07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERCİ Kâğıthane ile Gültepe arasında bir mahalle; Yahya Kemal... Engin Sokak'ta, sanki kendi cumhuriyetlerini kurmuş Çingeneler. Yoksulluktan yakınıyorlar, hastalıktan. Mahalledeki her kadın kocasız, biliyorlar ki eğer ölmemişse, bir gün gelecek... Evlenme yaşı aklın sınırlarını zorlayacak kadar düşük... Ama onlar kendilerinden acımadan söz edecek kadar tnsan önce kardeşi zannediyor çocuğu... "Hayır"diyor tSazan, "o benım oğlum "... güne yakın... Dııl kadınlar sokağı... YAZI: NESLİHAN GACAL FOTOĞRAFLAR: YUSUF SEVİNÇLİ lstanbul 'da, Kâğıthane ile Gültepe semtlerinin arasına sıkışmış Yahya Kemal Mahallesi Çingenelerin mekânı. Mahallenin tümüne yayılmamışlar, aksine öylesine kopukturlar ki, adeta kendi cumhuriyetlerini kurmuşlar... Engin Sokak'ta, dış yüzeyi "cafcaflı" mavi, iki oda bir hol ve küçük bir mutfaktan ibaret, tek katlı bir evdey iz. Evin üstüne kocaman harflerle yazılmış: "SayibindenSatıhk" Sahibi nerelerde? Evin tam karşısında oturan çok zayıf bir kadını gösteriyorlar. Kadın yolun kenarına koyduklan tahta bir divana oturmuş, elleriyle güneşi engellemeye çalışarak bakıyor. Merhabaevin sahibi siz misiniz? Konuşmaya mecali yok. Eliyle, evin önünde duran, 3540 yaşlarıdaki adamı gösteriyor. Evi neden satıyorsunuz? Karım Filiz çok hasta. llaç parası bulamıyoruz. Bizdeevi satmayakararverdik. Karısının hastalığı ciğerlerindeymiş. Parasızlık işlerini daha da zorlaştırmış; yirmi gün önce işten çıkarılınca ne yapacaklannıbilemezolmuşlar. Şimdi,çöpten kâğıt, plastik, kola kutusu topluyorlarmış. Kazanç ise belli değilmiş." Kilo hesabı para alıyoruz. Bira ve kola kutusunun kilosu 400 bin, kâğıt 40 bin, plastik 70 bin lira. Bazen çok, bazen az kazanıyoruz, bazen hiç..." Kenan lzih'in beş çocuğu var; en küçüğü zihinsel özürlü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi 'ne götürmüşler, doktor " Eğitim şart" demiş. Ama yine parasızlık çıkmış önlerine. Şimdi de ümitleri bu evmiş. Evi kaça satacaksınız? Evtapulu,arsasıdabenim. Normalde Gültepe'de evler 2025 milyara gidiyor. Ama mahalleden dolayı, ancak burada oturanlardan biri alır. Onlardadaparayok zaten. O yüzden 3 mi lyar diyorum ama gene de bakan bile yok. Evi satınca nerede oturacaksınız? Yalova'ya gideceğiz Orada akrabalar var. Bir arsa bulup derme çatma bir ev yapacağız. oraların havası güzel, belki Filiz'eiyigelir. Plastik tüccan Serpll Hanım... Saat akşama yakın olduğundan, çöpten dönenler, gün boyunca topladıklannı evlerinin önüne y ığmış, çeşitlerine göre ayırıyorlar. Kâğıtlarbirtarafa.plastiklerbirtarafa, kutularbaşkabirtarafa...Kimisiise plastik kırıyor. Plastik kırmak da başka bir iş kolu. Çöpten toplanan plastikler mahallede belirli kişilere satılıyor; onlar da kırıp fabnkalarasatıyorlar. Mahalledeki çocuklar " Serpil diye bir kadın var, ona satıyoruz bunlan" deyipevıni gösteriyorlar. Serpil Hanım, kapının önünde komşulanyla oturuyor. Plastiğin kilosunu 50 bin Iiradan alıp, 60 bin liraya satıyormuş. Kocası iki yıl önce ölmüş "Artık yenisini arıyorum, zenginbirtanebulursamevleneceğim"diyorgülerek. Komşularıdagülüşüyor... Buaradabirdavet; "Gel şekerim buraya da gel!" Akşamüstü kocası ve komşularıyla çay sefası yapan Fadime Hanım: "Hoş geldiniz kardeşim. Yazın bizim halimizi. Çolukçocukperişanız. Kimsede parayok.Bençöpkanştırınm,kocamsebze mey ve satar ama olmuyor işte. Çocuklarımızıevlendıremıyoruzparasızlıktan. Hayır, zaten düğünde gözümüz yok, başlık parası bulamadığımızdan, evde kaldı oğlanlar..." Serpil Hanım dayanamayıp söze giriyor: "Ben bu yıl bir tane kız sattım. Baba hakkı 1 milyaraldım." Fadime Hanım sinirleniyor: "Tabii senin kızların var, paralan alıyorsun. Bizim çocuklar evde kaldı. Bukrizde para nerede?" O sırada birbirine bitişik evlerin önünde, bir sıra boyunca dizilmiş, bize bakan genç erkekleri gösteriyor. "Hepsi evde kaldı bunlann, evlenemiyorlar." 1520yaşlarındakidelikanlıIangörünceşaşırıyoruz: "Bunlarmıevde kaldı?" "Tabii ya, ne sandın? Burada 20'yi geçtin mi evde kaldın demektir." Sonra yanındaki küçük kızı gösteriyor. "Şu gördüğün 12 yaşında, bu yıl evlendi diyor." Yeni evli olduğu için çevredekilere göre daha temız ve yeni giy imli olan kızın yaşı küçük olsada,gıydikleri vemakyajıylakadınlığa doğru devrilmiş: Sen ısteyerek mi evlendin? Cevap vermiyorkız. Sadece başını öne eğerek gülümsüyor. Kocan kaç yaşında? Gözlerini kaçırarakyanıtlıyor: 18. Nerede şimdi? Gözleriyle birtürlü buluşamıyoruz. Askerde. Mahalledekiler söze giriyor: 18 olur mu hiç? Yalan diyor. Büyük onun kocası. Anlaşılmasın diye 18 diyor. Yalancıbuyalancı. Kendinden büyük biriyle başlık parası içinevlendirildiğindenmi.yoksakendinden çok büyük birini sevdiği için mi bilmiyoruz, utanıyor kocasmın yaşını söylemeye. Bu arada Serpil Hanım başka birine dönüyor: Anlatsana kızım derdini, belki duyan oluryardımagelirler. Çok fakirbu. Yardım etsinler buncağıza, bir dinleyin derdini. Yazarsmız gazeteye, zenginlerden okuyan olur, yardım eden bulunur belki. Serpil Hanım 30 yaşlanndaki zayıf, kısa boylu kadını çekiştiripiteleyerek: Hadi kız Neşe, anlat derdini, nazlanma. Ne anlatayım abla, her şey ortada. Kocam Yalova'da öldü depremde. Tek başıma kaldım beş çocukla. Bak bu en küçüğü kucağımda, hasta doktora götüremiyorum."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle