligi’nin yolunu kapatmak büyük yanlışlıktır. Sen 21 yıla ulaşmış bir zaman içinde V.Güneş Sigorta olarak dimdik ayakta kalmayı bileceksin. Sen Avrupa kupalarının gediklisi olacaksın. Avrupa kupaları final four’da herkes sana saygı duyacak ama ülkenin federasyonu sana bu yıl uygulanan çift wild card’dan birini esirgeyecek. Üstelik hakkın ve de sıran olduğu halde alamayacaksın bu kartı. Hiç kimse darılmasın, gücenmesin ama voleybolda Türkiye’nin yüzakı olmuş V.Güneş Sigorta böyle bir haksızlıkla karşı karşıya bırakılmamalı, kalmamalıdır. Bu sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne ülke puanına göre İtalya 3 takımla katılacak. CEV’in wild card imtiyazıyla bu şampiyonada 3 takımla boy gösterecek ikinci ülke Türkiye’dir. Başka da 3 takımlı ülke yoktur. Söylentilere göre CEV Başkanı Andre Meyer, Türkiye’nin 3 İstanbul takımıyla temsil edilmesinin karşısında olmuş deniliyor. Bu nedenle de federasyon V.Güneş Sigorta’nın Top Teams Kupası’nda yoluna devam etmesini, Türk Telekom’un da Şampiyonlar Ligi’ne Ankaralı olarak katılmasına rıza göstermiş. Böyle bir garipliği, böyle bir gafı Meyer gibi bir başkanın talep edeceğini sanmıyorum. Hadi Meyer böyle istedi, içişlerimize karıştı. Peki siz ne güne duruyorsunuz bay başkan erol Ünal Karabıyık? Tescil ettiğiniz ligdeki sıralamayı CEV’in değiştirme hakkı olmadığını Meyer’e nasıl oluyor da fısıldamıyorsunuz? Neden veto etmiyorsunuz? Olay işte budur. Burada düğümlenmektedir. Bu depremin yankıları gösteriyor ki hassas bir ortam mevcuttur. Olaya Vakıfbank Güneş Sgorta Kulübü son derece duyarlıdır. Bizim Cumhur Önder Arslan, “Filede Avrupa kavgası” haberiyle olayı daha önce ortaya koymuştu. V.Güneş Sigorta’yı voleybol sahnesinde ramp ışıkları altında tutma sanatını iyi bilen yöneticilerin kararlılığı içindeki genel müdür yardımcısı ve kulüp 2. başkanı Ömer Faruk Ergin’in, “Eğer Voleybol Federasyonu CEV’e ‘Türkiye’den 2. wild card’la Türk Telekom katılacaktır’ dediyse bu bir suçtur. Biz de hukuk ne diyorsa onu yaparız. Her türlü platformda hakkımızı arayacağız” sözlerine dikkat çekmek istiyorum. İşte bu kararlılık V.Güneş Sigorta’yı gündemde tutmadır. Asbaşkan Ömer Faruk Ergin’in kendilerini hiç kimsenin aramadığını belirtmesi ise düşündürücüdür. V.Güneş Sigorta Kulübü’nün 21 yıllık yaşamında hiçbir zaman ve de hiçbir dönemde hafife alınmadığını, alınamayacağını vurgulayan asbaşkan Ergin, bir yandan da “CEV Başkanı Meyer Türk Telekom’u istemiş. Bunu da federasyonumuza bildirmiş” sözünün gerçek olup olmadığını araştırıyor. “Aynı kentten 3 takıma izin vermeyiz” şeklindeki CEV yazısını da görmek istiyor. Haklıdır. Türkiye’de voleybolu büyüten kulüplerden biri V.Güneş Sigorta’dır der dururuz. Gerçek de böyledir. Ne var ki V.Güneş Sigorta’nın günümüzde klasmanda 4. sırada olmasından sonra onları dışlamaya kalkmak, V.Güneş Sigorta’nın ardında yer almış, Türkiye final four’una dahi katılamamış Türk Telekom’a Şampiyonlar Ligi vizesini vermek geleneğe aykırıdır. Bu yapılmıştır ki fedeasyon cephesinde huzursuzluk başgöstermiş hatta doruklara ulaşmıştır. Asbaşkan Kurtaran Mumcu, yönetim kurulu üyesi Saygun Keskin’in istifalarında bu krizin rüzgârı hissedilmektedir. Herkes filedeki bu kaosu, wild card uygulamasındaki V.Güneş Sigorta’nın dışlanmışlığını konuşuyor. Ama ne var ki bu konuda federasyon kanadı suskun kalıyor. İşte bu yazıyı nasıl mantıklı, adaletli, dengeli olabilirizi düşündüğümüz için yazdık. 11