Katalog

C K SPOR FUTBOL HAZİRAN SALI U S U C L O Y A D A N O S TUNCAY T U Ğ B A H A C I B AY R A M O Ğ L U üçüklüğümüzün etkili portlerinden biridir, kafasındaki kepiyle ‘sus’ işareti yapan hemşire ablamız... Futbol sahalarında bu tablonun içini hırslı ve yetenekli bir oyuncu doldurdu. Öyle ki, birbirinden şık gollerin sonrası ellerini dudaklarının üzerine koyup korner çizgisine doğru koşup sus işaretiyle alkışı bekledi. Acaba o işarette; “Susun, 1 saniye bana bakın ve beni alkışlayın” mı demek istiyordu, yoksa rakip oyunculara “Susun ve şimdi söz sırası bende” mi? Belki de yıllar sonra yaşayacağı kariyeriyle ilgili önemli bir ayrım noktası öncesi “Susun ve beni uzaklarda izlemeye devam edin” mesajını gönderiyordu. Gidişiyle bazılarını şaşırtsa da, sanırım o profesyonel bir Türk futbolcusunun ulaşabileceği en önemli yerlerden birinde, İngiltere Premier Ligi’nde oynama şansını almak için taviz verdi. Parayı değil, dünyanın en önemli liglerinden birinde oynamayı tercih etti. Başkan Aziz Yıldırım’ın “Gideceksen Fenerbahçe’den daha iyi bir takıma git” telkinine karşın, o “hangisi olursa olsun ille de İngiliz olsun” diyerek orta halli bir ekibi Middlesbrough’u tercih etti. Fenerbahçe’yle üç yıllık yeni bir sözleşme yapmak, onun için Avrupa defterini kapatmak demekti. 26 yaşındaydı ve 30 yaşında Avrupa’ya gitmesi çok zordu. Arsenal, Manchester United’e gitse Rüştü’nün durumuna düşebilir, oynamadan geri gelebilirdi.. İyisi mi ulusal takımdan arkadaşları Emre ve Tugay gibi Premier Ligi’in orta karar bir ekibinin kahramanı olmayı tercih etti. Kartvizitine yıllar önce yazılan “Sakaryaspor’un parlak yıldızı, 3 büyüklerin peşindeki adam” sıfatını eklemişti. Ardından “Fenerbahçe’yi 100. yılında şampiyon olan kadronun ası” cümlesini yazdırmıştı. Tuncay artık futbolculuk hayatına Avrupa defteri açmak istiyor. Bir önceki sözleşme zamanı Avrupa’dan gelen teklifleri başkan Aziz Yıldırım’ın baskısı nedeniyle kabul edememişti. Ama artık o çocuk büyümüş ve kendi tercihlerini yapabilecek yaşa gelmişti. Üstelik önünde Fenerbahçe’nin kaptanlarına karşı vefasız davrandığı gerçeği de vardı. Kimse alınmasın ama Fenerbahçe, Müjdat Yetkiner’den sonra hiçbir kaptanına jubile yapmamıştı. Belki de profesyonellikte vefaya yer yoktu... Oğuz’u, Aykut’u, Rüştü’yü, Ümit Özat’ı gönderen zihniyet Tuncay’ı da gözden çıkartabilir, o zaman kendisine kucak açacak bir Beşiktaş da bulamayabilirdi. Yine biliyordu ki, Avrupa’ya giderse Fenerbahçe taraftarı ona kırılmaz, gücenmez, o ömrünün sonuna dek Fenerbahçeli Tuncay olarak kalabilirdi. Tuncay 1899’dan beri 27 teknik adam değşitirmiş bir takımı tercih etti. Ne de olsa oğlak burcu, çalışkan ve hırslı. Her zorluğun üstesinden gecek azme sahip. Tuncay, beş sezon formasını giydiği Fenerbahçe’nin orta sahasında oynamasına karşın 207 maçta 77 gol kaydetti. Üstüne üstlük Manchester United gibi bir takımın filelerini Şampiyonlar Ligi’nde 3 kez dalgalandırarak... Yolun açık olsun Tuncay, sen Ada’da da başarırsın... 4