Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAZARIN P E N C E R E S İ N D E N Ronesans sonrası yaşam B ir gün önce çok kar yağmıştı. O gün mezarlıkta herhangi bir hereket gözlenmedi. Ama sabaha karşı Rumelihisarı Karakolu'nahabergeldi: "Kıpırdama" vardı. Bu bölge, Sarıyer Nüfus lşleriMüdürlüğü'nebağhydı.Orayahaber verıldi. Nüfus işlerindeki nöbetçi memur "mezarlık sismografı" ile gidip gerekli ölçümleri yaptıktan sonra Numune Hastanesi' nden ambulans istedi. Mezarcılar bu mezarı açtılar: Yaşama dönme belirtileri gösteren Kemal Bey'in üstünden tozu toprağı silkip onu bir sedye ile ambulansa naklettiler. Ambulans Kemal Bey'ı "yaşama dönüş" muamelelerinin yapılması için "Numune Hastanesi Merkezf'negötürdü... Bir süredir hiçbır gök ve yerbilimcisinin, filozofun, sosyoloğun, tarihçinin, eşcinsel ya da terscınsel medyumun öngöremediği bir gelişme, bir süreç başlamıştı. Ölmüşler, kıyamet koparmışçasına toptan değil de teker teker yaşama dönmekteydiler. " Yıllarca uzaklarda yaşarken, lstanbul'uhicranlatahayyül.beniyordu. Yer kalmadı beynimde hayale. lstanbul'a artık bu dönüş son dönüş olsun!" dedi. Gütteler bollaşıyor Tekkusupueskidil Y. Kemal, hastaneden iki ay sonra taburcu oldu. Tek kusuru, biraz eski dille konuşmasıydı. Ağzını açınca, "Varlık ne kadar enfusî!"gibilaflardökülüyordu..Şöylediyordu: "Karşıdan binbirkubbesiyle yükselen bu efsaneler pay itahtı... Ustadı şekl". Theophile Gautier'in toprakla sema arasında dalgalanan en güzel hat dediği Boğaziçi...Busahilsaraylar,buOsmanlıyalıları, bu harap bahçeler, kuytu Haliç ve müntehasında eski sadabad..." Beyfendı ŞHIKII ncredekalacaksınız? Mezaraçıldı Ona bol kağıt ve kalem verdiler. o da şiirle uğraşmağa başladı. önce eski şiirlerinin basılmışlannı düzeltti... Üç cilt şiir kitabının yanlışlan için bir cilt doğruyanlış cetveli hazırladı. Sonra yeni şiirler yazmağa başladı. Yeni besteleri için güfte kıtlığı çekenler ve bu besteleri bekleyen Emel Sayın, Muazzez Abacı gibi ses sanatkarlannın sıkıntılan hafiflemiş oldu.. Üstad giderek gençleşiyordu. Altmışiki yaşına varınca Ankara'ya haber yolladı: "Burada canım sıkılıyor... Yaşıma, başıma, önüme uygun bir görev verilse müteşekkirolurum!"dedi. kalıyorsunuz: Şimdi "Kim takar Hazine Müsteşarını!" diyorlar... ama ben bu işten hiç anlamam. Piyasaya ne zaman müdahale edilir, kur fiyatları nasıl belirlenir bilmem... "Munzam karşılık", "vant gelirleri", "mevduat faizi" gibi konularda fikrimyoktur!.. önemi yoktur beyfendi.. Zaten bunları siz tesbit etmezsiniz... Gereğinde ne yapılacağını size biz bildiririz! Peki, sizin yanlışlannızdan ben mi mesulolacağım? Geçmlşlktidar8orumlu Mayır, yanlışı sız de yapsanız biz de yapsak, hemen işin tek sorumlusunun geçmiş iktidarlar olduğunu ilan ederiz... Meselebiter.. Peki, Ankara'ya taşınmam şart mı? lstanbul'a pek alıştım... Buradan yönetsem... Niçin olmasın? Belki de olur... Müsaadenizle sorup sizi yeniden arayacağım... Y. Kemal bu mevkide kısa bir süre görev gördü. Sonra, daha gençleşince ara seçimlerinde Urfa'dan milletvekili adayı oldu... Kaybetti. Brüksel'de, AT nezdindeki delegasyonumuzda bir şüre çahştıktan sonra lstanbul Üniversitesi'nde ve Darüşşafaka'da hocalık yaptı. Nihayet Paris'te Ecole Libre/des Sciences Politique'de okudu.. Daha da çocuklaşınca... Selanik'te ldadi ve Üsküp'te gidecck ilkokul bulamadığından orta ve ilk tahsilini tstanbul'da, Yeni Bosna'da geriye doğru bütünleyip Rönesans sonrası yaşamını 74 yıl sonra noktaladı. 'Ankara' arıyor Bir gün otel kâtibi ona Ankara'dan aran Rönesans sıklaştı Bir, ıkı, uç.. derken bu yeniden doğuş yani "Rönesans" öylesine sıklaştı ki Sağlık Bakanlığı yeniden gelenlerin yaşama alışmaları, yeni kuralları öğrenmeleri için özel merkezler açmak zorunda kaldı. Cumhuriyet'ten önce ölmüşlerc yenı harfleri öğretecek öğretmenler bulundu. Yeniden doğanlar televızyonlara uzaktan kumanda eden "zapping" aletlerini, cep telefonlarını ve "mikroveyv" fırınları kullanmasını öğrenmekte giiçlük çekmiyorlardı. iklncl yaşamın sonu kötü lkincı yaşamın sonuna doğru insanlar büsbütün çocuklaşıyorlar, zamanla bunamaya benzer belirtiler gösterip bebekler gibi davranmağa başlıyorlardı. Boyları da giderek büzülüyor, annelerinin karınlarına, sığacak kadar küçülüy orlardı. O zaman bir hastaneı de yapılan bir "ters sezaryen" operasyonu ile analarının içine yerleştirilen bu bebekler zamanla rahim ufaldıkça kayboluyorlardı... Belki de annelerinin yumurtalıklannda ufacık bir nokta halinde sürdürüyorlardı varlıklarını. O günlerde gazetelere bir ilan veriliyordu: Acı bir "tersdoğum" Üsküp eşrafından Hafız Yaşar'la Hanife Hanımın oğullan, müteveffa Talat torunun biradari, lbrahim Torun, Zeynep Kisnis'in amcaları Sezer ve Lütfü'nün büyük amcaları, tstanbul Üniversitesi ve Darüşşafaka'nın eski tarih öğretmeni, Merkez Bankası'nın eski Guvemörü, tanvnmış şair. Y. Kemal i ebedi istirahatgâhına tevdi ettik. Tanrı, rahmet eylesin! • DEflGl 2 0 Ş U B A T 1 9 9 4 S A Y I 4 1 3 Bunamışlarınişizor En büyük sorunu, ölmeden önce bunamışlar oluşturuyordu. Bunlarda kimlik saptanması bazen imkânsız oluyordu. Çoğunun mezartaşı da kaybolmuş olduğundan bu kimliği meçhullerin kendilerine gelmesi için bir siire yoğun bakım bölümünde bulundurulmaları gerekiyordu. Y. Kemal, yeniden doğunca, götürüldüğü Readaptasyon Merkezi'nde gerekli kimlik tespiti yapıldı. Sonra heyet muayenesinden geçirilip aşıları yapıldı ve koğuşa alındı. Bir ay sonra, bir de üç ay geçince bu aşıların "rapeF'leri yapılacaktı. Koğuşta kaldığı siire içinde ona açıklamalarda bulunuldu. öldükten bu yana olup bitenler anlatıldı. Önce saati, sonra 16 Parkotelde! Bıtnıesinibeklemekuzunsürer... Nedemek? O otel yıkıldı... Sonra Dalan zamanında yerine "göz tırmalayan" beton bir "heyula" dikilmeye başlandı. Ardından Ayas Paşayı sevenler ve Belediye Başkanı Sözen bu binayı Alman konsolosluğunun boyutuna indirmek için gerekli mahkeme kararlarını aldılar... Şu anda fazlası yıkılıyor... ÖyleyseCaddebostan'da yertutanm. Caddebostan, üstadın Vehbi Eralp ile gezdiği eski Caddebostan değildi. Sonunda tuttu TerJebaşı'ndaki otellerden birine yerleşti. dıgını söyledi: Başbakanlık müşteşarı, Merkez Bankası Guvernörlüğünü kabul edip etmeyeceğini soruyordu... Beni mütehassis ettiniz... ama ben Pakistan ya da lspanya, Portekiz, Vatikan'da büyükelçilik gibi beni yormayacak, şiir yazmama elverecek bir görev bekliyordum... O eskidendi. Pakistan ve Vatikan elçilikleri artık oldukça zaman alan aktif görevlere dönüştü... Arzunuza uygun görevler Merkez Bankası guvernörlüğü, Hazine Müsteşarlığıgibiyerlerdirşimdi... Yalova Kaymakamlığı olmaz ını? Biliyorum, eski deyimlcrin etkisinde C U M H U R İ Y E T