Katalog

C SPOR FUTBOL MAYIS SALI Futbolun ‘Avcı’sı N E V Z A T D İ N D A R G.BİRLİĞİ’NİN takımlarına bak S E V İ L S oyadı gibi Futbol ‘Avcı’sı bir teknik adam... Gençlere önem veren, gittiği her yerde başarıyı yakalayan genç bir çalıştırıcı. Evet, İstanbul Büyükşehir Belediye’nin teknik direktörü Abdullah Avcı’dan söz ediyoruz. Galatasaray’da önümüzdeki yıl kulübede olmasına kesin gözüyle bakılan Acvı, gelecek planlarını bizimle paylaştı. Söz Abdullah Avcı’da... İstanbul Büyükşehir Belediye’ye gidiş öykünüzü anlatır mısınız? ABDULLLAH AVCI: 2006’ın 31 Mayıs’ında ulusal takımdaki görevimi bıraktım. 1 Haziran’da da İstanbul Büyükşehir Belediye’yle sözleşme imzaladım. Başkan Göksel Gümüşdağ, Levent Bıçakcı döneminde federasyon yönetim kurulunda bulunduğu için oradan beni tanıyordu.Tesadüfen Portekiz’deki gençler turnuvasına giderken uçakta karşılaştık. Göksey bey o zaman ayrılmıştı. Belediye’ye başkan olma düşüncesinin olduğunu ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Bana Süper Lig ve Lig (A)’dan gelen 6 teklif vardı. Sayın Gümüşdağ’la konuşmamızdan sonra bana iyi bir resim çizdi. 2 yıllık bir çalışma planı, üretkenliğe açık bir kulüp olması nedeniyle bu teklif bana diğerlerinden daha cazip geldi. Benim için çalışma süreci ve üretkenlik önemliydi. Nasıl bir kadro kuruldu? A.A.: Toplam 17 oyuncu transfer ettik. Bunların 4’ü kiralıktı. Yeni başkan, yeni yönetim, yeni teknik kadro ve yeni oyuncular... Bu ekiple kısa vadede takımı oyunu oluşturmak, coşkuyu yakalamak zordu. Ancak 2 yıllık bir süreç içinde Süper Lig hedefini kovalıyorduk. İlk yıl geçiş dönemiydi. Ne var ki ekip dayanışması ve iletişim ligin ilk 6 haftasında rengini belli etti. Bu periyotta 5 galibiyet, 1 beraberlik aldık. Baktığımız zaman Süper Ligi koklamış 1314 takım vardı. Yine kent takımları arkalarında büyük taraftar desteğiyle oynuyordu. Malatyaspor, Diyarbakırspor ve Samsunspor gibi son anda düşmüş takımlar da yabancılarıyla mücadele ediyordu. Bu takımın maliyeti nedir? A.A.: Maliyetle ilgili çok fazla detay bilmiyorum. Mütevazı bir bütçelerle yola çıktık. Genç takımlarda daha önce çalıştığımız oyuncuları aldık. Erkan, Cafercan, Mülayim ve Ali Güzeldal’ı kadromuza dahil ettik. Bunların yanında tecrübeli ve kafa yapısı düzgün futbolcularla da anlaştık. Dışarıdan bakıldığında 810 yıldır lige renk getirmeyen, orta sıralarda bir takım görüntüsündeydik. Bu takımı memur zihniyetinden çıkarıp yarışın içine sokmak istedik. Benim yarışma arzum daha ön plandaydı. 34 haftanın 33’ünde yukarıdaydık. Yeni bir ekip olmamıza karşın camiada herkes elini taşın altın sokunca başarı da geldi. Herkesin kaçtığı bir yerde siz maçları oynadız. Olimpiyat Stadı’nda oynamak sizi nasıl etkiledi? A.A.: Başkanımızla sezon başında konuşurken öncelikle tesis ve altyapı konusunu ele aldık. Önceki sezonlarda maçlarımızı Bayrampaşa’da oynuyorduk. Burada oyuncularımızı maça konsantre etmemiz zordu. Bir tarafta duvar bir tarafta apartman ve bir tarafta çamaşır ipi asılı stadın değiştirilmesini istedim. Boş olsun ama stat