Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR ATLETİZM EKİM SALI RESİMDEKİ GÖZYAŞLARI DENİZ ÜLKÜTEKİN S ydney’de altın madalyaya koşarken yüzündeki muhteşem gülümsemesiyle sırf Amerikan halkının değil bütün dünyanın sempatisini toplamasının üzerinden henüz 7 yıl geçmişken, ünlü atlet Marion Jones o dönemde performans artırıcı ilaçlar kullandığını geçen hafta itiraf etti. Yarışlardan 2 yıl men cezası alan ABD’li atletin 1 Eylül 2000’den sonra kazandığı dereceler de geçersiz sayıldı. 2000’e dönersek; Sydney’de kazandığı 3 altın ve 2 bronz madalyayla daha önce hiçbir kadın atletin yapamadığını yapıp medya tarafından göklere çıkarılırken tüm doping testlerinden de geçmişti. Olimpiyatlarda ve takip eden dünya şampiyonasında yaşanan skandallardan sonra Jones, krizdeki atletizm dünyasında beyaz bir sayfa açan kişi olarak gösteriliyordu. Ancak evinde, doping olaylarında sabıkası bulunan ilaç firması Balco’ya ait faturalar bulunması sebebiyle ABD AntiDoping Ajansı rekortmen atletin peşini uzun süre bırakmamıştı. Jones’tan kuşku duyulmasının bir başka sebebi ise o dönemki eşi gülleci C. J. Hunter’ın daha önce doping sayılan steroid maddesi kullandığının tespit edilmesiydi. Yine de testlerden temiz çıkan ve halkın neredeyse tamamı tarafından sevilen Jones’un doping kullanmış olma ihtimali çok fazla kimsenin aklından geçmiyordu. Atletin peşini bırakmayan doping casusları kötü adam rolündeydi. Atina Olimpiyatları’nda yaşadığı büyük hayalkırıklığından sonra Marion Jones için her şey tersine dönecekti. 3 Aralık 2004’te Balco firmasının başındaki isim Victor Conte, bizzat kendisinin Marion Jones’a doping maddesi içeren beş farklı ilaç verdiğini açıkladı. Siyahi atletin antrenörü Charlie Francis de daha önce Ben Johnson’a performans artırıcı ilaç verdiğini kabul etmişti. MEKSİKA BAĞLANTISI Bu gelişmelerden sonra olayı ele alan Dünya AntiDoping Ajansı(WADA), soruşturma başlattı. Sorgulananlardan birisi de Jones’un 2002’de boşandığı eşi C. J. Hunter’dı. Hunter, yetkililere Jones’un performans artırıcı ilaç kullanmaya Sydney Olimpiyatları’ndan çok önce başladığını söylüyordu. Jones’a yasadışı EPO maddesini ilk veren kişi ise Francis’ten önceki antrenörü Trevor Graham’dı. Sprint Capitol isimli bir atletizm merkezinin sahibi olan Graham ilaçları, birçok defa federal yetkililer tarafından ziyaret edilmişti. Sorgulamasında Graham, ilaçları Meksika’daki bir bağlantısı sayesinde Jones’a temin ettiğini açıkladı. Hunter’a göre ise Jones sonradan ilacı sözü edilen bağlantıdan kendisi sağlamaya başlamıştı. Tüm bu kuşku uyandıracak delillere karşın Jones, 6 Eylül 2006’ya kadar hiçbir testte dopingli çıkmamıştı. Bu tarihte İndianapolis’teki yarışlardan sonra yapılan ilk testte Jones’un idrarında EPO bulgusuna rastlanacaktı. Yapılacak ikinci testin de pozitif çıkması, Jones’un yolun sonuna gelmesi demekti. Ancak beklenen olmadı. İkinci testte EPO’ye rastlanmadı ve Jones bir kez daha aklandı. Sonucu öğrendikten sonra yaptığı açıklamada sevincini gizleyemeyen atlet, “Pistlere dönmek için sabırsızlanıyorum” demişti. Aklanmasına karşın Marion Jones’a birçok kesimden eleştiri yağıyordu. Testleri yapan laboratuar yetkilileri ise iki test sonucu arasındaki farkın sebebini açıklayan kapsamlı bir rapor hazırlamıştı. Ancak bundan tatmin olmayan WADA, doping cezalarını artırma ve sporcunun cezalandırılması için sadece bir testin baz alınmasını içeren çeşitli radikal önlemler düşünüyordu. Resmen temiz olsa da Jones kimseye inandırıcı gelmiyordu. Birçok organizator, atleti yarışlarına almak istemiyordu. Sonunda beklenen oldu. 6 Ekim’de dünya ve olimpiyat şampiyonu rekortmen altet Marion Jones, soruşturmayı sürdüren federal yetkililere, 2000’de yasak olan steroid maddesini kullandığını itiraf etti. Gözyaşları içinde basının karşısına çıktı ve atletizmi bıraktığını açıkladı. Konuşmasındaki ifadeleri ise şöyleydi: “Yaptıklarım nedeniyle bu çok sevdiğim sporu bırakıyorum.” Uluslararası Atletizm Federasyonu Başkanı Lamine Diack ise Marion Jones için şu ifadeleri kullandı: “Spor dünyasının en büyük dolandırıcılarından biri olarak hatırlanacak.” 2