Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C L SPOR FUTBOL OCAK SALI SÜRÜP GİTSİN BU RÜYA... UYANDIRMAYIN ARDA TURAN NEVZAT DİNDAR igin ilk yarısının tartışmasız en dikkat çeken oyuncusu Arda Turan’dı. Altyapısında yetiştiği Galatasaray’da geçen sezon forma şansı bulamayınca soluğu Vestel Manisaspor’da aldı. Ersun Yanal’ın sürekli oynattığı genç yeteneğin gidişi suskun, dönüşü muhteşem oldu. Mlada Boleslav maçındaki harika futbolu, ulusal takıma ilk kez çağrılması onu bir anda ülke gündeminde ilk sıraya oturttu. Arda’nın yükselişi bununla da sınırlı kalmadı. Şampiyonlar Ligi’ndeki Bordeaux ve Liverpool karşılaşmalarında ortaya koyduğu güzel futbolla maçın oyuncusu seçilen Arda, ligde takımının ayakta durmasını sağlayan en önemli isimdi. Öyle ki Ribery’nin kaçışıyla takımlarına küsen yandaşlar, bu genç yeteneği izlemek için soluğu tribünlerde alıyordu. Ancak hatalar da elbette bu işin bir parçasıydı. Bordeaux maçında attığı kafa ve gördüğü kırmızı kartla bir anda tepkileri üzerine çekti. Bu hareketi çok tartışıldı. Hatta acımaz şekilde eleştirildi ve yerden yere vuruldu. Ama o da pişmandı. Özellikle de kendisini örnek alan çocuklar nedeniyle. Hakkındaki transfer söylentilerinden Bordeaux maçındaki o kafaya dek birçok şeyi Arda’yla konuştuk… Sürekli olarak seninle ilgili transfer dedikoduları var. Bir teklif aldın mı? ARDA TURAN: Bana gelen bir şey yok. Aslında bu konunun muhatabı ben değilim. Bir teklif olursa bundan yönetimin haberi olur. Bunu ilk önce onların düşünmesi gerekir. Onlar karar verdikten sonra ben düşünebilirim. Benim aklımda kesinlikle transfer olmak gibi bir düşünce yok. Çünkü G.Saray’da oynuyorum ve bunun keyfini çıkarmaya bakıyorum. Benim için önemli olan Sarı Kırmızılı formayı giymek ve bu yıl elde edeceğimiz şampiyonluk... Bu çıkışı göstereceğini tahmin ediyor muydun? A.T.: Bu çıkışı bekliyordum. Takıma katkı sağladığımı düşünüyorum. Zaten her zaman kendimi psikolojik olarak çok büyük çıkışlara da çok büyük düşüşlere de hazırlıyorum. Futbolda şans faktörüne inanırım. Ancak insanlar bunu kendileri yaratır. Bugün G.Saray’da kendini gösteremeyen gençler var. G.Saray nasıl şampiyon olur? A.T.: Ligin ilk yarısı istediğimiz, arzuladığımız gibi geçmedi. Şanssız maçlar çıkardık. Elbette kendi hatalarımız da oldu. Ancak puan farkının 7 olmaması gerekiyordu. Şu anda biz bu farkı 7 değil, 4 diye düşünüyoruz. F.Bahçe’yle kendi sahamızda oynacağız. O maçı mutlaka kazanacağımızı biliyoruz. 2. yarıya iyi başlarsak, daha doğrusu 5 maç üst üste kazanırsak şampiyonluk gelir. Bordeaux maçındaki hareketin nedeniyle 3 maç ceza aldın. Bir pişmanlık duyuyor musun? A. T.: Yaptığım hareket çok yanlıştı. G.Saray’ı temsil eden birine, altyapısından gelmiş bir oyuncuya hiç yakışmadı. Sonuçta milyonların izlediği bir işi yapıyorsunuz. Sizi örnek alan çocuklar var. En azından onlar için üzgünüm. Bu yüzden özür diliyorum. Ancak bundan sonra daha dikkatli