Katalog

HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Gençllğe umut ve sorumluluk vermekl... MendesFrance, Fransa başbakanıyken, 1954 yılında şoyle demıştı "Rejımın yonu ıle gençlığın eğılımlerı arasında bır ayrılma olduğu andan ıtıbaren, felaket yakın demektır Totalıtarızm, az ya da çok uzun surede tehlıke oluşturmaya başlar Eğer cumhurıyet gençlığın umut ve tutkularını toplayıp yön veremezse, onlara katkıda bulunamazsa, onune geçılmez bır baskı altında hızla yıkılacaktır" Batılı demokrasıler, ozellıkle 1968 sonrasında, gençlerı sısteme katarak yollarında yuruduler Sıstem ıçinde kendılerıne hem bugun hem de yarın bır yer olduğunu gençlere gostermeyı başardılar OysaTurkıye, ozellıkle 12 Eylul donemınde, gençlık konusunda da, yanlış bır tanımdan hareketle yanlış adımlar attı Şımdı çağdaş bır demokrasıye ulaşmak Içın atılacak yenı adımlar gundemde Ama hâlâ, partılenn gençllk kolu oluşturmalarına kuşkuyla bakanlar var Hâlâ, gençlığın ılkokuldan başlayarak demokrasıye alışması, lıseden başlayarak sesını duyurması, unıversıteden başlayarak yonetıme ortak olması gereğını kavrayamayanlar var Bugun "Nasıl bır eğıtım sıstemı, nasıl bır unıversıte" sorusu tartışılıyor Ama eğıtımın temel gereğı olan gencın, o sıstem ıçındekı yerını duşunen çok az Bız demokrasıyı, hem de Demokrat Partı'nın baskıcı yıllarında, Kabataş Lısesı'nde yaşayarak öğrendık Okulun hoparlörlerınden seçım konuşmaları yaptık. Temsılcılerımızı, başkanımızı seçtık Mudurumuz rahmetlı Faık Dranaz ıle öğrencı meclısınde uygarca tartıştık Aldığımız en aykırı kararları bıle uyguladı Rejımın baskılarının lyıce arttığı donemde bıle, bu demokratık ortamı Sıyasal Bılgıler Fakultesı'nde de bulduk Gene seçım kampanyaları yapıldı Gene her sınıf, kendı temsılcılerını "kapalı oy, açık tasnıf" yontemıyle seçtı Aslında o kadar yakınlara gelmeye de gerek yok 1992 Turkıye'sının eğıtım kurumlarının buyuk çoğunluğunda bulunmayan demokratık bır ortam, yarım yüzyıl oncekı Koy Enstıtulerlnde hem de "tek partı" donemınde vardı Her cumartesı oğleden sonra toplanan Koy Enstıtusu genel kurulunda oğrencıler, oğretmenler ve yönetıcıler, sorunları ozgurce tartışırlardı Ustelık mudurun değıl, "bır oğrencının yonettığı" toplantılarda Demokrası bır yaşam bıçımıdır Yaşanmadan öğrenılemez! Demokrasının temelı olan hoşgöru ve uzlaşma alışkanlığı, ancaR yaşanarak, hatalar yapılarak, zamanla oluşur Demokrası ısteyen, demokrasıyı aıleye de, okula da sokmak zorundadır Aılede baskı gören, okulda söz hakkı verılmeyen genç, mılletvekılı seçıldığınde hoşgörulü olabılır mı? O yetışme koşullarını hazırlayanların, o mılletvekılının farklı duşunce sahıbını kursuden ındırmek ıstemesını eleştırmeye hakkı kalır mı? Gençlenn enerjılen var Gelecek endışelerı var. llgılen, bılgılen var Ama sorumluluklan yok Içinde asıl gençlenn yaşayacakları geleceğın toplumu ile ılgılı kararlar, o gelecekte yaşamayacak olanlar tarafından, çok kez gençlerın goruşu bıle alınmadan verılıyor Toplum hızla değışıyor Ama enerjılen ve en yenı bılgılen oğrenmelerı nedenıyle, yenı koşullara, değışmeye en kolay uyum sağlayacak olanlar, her turlu karar ve hatta uygulama sureçlerının dışındalar Gençlık sesını yukselttığınde değıl, asıl sustuğu, pıstığı zaman endışelenmek gerekır Ulkenın geleceğı ıçtn' Cumhuriyet, 26 Nisan 1992 Acıyı paylaşmaya çahjtığımtz 23 Ekim 1999 giinü.. 1989 Artılık. Kışlahlar'm Ümitköy'dekievleri. Dolunay, Ahmet Taner, Nilgun ve Mahmut Kı^lalu..