Katalog

ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN FORMAMI geri verin T urkuaz taşının rengi, cam göbeği renginin hafifçe mavi tonudur. Türk kelimesinin Fransızcadaki karşılığı ‘Turquoise’den gelir. Hani bizi AB’de dışlayan Sarkozy’nin dedelerinin Osmanlı’da bizleri sömürdüğü kapütilasyon dönemindeki ismimiz!.. Maliyemizi yönetip imparatorluğu bitiren batının kapütilasyonları!.. Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’ndan galip çıkmış, 10 milyon yoksul ama emperyalizmi alt etmiş onurlu genç Türkiye Cumhuriyeti. Osmanlı’dan kalan tehdit borçları olan Duyunu umumiyeyi ödeyen alnı açık genç Türk devleti.. 1 liranın 1 dolara eşit olduğu değerle çağdaş devletler seviyesine ulaşma kavgasına giren ulusumuz... Kırmızı akan kanını simgeleyen ve ortasına düşen bembeyaz Ay Yıldızlı bayrağıyla tüm insanlığa örnek bir Cumhuriyet. “Türk, öğün, çalış, güven” parolasıyla yola çıkmış. 10 yılda her yaştan15 milyon genç yaratmış. Bu coğrafyanın en önemli stratejik bölgesinde dimdik kalmış. Atatürk devrimleriyle birlik beraberlik içinde geleceğe umutla koşan bir ulus. olan Fenerbahçe karşısına ilk kez anlamlı bir haçlı formayla çıkan Inter’in bu formayı bize karşı kullanması sürecinde alınan bir karar bu. Barcelona’nın amblemindeki haç işareti de silik olarak Arap ülkelerinde kullanılacakmış!.. Medeniyetler savaşının saha ve spora yansıması bu olsa gerek. Ne oldu da durup dururken bu hassasiyetler gündeme geliyor? Ve biz Nike firmasının yaptığı, geçen hafta tanıtılan Turkuaz Beyaz formalarıyla yurtdışında ulusal maçlara çıkacağız!.. İçeride klasik renklerimizi yani kırmızı beyazı kullanacağız, yurt dışında da Turkuaz!.. Judo Oyunu Yargıdan Döndü Y ıl 1973. O tarihlerde Türkiyede ne Judo Federasyonu vardı ne tekvando ne de karate. Cuımhuriyet Gazetesi olarak İstanbul’da bir şampiyona düzenlemiştik. Çünkü çeşitli salonlarda illegal olarak do sporları yapan çok sporcu vardı. Şampiyonanın yönetmeliğini yapmak için salonlarda öğretmenlikle uğraşanları bir araya getirdik. Namık Ekin, Hakkı Koşar, İsmet Iraz, Kasımpaşalı Deli Ferhat ve daha birkaç kişi... O günlerde her salonun kendine göre bir sistemi vardı. Herkes kendi ekolünü istiyordu. Neyse kavga gürültü ortak bir yönetmelik yaptık, Spor ve Sergi Sarayı’nda da şampiyonayı başlattık. Büyük ilgi gördü, hatta Deli Ferhat’ın kafayla kırdığı dökme demir çubuk gösterisi TBMM’de gündem oldu., Beden Terbiyesi Genel Müdürü rahmetli İsmail Hakkı Güngör telefon edip, ‘’İnanılacak gibi değil’’ deyince iki parçaya bölünen çubuğu Ankara’ya göndermiştim. Judo, tekvando ve karate sporunun ülkemizdeki ilk hareketi böyle başlamıştı. İşte İbrahim Öztek’i o şampiyonada tanımıştım. Kardeşi Aydın’la katıldığı şampiyonada efendililiği, sporcu ahlâkı ve ağırbaşlılığıyla herkesin dikkatini çekmişti. Yıllar yılları kovaladı, o sporcular bugün bir yerlere geldi. Kimi işadamı oldu kimi üniversitelerde öğretim görevlisi... İbrahim Öztek de askeri okula girdi, tıp doktoru oldu, profesörlüğe yükseldi ve albay olarak (Prof. Dr. İbrahim Öztek) emekliye ayrıldı. Ama içindeki judo aşkı hep içinde saklıydı, seçimlere girdi ve judo camiasının oylarıyla federasyon başkanı oldu. Her yerde olduğu gibi spor dünyasında da karakteri bozuk olanlar vardır. Ve İbrahim Öztek sahte kişilik ve sahte imzanın kurbanı oldu. Ali Uludağ ismindeki bir antrenör, İbrahim Öztek’in imzasını taklit ederek sahte 6. dan aikido diploması çıkardı ve bu sahte belgeyle de kendisine ULUSAL DEĞERLER Futbolla doğup bu yaşa kadar yaşayıp, kısmetse onunla ölecek bir teknik adam olarak şaşmamam olanaksız. Hiçbir benzerliği olmayan Turkuaz renkli formayla yurtdışında maçlara çıkacağız!.. Endüstriyel futbol ve yeni dünya düzenini kurmak isteyenlerin bize en son hediyesi bu olsa gerek!.. Kendi adıma ben almayayım. Sizleri bilmiyorum ama merak ettiğim konu şu. Almanya, İspanya, Fransa, İngiltere, İspanya, Yunanistan ve diğer