Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S miyi göstermiş "Tann'nın evi" diyc. Misafirliğin keyfıni Melih Cevdet Anday duyurmaz mı bir şiirinde: temiz bir yatağı, adı dahil her şeyi unutup uyumayı isteten. Misafirlik üç gündür gerçeği. Dünyadaki misafirliğimizden daha keyiflidirnedense. Ama misafırlik keyfı dendikçe, çaresiz ev sahipleri geliyor aklıma. Yoksulluğunu incelikle söyleyen: "Peynirim olsaydı, size peynirli yumurta yapacaktım ne yazık ki ynmurtam yok" diyen evsahibinden, "Hoş geldin delikanlı ev daracık yer de yok/ yapardım sana börek, tava delik yağ da yok"a uzanan. Evde sunacak bir şey bulamayınca, "Efendi sana bir oynayıvereyim mi" diye türkü söylemeye kallcan köy liinün neşeli çaresizl iği. Bilmem, bir yerlerde hâlâ o gelenek sürüyor mu, komşudan bir pişirimlik kahve, bir fıncan yağ, bir limon ya da ekmek ödünç istenirken hep aynı mazeret söylenirdi: "Habersiz misafir geldi." Yıllar önce bir bekar komşum, bizden aynı gerekçeyle rakı istemişti. P 0 R A K A L I N C Ü N E Y T Bip Galatasaraylı Iantezisi Hani cimbom Avrupalıydı ? Hani önce AB 'ne cimbom girmişti? Peki öyleyse niye 60 milyona takılıp kalıyoruz. Bütün Avrupa 'dan ne haber? Yıllar yılı "Rıdvan oynasın mı, oynamasın mı?" ikilemine kafayı taktıklan için, olduklan yerde sayan Fenerli dostlar sonunda bir atak yaparak açmazın kapısını aralamayı başardılar. Ortaya attıklan ve koskoca (fızik olarak küçücük) Rıdvan'ı gölgede bırakan soru "Monaco"ya karşı Galata'yı desteklemek gerekir mi?" sorusuydu. Uzak görüşlü Fenerliler haklı olarak "cimbom Avrupa'da finali oynarsa, onu artık tutamayız" kaygısını dile getirdiler. Ne yapmalıydılar? Oyle ya bir yanda "milli bir dava" öte yanda "ezeli rekabet". Hani "aşağı şaapsan sakal, yukan şaapsan bıyık" dedikleri türden bir dert. Bir karara varabildilcr mi bilemiyorum? Sanmıyorum. Çünkü işin içinden kolay kolay çıkılabilccek gibi değil. Bu kez, tehlike büyük. Yanlış yaparlârsa büyük tepki alabilirler; sokağı yani millcti kaybedebilirler. Uzak görüşlü davranamazlarsa yani Galata gcrçekten de Avrupa'da fınal oynamayı başanrsa, yine sokağı yani sokaktaki kclle sayısı üstünlüğünü kaybedebilirler, taraftar yitircbilirler. "Olsun, tasası sana mı düşmüş" diyenler çıkabilir. Bcnim derdim başka. Bu "milli dava" işi kafamı kurcalıyor doğrusu... Yok neymiş efendim; bütün millct Galata'nın arkasındaymış. 60 milyon vatan evladı tek yürck olmuş cimbomu destekliyormuş. (Fenerlileri unutuyorlar!). Siyasal, ekonomik sorunlann altında bunalan halkımız, bir kez daha sokaklara dökülmek, deşarj olmak ihtiyacını duyuyormuş. Siyasi, ideolojik vb. konularda bir türlü sağlayamadığımız "milli mutabakaf'ı hiç olmazsa bu konularda sağlayabiliyormuşuz. Aydın Engin oğlunu Frankfurt Rayn Stadı'nda cimboma kaptırdığını açıkyüreklilikle yazmıştı. Ne de olsa sankırmızılı renklerin içtenligü. Mültecileri, zaten mülteci de kalmadı ya TV çocuklannı da kastetmiyorum. Siz Almanlardan, Fransızlardan sözedin, ltalyanlardan, Portekizlilerden. Peki ne yapmalı da Avrupa'ya yaymalı cimbom sevgisini. Ittifaklar peşinde mi koşmalı? Böl ve gönüllere hükmet politikası mı izlemeli? Geçen yıl uyanık kimi cimbom taraftarbirli bir edayla bağırmalan biraz garip olur ama olsun varsın. O kadar kusur, kadı kızı Avrupalı cimbombomlarda olacak. Neden bu satırlara gülümsediğinizi sorabilir miyim? Periferik Avrupalı ben, Real Madrid'i ya da Milan'ı tutmuyor muyum? Van Basten gol kaçırdığı zaman, İceyfim kaçmıyor mu? Aynı şeyler niye Stockholm'ün apartman dairclerinde yaşanmasm? Evin orta yaşlı erkeği Mr. Johanson, gol kaçıran Hakan'a (huyu kurusun) homurdanmasın? Sankırmızılı Roma'ya kızan Lazio'lu Antonio, SartKırmızılı takımdan Arife neden hayran olmasın ya da sert oynayan Bülent'e küfürü basmasın? (KüfUr burada sevgi muhtevalı kullandığıma dikkatinizi çekerim.) Oml kohrnıu sailayarak AB'IM Sonra ben kimıleri gibi, Avrupalı bizi kesinlikleiçinealmaz, mutlakadışlargörüşüne katılmıyorum. Biz de Avrupa'ya