Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EKlM 2003. SAYI 916 YAŞAM 5 telerini Dumrul okuyordu. Haberleri dinliyorlardı. ( )zellikJe Adnan Bey'in pırıl pırıl bir belleği vardı. Ziyaretlerimde yurt ve dünya sorunları üzerine konuşuyorduk. Nazife Hanım: "Böyle.işeyaramadanyaşamak çok lüzumsuz. Obür dünyadan bir beklentimiz olsa, özkıyımı da düşünebiliriz ama o da olmadığına göre, zor da olsa günler geçipgidiyor..." diyordu. Turhan Eeyizoglu'nun "Sinan" adlıkitabını birlikte okudıık. Adnan Bey sık sık okumamı kesip olayları ayrıntılarıyla anlattı. Her gün bir kısım okuyarak onon beş gün sonra okumayı tamamlayip kitabı kapattığımda uzun bir sessizlik oldu. Nazife Hanım'ınsesiyleirkildim: "Biri,masaldiye anlatsaydı bütün bu olııp bitenleri, dinlemeyebileyüreğimgötürmezdi.oysakihepsini yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz..." diyordu. Cemgil çiftinin altmış yılı aşkın birliktelikleri gençlik aşkj gibi sürdü. Yan yana koltuklarında oturup birbirlerinin her hareketlerini duyumsuyorlardı. Nazife Hanım gençliğindeolduğu gibi atak, yerinden birdenbire fırlayınca Adnan Bey düşeceğinden cndişeleniyor, "üur, nereye gidiyorsun? Birlikte yürüyelim!" diyerek kolundan tutuyordu... 21 Kasım2001günü Adnan Bey'i yitirdiğinde Nazife Hanım:" Ikimiz de çok inatçı, doğrıı bildiğimizden ödün vermez insanlardık. Amabirbirimizekarşıbuyönümüzühiçkullanmadık. Özellikle Adnan, bana karşıhepözverili,çokiyibirdosttu..."dedi. Kısa bir süre sonra düşüp kalça kemiğini kırdı. Scvgili Nazife Hanım acıların en büyüğüne karşı direnmişti, ş,imdi çektikleri dert değildi ona. Hastanede, kolundan serumbağlı.doksanıncıdoğumgiiniinükutlayan Taylan'a gülümseyerek: "Iyi ki doğdun Nazife! "dedi. Daha sonra Nazife Hanım tamamen yatağa bağlandı, zaman zaman bilinci de kapalı oldu. Birgidişimde Server Tanilli'nin onu Caddebostan'daki şiir resitaline telefonla davet ettigini öğrendim. Server Bey'in çok güzel şiir okuduğundan söz edip hangi şiirleri okuduğunu sordu. Saydım, sonra "Yaşamak! Birağaçgibi tekvehür" diye başladım. " Ve bir orman gibi kardes,çesine, bu hasret bizim!" diye dizeleri tamamladı. Bilinci açıktı, sevindim. Geçen yıllardaki 1 Mayıssonrasıziyaretimde: Ulkede sağcısı, solcusu, dincisiyle değişik bir 1 Mayıs kutlandığını anlattım. " Ya, öylemi?.." diyerek şaşırdı. Sonra 1977 yılı 1 Mayıs'ınıkonuştuk. Bayramsevinciyle çocukları da götürme gafletinde bulunup kurşunlar tepemizden uçarken, olası birserserikurşundankorumakiçinçocukların üzerlerine kapanışımızı buruk anımsadık... Cemgil çiftçinin yaşamöyküsünü yazar kenyarımasırlıkTıirkiyetanhi içinde yurtsever, aydın, ileri görüşlü insanlarımızın çektikleri acıların sürekliliğini bir kez daha düşündünı. Ne çok, değerli insanımız tüketildi. Sonuç: tşte, bugün ülke olarak içinde bulunduğumuzdurum! Onların, mticadelelerinde ne kadar haklı olduklarını, hâlâ gözlerönünesermiyormu?.. Sevgili NazifeI lanım.düşüncearkadaşı Adnan Bey'in ardından fazla yaşamadı. lkisi de Sinan'ı aralarına alıp uzun zamandır özlediklerihuzurakavuştular...# cuklara bile " Yamyamın çocukları!" diyc sataşılır. Her fırsarta Nevşehir'e Adnan Bey'i ziyaretegiderler. Bekleyişlersırasında.çocuklarhapishanebahçesindeoynar. Sinan, annesinin hcrdalgınlığındaortadan kaybolupağaçlarıntepesinetırmanır... 1951 yılında tahliyc cdilen Adnan Bey bir süreYozgat'taaiksiylebirliktekalır. Sonra çocuklarmı alıp tstanbııl'agelir. Nazife Hanım, Yozgat'ta birkaç yıl daha direnerek görevini sürdürür, 1955 yılında istifa etmeye mecbur kalarak ailesinin yanına döner. Adnan Bey aileyigeçindirmek için, Emekli Sandığı Reklam Bölümü'ndeçalışır, takmaadla şiir ve yazılar yazar, îstanbul Şehir Tiyatrosu'nda figüranlık, bir süre de arkadaşlarının su dagıtan kamyonunda evlere su taşıyıp sakalık ya par. Bir bakkal dükkânı deneyimi de vardır ama uzun sürmez, batırır. 1961 yılında, Cemgil Çifti Evrcn Yayınları'nı kıırııp "Evrcn Ansiklopedisi'ni çıkarırlar. Sinan, o yıllarda ltalyan Lisesi'ndedir. Adnan Bey onıın tezcanlılığını bildiğinden, okııla vapurla giderken ardından hcr sabah ünlemeyi âdet edinmiştir: "Oğlum, sakın iskele verilmeden atlama!" 27Mayısîhtilalitümyurtseverdevrimciler gibi Cenıgil ailesi içinde de umut ve sevinçlekarşılanır. UmutlaryeşermiştirTÎP kurulıır, 1962 yıhnda Adnan CemgiJ TÎP'e girer. 1968 yılında yapılacakSenato seçimlerinde Zonguldak ili adayı olur. Nazife Hanım da Maden tş Sendikası'nda işçilerle eğitim çalışmaları yapar. Ikisi de TlP için özveriyle çalışırlar. Senato seçimlerinde o da Aydın acldyıdır. Seçim bölgelerini gezip sosyalizm propagandası yapurlarken başlannapekçokolaygelir. Bunlardanenelimi 1965 yılında Bursa'dakitlir. TÎPkongrcsininyapılacağıSaraySinemasıönündeKomünizmle Mücadele Derneği tarafından kışkırtılmış binlerce gözii dönmüş kişi, kongreçıkışında delegelerin üzerine saldırır. Sinan saldırı sırasında üniversiteöğrencisidir. Çenesi kırılmış, hcr tarafı yara bere içinde olan babasını görmek için hemen hastaneye koşar. Onu, bu halc getirenlere karşi öfkelidir. Babasına sarılır ve sarsıla sarsılaağlar... Sinan ODTÜ'de antiemperyalist mücadele için ön saflardu yeıini alır. 1965 yılında gençlerin çıkardığı Pöniişüm dergisini sa tarken arkadaşı Şirin Yazıcıoğlu ilebirlikte gözaltına alınırlar. Cenıgil çifti kendi hapisliklerigibisoğukkanlılıklakarşılayamazlar luıhapisliği. Evlatlaniçinendişelidirler... 1969 yılında Sinan, dava arkadaşı Şirin Yazıcıoğlu ileevlenir. Cemgilailesinel970 yılında torunlanTaylan'ındoğumuilegelen mutluluk çok uzun sürmez... 12 Mart mııhtırası verilmiş, pek çok devrinıci gözaltına alınmıştır. Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan Şarkışla'da yakalanır, idamla yargılanırlar. Sinan Cemgil, Mahir Çayan vearkadaşlarının izi sürülür. Cemgilleriçin çok zor günler, kıılakları hep haberlerde te dırginler... îlMayısl97rdeöğle haberlerinden Sinan Cemgil, Kadir Manga, Alpaslan Ozdoğan'ın Nurhak dağlarında jandarma ileyaptıkları çatışma sonucunda öldürüldükleri duyulur. Aile perişandır. Adıyaman Vali'sini telefonla arayan Adnan Cemgil, olayın tnekli köyü çevresinde olduğunu öğrenir. Karayolları haritasından köyiin yeri bulunup Sinan'a nasıl ulaşılacağı araştırılır. Aile dostu olan Orhan tyilerve Adnan Cemgil Sinan'ıncenazesini Inekli köyünden alıp tstanbul'a getirmeyekararverirler. Nazife Cemgilde gitmek ister, "Hiçbir güç, benim oğlumu almaya gitmemi engelleyemez!" diye diretir. Sinan, yirmi altı ya^ında, 3 Haziran 1971 günii polis kuşatması ve siren düdükleri arasında Karacaahmet Mezarlığı'nda def nedilip ölümsüzleşir.. Anne ve babası son birgayretle, Nurhak Dağlarıeteklerinden getirdikleri toprak ve çiçekleri mezarın üzerine sererler... Onların acılar karşısında yıkılmadan dimdik ayakta kalmaları, yiğit çe m ucadelclcn herkese örnek olur. Daha sonraki yıllarda Şirin Cemgil'e destek olııp torunları Taylan'ın birliktc, cn ıyi şekilde yetiştirilmesi, eğitimi ve oğretimı Nazife Hanım ve Adnan Bey'inhayatların daki boşluğukısmen dolduıur. Adnan Bev çevirilerine devam eder. Romaın Roland, Diderot, Emile Zola, Ibanez, Balzac, Tagor, RogerMartin,Pirandello,Sillanpaa, Amado, C Jramscı'den seçilmış çevirilerı ilepek çok eseri dilimize kazandırır. Kısa sürelerle Cıımhııriyet veYeni Ortam gazetelerinde defıkra veyazılarıyayımlanır. Sinan'ın kitabı... 1977'de uç kuşak bir arada Ege gezisi yaptık. Taylan ve bizim çocuklar da vardı. Nazife Hanım'ın babasının savaştan sonra Aydın'da yaptırdığı yüksek tavanlı evde bir gece konakladık. Yolculuk sırasında Adnan Bey'inyorulmakbilmeden konuşmaları ve anlatımlaıındaki olaylara ironik yaklaşımı, kimi zaman gözlerimizden yaşlargelenekadarhepimizigüldürdü. \ leryürüyüşe çıktıklarmdaeşim Yalkın'ın kitabevine uğrııyorlardı. Son yıllarda sağlıksorunları onlarıevebağlamıştı.Cîözlerigörmiıyor.gaze