05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Reis Çelik, Ardahan'dan bir öykü anlatıyor. Oyuncusu Tuncel Kurtiz ile köylüler. Kasım ayında vizyona girecek filmde ağır bir politika var... Sinema adına bir meddahlık denemesi... BENGİHEVALÖZ eddah ne demck? Aziz Çalışlar'ın 7'iyatro Ansiklopedisi'nde "mcddah", dramatik öykü anlatıcısı olarak tanımlanıyor. Türkgeleneksel tiyatrogelcneğinin yapı taşlarından biri. Kökeni lran vcyakın ülkelerdeki öykü anlatma geleneğin dcn geliyor. "Meddah", Anadolu'da 13. yy'da önem kazanmış, 2().yy'a kadar siirmüş, bugün isc hemen hemen hiç kalmamış. Mcddahın türlü taklitleryapmakiçin araç olarak kullandığı geniş bir mendili, elinde de oyunu başlatma, izleyiciyi sessizliğe çağırma ve saz, süpürge, tüfek, at, vb.ycrinc kullanmak için sopası olurmuş. Tek kişilik göstcrilcri sırasında şiirler, tckerlemclcr, kalıplı sözler kullanıp, taklitlcr yaparlarmış. Meddah tanımına en çok ııyatı üç insan Ferhan Şensoy, Münir ( )zkul vc Erol Günaydın'dır. Peki modcrn meddah nasıl olunur? Sinemada meddahlık yapmak miimkün mü? Dahaönce "IşıklarSönmesin" ve "Hoşçakal Yurın" filmlerini yapan yönetmen Reis Çelik atalarından çocukken izlemiş oJdıığu bu nuıhteşem ve nesli tükenmişgeleneği sincmayı araç olarak kullanarak hayata geçirmeye çalışıyor. Alıyor kamerasını, sazını, Tuncel Kıııtiz'ini, Ardahan'ındağlarına çıkıyor. Bizeorudan biröykü anlatıyor. Ismi: tnal Hikâyeleri. Yeni bir şey yaptın. t ddialı bir iş. Ne olduğunu bize anlatır mısın? Buna bir film mi yoksa belgesel nıi diyeceğiz ? Aslında bunıı ben de (anımlayamıyorum. Biz başlangıçta "dramatik belgesel yapıyoruz" diye yola çıktık. Kimkim? tkı kişı.Tuncel Kurtiz ve bcn. Filmin adı: lnat Hikâyeleri. Nasıl birfilmbu? Bu filmin çıkış biçimi bizi nasıl bir film oldııguna götürebilir. Bcn Ardahan doğumluyum ve çocukluğum, dedemin ve çcvremdeki âşıkların, öykücülcrin hikâyelerini dınlemekle geçti. Çiinkü bizde sekiz ay kış yaşanır. Hatta şöyle derler: "Bizde sekiz ay beyaz, üç ay ayaz, bir ay yaz". O zamanlar televizyon da yok. Evlere toplanıyorlar ve aylar süren hikâyeler anlatılıyor. Dedem ve benzeri hikâycciler öykülerini mendillc anlatırlardı. Elindeki mendili başına bağlar, kadın olur, kızın annesi olur, boynuna asar, başka birisi olur. Bir çalı sü pürgesi alıp onunla müzik yapar, ağzıyla ra ra ranı yapıp saz çalar, türkülerini söyler, tek başına birhikâyeyi olduğu gibi canlan dırırdı. Ben debu filmde "dedemin, öykücülerin, dengbejlcrin, meselcilerin, âşıkların yaptıgı şcyi, teknolojik çağın geliştirdigi bir aletle, kamerayla, tek başınıa yapabilir miyim" düşüncesiyle yola çıktım. Yıllardırkafamda olan bir şeydi. Nasıl başladı macera? Ani bir kararla Tuncel Abi ile bindik arabaya veaniden yola çıktık. Benim yanıma aldıklanm: kamera çantası, Karaköy'dekı altgeçitten aldığım iyi bir fener, birkaç 250lik bildiğimiz ampul. Bir de Anadolu'ya çıktığınıda eksik etmediğim koy çocııkianna şekcr, ciklet, kalem, silgi vs. Tıın cel Abi arada arabanın arkasına bakıvor, sadeeeıki çanta var. "Vavbclilm ekibi ne kadar kalabalık" Buna prodiıksiyon mu dayanır" diyor. DahaGebze'yegelmeden yol kardan kapandı. Neyse, birgün sonra Kars'avardık.Gittik,Çıldır'da,sokaklarda dört beş giin dolaştık. Kurtiz'in en büyüktereddütü: "Şimdigideceğiz.yazılmış hiçbirşey yok, söz yok, oyuncu yok, köylüler oynayacak, nasıl olacak?" Ben de onu "Biz doguştan oyuncuyuz. Korkma abi" diye ikna etmeye çalışıyordum. Sonra ben gençleri topladım. Birine mikrofonun nasıl tutulacağını, birine kamera ayağının nasıl kurulacağını öğrettinı. Bu şekilde beş kişilik çekirdek bir kadro olıışturdum. Oynayacak kışileri seçtik. Ufak ufak başladık öyküyü çekmeye. Çıldır Belediye Başkanı Ercan Şirin, Damar Belediye Başkanı Gülcemel Bey, Kars Belediye Başkanı Naif Bey, emekli öğretmen Kemal Hoca, Muhtar Ümit bizim çekirdek ekibimizdi. Çekimlere nasıl başladınız ? Aklımda bir gidiş efsanesi var ama ne olduğunu bilmiyordum. Bu girişi en zirvede çekmem gerekiyor. Bulutların üstünden bakacağız. TunceJ Abi birşeyleryazmamı istiyor ki ezberleyip oynayacak. Dedim ki "Tuncel Abi, anca orada yazabilirim ben bu metni". Posof, Ardahan arasında Ilgar Dağı vardır. Zirvesine çıkacağız ve orada çekeceğiz... Tuncel Kurtiz kalp ameliyatı geçirmiş, beş damarı değişmiş, altı yedi ay aradan geçmiş. Inanılmaz bir performans gösterdi. Tirmandık dağın tepesine, eksi bilmem kaç, rüzgâr esiyor. Orada üç sayfa yazı yazdım. Kurtiz aldı, arabaya bindik çünkü zirvede ısınamıyoruz, arabada bir kez okudu. "Hadi şimdi tekrar tırmanalım " dedi. Bir saatte çıktık, kamerayı kurduk, cebinden kâğıdı çıkardı, kabaca bir daha baktı ve cebine koydu. Yaklaşık iki buçuk dakikalıkkonuşmayı, virgülünü bile atlamadan bir kerede okudu ve bitirdi. Ben nasıl yazdım bilmiyorum, nasıl okuduğunu o da bilmiyor. Ilk çekimimiz böyle gerçekleşti. Yöre nalkını oynattığınızı söylüyorsıınuz. Onları nasıl bu havaya getiriyordunuz? Kafamda kurduğum öyküleri insanlara anlatıyordum,onagöreti|ilerbuluyorduk. Ben onlara "Şıınıı konuşun" diyordum, Tuncel Abi alıyordu sazı elc, sonra köylülerisustursusturabilirsen... Kurtiz onlar gibi giyindi. Bendebirbüyükpaltogiydim. Kamerayı alttasaklıyorum.Onceortalığıyu muşatıyorum, çünkü çekinı hissinden uzaklaştırmamızgerekiyordıı. Sazçalıyo Yönetmen Reis Çelik..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle