Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SANAT Sevinç Altan, dövmelerden yola çıkarak Diyarbakır'ın taşına, kapısına, insan gövdelerine desen çizdi. Çalışırken farkına vardı ki, bu bir "iyileştirme" çabasıydı... tyileşen hem kendisi, hem de... İyileştiren desenler BERAT GUNÇIKAN u sergiyi görmediniz, görmeyeceksiniz de... Çünkü buradaki tüm işler hayata yapıldı, sokağa, insan gövdelcrinc, taşlara, duvarlara... Bu işin altında ressam Sevinç Altan'ın imzası vardı, binlerceyıllıkbiryaratıcılığı, insanın kendisini ifade biçimlerinden birinı, yanı dövmeyi bugüne, 2003 'e, kendi dilıyletaşıdı.SergınınmekânıDiyarbakır'dı, üretim yeri de... Altan'ı Diyarbakır'a çeken, AnadoluKültür A.Ş/ydi.Kültürsanatdünyiisındankuruluşveinsanlarınçabalarıyla kurulan şırketin amacı, kültürvesanatın lstanbııl ve Ankara dışındaki kentlerde de üretilmesiniveizlenmesinisağlamaktı...Bu amaçla, sanatçılara çağrıda bulunuluyor, projelerini Diyarbakır ve diğer Güneydoğu illenndegerçeklcştirmeleri ısteniyordu. Bu projelerin Diyarbakır'dakı üretim ve paylaşım merkezi ise DSM, yani Diyarbakır Sanat Merkezi'ydi... Altan'la çalışması iizerinekonuştuk: Diyarbakır daha önceden bildiğiniz, gittiğiniz bir kent mi ? DSM'den teklif gelince yapacağım işin oraya ait olmasını, orada oluşmasını istedim.Buradan hazır bir işi oraya taşımak istemedim. Dövmeleri çıkış noktası olarak almam bu nedenledir. Projem Diyarbakır'ın uzak ve yakın tarihinde yiizüne atılan "yabanıl çizikler"in izini sürmekten oluşuyordu. Dövmeler; birtakım sağaltım, uğur, nazarişaretleri,dışlanmadamgaları,güçkudret aidıyet nışaneleri olarak değerlendirılıyordu. "Doğunun tenindekı nakış"tı. Bcn de dovmelerin yapımındaki malzemeleri kullanarak Diyarbakır'da sokak sokak dolaştım, taşa toprağa,bir duvara.kapıya ,insan bedenlerineişaretlerbıraktım.Zaman la, yağmurla rüzgârla yok olacak işaretlerdi bunlar. Dövmelerde özel boya maddeleri kullanılıyor. Annesütütemelkarışım.Mesela Viranşehir Yezidileri arasında kız çocuğu doğurmuş annesütü tercih edilirmiş. ts, kül, güherçile, antimon, hayvan ödü, saf ran, kına gibi maddeler de katkı maddesi olarak kullanıhyor.Ben is ve süt kanşımından elde ettiğim bir boyayla çalıştım. Dövme bugün de yaşıyor. Bu, sizin projenizi nasıl şekillendirdi ? Projenin adı önce "Diyarbakır'ın yüzü"ydü. Biryandan ben projemi gerçekleştirirken diğer yandan da Diyarbakır Gençlik Merkezi'nden gençlerle bir atölye çalış Diyarbakır'a daha önce gitmemiştim. Ama ilgilendiğim, belli anlamda bilgilendiğimbirbölgcydi. Neden dövme? tim.Sankı Diyarbakır'ın tenıne dokunuyordum. Sanki anneannemin küçükken hastalandığımda tendürdiyotla sırtıma çizgiler çizdiğinde hissettiğim elinin iyileştirici gücünü yeniden yaşıyordum. tnsan gövdeleri üzerinde de çalıştınız, aralarında işkence görmüş kadınların da yer aldığı... Size yön veren yine iyileştirme duygusu muydu? ması yaptık. O da "Diyarbakır'ın Sesi" idi.Diyarbakır'ın sesini dinleyip ritmini ve enerjısıni görsel olarak kâğıt üzenne döktüler. Sonra kâğıtları birleştirdiklerinde ortaya çıkan iş Diyarbakır'ın surlarına benziyordu. Bu çalışmayı DSM'de sergiledik. Kendi projemde ise sokaklarda çalışmaya başlayıp, insanlarla tanışmaya konuşmaya başladıktan bir süre sonra daha çok iyileştirme işaretlerini kullandığımı fark et tnsan bedenlerinde de aynı dııyguyla çalıştım.Şiddete maruz kalmış, işkence görmüş insanların gazetelerde çıkan fotoğraflarında gösterilen ızlerin yerini iyileştirme ışaretleri aldı ve projemin adı da îyileştirmeoldu. Yağmuryağdığında, insanlaryıkandığında, boya akıp gitti, geriye sadece sizin çektiğiniz siyahbeyaz fotoğraflar kaldı... ıçın bu benim bıle isteye tercihımdı onları fotoğrafladım.lstanbul'a döndükten sonra projeyaşamayısürdürdü. Diyarbakır'dan çok etkilenmiştim. Oraya gidcrkenaçıkçası, ukalaca, ben sanki orası için bir şeyler yapacağım duygusu vardı içimde, ama tam tersi oldu, ben çok etkilendim.O çok katmanlı tarihinden ,yok etmek için çok gayret gösterilen ama hâlâ yaşayan dilinden, kültüründen .tanıştığım insanlardan, Azad'dan. thsan Abi'den, Fanzin Osman'dan, Berivan ve ailesinden.Memocan'dan çoketkilendim.Diyarbakırbeniiyileştirdi... ,w Dövmelerinize de sadece Diyarbakırlılartanıkoldu... Fotoğrafları çok eski, büyük haritalar üzerine raptederek yaptığım işin ve bu çerçevede Diyarbakır'ın haritasını çıkarmaya çalıştım.Haritalar ve fotoğraflar bu çalışmanın Diyarbakırlılara gösterilmesi anlamında DSM'de sergilendi.Serginin açdışında da sanat hayatanlambağlam üzerine birsohbet gerçekleştirdik. Sergi Istanbul'a taşınacak mı ? Ben fotoğrafçı değilim.Fotoğrafları salt, belgelemek amacıyla çektim.Bu orada yaşayan bir projeydi.Bu anlamda bir kalıcılık, bir estetik yaratma amacı gütmedim .Oraya aitti ve burada sergilemeyi düşünmüyorıım.l Bıraktığım ışaretler zamanla yok olacağı