Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KUPA ‘AVCI’LARI M U R A T İ LT E R C SPOR MOTORSPOR TEMMUZ SALI Ü lkemize 1997’de Avrupa Ralli Şampiyonluğu’nu kazandıran Nejat Avcı’nın 23 yaşındaki oğlu Yağız Avcı, babasının yarış hayatına başladığı yaşta Türkiye Ralli Şampiyonası birinciliği kazandı. Hitit Rallisi’ni tüm deneyimli pilotları geride bırakarak kazanan Yağız, kupa kolleksiyoncusu “Avcı” ailesinin müzesine yeni bir kupa daha ilave etmiş oldu. Türkiye’de ve Avrupa’da sayısız zaferlere imza atan ve Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı ralli pilotlarından biri olan Nejat Avcı, oğlu Yağız’ın 34.Hitit Rallisi genel klasman birinciliğini kazanmasıyla aynı zamanda kendisinden daha iyi bir pilot olduğunu ispat ettiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Yağız, benim jenerasyonum olan ve hâlen yarışan Hakan Dinç, Ercan Kazaz gibi usta isimleri geride bırakarak, beni de geçebileceğini kanıtladı.” Yağız ise kazandıkları bu önemli başarıyı, babasının deneyimleri ve tecrübelerine bağlıyor: “Takım Direktörlüğümü yapan babam, benim ilk öğretmenim ve bana güven veriyor. Tecrübelerini bana yansıtıyor. Bu da benim için çok büyük bir imkan.” BABASI BIRAKTI OĞLU TAMAMLADI Kariyerinde 2 Avrupa ikinciliği ve bir de Avrupa Ralli Şampiyonluğu bulunan Nejat Avcı, başarılarla dolu yarış hayatında ne ilginçtir ki, Hitit Rallisi’nde hiç birincilik kazanamamış. Onun yarım bıraktığı ve zaferlerle dolu başarı zincirinin eksik kalan halkasını tamamlamak ise oğlu Yağız’a kısmet olmuş. İpragaz Energy Team pilotu Yağız Avcı 23 yaşında Türkiye Ralli Şampiyonası birinciliği kazanarak, 30 yıl aradan sonra bu başarıya en genç yaşta ulaşan ikinci isim unvanını da aldı. Yağız, 1977 yılında Ali Bacıoğlu’nun 21 yaşındayken elde ettiği en genç genel klasman birinciliği kazanma başarısını 30 yıl sonra 23 yaşında tekrarladı. Yağız Avcı, ayrıca bir yarışta üç kupa birden almayı başaran ilk Türk pilot oldu. Yağız, genel klasmanın yanı sıra ayrıca Grup N ve Gençler kupalarını da kazanarak Hitit Rallisi’nden tam üç birincilik kupası ile birlikte ayrılmayı başardı. Yağız, copilotu Ersan Alkır ve İpragaz Energy Team ekibi çalışanları ile birlikte bu sezon pilotlar genel klasmanında ilk üçü hedefliyor. Bisiklette çıta yükseldi F E Y Z İ A Ç I K A L I N 1 215 Temmuz’da Kapadokya’da yapılan Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası’yla Türk bisikleti büyük bir sınavdan geçti. Yarışmacı olarak uluslararası düzeyde şimdiye dek büyük başarılara imza atamayan Türkiye, bu organizasyonla ilgililerden tam not aldı. Dünya ve Avrupa Bisiklet Birliği yöneticilerinin Göreme’deki şampiyonanın bir model olarak alınıp bundan sonraki yarışmalarda kullanılacağını açıklaması ise ilginçti. Çünkü onlara göre bisiklet sadece pedal çevirmek değil, aynı zamanda bir kültürel alışverişti. Organizasyonun gerçekleştirildiği Kapadokya’nın özgün niteliği de tam bu tanıma uyuyordu. Bir Fransız bisikletçi kendisiyle röportaj yapan gazeteciye, “İlk kez dağ bisikleti sporcusu olduğum için gurur duydum. Aksi takdirde böylesine muhteşem bir doğa parçası ve kültür hazinesini ıskalayacaktım” diyordu... Dünya şampiyonu Fransız Julian Absalon, en yakın rakibi İspanyol Jose Antonio Hermida Ramos’a geçilerek ikinciliği elde etti. Bayanlarda da Alman olimpiyat üçüncüsü Sabine Spitz, 2007’nin Dünya Kupası şampiyonu Rus Irina Kalentyeva’yı geçerek şampiyon oldu. Ülkemizi ilk kez bir UCI Başkanı yarışma gereğince ziyaret etti. Dünya Bisiklet Birliği’nin İrlandalı başkanı Pat McQuaid, organizasyona ilişkin övgülerini çok net olarak sundu. Yarışma organizatörü olan ekibin iş başında olması şartıyla henüz yeri kararlaştırılmamış olan 2013 Dünya Yol Bisikleti Şampiyonası’nı da Türkiye’ye verebileceklerini ısrarla belirtti. Yarış parkur ve alanına kolayca ulaşılması, sporcu ve idarecilerin övgüsüne neden oldu. Yarışları TRT 78 kişilik ekip, helikopter de dahil olmak üzere 20 kamerayla 7 saat canlı olarak çekti, yayınladı. TRT’nin hazırlayacağı 26 dakikalık bir paket ise Eurosport’ta önümüzdeki günlerde yayınlanacak. TÜRK SPORCULAR Çok kaliteli sporcuların yer aldığı Avrupa Dağ Bisikleti Şampiyonası’nda Türk sporcuların dereceye girmesi beklenmiyordu. Öyle de oldu. Türk sporcular takım ve bireysel sıralamada hâlâ olimpiyat şansını koruyor. Erkeklerde Bilal Akgül, bir şanssızlık olmazsa olimpiyatlara giden ilk bisiklet sporcumuz olacak. Bayanlarda ise Senem Güler en şanslı sporcumuz... 