23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cündem Sayfa 3 Elektronikte hedef 147 milyar dolar H er eve bir televizyondan "her odaya bir televizyon" sloganının yerleştiği dünyamızda, hergün yenilenen teknolojilerle örnekleri çoğalan televizyon, video, müzik seti gibi ürünler veren elektronik eşya dünyası, 2000 yılı için hiç de "mütevazi" sayılmayacak hedefler belirlıyor. Euromonitor pazar araştırma şirketinin verilerine göre 2000 yılında elektronik eşya pazarı dünya çapında toplam 146.8 milyar dolarlık bir hacme ulaşacak. Son 5 yıl içerisinde elektronik eşya satışları yüzde 9 oranında artarak 127 milyar doları aşarken, önümüzdeki yıllarda en çok satışın Amerika Birleşık Devletleri, Japonya, Almanya, Çin ve Ingiltere'de yapılacağı belirtilen araştırmada, tüketimin daha çok eğlenceye yönelik elektronik eşyaya kayacağı da Tep e g ö z Ekonomi yapay D unya büyümeyle Bankası'nın Dünya Kalkınma daraldı Raporu'na göre Tiirkiyc, yıllık yüzde 7.5 düzeyine ulaşan bir büyümeyle Avrupa 'da ilk sıralarda yer alıyor. Ancak büyüme rakamlannın içine baktığını/da, sanayinizde, Uretiminizde hiçbir gelişme kaydedilemediği ortaya çıkıyor. Gayri safı ulusal gelir tablolannın içine gizlendiği rakamlarda, Türkiye ithalat ve tüketimin merkezi haline gelmiş durumda. Cep telefonlanndaki artışla ulaşürmadaki büyüme hızı yükseliyor. Bina sayılanndaki artişla inşaat sektöründeki gelişmeler dikkat çekici boyuta geliyor. Ancak cep telefonu gibi lüks tüketim maddeleri ağıriıklı ithalatla genişleyen ekonomide nedense üretim ve istihdam rakamları düşme eğilimine giriyor! Özellikle Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'nun (1MF) tüm az gelişmiş ülkelere karşı yönelttikleri özelleştirme ve sermayeye kaynak arturüması paketleriyle Türkiye'de da şekillenen ekonomi politikaları sonucunda, kamunun sabit sermaye yatuımlan içindeki payı yüzde 38 oranlanna varan düzeyde düşmeyi sürdürüyor... Bütçeden yatınmlara ayrılan pay ise son 4 yıldır yüzde 8 oranlarında... Buna karşın özel sektörün kârları da yatırım yerine ranta gidiyor. 500 büyük sanayi fîrmasının son 4 yıldır toplamlarının yüzde 50'den fazlasının, faizden elde edilen rant gelirinden sağlandığı ortaya çıkıyor... Evet. Türkiye nüfusunun sermaye kesimini oluşturan sadece yüzde 20 oranındaki bölümü, tüketim harcamalan, cep tclefonlarının sayısındaki artış, ithal mallarının satış rakamları, bankalarda repoda tutulan büyük paralarla büyük bir gelişmenin içinde. Ancak asıl önemli olan ve üretimi, istihdamı arttırıcı, enerji açığını kapatıcı, sağlık ve eğitimin yurt genelinde verilnıesini sağlayıcı, yol, su gibi altyapı hizmetlerini geliştirecek yahnm kimsenin akkna gelmiyor. Ancak bu kimin umurunda? Sermaye faizle kânna kâr katmayı nasıl olsa sürdürüyor... Cumhunyet Ekonomi Elektronik eşya töketlm hedeflerl (miiyon$) Bolgeler 1996 1997 1998 Asya 40.159 42.724 45 297 Batı Avrupa 38.603 39.748 40 607 Kuzey Amerika 31.585 32 094 32 676 8.304 Doğu Avrupa 7.761 8 247 4.850 Guney Amerika 4.561 5.184 Avusturalya 2.126 2152 2185 Orta Doğu 1.604 1.679 1.736 Afrıka 1.255 1.333 1.408 Toplam 127.655 132.614 137.340 1999 2000 48.302 50.846 41.417 42.211 33.219 33 773 8.468 8 694 5.466 5 672 2.215 2 246 1789 1 844 1.449 1 490 142.055 146.866 ifade ediliyor. Ayrıca yeni dijital televizyon, video, uydu ekipmanları ve dijital video disc sistemleri üretiminin 2000'li yıllarda ağırlık kazanacağı ve bunlar arasında dev ekran televizyonların tüketiminde artış olacağı kaydediliyor. Kredilerde "sıcak para" şişkinliği ürkiye'de siyasi güçlerin bir türlü indirmeyi başaramadığı enflasyon ve sıcak para politikaları banka kredilerinin de şişmesine sebep oluyor. Ortalama yüzde 80'lere varan enflasyon, bankaların verdıği kredi tutarında nominal değerlerle ikiüç kata varan artış görülmesine yol açarken, kredi tutarlarındaki artışın sebepleri arasında özellıkle son yıllarda yoğunluk kazanan sıcak para girişi ve fazla döviz girdisi de sayılıyor. 