Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 8 Kapak Büyüme artıyor, ekonomi daralıyor.. • Tansu Çiller'in ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olduğu 1992 yılından itibaren, kamunun borç gereksinimini iç piyasadan karşılamasına yönelik politikalarla, yürtiçi tasarruflar, yatırım ve üretim için değil, Hazine'nin finasmanı için kullanılmaya başlandı. ESRAYENER ğitimden, sağlığa, tüm mal ve hizmet üretimlerine kadar özelleştirme temeline dayandırılan hükümet politikaları sonucunda, kamunun yatırımları her geçen yıl biraz daha azaltıldı. Kamunun yatınmlardan çekilirken, özel sektörün üretim yerine rant geliriyle kâra yönelmesiyle ekonomik faaliyet alanları ve istihdam kapasitesi her yıl biraz daha daralıyor. Ekonomi, 1995'den bu yana gayri safi ulusal gelirdeki (GSMH) yüzde 78 oranlardaki artış hızıyla yüksek oranlı büyümeye sahip gibi gösteriliyor. Ancak, GSMH rakamları içinde sanayi, tanm, enerji sektörlerindeki büyüme yalnızca yüzde 34 düzeyinde kalırken, ithalat ve tüketim kalemleri yüzde 10'düzeyinin üzerine ulaşıyor. Ithalata ve tüketime dayalı bu yapay büyüme yılbaşından bu yana üretim rakamlarında başlayan düşüşle kendisini daha da fazla göstermeye başladı. Kamunun özellikle 1994 yılından itibaren yüksek faiz karşılığında piyasadan düzenli olarak büyük miktarlarda borçlanmak zorunda kalması, yüksek rant gelirlerinin de sisteme girmesini sağladı. Ekonomideki genel dalgalanmalarla artan kredi faiz oranlarıyla sanayiciler yeni yatırım yapmak yerine, kaynaklarını iç borç kâğıtları faizinde değerlendirmeye başladılar. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olduğu 1992 yılından itibaren, kamunun borç gereksinimini dış borçlanma yerine, iç Kamu yatınmlardan çekilirken, özel sektör üretim yerine rant geliriyle kâra yöneldi E katrilyon 361 trilyon liraya, piyasadan karşılamasına 1996 sonunda 3 katrilyon yönelik politikalarla, yurtiçi liraya, son olarak da şubat tasarruflar, yatırım ve üretim için değil, Hazine'nin finasmanı ayında 3.6 katrilyon liraya çıktı. için kullanılmaya başlandı. Bu doğrultuda en büyük 500 sanayi fırmasının kâriarının Sermaye yatırıma dağılımında, rantın payı, deöll. ranta aitti üretim ve ihracattan elde edilen gelirin üzerine çıktı. 500 Hazine'nin yüksek faizli ve sanayi firmasının yıllık vergisiz iç borçlanma kâğıtları kârlannın içinde faliyet dışı piyasalarda yeni bir rant geliri kapısını da beraberinde getirdi. kalemi diye adlandırılan, yani ranttan sağlanan gelirierin Hazine'nin faiz oranlannın oranı 1992 yılında yüzde 38.9, yükselmesi bankalann kredi 1993 yılında yüzde 40.7,1994 faiz oranlannı da yükseltti. Kredi faiz oranları 1994 yılında ve 1995 yıllarında yüzde 54 oranına kadar yükseldi. yıllık yüzde 350,1995 yılında yüzde 220 oranlarına kadar çıktı. Kamu yatınmları durma noktasında Kredi faiz oranlarındaki yükselme ve Hazine'nin borç gereksinimlerı nedeniyle sürekli özel sektör sermayesini yeni sanayi yatınmlan ve üretim iç piyasanın tüm fonlarını yerine ranta kaydınrken, yüksek faiz karşılığında bütçeden kamunun sabit toplaması, sanayicılerin de sermaye yatırımları için ayrılan üretim, yatırım yapmaları pay her geçen yıl biraz daha yerine kaynaklarını faiz azaltıldı. Kamu, sabit sermaye gelirinde değerlendirmeleri yatırımından çekilirken, özel sonucunu da beraberinde sektörün yatırımlarındaki artış, getirdi. Türkiye'nin imalat sanayiinde Kamu açıklan için kısa vadeli genişlemeyi sağlayamadı. yüksek faizle borçlanma Hem özelleştirme politikaları politikası, Hazine'nin borç çerçevesınde KlT'lerin arka gereksiniminin de sarmal arkaya elden çıkarılmalan, hem halinde dev rakamlara de satılmayan işletmelerdeki ulaşmasına neden oldu. Hazine'nin 1993 sonunda 357 üretim ve yatırımın durma noktasına getirilmesi, trilyon lira olan iç borç stoku, toplam yatırımların da 1994 sonunda 799 trilyon azalmasına neden oldu. liraya, 1995 sonunda 1 • Kredi faizlerindeki yükselme ve Hazine'nin borç gereksinimleri nedeniyle sürekli iç piyasanın tüm fonlarını yüksek faiz karşılığında toplaması, sanayicılerin de kaynaklarını faize yöneltmesine neden oldu. trilyon 249 milyar liralık bütçeden yüzde 10.9 oranında 53 trilyon 161 milyar liralık kaynak ayrıldı. Bu kaynak 897 trilyon 296 milyar liralık harcama yapılan 1994 yılı bütçesinde yüzde 8.1 oranına kadar duşurülerek, 72 trilyon lira düzeyinde tutuldu. 1995 yılındaki 1 katrilyon 720 trilyon liralık bütçeden yatınmlara, yüzde 6.65 oranında pay aynldı. 1996'da 3 katrilyon 511 trilyon liralık harcama tahmini öngören bütçe toplamından da yatırımlara aynlan kaynak 251 trilyon lira ile yüzde 6.8 oranında tutuldu. 6.2 katrilyon Bütçeden lira harcama hedefi içeren vatırıma oav vok 1997 bütçesinden yatırımlar için ayrılan pay yalnızca yüzde Devlet Istatistik Enstitüsü 7.5 düzeyinde kaldı. verilerine göre, yatırımlara, özellikle 1992 yılından itibaren 1990 yılında 67 trilyon 193 bütçeden yatırımlara ayrılan milyar liralık bütçeden yüzde kaynağın düşmesiyle kamunun 13.2 oranında 8 trilyon 902 sabit sermaye yatırımları milyar lira düzeyinde, 1991 yılındaki 130 trilyon 263 milyar düşmeye başladı. özellikle 1994 yılında liralık bütçeden yüzde 13.1 kamunun sabit sermaye oranında 17 trilyon 146 milyar lira düzeyinde, 1992 yılında da yatırımları yüzde 34.8 düzeyinde düştü. Özel sektör 221 trilyon 658 milyar liralık yatırımlarının da aynı yıl yüzde bütçeden yine yüzde 13.1 9.1 düzeyindekı azalmayla, oranında 29 trilyon 239 milyar Türkiye'nin toplam sabit liralık ödenek ayrıldı. sermaye yatırımı 1994 yılında Tansu Çiller'in Başbakan 15.9 oranında gerileme olduğu 1993 yılından itibaren gösterdi. kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan kaynak her geçen yıl 1995 yılında özel sektör biraz daha düşmeye başladı. yatırımlarının yüzde 14.9 Yatırımlara, 1993 yılında 485 oranında artmasına karşın,