ülkeler hangi formaları giyecek? Hollanda portakal rengini bırakacak mı? İspanya sarı kırmızı ve İtalya gök mavili formasını giymeyecek mi artık? Belki bizim dinlendirici yeni rengimiz onlara iyi gelir. Onu bilemem ama ben bu konunun önemli olduğunu düşünüyorum. Adnan Dinçer olarak asla içime sindiremem kendi klasik formamızın dışındaki oluşumu. İlgililerin bu gerçeği bir kez daha düşünmesini tavsiye ederim. Ama aklım hep fanusa konularak altından ateşle sıçrayan pireler geliyor. Acaba bana da Turkuaz renkli bir oda mı gerek? Önemli bir hatırlatma... Turkuaz renkli forma giyilsin mi? Yoksa kırmızı beyaz, göğsünde Ay Yıldız olan 100 yıllık formamızla mı maçlara çıkmaya devam edelim? Bu konuda Cumhuriyet olarak sizlerin tercih ve tavsiyelerine başvurmaya karar verdik. Bize mail ve faks gönderin. Bu ilgi halkımızın tercihi adına önem taşımaktadır. Çünkü o forma hepimizin olduğuna göre karar vermekte bizim tercihlerimizin önemi vardır. SAKİN RENK TURKUAZ Turkuaz, bütünsel tıp döneminde hastalara sakinleştirici renk olarak kullanılmış. Hastane duvarları bu renge boyanarak psikiyatri hastaları rahatlatılmak istenmiş. “Bak: Vikipedi.” Seçim öncesi turkuaz hareketi diye bir siyasi çalışma yapılmış ve partisi kurulma aşamasındayken son anda gerçekleşememiştir. Ancak son zamanlarda bu alanda yine bir çalışma yapıldığını ve siyasi bir parti kurma fısıltıları da olduğunu biliyoruz. Bu ara eski çinilerimizin rengi turkuazdı ve onun için bizim rengimiz diye sahiplenilen sürpriz bir ilgiyle zevklerimiz yönlendiriliyor. Biz sanatın her alanında her rengi kullanırız. Kırmızı beyaz daha mı az kullanıldı acaba? Ulusal takımların saha içi mücadelesine farklı bir boyut getirmek isteyen UEFA, sözde globalleşen görüntüyü güçlendirmek için ülkelerin bayrak renklerini sahaya yansıtmayan farklı renkte formalar tavsiye etmiş!.. İlginç menfaat sağladı. Olay duyulunca da 2 Temmuz 2003 tarihli Vakit Gazetesi’nde ‘’diploma skandalı” başlıklı demeciyle Öztek’e basın yoluyla hakaret etti. GSGM olay üzerine emekli Prof.Dr. İbrahim Öztek’in görevine son verdi. İbrahim Öztek’in Ali Uludağ hakkında Üsküdar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açtığı dava 4 yıl sürdü. Geçen hafta sonuçlanan davada Ali Uludağ, özel belgede sahtecilik yapmak ve sahte belgeyi kullanmak suçu sabit görülerek 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sonra da bir daha suç işlememek koşuluyla cezası tecil edildi. Prof. Dr. İbrahim Öztek’in şimdi açacağı birkaç dava içinde en önemlisi bana göre iadei itibardır. Ama bu olayda en fazla dikkati çeken de Vakit Gazetesi’nin olayı anlayıp araştırmadan verdiği haber üzerine GSGM’nin federasyon başkanı olan İbrahim Öztek’i hemen görevden almasıdır. Medya objektif yayıncılık anlayışını bir yana bırakıp taraf olabilir. Medyada örnekleri çok, dilediği adamı kayırabilir ki günümüzde bunun örneklerini de görüyoruz ama dilediği adamı yerin dibine batırmaz. Hem de şanlı şerefli üniforması ve yaptığı hizmetlerinden sonra... Vakit Gazetesi’nin sorumlu müdürü bunu yapmıştır. Mahkemede de Ali Uludağ için, ‘’Evet, bu adam gelip bunları söylemiştir. Biz de yayımladık’’ demiştir ve herhangi bir sorumluluk duymadığı için de taraf olmuştur. Bunu da geçelim... Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve onun başında inandığımız bir gazeteci arkadaşımız Mehmet Atalay’ın olayı incelemeden sporcu kimliğiyle tanıdığı ve kendisine bağlı bir koltukta oturan bir federasyon başkanını görevden alması doğrusu yakışık değildir. Bugün haksız yere federasyon başkanlığı görevinden alınmış emekli bir albay, saygın bir patoloji profesörü, Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil etmiş spor kimliği ve spor dünyamızda efendililiğiyle tanınan ve saygı gösterilen İbrahim Öztek için spordan sorumlu Sayın Bakanımız , GSGM ve sevgili Atalay ne yapacak, merak ediyorum. Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14