Katalog

12 KULTUR Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivalini'nin bu yıl üçüncüsü yapılıyor. Festival boyunca gösterilecek Side belgeseli "Kalimerhaba Side"nin yönetmeni Savaş Güvezne. Sidelilerin Girit'ten göç etmeye zorlananlar olduğunun anlatıldığı belgesel bir buluşmayı da anlatıyor. Kalimerhaba Side İNCİTUFAN Insanlarınıçindeyaşadığıbirantikkent du^ünun; anfı tiyatrosıında ve tapınaklannda konscrler verılıyor, hır yandan da arkeologlar ka/ılara devanı cdıyor... Asnn başında Gırıt'ten goç ederek buraya yerleşmış Side halkı, şımdı de dunyanın her bır yanından gclen konukları agırhyor. Güneş ise antık lımanın i(,ınden batıyor . Evet burasıSıdc. 30 Eylul'ekadarsurecek"3. Side Uluslararas>ıKultürve Sanat Festıvalı" bır haftayı gerıde bıraktı bile. "Side" adı Anadoludılındc "Nar" anlamına geliyor. Yapı, yazıt ve diğersüslemelerde nar motifine sıkça rastlanıyor. Bir yarımada üzerıne kurulu olan, kara ve denız surları ıle korunan kent, Helen, Roma ve Bizans devırlerını yaşamıştır. Bır dığeradı " Eski Antalya" olan Side, Antalyakurula na kadar Pamfilya bölgesınin tek liman kentıydi." Bütün bu bılgilcrı bize aktaran, aslında Side'ye dışandan bakan bır göz, kentın belgeselinıçekenyonetmen. M Savaş Güvez ne.. (îuvezneıle"KalimerhabaSide"adı nı koyduğu belgeseli üzerıne konuştuk. Sidesizinasıletkiledi? BLiçalışmayabaşIamadanoncc.Sıdelıle rın Gırıt göçmenı olduklarını bılmıyor dum. Sadece antik bır kent üzerıne bır film yapacağım dıışuncesıne sahıptım. Antık kentın bugun gorünen bu yük yapılarının Roma donemıne ait ol ıluğunu, su yollarını, tıyatrosunu ve denizkıyısındakıomuhteşemtapına Bu bizim öykümüz... Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali'ni başlatan ve üç yıldır gerçekleşmesıne önayak olan Side Belediye Başkanı ve Festival Komitesi Ba^kanı A.Kadir Uçar festivali antik kiılturlerle bir buluşma olarak tanımlıyor " Kolay değıl binlerce yıl alkış sesi duyulmamış bir antik tiyatroda, sanatseverlerin alkışları, sanatçıların çabalarıyla buluşacak" dıyen Uçar, festivali şoyle değerlendiriyor: Bugünkü Side'nin, antik bır kent üzerıne kurulmuş olması yaşadığımız çevreye ve kulture sahıp çıkmamızı gerektiriyor. Belki bu sözler butün Anadolu ıçin söylenebilir ama, şu ke^inlıkle bılınmelı, Side'ye gelen konuklarımız, pansıyonlarından çıktığı zaman beş dakikada bir antik tiyatroya, ıkı dakikada antik limana ula^abıhr, ya da gun batımını büyük keyifle bır tapınaktan seyredebılir. Bu imkânı bır ba^ka yerde bulmak kolay değıl lşte festival böyle bir kette yapılmalı. Bunu hak ediyoruz Side, bınlerce yıl bırçok medenıyete ev sahıplığı yapmış bir yerleşını Anadolu'ya gelen her uygarlık Side'de yerını almış Helen, Roma, Bizans... 1200lü yıllarda terk edilmiş, yanmış yıkılmı^. 600 yıl boş kalmış, sonra Cîırıt'te baijlayan ayaklanma nedenıyle birkısım Müslüman, Abdülhamit dönemi o zamankı adı Selımıye olan Side antık kentının ıçıne yapılan evlere yerleştirilmiş Yaklaşık 70 haneymişler, hiç Türkçc bilmiyorlarmış, yoksullarmı^ ve toprak verilmemış.. 1 Iayatta kalmaya çalışmışlar. 1935 yılında bir toprak reformu yapılmış ve nufus başına 12 dönüm verilmiş, Sideliler de biraz nefes almı^Iar 1947 yılında Ord. Prof. Arıf Müfit Mansel arkeolojık kazı çahşmalarını başlatmış, aynı Suat Şakir Kabaağaçlı Halıkarnas Balıkçısının ağabeyi Side'ye gelmiş ve Sidelileri pansiyonculuğa teşvik etmiş. Turizmin mayası da böyle atılmış. Kısacası bizim öykümüz bu. Biz bir antik kentin ıçinde büyüduk. oyun alanımız tiyatroydu. Antik lımanda denize girer, balık tutardık. Bız, koruma bilıncını, koruma kulturunıı daha genış tabanlara yayarak Side'nin bu kent kimlığinı muhafaza etmek zorundayız Bunun ıçııı dort yıl boyunca kazı ve restorasyonları destekledık.#