Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12AÖUSTOS2001 SAYI 803 nışçı terapist bizim kendini geliştirmek isteyen yanımızayardım etmek için var. Gerçekteterapistin çalışması, yönteminin sınırlarını aşıyor; her şeyden önce insani olanla çalışıyor o. Avrupa Psikoterapi Birliği çerçevesinde yapılan bir araştırma, bazı terapi türlerinin bazı patoloj ik durumlarda daha etkili olduğunu göstermiş. Örneğin aile terapisi, iştah yitimi gibi psikosomatik durumlarda daha iyi sonuç veriyor. Şizofren hastaların alevlenme dönemlerinin azalmasında ve çocuklarda davranış sorunlannda da etki 1 i aile terapileri. Davranışçı yaklaşım; fobilerin, anksiyetenin, oburluğun, takıntıh düşüncelerin sağaltımında çok iyi sonuçlar veriyor. BAŞKENT GUNLERI Köprübaşında... MÜŞERREF HEKtMOĞLU Ç Hayatın Iplarl kimln •linde? Zamanın evrimi, hastahklann da evrimimi? "Modern dünyanın karakteristikleriyle yüz yüze gelmek, akıl hastalıkları arasında sınıflandıramayacağimız sorunlar, doyumsuzluklar, acılar getiriyor. Ama bunlar kuşkusuz, belli bazı psikoterapi yöntemlerinin ilgi alanına giriyor" diyor Serge Hefez. Tüm bunların ortak yanı insanın kendi başına içinden çıkamayacağı motiflerolmalan. "lnsan yutan kumların içindesiniz, boğazınıza kadar. Kollarınız, bacaklarınız sizi kurtarmaya yetmiyor, gittikçe gömülüyorsunuz aşaği. Yardım dışarıdan gelecek mutlaka." Kerterizlerininyetersizliğiveaşırıtitizistekler arasında bocalayanBatılıinsan kendini anlamsızlıkla karşı karşıya buluyor çoğu kez; "Artık sevişemiyorum", "Sırtım sürekli ağrıyor", "Nedensiztitriyorum"... Yadageneakıldışıbir semptom görünüme egemcn oluyor: "Gençtim.oldukçagüzeldim, iyibirgelirim vardı"diyor36yaşındaki Veronique: "Dergilerde okuduklarıma bakarak, mutlu olmak için her şeye sahiptim. üerçekte,herkesten kaçıyorve durmaksızınağlıyordum..." Hayatın dizginlerini sözde ele geçiren, geleneksel dış kösteklerden (ideolojiler, ailebaskınları vb.)kurtulaninsan paradoks olarak, tanımlanamaz hastalıklarlabaşbaşakalmıştı.Birçokkişiterapiye, dış dünyay la ilgisi kalmadığı için başvuruyor. "Nedirbu hayat, hiçbirşeye bağlanamıyorum ve bağlandığım zaman da bumerang etkisiyle, daha fazla acıçekerbuluyorumkendimi."Şimdiki zaman insana ya da insan şimdiki zamana yanıt vermiyor. "Kendimiz ve kendimiz arasındaki problemleri aydınlatmak için bir başkasına başvurmaktır terapi" diyor Mony Elkaim, "Öte yandan her zorlanmada bana yardım edecek birisini istersem, bu dabaşkatürbirbağımlılıktır". Birterapistledinamikilişkinineniyi sonucu size özgürlük yolunun açılması ve yaşama lezzetini yeniden ele geçirmek olabilir. En kötü sonuç ise sizi bir başkayolaçıkaracakbiryolunbaşlangıcını bulmaktır. Artık günümüzde önemliolan,yoldaolmaktır. Dönüşmektir. Bu histeriksefaletinizi,banalbirhüznedönüştürmek olsa bile. "Ve gemi gidiyor..."