atmosferi olsun... Soyunma odası oyuncuyu motive etsin. Önümüzde 2 seçenek vardı. Maltepe ya da Olimpiyat. Maltepe Stadı yeni yapılmıştı ve 4 yanı tribündü. Ancak çimlerin erken bozulması, bizim orada oynama şansımızı azalttı. Olimpiyat zemin açısından daha uygundu. Boş tribünlere de oynarken aile ortamımızla biz o coşkuyu yakalıyorduk. Bilinçli seyirci istiyoruz. Yaşanan olayları görüyoruz. Böyle seyirci istemiyoruz. Beni İngiltere’deki gibi alkışlayan seyircim varsa buyursun gelsin. Belediyenin şu an 40 bin çalışanı var. Bunun yanında 11 branşta 3150 lisanslı sporcusu var. Belki hepsini maçlara getiremeyiz. Ancak iyi organize edersek destek sağlarız. Bu arada rakibin seyircisi de bizi motive ediyor. Takımınız Süper Lig’de nasıl bir misyona sahip olacak? A.A.: İyi oynayan, Türk futboluna yeni yüzler kazandıran bir takım kimliğine bürünmek istiyoruz. Türkiye’de bazı tabuları yıkmak elbette kolay değil. Büyük takımlar holding, biz şirketiz diyebiliriz. Lige renk katan, uzun vadede ligde kalabilen bir takım olmak istiyoruz. 100 yılı deviren kulüplerle mücadele etmek zor. İyi futbol ana felsefemiz. Bunun sonucunda nereyi zorlarız, bilmiyoruz. Bugün UEFA kriterlerine uygun tesislere sahip 56 takımdan biriyiz. Geldiğimizde bir takım eksiklikler vardı. Sağlık ekibi kurduk. Sahamız ve tesislerimiz üst düzeyde. Bayrampaşa’da spor kompleksimiz var. 11 branşta binlerce sporcuya hizmet veriyor. Yine Bayrampaşa’da önümüzdeki yıl 15 bin kişilik yeni bir stadın temeli atılıyor. Bu takım İstanbul’un takımı. Sadece belediyenin takımı değil. G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş gibi bir kulüp haline gelmek istiyoruz. Herkesin sevgisini kazanmak istiyoruz. Altyapıya da önem veriyoruz. Türkiye’de ilk kez altyapı hocalarının prim aldığı bir sistem oturttuk. Bunun karşılığını almaya başladık. Bugün ulusal takımlarda 3 oyucumuz var. Bu da geçen yıl atılan temellerin doğruluğunu gösteriyor. T G.SARAY’A YEŞİL IŞIK Başarılı çizginizin arkasında ne var? A.A.: Bu bir ekip çalışmasının sonucu... Beni antrenörlüğe başlatan Ziya Doğan’dır. Bu işe başlarken “Futbolculuğumda bana yapılanları yapmayacağım” diye kendi kendime söz verdim. Teknik taktik elbette önemli. Ancak daha da önemlisi iletişim. Biz bunu yakaladık. 10 yıl neysem 10 yıl sonra da o olacağım. Doğru şeyler yapmayı uzun vadeye yaymak lazım. Şimdi bir Anadolu takımına gitsem 3 maç sonra gönderilebilirim. Lig (A)’da 16 takımın hocası 23 kez değişti. Türkiye’nin Mourinho’su diyorlar size... A.A.: (Gülerek yanıtlıyor) Böyle düşünenlere teşekkür ederim. G.Saray altyapısından oyuncum olan Arda’nın böyle bir benzetmesi var. Ama Arda bana “Aba Mourinho” diyor. G.Saray’ın gündemindesiniz. Size gelen bir teklif var mı? A.A.: İnsanların bu şekilde duygularını sesli dile getirmesi beni mutlu ediyor. Bu gurur verici bir şey. G.Saray altyapısında iyi izler bırakmak ve sonra da doğru şeyler yapmak beni gündeme getirdi. Resmi teklif gelmedi. Feldkamp’ın sportif direktör, benim teknik direktör olacağım yazılıyor. Doğru şeyler yapmaya devam edersem işe tek başına gelmeyeyim... Size göre Türk futbolunun en önemli sıkıntısı nedir? A.A.: Eğitim. Büyük takımların kendi tesisleri içinde kolej kurmaları gerekiyor. Futbolcuların yabancı dillerinin olması lazım. İleride okul yaptırmak gibi bir hedefim var. Gençlere önem veren bir teknik adamsınız. Aynı cesareti neden diğer teknik adamlar gösteremiyor? A.A.: Bugün bir Arda çıktı. Gerisini getirmek gerek. 