Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EYLÜL 2003. SAYI 913 KADIN ği için eleştirenler.cinslerarasıcşitlik, aşk ve cinsellik hakkındaki bu derin düşünce lerin, herhangi bir aşk acısı çekmeden, bir erkeğin hükmetme hastahğıyla karşılaşmadan,oluşabileceğinimisanıyorlardı? Wollstonecraf'nun yapıtlarıyla yaşamı arasında bir çelişki bulunduğunu düşünenler, onun, yaşamından bir düşünsel yapıt çıkardığını görememişlerdir. O, hep peşindcn koştuğu ancak uzun zaman boyun ca yakalayamadığı sonsuz ahengi tasvir etmişti. İkinci evlilik Wollsencraft evlilikten yılmamıştı. Fransa'da Gilbert Imlay isimli devrimci bir Amerikalı iletanıştı. Âşıkolup.evlendiler. 1794'te ilk luzı Fanny doğdu. Ancak bir süre sonra Imlay'in gözünü para hırsı bürüdü. Parayla elde ettiği geçici iktidar duygusunu birçok kadınla birlikte olarak tatmin etmeyolunagitti.Wollstonecraft, birmutsuzlukgirdabınadahakapıldı. Kocası tarafından defalarca aldatıldıktan sonra birkaç kezintihargirişimindebulundu. Ancak bu duygusal çöküntüden sıyrılmayı da başardı. "Bir Kadın Hakları Savunusu"nda,onca acı ve hayal kırıkhğının ardından "aşk Savunusu"nu (A VindicationoftheRights of Woman) yazdı. Anncsinin ve aynı şartlar içindeki birçok kadının durumunu, "Ekonomik destek için evlcnmek meşru fuhuştur" ifadesiyle yorıımladı. Wollstonecraft'ın istediği, bu ağır iiadclcrlekadınlara hakaretctmek değil, onlarıkendilerinegetirmekti. Çünkii neredeyse kadınlar bağımlı yaşamı, doğal bir süreç olarak görüyorlardı. Kadınların daha ziyade yazınsal yapıtlara imza attığı, çocuk edebiyatı üstüne çalıştığı 18. yüzyılda, Wollstonecraft, kadın hakları, kadın cinselliği ve kadınerkek eşitliğine ilişkin düşiincclcr geliştirmcye başladı. Dişil birbakış açisı, dişil birsöylemle, aşk ve cinscllik üstüne yeni bir felsefi bakış inşa etti. Uzun söziin lusası, ashnda ilk feminist kuramları geliştirdi. Düşünürümüzün kuramlan kadınlan yücelten, ezilen kadını saldırıya gcçmeye teşvik eden kuramlar değil, onları eril dünyayla eşit ve sonsuz bir uyuma kavuşturmak isteyen kuramlardı. Bııgün kadın felsefeciler, bu kuramlardan esinlenerek ve onları temel kabul ederek feminist düşünceye yeni ivmeler kazandırıyorlar. Aslında Wollstonecraft "feminist felsefe" gibi ayrı bir alan yaratıl 18. yüzyılın önde gelen kadını Mary Wollstonecraft özel yaşamını ve düşünsel eserlerini kadın erkek eşitliğine ve arzunun haysiyetine adamıştı... masıiçinuğraşmıyordu. Onagöre.dünyayıevrensel "iyiliğe" taşıyacakolaneşitlikçi bir felsefe kurulmalıydı. Yaşadığı dönemde, çalkantılı aşk yaşamından ötürü hayli ağır eleştirilere maruz kaldı. Döncmin küçük burjuva sınıfı kadınlan Mary'yi tutkularının kölesi olmakla itham cttiler. Belki bu, kadınların da zihin lerinin dcrinlerine kaydolmuş erkek egemen bir düşüncenin sonucuydu. Bu düşünceye göre, yalnızca erkekler tutkularının esiri olabilirdi. Yazarımıza getirilcn bu acımasız eleştirilerin kaynağında, onun, yapıtlarında ileri sürdüğü düşüncelerle, kişisel yaşamının gidişatı arasındaki uyuşmazlık yatıyordu. Wollstonecraf, ideal aşkın eşit ekonomik ve duygıısal güçteki iki insan arasında yaşanabileceğine inandı. Çocukluk çağından çıkıp gençkızlığa adım attığı dönemde, ruhunda bu sıkıntılı günlcrin iziyle ressam Henry Fuseli'ye âşık oldu. Fuseli evli ve kadın düşmanı birerkckti. Wollstonecraft'a sahip olduğu piiriten ahlak anlayışının gerektirdiği sonsuz birliktelik ve sadakat umudunu yaşatacak biri dcğildi. Bu birliktelik, Wollstonecraft'ın ıımutlarına ve duygularına biiyük darbe vıırdu. Nc yazık ki, yaşadığı bu ilk tatsız vc acılı deneyim son olmayacaktı. 