Katalog

MUZİK CUMHURİYHT DERGÎ Nejat Yavaşoğulları nsora karşı ilim, ama.. DENtZ DURUKAN ulutsuzluk Özlemi'nden Ncjat Yavaşoğulları öncekigün HarbiyeAçıkHavaTiyatrosu'ndaSenfoni Orkestrası üe bir konser verdi. Sanatçıyla sponsorlu konserler, Bulutsuzluk Özlemi üzerine konuştuk . İstanbul son yıllarda bir festival şehri olma yolunda ilerliyor. Bu yıl da birçok festival yapıldı, yapılıyor. Ama benim aklıtna takılan; bu işteki sponsorlar. Fanta veya Coca Cola gibifirmalarınsponsor olduğu organizasyonlarda fırmaların adı, organizasyonun da, grupların da öniine geçiyor. Sponsor olayına karşı değilim. Günümuz koşullarında sponsor olmadan bir çok iş doğru durüst yapılamıyor. istanbul Festivalı dc sponsorlar olmasa bu kadar gelişemezdi. Şirketlerin lüzumsuz para harcamaları yerine sanata fon ayırmaları, sanatı teşvik etmeleri toplumsal bir davranış. Bu boşluğu dolduracak başka bir şey de yok! Devlet sponsorluğunda mı olsun bu tip organizasyonlar? Bunu bekleyemeyiz. Önemli olan yapılan işin güdümlü olmamasıdır. Orneğin Hezarten Rock Şenliği kör gözüm parmağına olayıdır. Konuyu iyi algılamadıkları ve görevlerini iyiyapamadıkları için, sponsor firmanın daha arkada yer almaması sonucunda bu festivalin gelecek yıllara taşınması riske edilmıştir. Dünyada örneklerı var bu tür şenliklerin. Mesela Danimarka'daki Roskild festivalinebu sene Metallica çtktı. Onun da sponsoru Tuborg. Ama Tuborg Rock Festivali değil, Roskild Festivali deniyor. Gelen de Tuborg'un katkılarının olduğunubiliyorzaten.Bubence daha şık bir davranış. Reklamcıların sponsor olan firmayı uyarmaları gerektiğini düşünüyorum. Böylece Coca Cola Rock festivalinde çalın gibi aşağılayıcı bir teklıf olmazdı. Onceki gün Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda Senfoni Orkestrası ile konser verdiniz. Bu sizin belli periyotlarla tekrarladığınız bir konser... Bu festivaller Ankaralı organiza Dünden bugüne Bulutsuzluk Özlemi Zor bir müziktir rock. Bu müziğin içinde tavrını korumak, ayakta kalabilmek, varolmak ise daha da zor. Çünkü rock miizik dinleyi cisine özel bir müziktir. Ne verirsen onu alacak tarzda bir dinleyici kitlesi yoktur. Dinlediğini potasında eriten, müziğin tadını alan, her şeyi takip eden bir dinleyicisi vardır. Bu anlamda muhafazakârdır, istediğini alamazsa sanatçısını terkedebilir. Işte ilk çıktığı günden, 1986'dan bu yana dinleyicisine ihanet etmeyen bir grup Bulutsuzluk Özlemi. Tavrını, duruşunu bozmayan, 12 Eylül darbesinden sonraki kaosun, o karanlık döneminin yaşandığı günlerde şarkılarını söylemcye başlamış bir grup. Bu yıllar diğer müzik alanlarında olduğu gibi rock müziğin de sekteye uğradığı, arabeskin patladığı, Cem Karaca, Moğollar, Erkin Koray gibi isimlerin yurt dıştna gittiği veya çalışmalarını azalttığı dönemler. Seksenlerin başında Hardal, Türkçe sözlü rock müzik yaparak iyi bir atılım yapsa da uzun soluklu olmadı. Arada irili ufaklı gruplar çıktı, ama Bulutsuzluk Özlemi o ydlardan bugüne kalan önemli isimlerden biri oldu. Bulutsuzluk Özlemi 'nin elbette en önemli özelliklerinden biri "Türkçe rock müzik yapüır mı? " sorularına aynı Hardal gibi, hiç Ingilizce sözlü şarkdar söylemeden, doğrudan Türkçe sözlü şarkılar söyleyerek cevap vermesi. Çünkü gerek altmışh yıllarda, gerek seksenlerden sonra rock müzikte Ingilizce önemli olmuş, çoğu grup ve müzisyen ya cover söylemiş ya da Ingilizce sözlü şarkılar yapmışlardı. Bulutsuzluk Özlemi Türkçe konusundaki ısrarı ile seksenden sonra rock müzikle kendini ifade edecek kuşaklar için öncü oldu. Yine seksenden sonraki rock müziğin şekillenmesine, batılı formlann, soundun, kentli rock kavramının bu kavram 1976 yılında Taner Öngür'ün kurduğu Tank vesonrasındaçıkan Hardal gruplarında da görülse gerçek anlamda yaygınlaşmasına neden olan asıl isim Bulutsuzluk Özlemi'ydi. Bu nedenle dinleyiciye ilk andan itibaren farklı gelen Bulutsuzluk Özlemi, bütün bu özelliklerinin üzerine protest tavrını da ekleyerek, zaten depolitizasyon sürecini yaşayan, darbeden yeni çıkmış bir ülkenin insanlarına ilaç gibi geldi. Özellikle ikinci albümleri Uçtu Uçtu (1989) grubun sözel anlamda (Yol albümünden sonra) en sert albümlerinden biri olup, tamamen seksenli yıllarrn, siyasi kargaşanın izlerini taşıyordu. Bulutsuzluk Özlemi (1986), Güneşimden Kaç (1992), Yaşamaya Mecbursun (1992), Yol (1998) albümleriyle de aynı izlegi sürdüren grup, şarkılarında göçle büyük kentlere ycrleşen, iki kultür arasında sıkışıp kalan genç neslin kültürel sorunlarına ajitasyon yapmadan değindi. Cumartesi anneleri, mahpusa duşenler, otobüs muavini, Harran ovasmda çapa yapan kadınlar, kravatlı.James Bond çantalı işadamları, işsizler, gençler, öğrenciler... Onların şarkılarında herkesi bulabilirsiniz. Elbette aşk da var, savaş da var Bulutsuzluk Özlemi'nde. Daha doğrusu hayata dair her şey yer etmiş şarkılarında. Bütün bunları bir 68'lı ruhuyla yapan grup, kent yaşamının keşmekeşliğini, yalnızlıkları, sistemin insana uyguladığı baskıları ve bireyselleşmeyi özellikle son albümü Numara (2001) ile veriyor. Numara diğer albümlerine göre daha soft bir yapıda olsa da, bu, Bulutsuzluk Özle