6 yabancı kontenjanı var. Elbette bunun İngiltere’deki gibi bir kriteri olmalı. Gençlere şans vermek benim felsefemde olan birşey. Hakan Şükür’e bir teklifiniz oldu mu? A.A.: Ben de gazetelerden öğrendim. Hakan savunduğum bir oyuncu ama böyle bir şey gündemde yok. Abdullah Avcı antrenörlük kariyerine İstanbulspor’da Ziya Doğan’ın yardımcısı olarak başladı. Sonra Galatasaray altyapısında görev alan Avcı, büyük çıkışı ise U17 Ulusal Takımı’nda yaptı. Avrupa şampiyonluğunun yanı sıra dünya 4.’lüğü genç teknik adama olan ilgili arttırdı. Geçen yıl İstanbul Büyükşehir’le anlaşma yapan Avcı’nın yardımcılığını ise G.Saray formasını uzun yıllar giyen Arif Erdem yaptı. GENÇLERİN HOCASI şampiyonluk elde ettiklerini vurgulayan teknik adam, bu iki takım arasında yapılacak maçların centilmenlik havasında geçeceğini belirtti. ürk Telekom Lig A’da şampiyon olan ve Özdemir, “Her halde bir antrenörün yaşamak Süper Lig’e çıkan Gençlerbirliği OFTAŞ, istediği en önemli olay, yaptığı işte başarı elde yakaladığı başarının haklı gururunu yaşıyor. etmektir. Ben de takımımla bunu yaşadım. 21 yaş ortalamasına sahip takımın Teknik Çocuklarım bana dünyanın en güzel duygusunu Direktörü Osman Özdemir, “Bu başarının yaşattı. Ama her antrenörün yaşayacağı bir mimarı Gençlerbirliği yönetimi ve antrenörleridir. duygu değil. 2006 2007 Sezonu’nun bitimine Futbolcularımın bana tattırdığı bu 7 hafta kala göreve geldik. Ben gelmeden şampiyonluk duygusunu her antrenör önce takımda bir düşüş yaşanmıştı ki bu yaşayamaz” dedi. Sezon başında “Zirve tüm ekipler için geçerli. Oyuncularımla da yarışında ben de varım” diyen iyi bir iletişim kurduk. Takım uzun süredir Gençlerbirliği OFTAŞ, bu yıl bulunduğu tek forvet ile oynuyordu. Ne Türk Telekom Lig A’da 66 puan yapabileceğimizi düşündük. Önümüzdeki toplayarak şampiyon oldu. maçlarda ise takım kadrosunu çift forvet ile Gençlerbirliği’ne oyuncu yetiştirmek için kurduk. Bu değişiklik ile galibiyet almaya da kurulan takım, önümüzdeki sezon Süper başladık. Sonrasında da moraller de Lig’de boy gösterecek. Şampiyonluk yükseldi. Ben 24 yıldır Gençlerbirliği almasının ardından Gençlerbirliği OFTAŞ, camiasının içerisindeyim. Bu durum bana Gençlerbirliği, Ankaragücü ve ayrı bir sorumluluk yükledi. Bu Ankaraspor’dan sonra başkentin 4. başarıda payım olduğu için çok Süper Lig ekibi oldu. Kadrosunda mutluyum” dedi. Sezon 28 futbolcusu bulunan takımda, süresince bazı oyuncuların 15 üniversite öğrencisi yer maçlarda forma şansı alıyor. Sezonun ikinci yarısı bulamadığını söyleyen teknik devam ederken teknik adam adam, söz konusu değişikliğine giden kulüp, futbolcuların