Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ASLI ERDOĞAN RÖPORTAJ: BENGİ HEVAL ÖZ FOTOĞRAFLAR: VEDAT ARIK ırmızı Pelerinli Kent, Aslı Erdoğan'ın üç öyküroman kitabından biri. Yakın tarihte Actes Sud Yayınevi taratından Fransa'da yayımlandı. Kırmızı Pelerinli Kent, Rio sokaklarının ilk bakışıa algılanamayacak yüzünü gosteriyor bizlere. Aslı Erdoğan'ın dilinden aktanlan Rio, filmlerde gördüğ iımiız Copacabana sahnelerine hiç ben zemiyor. Biz de onıın dünyası ile tanıştırmak istedik sizleri. Bilgisayar mühendisliği okuyup, Cenevre'defizikyiiksek lisansını bi tirdikten sonra fiziği bırakıp yazmaya başladın. Nasıl çıktıbuortaya? Yazmaya ii/ikçiyken başladım. Cenevre'de dev bir fizik laboratuvarında çalışırkengecelerisabahakadaryazıyordıım. Mucizevi Mandarin okoşııllaı da tamamlandı. Ama6yılyayınlamadıın. Yazmak içimdeyavaşyavaşkaranlıktaolus,anbirşeydi,geceleribüyüyen köklergibi. Birsabah uyandım ve artık fizikçi değildim. Mesleğinde de başarılıydın değil mi ? GERN'de (Avrııpa Yüksek Enerji Fiziği Laboıatuarıjçokparlakbiı başlangıcı vardı kariyerimin. Fiziği hâlâ mtkııyla seviyorum. Amaorada yanlış toprağa dikilmiş bitki gibi kuruyordum. Yakın zamanda "Kırmızı Pelerinli Kent" Fransa'da Actes Sud Yayınevi tarafından yayımlandı. Nelerhissediyorsun kitabının çevrilmesi konusunda? Tiirk kadın yazarların yurtdışında tanınma oranı ne? Bu her şeyden önce çok ciddi bir sınav. Benihiçtanımayaninsanlarkiıabımlailgili ne düşünecekleıV Kendi ulkcmde mumla aradığım objektifliği belki oralarda bulıırum iımidi. Biri Le Monde Diplomatique'te çıkmış irili ufaklı yazılar ıımdıığumdan iyi birbaşlangıçyaptığımıgosteriyor. Birbitkinin toprağı delip geçme anına benziyor, yorgun ve gururludur ama aslında mücadele, yani hayat yeni başlıyordur. Fransızcaya çevrilme konusunda Tiırk edebiyatına, özellikle kadın yazarlara büyükhaksızlıkyapıldığınainanıyorum. Bildiğim kadarıyla bizden önce (Perihan Mağden'in dekitabı çevrildi.) dört kişı var: Sııat Derviş, LatifeTekin, tnci Aral, Mine Kırıkkanat. Erkek yazarların sayısı herhalde iıç dört ınisli. Latin Amerika edebiyatının keşfedildiği yıllarda, dünyaca ünliılcşen erkek yazarlar kadar yeteneldi kadın yazarlar da var. Amaonlarçokazvegeççevrilmişler. Bizimkisi gibi maço toplıımlarda önyargılar, çıkar ilişkileri, cemaatçilik kadınların aleyhine işliyor. Boyun bosun büe bir suçlama nedeni olarak dönebiliyor Bu erkekler için de geçerli değil mi ? Yazarolmak başkalarının tasavvurunda oynamaktır. Ama bence kadın yazarlara tanınan alan daha dar.kjsıtlı. Yadaşöylediyeyim: kendilerine ayrılan alan dışına çıkmak için ödeyecekJeri bedel çok daha ağır. Aynı roman, bir erkek yazmışsa varoluşsal bir sorun olarak algılanır, bir kadın yazmışsa, bir derdi vardır, hayatını anlatmıştır vs. Bir de elbet neyin sorun olup olmadığını da erkek egemen düşünce belirler: Kamusal dünya sorunları iktidar, savaş, cinayet, politika vs. iizerine yazılanlardan çıkmıştır 'başyapıt' kabul ettiklerimiz. Ninnilerden, türkülerden değil. Kadının evde, mutfakta, çorba üzerineyazdığı muhteşem bir şiir bir başyapıt olarak algılanmayacakhiçbirzaman. Etkilendiğin, yazarken ya da yazmana sebep olan bir şey, bir olay var mı ? Kitaplarıyazdığımdoncmlerebaktığımda hep bir tur gettoda görüyorum kendimi. Ukıslararası bir fizik laboratuarı, Cihangir'in arka sokaklarmda Afrikalı göçmenlerle paylaştığım sobalı ev, ağır bir hastalık vs. Demek ki bıçak kemiğe dayanınca yazmaya başlıyorum. Ben yazmak için yaşayan yazarlardan değilim, yaşamak için yazıyorum. Yazmak nasıl bir yaşam biçimi ? Dünyayı böyle görüp yazmak senin için de acıtıcı olmalı. Yazmak... Bazen bir cümle için birhafta uğraşıyorum. Bazen deöyle birşey oluyor ki,sanki birduvaryıkıliyoriçimde. Kendimi çıplak, korunmasız buluveriyorum. () zaman içimde doğan sesin peşinden gidiyorıım. Ya ağlayarak ya da dans ederek bırakıyorıınıyazmayı. Daha çok bir ayin gibi. Bana aiı olmayan bu ses benim en derin, en gerçek sesim oluyor ve okura dek ulaşıyor. Bir yazım tekniğin var mı ? Once kurgu, sonra karakter oluşumu vs? Tam tersine, kafamdaki kurguyu tam ola rak asla kâğıda geçiremiyorıım. Bunıı cdebi biryalansanırdım,amadoğrııymıış:Kahramanlarım bir siire sonra benden bağımsızlaşıyor, bir nevi doğtıyorlar, kendi yazgılarınakoşuyorlar. Disiplinlibiryazardeğilim. Ama hayatta bir yeteneğim varsa o da yoğunlaşma yeteneğim. Bir de teknik bir ayrıntı: Her metni iıç kez yazarım. Ama son dokunus dediğim birşey var ki, metne ruhunu ürlediğim an. Onıı beceremcdim mi öliısözcüklerkalıyorelimde.Budaherdoğum gibi mııcizevi ve kanlı. Yeni bir şey yazıyor musun ? Yakında iki kitap birden yayınlamayı hedefliyorum. Biri çok kısaöykülerden,şiirsel düzyazı metinlerindenoluşuyor. Diğerinde deTahta Kuşlar'la, şu an üzerinde çalıştığtm uzun öyküyü bir araya getireceğim. Sevgi iizerine fikirlerini merak ediyorum. Mucizevi Mandarin'den alıntı yapmak istiyorum: Ancak sen ilgilendiğinde kanamaya başladı yaralarım. Oysa ki hep oradaydılar. Şefkat bazen nastl da ona en çokgereksinimduyanlarıparamparçaediyor. Bunlarbeniyaralayancümleler. Sevgi ilişki konusunda böyle mi düşünüyorsıın? Böyle soruları aslında yanıtlayamıyorıım. O cümlelerbana değil, tekgözlu bir kadına ait. Ama bazen okadaryaralanıyor, o kadar parçalanıyorsun ki, o parçaları bir arada tııtacak bir kabuk yaratıyorsun. Benim karşıma çıkacak olan o başımı okşayan adam herhalde kocam olur! Ne yazık ki hayatta her şey ya çok erken geliyor ya da çok geç! Bir yağmuru ömür