1792 güzünde Henry Fuseli'denayrıldığında Avrupa ve Amcrika'da hayli tanınan biıentelektüclfigürhalinegclmişti. Wollstonecraf'u yazdıklarıyla yaşadıkları çelişti 4i kalbimin birarzusudur" diye yazdı. Bu ifade, Mary'nin her şeye rağmen "sevmekten" vazgeçmediğinin kanıtıydı.. Mary Wollstonecraft, yinc entelektüel çevrenin içinden biri olan William Godwin'le aşk yaşamaya başladı. Bu kez, sonunda karşılıklı saygıdan mahrum olmayan, "ilahi"erotikayaerişmişti. Hamileolduğunu öğrendikten sonra evlenmek için ısrar etti ve 17%'da evlendiler. 38 yaşında, ikinci kızı Mary 'yi dünyaya getirdikten hemen sonra lOEylül 1797'deyüksekateşten ötürü yaşamını yitirdi. Wollstonecraft'ın, Percy Bysshe Shelley'le evlenen ikinci kızı Frankestein'ın yazarı Mary Shelley'dir. Wollstonecraft'ın hikâyesinde, özel yaşamını vc düşünsel eserlerini kadınerkek eşitliğine, aşkın ve arzunun haysiyetine erişmeyeadamış bir kadının, kişisel mutluluğu yakaladığı sırada ölmesinin buruk ve onurlu çizgisini görüyoruz aslında. Wollstonecraft öldüğünde, kişisel hikâyesi yalnızca yakınları tarafından biliniyor du. Yaşamının son dönemlerinde aradığı eşitlikçi, ıçten, düriist, bir cinsin dığerine hükmetmediği aşk modelini yaşadığı William Cıodman;onun yaşamını "Bir Kadın I laklan Savunusu Yazarının Anıları" bas lığıyla kitap halinegctirdi. Bunun yanı sıra Wollstonecraft'ın ölmeden önce yazdığı " Maria ya da Kadınların Yanlışları" adL romanını da yayınlattı. Roman, kadınların neden kalplerinin izinden gidcmediğini, gitmelerinin neden engellcndiğini sorguluyordu. Kadınlar, sadecebireysel olarak onlara değer vermeyen kocalarıyla aynı yatağa girmeyc mecbur değillerdi; onların bu kıyıcı döngüden çıkmalarını engelleyen toplumsal bir çark da söz konusuydu. 'Füm topluma nül uz etnıiş erkek egemen zihniyet bir biçımde bu döngüyü besliyordu. Kadınlar, bu gidişatın yönünü, kendi sağ duyularıyla değiştirmeliydiler. Wollstonecraft'ın yapıtlarında betimledıği aşk kuramında bir parça ütopik bir taraf vardı. Çünkü onun kuramı insanlığı kurulmuştu. Başkalarının mutluluğunu kendi mutluluğumuzla özdeşleştirmeye, ikisini birbirinden ayırmamaya yönelik bu aşk, daha doğrusu sevgi anlayışını ütopik bir şey olarak görmekyanlışolmaz. Onun buyaklaşımının açığa çıkarılmasıgereken bir başka yanı da, Mary Wollstonecraft'ın yalnızca kadın haklarına değil, eşit derece de erkek haklarına da, yani kadın, erkek, tüm insanların haldarına eğilmesiydi. Mary Wollstonecraft,sosyalpolitikdüşüncelerini, kadınla erkeğin kendi cinslerine özgü özelüklerini biit ünüyle ortaya koyduklan aşk arenasındantüretti,bualanı insanların eşitlik haklarının tanımlanacağı en doğru yer olarak gördü.# Kaynak fiarhara 1"aylor'l'heGuardianRevıcw, Mary Woll\lonecraftveFeminist