alınganlık 27. hafta Osman Özdemir yapmadığını da belirtti ve ile anlaştı. Takımın şöyle devam etti: “Takım şampiyonluk almasını kadrosunda yer alamayan “destan” olarak oyuncunun morali her isimlendiren Osman zaman bozuk olur. Ama ben Özdemir, “Bu destanının bu durumu oyuncularımda kahramanı Gençlerbirliği görmedim. Yedek olan yönetimi ve futbolcular en az oyuncularımdır” dedi. oynayanlar kadar katılımcı Gençlerbirliği, sunduğu oldular. Kadroda olmayan antrenman olanakları ile oyuncularım hiç bir zaman oyuncuların şampiyonluk kapris yapmadı. Bütün almasında da etkili oldu. oyuncular birbirini destekledi. Takım yakaladığı bu Ben oyuncularımın başarı ile Türkiye’ye bu davranışını Osman genç oyuncuların da eğitimli Özdemir. şampiyonluk olmalarına ve alabileceğini şampiyonluk göstermiş oldu. hedefine 4 kişilik teknik ekibi kilitlenmiş ile birlikte takımı olmalarına çalıştıran Özdemir, bağlıyorum. Eğitim şampiyonluk başarısını seviyesi yüksek oyuncular yaşadığı için mutlu. ile çalışmak çok güzel.” Antrenörlük kariyeri 2006 2007 Sezonu’nun süresince Özdemir, Sakaryaspor, bitmesine bir hafta kala Rizespor, Gençlerbirliği ve Çankırı şampiyonluğunu ilan eden ve 2007 2008 Belediyespor’da görev yaptı. Takımın Sezonu’na Süper Lig’de başlayacak olan şampiyonluk başarısında Gençlerbirliği altyapı Gençlerbirliği OFTAŞ, geçmiş yıllarda da büyük antrenörlerinin de payı olduğunu belirten başarılar aldı. 1998 1999 Sezonu’nda 3. Lig’de Özdemir, “Altyapıdaki antrenörler, oyuncu tespiti şampiyon olan takım, 2. Lig’e yükseldi. Sonraki konusunda oldukça başarılı. Bu başarıda onların sezon ise ligden çekilen ekip, yine 3. Lig’de da fazlasıyla payı var. Bence anternörlerimiz bu oynamaya başladı. 2001 2002 Sezonu’na 3. işin mimarı. Ayrıca takımda her zaman gelecek Lig’de iyi performans sergileyemeyen oyuncular, vaad eden yıldız oyunculara da yer verildi. fazla başarı gösteremedi. Gençlerbirliği OFTAŞ, Önceki yıllarda da kadro her zaman altyapıdan 2002 2003 Sezonu’nda ise bulunduğu 3. Lig 3. gelen oyunculardan kuruldu” dedi. Süper Lig’de Grubu 2. sırada tamamladı. Gençlerbirliği yapılan maçların zor geçtiğini söyleyen Özdemir, OFTAŞ, 2003 2004 Sezonu’nda ise 3. Lig’de şöyle devam etti: “Takım Süper Lig’e çıksa bile 66 puan topladı ve yeniden 2. Lig’e yükseldi. bu genç kadronun korunması gerekiyor. 2005 2006 Sezonu’nda önce klasman Oyuncular dağıtılmassa iyi işler yapılabilir. Ayrıca guruplarında başarılı olan Gençlerbirliği OFTAŞ, takıma Süper Lig formasını giymiş 3 4 futbolcu daha sonra aynı başarısını yükselme gurubunda da alınmalı. Eğerki önümüzdeki sezon ben bu gösterdi ve 2. Lig’de 2. oldu ve Türk Telekom takımda olursam oyuncu kadrosunu korurum ve Lig A’ya çıktı. Bu sezon ise takım, 2006 2007 fazla transfer yapmam. Çünkü genç Sezonu’nda 19 galibiyet, 9 beraberlik ve 5 oyunculardan kurulu bir ekibin takıma olan katkısı mağlubiyet alarak başkentin 4. Süper Lig ekibi daha fazla. İyi oyuncu tercihi ile başarılı olunabilir oldu. diye düşünüyorum.” Gençlerbirliği çatısı altında A R I N A N 8 9