02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ertuğrul, Kartal’a ‘SAĞLAM’ döndü U F U K T A N I Ş A N C SPOR FUTBOL HAZİRAN SALI SPOR POLİTİKASI Güle Güle Ümit H İ K M E T Ç E T İ N K AYA Serin bir Çukurova akşamı... Yıldızlı bir gökyüzünün altında FenerbahçeAnkaragücü maçını seyrediyorum, dostlarla birlikte... Bizim Serdar Kızık koyu Beşiktaşlı, Mustafa Balbay ve ben Fenerbahçeli... Suat Kır ise Galatasaraylı... Serdar, “Fenerbahçe mağlup olacak’’ diyor. Zaten ne zaman birlikte maç izlesek hep aynı görüşte: “Sizin kanarya avlanacak!’’ Gaziantep Kitap Fuarı’ndan Adana’ya döndük. Kafamda, Vestel ManisaDenizlispor maçı. Hemen sonucu öğrendim: “İkisi de kardeş kardeş Turkcell Super Ligi’nde kaldılar...’’ Sakaryaspor, Antalyaspor ve Erciyesspor düşmüştü... Rıza Çalımbay’ın çalıştırdığı Rizespor kurtulmuştu. Sevindim... Gözüm Seyhan Oteli’nin terasındaki dev ekranda... Maç bitti. Fenerbahçe 31 galipti. Ümit Özat bir de gol atmıştı. Ümit’i bir ara ağlarken gördüm. Kaptan sevinç gözyaşlarına boğulmuştu... Yıllar çabuk geçiyordu... Ve koca kaptan Almanya yolcusuydu. Ümit, niçin Almanya ikinci ligini dokuzuncu sırada bitiren Daum’un çalıştırdığı Köln Kulübü’ne gidiyordu? Almanya’da 3 milyon Türk vardı. Ümit, Almanca biliyordu. Amaç futbolu bıraktıktan sonra Köln Spor Akademisi’nde okumaktı. İyi yaptı Ümit!.. Fenerbahçe’ye çok şey vermişti, çok şey de almıştı!.. Güle güle Ümit!.. ??? Fenerbahçe’de 100. yılda şampiyon olan kadronun içinde yer alan Ümit pek çok kulüpten teklif almıştı... Hollanda’dan Az Alkmaar, Belçika’nın Anderlecht kulüpleri Ümit’e “Bize gel’’ demişti, ardından Güney Kore ve Fransa kapılarını açmıştı... Ümit şöyle diyordu: “Bir gün Fenerbahçe’ye teknik direktör olarak döneceğim.’’ Soru: “Neden Köln?’’ Yanıt: “Daum’un yanında çalışmak çok önemli. Köln Spor Akademisi’yle eşdeğerli.’’ Soru: “Daum senin için ne ifade ediyor?’’ Yanıt: “Çok şey. Futbolculuğumun en güzel yıllarını Daum zamamında yaşadım. Gerek taktiksel, gerek fiziksel. Köln’de hem futbol oynayacağım hem de staj yapacağım.’’ İşte böyle konuşuyor Ümit... Rüştü Reçber’e gelince... Bence çok önemli bir kaleci. Bu yüzden Fatih Terim Rüştü’ye sahip çıkıyor. Şansız bir sakatlık onu yeşil sahalardan uzaklaştırdı. Rüştü Fenerbahçe’de kalmak istiyor... Deniz, Mehmet Yozgatlı ve Kemal... Üçü de gidecek mi? Bence Deniz ve Mehmet Yozgatlı kalmalı... ??? Çukurova gezisini bitirip Adana’dan İstanbul’a döndüm... Bağdat Caddesi’ne çıktım... Gerçekten Halit Deringör ağabeyin yazdığı gibi Bağdat Caddesi gelin gibi süslüydü... Bostancı, Acıbadem, Feneryolu... Her yer aynıydı... Kolay değildi Fenerbahçeli olmak... O gece şarkılarla coştuk, coşturduk Kadıköy’ü... 1 00. yılda kazanılan şampiyonluktan sonra Beşiktaş, hemen hemen her sezon teknik direktör değiştiren bir takım haline geldi. Başarısızlığın büyük bölümünde hep teknik adamlar suçlu bulundu. Del Bosque, Rıza Çalımbay, Jean Tigana... Hepsinin sonu aynıydı... Artık deneyim kazanan başkan Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu, Jean Tigana’dan boşalan koltuğa oturtulacak isim için ince eledi, sık dokudu. Sonuçta da futbolculuk döneminde Beşiktaş’tan olaylı bir biçimde ayrılan Ertuğrul Sağlam’da karar kılındı. Siyah Beyazlı takıma gönül veren her taraftarın aklında efendiliği ve mutevazılığıyla kazınmıştır Ertuğrul Sağlam... 