olacağım. Altın adam ödülünün geri alınmasıyla ilgili tepkin olmuştu. Bugün olsa yine tepki gösterir misin? A.T.: Kesinlikle pişman değilim. Ben zaten karakter olarak yaptığım işlerden pişman olacak biri değilim. Ancak hataların insanlar için olduğu da unutulmamalı... Gazete okur musun? Kendinle ilgili eleştirileri gördüğünde ne hissedersin? A.T.: İnanın gazete okumam. Yapılan eleştiriler konusunda ise elbette yararlı olanlar vardır. Yapılan eleştiriler yapıcı olmaktan çıkıp yıkıcı oluyor. İşte bizi üzen taraf da bu. Ayrıca bazı kişilerin samimi olduğunu düşünmüyorum. Bugün orta alanın solunda oynuyorsun. En başarılı olduğun mevki hangisi? A.T.: PAF takımda oynarken genelde burada oynuyordum. Hocam Gerets beni bu sezon genelde yine solda oynattı. Bazen ileri ikilinin arkasında serbest oynadım. Ancak önemli olan hangi mevkide başarılı olduğun değil, hocanın oynattığı yerde başarılı olman... Yeniden Avrupa’ya dönersek... Ne zaman gitmeyi düşünüyorsun? A.T.: Avrupa’ya gitmek konusunda istekliyim. Ancak bir diğer isteğim de 15 yıl G.Saray formasını giymek. Çünkü hayalim bu takımın formasını giymekti. Hayalimi en uzun şekilde yaşamak istiyorum. Kimse beni rüyamdan uyandırmasın. En güzel rüyayı zaten görüyorum. Avrupa’ya açılma noktasında ise kulübün menfaatlerine göre hareket edeceğim. Bugün Türk futbolcusunun transfer konusunda haksızlığa uğradığını düşünüyor musun? A.T.: Türk gençliğinin haksızlığa uğradığını düşünüyorum. 1988 doğumlu ulusal takımın oyuncuları iyi bir noktaya gelemedi. Birçoğu kendi takımında forma giymiyor. Diğer taraftan Meksika ve Brezilya takımlarının oyuncuları önemli yerlerde... Belki bu bize bakış açısıyla ilgili. Türk futbolcusunun bu anlamda işi daha zor. Ancak gençleri oynatmayarak kendi kulüplerimiz de bu değerlerin yitirilmesinde başrolü oynuyor. ‘ARDA RİBERY’DEN DAHA İYİ’ rda Turan’ın PAF takımdayken hocalığını yapan İstanbul Büyükşehir Belediye’nin çalıştırıcısı Abdullah Avcı, şunları söyledi: “Kişilik olarak düzgün bir insan. Pozitiftir. 19 yaşında olmasına karşın olgun düşünebilen biri. Yaşına göre tecrübeli gibi. Teknik olarak üst düzeyde. Oyun bilgisi, attığı çalımlarla keyif verirken aynı zamanda takım oyuncusu. Sadece top rakibe geçince savunma açısından sıkıntı yaşıyor. Avrupa’ya açılması şu aşamada erken olur. Dünya starı olması için destek vermemiz gerekiyor. Bunun sadece iyi futbolcu olmakla bir ilgisi yok. Arda takım savunması yönünden sıkıntı çekiyor. Arda Vestel’e giderken bile beni aramıştı. Ersun Yanal’ın kendisini istediğini söylüyordu. Ben ‘Düşünme kabul et’ demiştim. Arda akıllı ve profesyonel bir oyuncu. Neyi, nasıl yapabileceğini çok iyi biliyor. Savunmaların Arda’yı çözmesi söz konusu olamaz. Bu tarz oyuncular farklıdır ve önlem almak kolay değildir. Ribery ile Arda’yı kıyaslamam. Kesinlikle Arda’yı tercih ederim. Sonuçta Türk oyuncusu. Arda’nın oyun zekâsı ve takıma katkısı Ribery’den daha fazla.” A 6