Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C B A R I Ş SPOR ATLETİZM TEMMUZ SALI SOYAK’tan atak Ö Ğ Ü N Ç bütün sporcuların kendi özel hayatlarına dek bilgi sahibi olmaya , herhangi bir rahatsızlıkları varsa onlar için devreye girip çözüm üretmeyi amaçlayan bir sosyal sorumluluk projesine dönüştürdük. Hem sporu öğrenmek hem de gelecek hedeflerini adım adım takip edecek bir sosyal sorumluluk projesi oluşturduk. Soyak Team takım sporlarını değil, bireysel sporcuları destekliyor. Sponsorunun sana faydaları nelerdir? A.B.: O konuda şanslıyız. Özel hayatımız ve her türlü sorunlarımızı hallediyorlar. Bir telefon açmamız yeterli oluyor. Sponsorların sporcuları desteklemesi Türkiye’deki sporun gelişimini ve dünya derecelerimizi nasıl etkiler? F.Ç.: Bizce çok önemli bir konu. Çok uzun dönemli yatırımlar gerektiren bir nokta. Takım sporları belirli bir kitleye ulaşıyor. Ya bireysel sporcular? Çift taraflı bir sorumluluktan bahsedebiliriz. Sporcuların sorumlulukları artıyor. Çünkü sponsorluk yapan firmalara karşı kendilerini sorumlu hissediyorlar. Aldıkları desteğin karşılığını verme duygusuna kapılıyorlar. Bu durum da işlerini daha ciddiye almalarını ve sporun gelişmesini sağlıyor. Maddi sıkıntının olmadığı ortamda sporcular kendilerini spora adapte edebilecek, yurtdışındaki turnuvalara katılıp tecrübe kazanabilecek ve Türkiye’de bulunmayan fırsatlardan yararlanabilecek. Sponsorlar bireysel sporcuları nasıl destekliyor? F.Ç.: Biz sporcularımızı sadece spor alanında değil, onların hayat tecrübelerini de arttırmak için çalışıyoruz. Örneği geçen yıl onlara diksiyon ve medya önünde konuşma eğitimi aldırdık. Bu eğitimler spor kariyerleri için değil ama yaşamdaki duruşlarını farklı bir boyuta taşımak adına da katkı sağlayan noktalar... Kısa vadedeki hedeflerin nelerdir? A.B.: Kısa vadedeki hedefim Avrupa Gençler Şampiyonası’nda kürsüye çıkmak. BAKINCA “Dünyada ve Türkiye’de sporda sponsorluk, kurumların en çok rağbet ettiği alanların başında gelmektedir. Spora verilen destek sadece markanın değil, Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmak ve Türk sporcularının dünyada hak ettiği yere ulaşmasını sağlamaktadır.” Bu düşünceyle yola çıkan Soyak Holding, 2005’te Soyak Team’i kurdu. Soyak Team bireysel sporculara destek olarak onlara her alanda yardım ediyor. Soyak Team hakkında bilgi almak için Soyak Finans Kurumsal İletişim Müdürü Fatma Çelenk ve Adem Belir’le görüştük. Fatma Çelenk, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu. Adem Belir ise 1988 doğumlu ama başarının ne olduğunu biliyor. Çalışmalarına Erzurum’da devam eden ulusal sporcu Adem 2005’te İtalya’da düzenlenen Olimpik Gençlik Oyunları’nda 2 bin metre engellide birincisi olurken, 2002 2005 yılları arasında da 800, 1500 ve 2 bin metre engellide Asya Oyunları, Türkiye, Balkan ve dünya şampiyonu olmuş. Röportajımıza Fatma Çelenk’e sorduğumuz soruyla başladık... Soyak Team’in kuruluş sürecinden bahseder misiniz? F.Ç.: Uzun yıllar biz Türkiye’de ilgi çeken değil, ihtiyaç duyulan alanlara yatırım yapma olanaklarını araştırdık. Sosyal sorumluluk kapsamında tabii ki. Takım sporlarına markaların çok fazla ilgisi var. Ancak bireysel sporlarda olimpiyatlara gidecek sporcuların daha fazla ilgiye ihtiyaç duyduğunu tespit ettik. Sonra da federasyonlarla görüşmeler yaptık ve 5 spor alanı belirledik. Bunlar atletizm, yüzme, tenis, sörf ve kaya tırmanıcılığı... Bu dallarda gelecekte Türkiye’yi temsil edebilme başarısını gösterebilecek sporcular arasından seçim yaptık. Çok zor ve uzun bir süreçti. 5 sporcuyu seçmek kolay olmadı. Birisinin ismi Adem... Verdiğimiz desteğin 2. yılındayız. Desteğimizi Ani Ölümler SERDAR KIZIK Dünya küresel ısınmanın tehdidi altında, görülmedik sıcakları yaşıyor. İklim değişikliği dünya gündeminin ilk sıralarında. Bu tehlikeli süreç, yaşamın her alanını etkiliyor. İnsanlığın yaşam şeklini değiştirecek öngörüler ve tartışmalar sürüyor. Ülkemizde de hava sıcaklığı mevsim normallerinin çok üstünde. Bu koşullarda futbol sezonu, Avrupa Futbol Şampiyonası, milli takım maçları dikkate alınarak 11 Ağustos’ta başlıyor. Anlaşılan Futbol Federasyonu, dünyayı etkileyen bu gerçeği hiç dikkate almamış. Başta sporcular olmak üzere izleyenler de risk altında. Yüksek sıcaklığın ölüme dek uzanan sonuçları doğabiliyor. Geçen yıl Elazığsporlu genç futbolcu Gökmen, aşırı sıcağa bağlı kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirmişti. Hava sıcaklığı spordaki performansı etkiliyor. Sporcu sağlığı açısından çeşitli riskler söz konusu. Aşırı terlemeye bağlı su ve mineral kayıpları söz konusu. Vücudun elektrolit dengesi bozuluyor, kramplar oluşuyor. Sinir sistemi ve kaslar arasındaki koordinasyon dağılıyor. Futbolcu kaslarına istediği gibi hükmedemiyor. Bilim adamlarına göre bu durumda kapasitede yaklaşık yüzde 25’lik düşüş oluyor. Daha da önemlisi ani ölümler... Avrupa Acil Tıp Derneği Başkanvekili Ülkümen Rodoplu, bu yıl yaşadığımız aşırı sıcaklara dikkat çekiyor. Özellikle hava sıcaklıklarının yüksek olduğu illerde çeşitli sorunların yaşanabileceğini, futbol sahaları ve tribünlerde kan basıncının yükselmesiyle ani ölümlerin, kalp krizi ve beyin kanaması gibi sorunların doğabileceğini, sakatlıklar olabileceğini anımsatıyor. 11 Ağustos tarihini bu nedenle sakıncalı buluyor... Ülkemizdeki yabancı futbolcuların dini bayramlarını, Noellerini dikkate alarak ligleri düzenleyen federasyon, acaba sporcu sağlığını, tribünlerdeki insanları niçin düşünmüyor? Düşünmek bir yana, bu konudaki eleştirileri de dikkate almıyor. Üstelik uyarıların çoğunluğunun “bilgi eksikliğinden” kaynaklandığını savunuyor. Bu ülkenin yetişmiş yüzlerce bilim adamı, spor hekimi, uzmanı var. Acaba niçin onlara danışılmıyor? Ne yapılıyor? Liglerin ertelenmesinin gündemde olmadığı açıklanıyor... Benzer hava koşullarının yaşandığı İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan liglerinin ne zaman başladığından haberleri yok mu? Gazete haberlerine göre liglerin başlama tarihini uygun bulan Rıdvan Dilmen’e diyeceğimiz yok ama bilimsel spor eğitimi almış spor akademisi mezunu Yılmaz Vural’ın ağustosun ikinci yarısından başlayarak sıcaklıkların düşeceğini belirtip, “Türkiye’de sıcaklığın en çok hissedildiği kentlerden biri olan Antalya’da çalışmalar sırasında sıcaktan çok fazla etkilenmiyorduk” demesine şaşırdık doğrusu. Her şeyin başı önce sağlık olmalı... EPosta: serdarkizik?cumhuriyet.com.tr 6