1990’lı yıllarından başlarında, futbol pastası daha bu kadar büyük değilken Sağlam, 80 milyar bonservis bedeliyle Samsunspor’dan Beşiktaş’a transfer oldu. Rekordu bu... Yer yerinden oynadı... Büyük bir takıma geldiğinin farkında olan Ertuğrul, hemen o sezon taraftarların kalbinde taht kurmayı da başardı ve Siyah Beyazlılar ligi şampiyon olarak bitirdi. Futbolculuğu döneminde gördüğü ilk ve son lig şampiyonluğu da bu oldu Sağlam’ın... Uzun yıllar hem ulusal takıma hem de Beşiktaş’a hizmet ettikten sonra, Erman Güraçar’la takas edilerek yıldızının parladığı yere, Samsunspor’a geri döndü. Hüzünlüydü, buruktu... Futbolculuğunun son demlerini de Karadeniz ekibinde geçiren Ertuğrul, 2003’te jübilesini yaptı. Elbette hayatının her evresinde birlikte olduğu futboldan kopamazdı, kopmadı da... Samsun’da Gigi Multescu ve Erdoğan Arıca’nın yardımcılıklarını yaptıktan sonra teknik adamlık için genç denecek bir yaşta takımın başına geçti. Artık o, Ertuğrul hocaydı... Sorunlarla boğuşan Samsunspor’u kümede tutmayı başaran Sağlam, hayatı boyunca tanık olmadığı bir olay yaşadı. Kırmızı Beyazlı yandaşların küfürlerine maruz kalan Ertuğrul hoca için iplerin koptuğu andı bu... Ligin yeni takımı Kayseri’nin younu tuttu. Camianın öyle büyük beklentileri de yoktu hani... Kümede kalmak istiyorlardı sadece... Hedefleri büyük olan Sağlam ise vizyonunu her zaman geniş tuttu. Kayseri ekibini ilk sezonunda beşinciliğe taşıdı. Oynadıkları futbolla taraflıtarafsız herkesin beğenisini kazandı Sarı Kırmızılılar... Bütün takımların kaçtığı InterToto’ya katıldılar ve oradan UEFA Kupası’na girmeyi de başardılar. Yavaş yavaş tırmanıyordu Ertuğrul hoca merdivenleri... Sağlam’ın etkisinden midir bilinmez ama camia da artık başarıya inanır olmuştu. Kayserispor’da gençlere güvenen Ertuğrul, bunun karşılığını da fazlasıyla aldı. Forvette Gökhan Ünal ve orta sahada Mehmet Topuz hem 3 büyüklerin transfer listesinde yer aldılar hem de ulusal takıma kadar yükseldiler. Yabancıları da çok iyi seçen Sarı Kırmızılılar, ön elemede güçlü bir takıma denk geldi; AZ Alkmaar... Az daha da eliyorlardı Hollanda ekibini... Ama olmadı... Lige dönen Kayseri, yine üst sıraları zorlandı. kendi evlerinde rakiplerine sahayı dar ettiler. Ve de ligi beşinci bitirdiler. DESTEK ŞART E rtuğrul hocanın parladığı süreçte, teknik adam üstüne teknik adam değiştiren Beşiktaş, son olarak Tigana’nın biletini kesiyordu. Lucescu, Felix Magath, Samet Aybaba derken Siyah Beyazlılar sürpriz bir kararla Ertuğrul Sağlam’ı takımın başına getirdiler. Bazı kesimler karşı çıktı Sağlam’a... Çalımbay örneğini ön sürdüler... Tecrübesiz dediler... Hepsine kulağını kapattı Ertuğrul... O çok sevdiği, çok özlediği yuvasına kavuşmuştu artık... Dilerseniz artık sözü Ertuğrul Sağlam’a bırakalım, bakalım neler demiş: “En büyük avantajımız gençliğimiz ve dinamizmimizdir. Çok iyi biliyorum ki çok daha fazla çalışmamız gerekir. Daha fazla üretken olmamız gerekir. Daha fazla sorumluluk almamız gerekir. Sorumluk almamız ve iyi biçimde yerine getirmemiz lazım. Öncelikle hedefimiz bizi bu göreve layık gören camiamızın bize karşı olan inanç ve güvenini daha da sağlamlaştırmak, perçinlemek olacaktır. ’’ Şimdi Beşiktaş camiası çok önemli bir dönemeçte... Ya Rıza Çalımbay’a yapıldığı gibi zaman tanınmayıp Sağlam’a güvenilmeyecek, ya da “her koşulda tam destek” sözü benimsenip genç hocanın arkasında durulacak.... Bir düşünün; başarı istikrardan geçmez mi? EPosta:hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle