Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
/ * 4 Baştan çıkarma, kadınlarayakışttnlan bir özellik. Sınır Tanımayan Gazeteciler Albümü'nden aldığımız fotoğraf Japonya, Karuizatva'dapoz veren birgrup mankenigörüntülüyor. 1958 epimiz soğuk baştan çıkarılmanın tatlı uyuşukluğu içinde yaşıyoruz.. Süperteknolojinin bizi allak bullak ettiği bu postmodern dönemde bızler, TV programlan, sinema, sınırsız iletişim aracımız internet, günlercesürenbilgısayaroyunlangibidıjıtal oyuncaklarımızla ve iletışimın sembolü olan cep telefonlanyla, diyalog değil,bunaltanyalnızlığımızdaaslındamonologlarımızlaoyalanıyoruz...Kendigörünümlenmizin tutsağı olmuşuz, bıze sunulangörüntülerle baştan çıkıyoruz... "Her şey baştan çıkarmadır, her şey baştan çikarmadanibarettir.Bızleri.herşeyin üretımden ıbaret olduğuna inandırmaya çalıştılar.." Biz kadınlar mükemmel baştan çıkarıcılarız aslında, ama bunu unutmuş gıbı görünüyoruz. Ezberletilenin, öngörülenın tam aksi olan baştan çıkarıcılığı genlerımızdetaşiyoruz... Ahbırkendımızolabılsek,herşeydeğişecek, dünya sıstemı yenıden yazılacak, gerçek baştan çıkarıcılartarafından ya da baştan çıkarmanın kendısı tarafından. "Oysa kadın, görünümden başka bır şey değıldır. Ve görünüm olarak dişıl, erılın derınlığını tam başarısızlığa uğratmak ıçin yeterlıdir. Kadınlar aşağılayıcı saydıkları bu formülün karşısına dikılmek Toplum nasıl baştan çıkıvor? H AYFER DİNÇKURT tense, bu hakikatin baştan çıkarıcılığını kabullenselerdahaiyiolacak;çünkügüçlerinın sırn burada ve onlar, erilin derinliğinin karşısına dişilin derinliğini koyarak bu güçlerıni yitiriyorlar." Küçük bir adam, gözlüklerinin arkasından bakıyor ve kâhin gibi konuşuyor... Yaşamımızın her alanında söyleyecek çok şeyıvar...Basbasbağınyor...Heryerden kuşatılmışsınız, kaçacak hiçbir yeriniz yok... Nasıl sevişeceğıniz, nasıl uyuyacağınız,öfkenizinnereyekadargidebileceğı, her şey öngörülmüş.. Çizilen sımrlann dışındagelişenhiçbirşeyyok! Gerçeküstüzamanlarda yaşıyoruz... Ülkemizde dc olduğu gıbı ekranın arkasından gencecik çocuklann yakılışını hiçbir sorumluluk duymadan gözlerimizi dikip utanmadanseyredebılıyoruz... Yada"Biri Bizi Gözetliyor" tarzı transparan programlara katılıyor, seyrediyor, ama iç organlanmıza kadar teslim alındığımızın "Bizleri her şeyin üretim olduğuna inandırmaya çalıştılar, ama baştan çıkancılık tek gerçektir" diyor çağdaş düşünür J. Baudrillard ve ekliyor: "Baştan çıkarmanın sağladığı egemenlik, siyasal ya da cinsel iktidarın sağladığı egemenlikle bir tutulamaz." farkına varamıyoruz... Sistem kayıtsız toplumlar yaratıyor... Biz tek tek birey ler, şikâyet ediyor ama y aşay ıp gıdiyoruz işte. "TV haberlerinde gördüklerinizın binde birini bile cıddiye alacak olsanız işiniz bitik demektir, fakattelevizyon bizi bundan korur. Taşıyamayacağımız bır sorumluluğa karşı bağışıklık kazandırıcı biretkisi vardır. Bizler medyanın kanununa uygun olarak ısmarlama hayat dilimlerine dönüşürüz..." Kendini kuramsal birterörist ve nihilist olarak tanımlayanFransızsosyologJean Baudrillard, son yırmıotuzyıldıryaşamımıza egemen olan ve olacak olan Amerikan tarzı hayat, Amerikan tarzı kültür ve bilumum Amerikan tarzı her şey hakkındaki değerlendirmeleriyle dikkat çekiyor...özelliklesosyalizmuygulamalannın çöküşüy le yükselen tüketim toplumu anlayışını, son planda ise TV ve diğer dıjitalgelişmelerleheryerdenkuşatılmışlık ızlenimı uyandıran içinde yaşadığımız çağı, görünümJer çağı ya da kendı deyı şiyle simülasyon çağı dıye nitelendıren Baudrillard, düşüncelerınden öte söylemindeki tarz ıle dikkat çekıyor... Birkâhin gıbı konuşuyor, dilındekişiirsellik ve ıronı okuyucuyu teslim alıyor.. "Amerıkalıların kımlıklerı yoktur, ama şahane dişlerı vardır" dıyerek Amerika'nm tarıhsızliğının ve kültürsüzlüğünün herşeyı yutabilecek keyfı bırcesare