girebilmeyi bccerebilmeliyiz. İşte bunu Fener yapamaz, cimbom yapar. (Ne de olsa kapısını çaldı ya, içeriye kolay lıkla girebilir anlamında söylüyorum). tşbilir Galatalı yöneticiler, Avrupa'daki bu cimbom taraftar kitlesini kaşkola, takkeye, anahtarlığa boğaralc, ülkemize döviz kazandırabilirîer. tşte Galata, AB'nin kapısını o zaman tam olarak açmış olur. Sonra da AB'ne hep birlikte (Fenerliler dahil) elimizi kolumuzu sailayarak gireriz. Ve bu yazı burada biter, sananlaryanılır. Dahası var! Barif Manço'dan yardım Dünya Avrupa'dan ibaret mi? Şimdi Japonlar da bu scktöre girdilcr. (Adım gibi cminim, Fencrlilerin aklına bile gelmemiştir!). Tugay'ı 30 yaşına geldiğinde Japonlar'a satarak bir "kontakt" kurmuş oluruz. Böylece Japon piyasasına açılınz. Ama bir şeyi itiraf edeyim; Japonlar'ın re re fe'yi anlaşılır biçimde tclaffuz edip cdcmcycccklerini kestircmiyorum. O zaman bclki Barış Manço'dan yardım istcmek gerekebilir. Zatcn o da cimbomlu galiba Japonya'dan da Çin'e sıçrayabiliriz. Latin Amerika'yı doğrusu kcstiremiyorum. Ama Kuzey Amerika olabilirpekala. Orada da futbol yükseliyor. Yalnız New York'a ayak basar basmaz, re re re'yi kısaltmalıyız. Re ra cim gibi bir kısaltma zorunlu gibi görünüyor. Amerikalılar uzun laftan hoşlanmazlar. Eh böylesi dev birpiyasa karşısında esnck davranmak zorundayız gibi geliyor bana. Ah keşke bir dc baskete iyice elatmışolsaydık! Bütün bunları yaparkcn, beş kıtada ve Ispanya'da şatolar kurarken, Fener kabusunu üzerimizden hiç mi atamayacağız yahu? Sen git Barselona'ya New Camp'ta kök söktür sonra da Kadıköy'de Fener'e yenil. Olacak şey mi yani? ^ Misafirliğin keyfı, misafir olunabilecek dostlarlavarancak. Dünya misafir llği Bir de şu "diinyaya" misafir olmamız var ya. Otelin perdesinde ayakkabı, havlusuna çamur silen görgüsüz müşteri arsızlığımızla. Karşılığını ödemiş gibi, otelden ne yürütebiliriz açıkgözlülüğümüzle. Ne otele, ne misafir kalınan eve, ne özel misafırhanelere böyle davranabiliriz oysa. Nasılsa bir kez geldik diye kirletip, eskitip, y ıpratıp kullanıyoruz. Hiç gelemeyeceğimizi, bir daha göremeyeceğimizi düşünüp hüzünlenmek bir yana, bir daha gelmeyeceğimiz nasılsa diye soyup soğana çeviriyoruz. Öteki misafırleri (ya da müşterileri) nasıl ortadan kaldırınz da, şu dünyanın hepsi bize kalır diye bakıyoruz. Neyse, bakmayın öğüt verdiğime, ben de herkesten iyi değilim. Yalnızca başka şehirleri özlüyorum o kadar. Beni şımartacak, önüme güler yüzle bir fıncan koyup soru sormayacak, beni düş kurmaya bırakacak otelşehirleri. Ama nerdee. Hep bir yerlerde ölüm var. öldürüm var. Kıyım var. Mostar köprüsü yıkıldı. Makedonya'daki Otel Biser dunıyormuki?^ CUMHURIYET Hani cimbom Avrupabydı Koskoca televizyonların pınl pınl ekranlarındaki yaşlı genç, politikapolitik binlcrce otorite, sabahakşam milletc bunları anlattığına görc, bir bildikleri vardır şüphesiz. Hem sonra Monaco'yu yenerek, kimisi Fenerli bile olsa, insanlanmızın se" vinmclerine, rahatlamalanna hiç itirazım yok doğrusu. Ama bir şey kafama takılıyor. Hani cimbom Avrupalı'ydı? Hani önce AB'ne cimbom girmişti? Peki öyleyse niye 60 milyona takılıp kalıyoruz? Bütün Avrupa'dan ne haber? Gurbetçilerin cimbomun arkasında olduğunu biliyoruz ama bu yetmez... Üstelik onlar ne de olsa, yanAvrupalı sayılır... Bize san saçlı, mavi gözlü hakiki Avrupalı lazım. Göztepeli 411 Rıdvan'ı kafaya takmakl lan bunun ilk örneklerini vermediler değil. Roma Olimpiyat Stadı'nda rakip Roma takımına karşı Roma'nın bclalısı Lazio'nun taraftarlarının desteğini aldılar. Ne kadar çok aldılar bilemem, ama denediler işte. Sahi bu cimbomun Avrupalı taraflan neden olmasın? Kulübün dünyaya "batıya açılan pencereden" bakan uzak görüşlü kuruculan, bunu sezmiş olacaklar ki "re re re ra ra ra Gassay Gassay cim bom bom" gibi yabancılann çok kolayca bir slogan geliştirmişler. Fransızlann klasik vurgulan kulağı pek rahatsız etmez; Almanlann homurdanır gibi, Ingilizler'n de soğuk ve ki DERSI 1 3M A R T 1 9 9 4 S A Y I m