1995'ten itibaren ocak, şubat, mart ve nisan aylarında bankalar tarafından verilen kredi tutarlarına bakıldığında, bir önceki yılın aynı ayına göre büyük bir artış gözleniyor. Ancak uzmanlar reel olarak bu artışın yüzde 20 ile yüzde 45 arasında değiştiğini, bu yüzdelerin bıle T önemli bir artışı ifade ettiğini belirtiyorlar. Bu artışların bankalar ve finansal sistem için olumlu olduğunu kaydeden uzmanlar, 1996 yılında devletin kamu kesımi borçlanma gereğinde bir düşüş yaşanmamasına ve sistemdeki borç verme fonlarının yüzde 80'inin devlet tarafından kullanılmasına karşın bankaların borç verme fonlarının arttığını vurguluyorlar. Kredilerın reel anlamda da artış kaydetmesinin, bu kuruluşların daha çok fon bulma olanağı elde ettiklerınin bir göstergesı olduğunu belirten uzmanlar, piyasada 1996 yılında para arzının yüzde 114 arttığını, sıcak para politikalarının ise 1995 yılı sonu ve 1996 yılı başlarında yoğunluk kazandığını ifade ediyorlar. Bütün bunlar sonucunda,1995 ve 1996 yıllarının ocak ayı ıstatıstiklerine bakıldığında bankaların verdıkleri kredilerde nominal olarak 795.5 trilyon Banka Kredileri (muyar TL) liradan 1.6 katrilyon liraya Ocak Şubat Mart Jlisan varan bir 812.331 850.675 ' 942.098 795.500' değişim yaşandığı 1.643.406 1.727.609" 1.946.223 2.062.603 farkediliyor. 1996 yılından bir 3.723.131 sonraki yılın ocak ayına kadar ise 3.7 katrilyon lıralık bir kredi Değişim Oranlan (%ı hacmi yakalanıyor. Benzer 11.3 137 19J artışa sözkonusu yılların şubat 4.8 10.2 24.1 31.5 aylarında da rastlanıyor. 4.7 KAYNAK: İSO Havada özel sektörle kamu başabaş ıllarca devlet tekeliyle bıçimlenen hava ulaşımında, özel sektörün payı son yıllarda kamu sektörüyle yarışır hale geldi. REFAHYOL Hükümeti'nin kaynak sıkıntısına aradığı çözüm yollarından biri olan özelleştirme çalışmalarında ilk planda satılacak kamu iktisadi teşekküllerinden biri olan Türk Hava Yollan'nın (THY) uçak sayısında özel sektörün önüne geçmesine karşın, koltuk kapasitesinde özel sektöre ait uçakların daha büyük pay sahibi olduğu gözleniyor. Y 1992 yılından bu yana açıklanan istatistiklere göre, özel sektör ve kamu sektörünün sahip oldukları uçakların sayıları hemen hemen eşitken, özel sektör koltuk sayısında kamuya yani THY'na oranla daha büyük bir sayıya ulaştı. Son 5 yıl içerisinde, kamu ve özel sektördeki hizmete giren uçak sayısında yüzde 50'lik bir artış Hava ulaşımı Uçak KoTtuk Uçak Koltuk Uçak Sayısı 40 Saiyısıı 6273 Sayısı 40 Sayısı 6.566 Sayısı 80 1993 1991 42 45 7.046 7.708 58" 56 9.275"" 9.797 100 17.505 Koltuk â î yaşandı. 1992 yılında her ıki taraf 40'ar adet uçakla hizmet verırken, 1996 yılı s o n u n d a t o p l a m sayı k a m u d a 62, özelde 5 8 olmak üzere 120 olarak gerçekleşti. ö z e l sektör daha az sayıda uçağa sahip olmasına karşın 1994 yılından itibaren koltuk sayısında THY'nın ö n ü n e geçti. 1994 yılına kadar koltuk sayısında kamu, özel sektörün önündeyken b u yıldan itibaren koltuk sayısında 1996 1995 gerileme yaşadı. 58 En son 1996 verilerine 11.301 göre THY'nın 9 bın 869 1Ö7278 adet koltuğu varken, 62 "57 özel sektöre ait yolcu ' 9.869 " 97201 uçaklarında b u sayı 11 J20 bin 301 oldu. 19.479 21.170 KAYNAK: THY I J7 CUMHURİYET EKONOMİ DERGİSİ • İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDURLERİ: DİNÇ TAYANÇ (SORUMLU), İBRAHİM YILDIZ • GORSEL YONETMEN: M. SEDAT DEVİR • REKLAM: MEDYA C Kapak: İSMAİL GÜLGEÇ Grafık: GRAFİK SERVİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle