Katalog

4 AĞUSTOS 2002. SAYI 854 Hvet ama, kadmlar diye söz ettiklerim elbette kırsal kesimde yaşayanlardeğil. Mcsela "nıotorlar" lafını ettım, "ee, motor koca aramaz ki" diyenler oldu. Ben zaten kırsal kesımı katnııyorum. Hayatını sürdüren, is, i gücü olan kadmlar bellidir... Onlar hayatlarını bir crkeğe endeksleyerek yaşamazlar. Başka bir kesinı de var; onlar hayatlarını tek biramaç üzerine kuruyorlar. O kullandığım kelimeyle onları kastediyorunı (gülüyor). t Ik albiim rock soundunun yoğunlukta olduğu bir çalışmaydı. Sonra gittikçe rock'tan uzaklaştın, biraz popa kaydın, Laubali alhiimünde clcktronik tınıları kullandın. Bu albümünde isc rock yok dcnccek kadar a/, pop var, hip hop, tekno trancc var. Müziktc bcili bir tavır gerekmiyormu'/Trend olan her şcyi nıiizigc katman ne kadar doğru? Ya da gcrekli mi? "Daha ne kadar popüler olmak içindebeleneceksın," diye soruyorsun herhalde (gülüşnıeler). "Gerek" diye bir şey yok benim hayatımda. "C ierek" lafüıdan nefret ederim. Lazım, gerek, meli, malı.... Işin özü, tüm sımrlamalarm sonuııa geldığımde,yaratıcılığımdadorıığaçıkıyor. Müziğimitakipedeninsanlar benden ne beklıyor, "Bıınu yaparsam beni sevmezler" gıbı düşüncelere kendimi kaptırmıyuruın. Ben hcr /aman istediğim miizığı yapaeağını. Kendimi rock'çıyım diye sınırlayamam. Hayatın içindeyken, evet, rock'çıyım. On iki yaşımdan beri o agresifliğin rock'la ifadeedilebileceğine,deşarjolunabıleceğine inandım. Ama sonraları rock müzik, o boşalmayı vermemeye başladı. "Ben ne dinleyeceğim" diye düşündüğümde karşıma Chemical Brotlıers, Prodigy ç ı kt ı. O agresiflıği onlardan almamak ıııümkün değil. Prodigy konserinde bodyguard 'lardan dayak yeıniş biriyim. Hem dayak yedim, hem de başınıdan aşağı bir kova su döküldü. Yani oradan o enerjiyi alırken, benim bir rock kitlem var diye düşünüp, otıırup rock yapmam. Bu samimiyctsizlik olur. lla, ne kadarı beni dinler, yoksa vaz mı geç. erler, bilemem. Uunları ıımursasaydım, Özlem Tekin olamazdım zaten. lliphop Türkiye'de 1317 yaş arası jjcnclerin çok ilgisini çeken bir müzik. Belki dc gcleccğin miiziği buraya doğru gidiyor... Bu iş biraz heavy nıetale benziyor. Ilani l'entagram'ınbirzamanlar y irmi bin kişilik bir kitlesi vardı ya, şıı anda I ürk hıphop'çılann, Nef'ret'in.C'eza'nın böyle bir kitlesi var. Belki bu müziği uzun zanıandır yapanlar bana kızacak ama, bu albiim tekno trance'ıinsanlarınaklına daha yumuşak, daha algılanabilir bir müzik türüolarak ycrlcsjtirıyor. Albümümdekı "Kırıldım" şarkısı Türk pop müziğine tekno trance'ı kazandırdı. Bunun başka Türkçe örneği yok. ^ kontrolkulesi@kontrolkulesi .com Bülent Ortaçgil başkalanna pek • benzcmcycn bir müzik adamı... Orhan Kahyaoğlu ise yakından tanıdığımız bir müzik araştırmacısı. Kahyaoğlu, Bülent Ortaçgil'in müzik scrüvenini bir kitaba aktardı. Çalışma bir biyografi dcğil, Ortaçgil müziğinin Türkiye'deki yeri ve ayncalığı üzerine bir incelcmc... Bülent Ortaçgil, kitap piyasay çıkmadan önce bazı bölümlerin bir hata olmasın diye okumuş. Ayn düşmüşüz yan yana M ne özgü bir estetiğe sahip olan aranjman müziğini görürüz. Bülent üzik araştırmacısı Orhan Ortaçgil'se 1974'te'BenimleOynar Kahyaoğlu, yeni kitabı mısın'la akışın ötesinde bir muzis'Bülent Ortaçgil / Ayrı yen olarak ortaya çıkıyor. Kendi varDüşmüşüz Yanyana'da lığıyla hesaplaşan, yalnız karşısın(Chivi Yazıları) Ortaçgil'in dünden dakini değil kendini de alaya alan ve bugüne müzik serüvenini anlatıyor. bunu bir bütün olarak düşünen cidOrtaçgiriaynızamandabirozan, bir di bir ironi. Tabii var olan gelenekleşairolarak gören Kahyaoğlu onun re bağlanamıyor. Bunun için de bu için, 'Senle konuşurken daha çok geleneği yıkan, dışlayan, benımsekendisiyle konuşur, senle alay eder nemeyen bir müzik özelliği taşıyor. Kitabınızda Türk Pop Tarihi'nin ken aslında kendisiyle daha fazla alay eder1 diyor. Akademi Istan genel panoraması da var. Bülent Ortaçgil müziğinin daha bul'da müzik bölümü başkanlığını yapan ve kitapta bize Türk Pop Tari iyi anlaşılması için bu bölümü de ekhi'nin de genel panoramasını sunan ledim. Pop müziğinin ne olduğu ve Kahyaoglu'yla Bülent Ortaçgil ve tarıhçesini atmış yetmiş sayfa anlatmaya çalıştım ki geleneğin nerpop müziği üzerine konuştuk. den geldiği öğrenilsin. Nedenbir Ortaçgil kitabı? Gene de yeterli olmadığını düBu, kişisel bir şey. En başta benim özel hayatımla ılgılı. 76'da ilk plağını aldığımda aklımdan böyle bir şey hiç geçmiyordu. Zaman içerisinde Bülent'i tanıdıkça bu adamın bir problematiği olduğunu, diğerlerine benzemediğini anladım. Bir derdi vardı onun, başka türlü bakıyor başka türlü söylüyordu. Yıllar içinde bu, kafamda biçimlendi. Bir, birbuçuksene evvel de kitabı yazmaya karar verdim. Bir biyografi kitabı olmadığını söylüyorsunuz.... Evet. Ben, Bülent Ortaçgil'in müzik yaşamını ele aldım. O'nun müziğinin Türkiye'deki yerinı, ayrıcalığını, dünyayla olan bağını, Türk Pop Tarihi'ndeki önemini göstermeye çalıştım. Sadece onun yaşamını anlatan bir kitap da olabilirdi, fakat bu gazetecilik isteyen bir şey. YıllardırTürk Pop Müziği'yleilgiliaraştırmalaryapıyorum.Bülent'in bumüziğe bağlanmadığını gördüm. Kitapta da bunu anlatmaya çalıştım.. Bu açıdan baktığımızda Bülent Ortaçgil bir 'gelenek yıkıcı'mı? Evet ama yanlış anlaşılmasın.Birterminolojidünyasında yaşıyoruz. Bu ekonomide de diğer sanatlarda da kısacası heryerdekullanılanbirdeyim. 50 yıllık Türk Müziği'ne baktığımızda Anadolu Türk Müziği ve 70'lerden sonra oluşan, kendiNİHAN ÇAK1ROĞLL şünüyorsunuz... Kitaptaki çok genel bir açıklama. Pop çok önemli bir kültür. Dünyaya baktığımız zaman pop konusunda ciltlerce kitap var. Her ne kadar aydınlarımız birtakım elitlerimiz bunu takdir etmese de pop, artık günümüz tüketim hegamonyasında hayatın bir parçası. Bu kadar önemli bir konu için de bu bölüm yeterli değil. Pop tarihi hakkında bir kitap yazmak da benim bir düşüm zaten. Sizce Bülent Ortaçgil müziği, gerçek hayatla ne kadar ilişkili? Bülent'ın müziği herkesi biryerinden tutar. Bence insanların ikilemleri, ilişkileri şiir ve müzikle ancak bu kadar güzelifadeedilebilir. Birsürü soyut parça yapan insan var. Sözlerinebaktığınızdaaptalcagelir. Insanın huzurunu bozar, dürter. Gençliğimde rock dinlememe rağmen Bülent de beni çarpmıştıbiryerden. Bülent Ortaçgil, kitap girişiminize nasıl birtepki verdi? Kitap konusunda bir tek özel hayatıyla ılgıli soruları sormam gerekiyordu. Kendisiyle iki saatlik bir bant kaydım var. Kitabı yazdıktan sonra da o bölümleri okuttum, bir hata olmasın diye. Geri kalanını okumadığını söyledi. Ama hoşuna gitmiştir herhalde. Şu anki pop piyasası hakkında ne düşünüyorsunuz? Eskilereoranlateknolojikşartlar çok gelişmiş tabii. Mesela televiz > yondaki bir programıma Nuri Sesigüzel konuk olmuştu. 69 yılında bir binanınüçüncüyadadördüncüka | tında kayıt yapılıyormuş. Alt katta da inşaat var. Adam tam söylüyor, aşağıdan çat çat vurma seslerı geliyor. Sonra dayanamayıp 'Ne olur, bir beş dakika' diyor. Adamlar çalışmayı durduruyor. O beş dakikada şarkıyı söylüyor. Böyle bir süreçdüşünün. özal dönemiyle birlikte bambaşka bir medya çıkıyor. Alt yapı, teknoloji geliyor. Tüm dünyada müziği prodüktör, aranjör, düzenlemeci şekillendirir. Ama bizde yapımcı şekillendiriyor. Adam kabzımal, ondan önce elma satmış ama şimdi gelmiş plak satıyor. Devlet sektörünnabzıdır. Siyasi ortamnasılsa, inişler ve çıkışlar ne kadar fazlaysa İMÇ'de de bu aynıdır. Yeni çalışmalannız var mı? Bundan sonra başka bir kitap çalışmam var, şimdilikonun üzerinde uğraşıyorum. En büyük düşüm, Türk Pop Tarihi'ni yazmak. Bülent'in kitabındaki 6070 sayfayı 500 sayfaya çıkarmak istiyorum ama, bunun için imkânlarım el vermiyor. Bir asistan grubu olması, dergi ve gazetelerin iyice karıştırılması lazım. Tek başına içinden çıkamıyorum. Peki kitabın adı neden 'Ayrı Düşmüşüz Yanyana? Bülent aynı zamanda bir ozan, bir şair. Kişisel olarak ben onun herşeyi çözdüğünü düşünüyorum. Senle konuşurken daha çok kendisiyle konuşur, senle alay ederken aslında kendisiyle daha fazla alay eder. Bütün hayatlar, ikili ilişkiler de biraz .. böyle değil midir zaten? Bu durumu,dünyada başka insan da yazamamış gibi geliyor bana. Işte bu nedenle ayrı düşmüşüz yanyana... M Orhan Kahyaoğlu: "Bülent ;gll aynı ozan. Onun her şeyl çözdüğünü düfünüyorum."