4 gün süren şampiyonada Türk dağ bisikleti sporcularının ancak fotoğrafını görebildikleri şampiyonlarla aynı havayı soluması Türk bisikleti için de ayrı bir kazançtı. Dileğimiz, organizasyonlarla yükselen bu çıtayı aşabilecek nitelikte yeni Türk dağ bisikleti sporcularının yetişebilmesi ve başarılarının sürmesi... YARIŞLAR NASIL GEÇTİ? Şampiyona 4 gün sürdü. İlk gün takım yarışları vardı. Ülkeler her kategoriden bir sporcusuyla 7.1 km.’den oluşan parkuru birer kez dönüyordu. İsviçre’nin üstünlüğü ilk günden belli oldu. 2. gün geç bayan ve erkekler, 3. gün ise 23 yaş altı bayan ve erkekler yarışları yapıldı. 23 yaş altı erkeklerde İsviçreli Nino Schurter bir kez daha kazandı. Bayanlarda ise favori Çek Tereza Hurikova, ilk turlarda düştüğü için ancak 3. olabildi. Son günkü elit bayan ve erkekler yarışı dünya şampiyonlarının geçit töreni gibiydi. İsmi Avrupa Şampiyonası olsa da dünyanın en iyi dağ bisikletçilerinin Avrupalı olması yarışların düzeyini belirliyordu. Bayanlar ve erkeklerde de favoriler değil ama plaseler kazandı. HEDEF ARTIK AVRUPA Copilotu Ersan Alkır ile birlikte ralli etaplarında Mitsubishi Evo 9 kullanan Yağız’ın gönlünde yatan aslan ise Avrupa parkurları... Baba Nejat Avcı’da oğlunun kendisi gibi Avrupa etaplarında Türkiye’yi temsil etmesini ve Avrupa Ralli Şampiyonu olmasını arzuluyor. Eğer Yağız Avcı, bu tatlı düşünü gerçeğe dönüştürebilirse, Avrupa Ralli Şampiyonası tarihinde şampiyonluk kazanmış ilk babaoğul pilotlar onlar olacak. Yağız Avcı, ilk yurt dışı deneyimine gelecek ay Bulgaristan’da yapılacak olan Hebros Rallisi ile çıkacak. R A L L İ D Ü N YA S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N R allinin ikinci turu başladığında ilginç bir manzara vardı. Zirveyi zorlayan gençlerden Fatih şanssız bir şekilde yarış dışı kalmış, bir diğeri Yağız liderliğe oturmuş; Emre ve Adil’se “Bizi unutmayın” diyorlardı… Ağabeylerden Hakan Dinç ilerleyen etaplarda deneyimi ve araç gücü ile üstte yer alır mıydı?... Ya diğer ağabey Ercan Kazaz; o da deneyim açısından eline zor su dökülür kişilerden biriydi; sürücülüğü ise tartışılmaz… Hakan Dinç, Yeşilköy 2’de beklenmedik bir şekilde mekanik arızadan yarış dışı kaldı. Tüm umutları söndüren biraz pahalı bir yarış dışı kalma oldu bu; dengelenmesi ilerleyen yarışlarda Ercan’ın da başına aynı şeylerin gelmesine bağlı… Ama söz konusu olan Ercan… Hiçbir yarışta riske girmemiş, istikrarlı bir pilotajla Türkiye Şampiyon Hitit Rallisi 2 luğu uğraşında başta gidiyor… Eline gelmiş böylesi bir fırsatı kaçırır mı, biraz uzak bir olasılık… İlk dört içindeki üç genç sürücü fırtınalarını sürdürdüler Kızılcahamam tepelerinde… Yağız Avcı Ersan Alkır ikilisinin “Kazanacağız” iddiası geriden gelen Emre Yurdakul ve Adil Küçüksarı ile yoğunlaşınca ortaya çıkan tablo nefes kesiciydi… Emre’nin Adil’i geçme çabası ve bu çabayı son etapta taçlandırarak üçüncülüğü kazanması ise övgüye değer... İlk dört içinde yer alan gençler, gençlere olan sempati ve inancımızı bir adım daha öne taşıdı… Üçüncü ve son ayağa da Ercan’ın önünde başlayan Ya ğız aracını kollayarak gitti ve finiş takının altından geçen ilk genç pilot olma fırsatını kaçırmadı. İlk iki yarışında dikkate değer derecelere imza atmasına karşın mekanik sorunlardan klâsman dışı kalan, İstanbul Ralli’sinde aynı nedenlerle finişe gelemeyen bir genç Yağız Avcı… İnançlı, başarılı olma çabası içinde, yaşadıklarından da ders çıkartmışa benziyor ve sonunda kazanıyor… Yarınlar gençlerimizin; onlar bizleri güldürecek… Bu arada yarışın derecelendirmesiyle ilgili olarak söylenecek bir şeyler var. Önceki yıllarda sürücü, bir etabın finişine geldiğinde derecesini anında bilgisayar ekranlarında görebiliyordunuz. Bu yıl bu olanaktan mahrum kaldık. Ne oldu; sistem mi değişti, sistemi yürütenler mi?... 12