^ Psychologies Magazine'den çeviren: EMRE ÇAĞATAY ok mutluyum, meslek dalında okur yazar ilişkilerini tırmandırarak geçti uzun yıllar. Sevgiyle, saygıyla, mektuplar, dizeler, telefonlarla, kimi zaman da çok duygusal aynntıtaria. Ama sağlam bir yapının taşı, tuğlası gibi o aynntılar. Diyelim kireçlenmeyi önleyen bir bitki ilacı gelir masama konar bir gün. Ya da kaplıca çağnsı, şifalı sulan var. Başka bir gün de bir şişe kekik suyu, ağnlara iyi geliyor! Kimi ilişkiler sadeliği ölçüsünde güzel galiba. Ancak yaşamın tadı tuzu bu tür aynntılarda. selamlayacak, kutlayacak onu. Birimizin, beşimizin kucağına sığamaz ama hep biriikte sanlıp kucaklayacağız onu. Suyu arayan, bulan, sevgiyle yaşama sevincini üreten, sonsuz direnişi ile dünle bugünü, bugünle yannı birleştiren, bir köprübaşında yeniden savaşa girişen bir kuşağın bireyi Nermin A Unat. 1920'lerde doğanlann çarpıntısı var yüreğinde. "100" yıllan da kutlaması dileğiyle kucaklıyorum onu. Güzel tatillere acı ve gözyaşı da kanşıyor son günlerde. Bülent Büktaş aniden yaşamını yitirdi. ölümün hüznüyle tatil sevinci gölgeleniverdi. Yaşam böyle işte. Her gün, her an değişiyor olaylar. Hastalık, ölüm kolgeziyor. Sevinç, mutluluk soluveriyor. Ben de, Nevin Menemencioğlu'nun sevincini kutlamadan üzüntüsünü paylaşıyorum. Cumhuriyetin ilk mühendislerinden biri. Bülent Büktaş'ın ölümü hepimiz için acı bir olay. Ancak kaçınılmaz. Tüm aileye başsağlığı diliyorum. Aynca kutluyorum. Yıllarca çalıştığı görevlerde gösterdiği başan nedeniyle ödüllendi. Nevin Menemencioğlu'nun Paris Elçiliği'ndeki çalışmalan nedeniyle ödüllenmesini de sevinçle kutluyorum. Sevgiyle oluşan ürünlerin karşılıksız kalmaması güzel bir olay. ^ Dostum Ida'nın selamıyla yollanan çiçekleıie dağları kucağımda hissettim geçen sabah. Eteklerden toplanan mor çiçekler yukarı Ege'nin şarkılarını söylüyor bana. Lale Kura da bilge dostumuzla söyleşisini anlatıyor. Dostlar toplanıyor çevremde. Jale Eralp, Haluk Kura, Sara Ertuğrul, Leyla Tepedelen ve Tunç Yalman. Sağlık sorunları da var ama önde deniz, arkada dağ ile soluğunu tazeliyor. Sevdikleri arasında yeniden doğar gibi. Telefon çalıyor yeniden, Alaçatf dan Nermin A. Unat sesleniyor. Mavi sularda sörf yapanlan anlatıyor. Beyaz kelebekler gibi uçuyor dalgalarda. Sevgili arkadaşım beni de çağırıyor kelebekler türü uçmaya. Kuşkusuz gideceğim, yeldeğirmenlerini de selamlayacağım. Dostlarla konuştuk, telefonlarda sözleşme imzaladık. Artık güzellikleri görerek, yaşayarak geçecek günlerimiz, özçevremizle bütünleşerek. Nermin için yeni bir yolculuk var ufukta. Yok, yurtdtşına, konferansa, açık oturuma değil. Meslek dalında 50 yılı kutluyor. Yeni bir dönem başlıyor yaşamında. 50 yıllık dostlar, öğrenciler, bilim ve sanat dalını yeşerten birçok kişi, bir kitap Nermin Abadan Unat: Suyu arayan kız köprübaşında... sunarak özdeyişlerle (Fotoğraf: ERZADE ERTEM)