Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KLİYLÜL IW6. SAYI546 beklencmc/di. Beynini veyürcğini bileıııem elbct, ama nasıl vc lıangi tür bir insan olursa olsuıı, kimsenin ağ/ınııı içiııdeki dil, buna lıiçuzanmadanduramazdı. Busözümükaldıramazdı. Dayanamazdı.Özümseyeınezdi. Şöylc ya da böyle, s, u ya da bıı biçimde belki hcr insan, kendi keııdinesöylenebilirdi;çıkarı için. Amabaşkalarınınsöylcmcsinckatlanama/dı. (."iinkü, u/aklan da olsa bir ucıı keııdinc kadar uzanıyordu. Tünı bunları göze alarak, söziimü bir kez daha aynı scs toıuıyla yineledim. Sokağın denizeyakmgirişindcn.birilerininyaklaş;maktaolduğunugönnüsiiimçünkü.Sesimi duyupduymadıgındancmindcğildim. Ama kcndinıi onada hazırlamıs.tım. Birkezdaha iyiccyaklaşlıgmda bağıi'acaklım. Duymalıydı. Duyuprahatlatmalıydı beni. Nederse desin,rahatlayacaktım... Yalnızdı ve sckerck yürüyordu. Üstelik çok dayasjı göriiniiyordu. Yakmdaıı tanış.ıp konuşmuşluğumu/olıuamışlı, ama aynı ıııahallcde o(urduğıımu7iı yaklaşjıkça ayrımsıyorduııı. Kimbilir, aynısokakboyunca.kaç ters yöndc yürüyüşün karşılaşması anında, kaçteğetgeçisliselamlas;mamızolmuş;tugözucuyla. Durdu birdcn. Sekcn ayağını, iki elinin yardımıyla kaldırıp koydıı kaldırıma. Kaşkolunu bir kat daha sardı boynuna. Arka arkaya solıık altşlarım, olagan ölçüsüne indirdikten sonra datüm bron.slarmı doldururcasinasigarasındanderince bir çekti ;ağzında kalanı savurdu havaya,gözlcrini taktı arkasına; sonrayeniden indirdi, çevirdi baııa vc soğukkanlı,.dingin, babacan aına yorgun bir sesle, "Böylesini hiçduymamıs,tım"dedi."Tanrım.dahamıyaşayacağım?" Pencercnintamkarşısındadurmuştu. Aramızda üçbes mctrekarelik çimsiz, çiçeksiz, kupkurııbirbahçevardı. Birazulangaçbiı tavırtakınarak, "Ağabey, sizesöylemedim"clcdim. "Canımonubiliyorum"dedi."Banane diye söyleyesinki. Ama duydum işte. O sözü ne diye kul landın, nasıl yakıştırdın kcndinc, üstelikbuya:jta...Onas.aslım." "Bos.verin,"dedim."Arasıraoluyoı böyle. Sizbenimsözümcs,a:>ıyorsunuz. Benseşaijtıklarımınzonınludürtüsüylesöylüyorum." Birazdüsünürgibigöründükten sonra, "Olsıın"dedi."Genedesöylememeliydiıı. Bir daha da söyleme! Sanayaküjmazçünkü. Seniyıllardırtanırızhepimiz. Yetişmis,, gelis.mİ!>, pis.mis, adamsın. Dürüstsün,olgunsıın, incelıklisiıı... Belkisenbizitanımıyorolabilirsin. Ama biz seııi tanırız. Tüm mahallelitanır. Yakışmaz,hiçyakis.mazsana..." Bir süre karş.ılıklı olarak ikimiz de sustuk. Sonra birdcn, "(,'akalınöyküsünübilirnıisin"diye söze basjadı. "(,'akal inmis, köyc ki..." dcdi. Dinlcmek istcmediğimi bclirtircesine ba.s.ımı aldım içeıi, bir siire bekledim. Sonra saygianlayis.mii silipsiipürcn anlık ölkeyi bastırarak, ycniden pencereycuzandım. "...Inmiîj köyc ki," dcdi. "Ncgörsün! Köylülerçakalı görürgörnıcz;cakal,çakal,çakal...Çakalabakin!(,'akal...çakalgcldi,diyc basjlamı^lar bağırmaya. Zaval lı çakal da ayağınınto7uyladönmÜ!)ormana. Arkadaşlarına; yalıu CILMIIİŞ, bir ycregiltim, hcrkes beni lanıdı,benkimscyitanıyamadım..." Arayagircrck, "Bcndcsizianlayamadım"dcdim."Zatcn bu son günlcrdc, kimseyi anlamıyorum. I lcrkcsdeğiijli birdcn. Kadını,crkcği,ya.'}lısı.genci... llcpsi,hcpsibirtuharoldu.Sizdc öylc...Cicı\i,gcçmişinizi(anımıyorum. Ivskidcnnasıldinız, bilmiyorum. Amacminim kisizdebirbiçimdcdeğiijmişsiniz. Baksanı 19 Pencerenin kanadını öfkeyle çektim ve hiçbir zaman hu ongımluğu yaşayamayacak olmanın üzüntü ve öfkesiyle. "Hayvanım ulan " diye hağırdım, öyle uluorta. arkasmdan da "tamam mı" diye bir soru ekledim, sanki birileri varmış gibi. "Uyruğu belli bir havvanım ben " dedim. ' 'Böyle yaşamaktansa..." za! Hayvanım dedim diye, yadırgadınız. Hattasueladınız. Amaçakalabenzetmekten decekinmediniz. Kediye,köpeğc, kurda.tilkiycdebcnzetildiğimizoluyor. Kimi zaman aslan gibi olııruz, kimi zaman kuzu... Ne tuhaf"! Kendinbcgcnipscçcrsen,yaki!>mayanı yapmışolursun. Ba^kası istersc, A'danZ'yc bcn/ctilmediğinhayvantürü,yakıijtirılmadığınçirkinsıl'atkalmaz. Itoğlu It'tentulun da orospunun cocuğu'na kadar ne varsa, .söylerlcr." Birazsesimi yükselterck, "Canım, hcp başkalarının döktügü kal ıplarda vcrilen biçimlcrc görc mi yaşamalıyız," dedim. "Kendi..." Ciüldü.Ciülüşüjni^liçikışlı.çizgiçizgisuratındagüçlüklcayrımsanabiliyordu. "Scn onları at biryana da öfkcni tut,"dedi. "Hepsi geçcr. Seni anlıyorıım. Anlıyorum çünkü, tek sen degilsin senin gibi olan." Ben de güldüm. Gülüijümdeki alaylı öfkeyi scsimedekarı^tırarak, "Yahu.neyimianlıyorsuntanrıaijkına" dedim. "Nc kadar yok varsa, hcpsi bende var. Tutmuş, beni anladığınızı söylüyorsunuz. Birazdahasertlc^crek, "llavayı görüyor musunuz, havayı" dedim. "Yasoğuğu'.'Peki, eviminiçinehiç girdinizmi'.'Oyok.buyok..." Belindcn a^ağısı, bastonunun ucundan asılıpkalmıijtı sanki. Dı^tan içcdoğru iyicc çöken avurtlan, ağzının en daryerindc birbirincyapı.şmı^gibiydi. Sigarasındanbirkczdaha çekti, eevresini bi r siirc süzdü vc dü^ük bir scsle, "Bi/dcdc yok" dcdi. "Hiçbir zaman daolmadı. Olacağını da sanmıyorum. Sannıak bir yana, bu ya.'jtan sonra bcklemiyorum da artık. Hiç olmasın. Ama insan olmak iein, nc gerekirse,hepsi var. Yoklarma veyakınmalarına bakılırsa, sende de var. Önemli olan da buişte. Hatlazorolanda. Hcrkesin var'ıolabilir. Ama herkesin yok'u olamaz. Benim buncayıllıkdencyimimbu.Çokyok'uolan, daha çok insandır bana göre. Asacaklarsa, assınlar. Kimseanama.avradımasövmedi. Hiçbir kula boynum bükük değil. Bu yaşa geldim, kimsenin önünde diz çökmedim. Dcgil para pul, ^ükran borcum bile yok, hiç kimseyc.Ohhbc! Bubileyeter,"dedi. Sonra yargılayıcıbirsesle, "Şu ayak var ya, s.u ayak" diye bagırdı. "Bak,bak..."dedi."Görüyornıusun?" "Kvet," dedim. "Anadandogmakısadır,"dedi."Yıllardır, hep bu bir buçuk ayakla dolaştım. Ömriimü, bedenimi ve yaşamın onca yiikünü, hep bununüstündetaijidım.Gitmcdigimyerkalmadı.diyebilirim. Bclki iki ayaklılar kadar en ön sıraya geçemedim. Ama geriye de hiç çekmedi. Hepyürüdiim. Nedurdum. necoştum. Yürüdümyalnızca. Yanlı^anlama! Egridir, kısadır, çarpıktır, güçsüzdür... Bunlar tamam. Nc dcrsen, de! Ne sayarsan, say! Ama hepdik tuttıı beni. (. ok ^cy borçluyumbuyarımayağa.çok..." Sonra başını bir siirc sallayıp sesini iyieedü^iirerekjıaf if birgiilümseyislc, "Ho^çakal" dcdi. "'Dayan.geçer dedim sana. Gene görüs.ürüz." Peneeereyi yava^çaörttiim. Perdelcri çektim.Olduğumyercoturdum. Ba>ımı aldım cllcrimin arasına, bir süre bckledim; sonra ikisini birdcn indirdim ayakuçlarıma.öyleecdurdum. Dü^ündüm. Dü^ündüm. Düijündüm. Sonra birden geçtim masanın başına, bcs.adetyazıkâgıdınıtaktımdaktiloya; aralarınadabirerkarbonkâgıdıyerle^tirerek, şunları yazdım: SayınGenel Ba^kanım; Bu kötii lıava ko^ulları altında, yüzde doksanayakınbirkatılımlaolaysız,gürültiisii/, tam anlamıy la huzur içinde ve sessiz ama gene de demokratik bir anlayı^ içinde, diin gerçeklcştirilen vc sonuçlanyavasyava^belirlenmekteolan erkcn gcncl scçimlersonrasında, ycniden milleUekili olarak parlamentoya seçilisjniz; bir yurtta^ olarak beni, son derccescvindırmiijtir. Helesagduyusahibi insanımızın,si/in gcncl ba^kanıbulunduğunuz partiylcbirliktebeşpartimizüzcrinde, sanki anla^mıijlarcasına,çok isabetli bir biçimde ve hiç zorlanmadan yoğunla^mı^ olmaları; sizin kus.kuya ycr vcrmcyen dcğcriniz kadar, ortayakoymusjlur. Başjanlarınızın çogalarak sürmesi dilcğiylesizi ve sizin kişiİiğini/dcörgütünibiin hcr bir iiyesini yiirckten kutlar, içtcn saygılarımı sıınarım. Bizlcr hep böyle altta.sizlcr hep öyle üstte;birlik vcdirlik içinde, daha nice demokratik seçimlereefendim. Birlikte,elcleveomuzomuza...^ •annelik y malzemc PAZABIESI p o litik lurtısma sıtnıyor #sezen aksu pp İHiıımuığusı mı. km/içesi ıııi' • islâm, çağdaşlaşma ve feminizm... # nc rtır ytıııi, peitibe dİZİ okuyorum • yiizyılın ilk açlık grevini feministler yapmış • batman'da korunı tccavüzü • okmeydanı ssk'da S()\l('iıınf\'cnlcı tçızifilcrnlc rartıize 6[.er, feyhan güver, semra can, ayşen baloglu eylül sayısı bayilerde S A H İ L PANSİYON Mazı'da yaz bitmedi. Doğa ile baş başa arabesksiz dinlence için Sahil Pansiyon. Mazıköyü Hurma Sahili Bodrum Tel: 0 252 339 21 31 339 21 47 MUSTAFA DÜNDAR gezginlerin ortak adresi DURCAN YAŞACAN Rize'nin Çamlıhemşin llçesi'nde doğdu (1952). Edebiyata şiirle başladı. Daha sonra öyküye yöneldi. 1983 yılında Varlık Dergisi'nin "Ustaların Seçtikleri" bölümünde yayımlanan "Köşedeki Vızıltı" adlı öyküsüyle dikkat çekti. 1986'da Konuşsana adlı ilk yapıtı yayımlandı. Yediler Sekizlerde adlı yapıtındaki "Gizli Oda" adlı öyküsü, 1988 TAYAD "övgüye Değer" ödülüne uygun görüldü.Yayımlanmış eserleri: Konuşsana , Yediler Sekizlerde ve Sen Eylüle Şükret. ^ Eylül '96 Gezileri 14 Cmt... 15 Pazar 2 2 Pazar 28 Cmt 2 9 Pazar Eriklı Yaylası. Çiğdem Yaylası Aygır Deresı B Kumla D e f e s ı . . . . Sansarak Kanyonu (Gunubtıiıkgezıler 1500000) 1415 .. Bozcaada . Hatia sonu gezısı Keyıflı bradagezıntısı \ 2122 .. Assos Festıval zamanı IslanbıJBIuesKumpanyasrnınkatılımıyla Lütten, aylık bültenimız LEYLEK'ı isteyin istiklal C, 95/2 (Mc Oonalds yanı), Beyoğluist. / Dere( vayiaiar ara» Dere Dereıçı insanımızındeğcrbilirliğinidebirkczdaha © (212) 245 50 86 244 26 66