Katalog

T EL EV İ ZY 0 G E N Y A N I K 'TV seyipcisi TRT'ye dönecek' Ondan Sonra 'nın sunucusu Müveddet Anter, TRT2 'deki kalitenin giderek artacağını müjdeliyor.. O n sekiz Ekim 1993'ten bu yana TRT Istanbul Telcvi/yonu Eğitim, Kültür ve Drama Müdüılüğü görevini yürüten Müveddet Anter'in ekranla tanışması oldukça ycni. Yaklaşık yirmi yıldır görev yaptığı Istanbul Radyosu'ndan 1989 yılında telcvizyona geçmiş. O tarihte Istanbul Feslivali'nde sunuculuk yapmaya başlayan Antcı, "DünBugünYarın" ve "Program" adlı yapımlarda çalışmış. Son olarak kadınlara yönelik magazin program "Ondan Sonra"nın sunuculuğu üstlenmiş. Müveddet Anter, Istanbul Üniversitesi Hukuku Fakültesi mezunu. 1970 yılının sonlarında TRT'de açılan spıkerlik sınavıyla TRT'ye adım atan Anter, 1971'dc dc radyoda çalışmaya başlamış. Dir süre sonra yapımcılığın insanları çckcn cazip yanı onu da ctkilemiş ve yapınıcıkoordinatör olarak çcşitli programlar gerçckleşlirmiş. "Gcriye dönüp bakınca, yılların bu kadar hızlı geçtiğinc inanamıyorum. Çiinkü sürckli \enilcncn, asla tckrarı olmayan bir iş \apiyorsunuz. Her zaman olayların biraz önünde olmak, olaylara yaklaşımınızda size kolaylık sağlıyor. Hcr şeye "meraklı" gö/.lerlc bakabilmek, bu duyguyu kaybetınemek çok güzel. Hâlâ bilmediğim çok şey olduğuna inanıyorum. Çünkü bizim işimizde 'tamam oldu, bitti' dcmck miimkün değil. Üç ay TRT Istanbul Televlzyonu Eftltlm, Kültür ve Drama Müdürlüğü «oravlnl yürüten Müvaddet Antar'ln «kranla tanışması da aslında oldukça y«ni. lık bir dönenıe baktığımda yorucu bir iş olduğunu düşünüyorum, ama yayın hiç durmuyor. Sürckli akıp giden, hiçbir şekilde kesilmemesi gereken bir iş yayıncılık. Siz her korumda ve koşulda o işi iiretmek zorundasınız. Yayın hata ya da özel durumlarınızı affetmiyor." 1986 yılında bir kültür kanalı olarak kurulan ve kültür, eğitim drama programlarına ağırlık veren Istanbul Televizyonu, yayın adıyla TRT2, bir süre bu amacından uzaklaşmıştı. Yeni dönemde eski yapısına kavuşan TRT2'nin kimliği daha da belirginlcştı. "TRT'nin eylül '93'ten bu yana çok değişik bir nitelik kazandığını görüyoruz. Bunda genel yayın politikasımn tabii ki etkisi var. TRT televizyonunun kanallarının birbirinden ayrı amaçlarla, belirlenen kitlelere yayın yapması planlandı. Bu da iyi sonuç verdi. 1. Kanal daha çok gencl seyirciye sesleniyor. tçinde habcrleri, eğlencesi, yarışması ve tiyatrosu olan bir kanal. TRT2, kültürsanateğitim, TRT3 de gençlik ve spor kanalı. Bunlar birbirinden ayrılınca kanalların farklılıkları da ortaya çıktı. 2. Kanal, bu farklılığın altını çok fazla çiziyor. Biz TRT1, 2, 3'e, ama ağırlıklı olarak ikinci kanala program üretiyoruz ve seyircilerimizin bizi tercih edeceklerini de düşünüyorum ki böyle bir eğilim de var. Daha çok gençler, yetişmekte olan genç kuşak bizi tercih ederse herhalde bu en büyük kazancımız olacak. Onlara da daha nitclikli şeyler izleme fırsatını vermek bizi mutlu edecek." TRT2'nin saat 20.3001.00 arasında haftanın her gününe yönclmiş bir kültür kuşağı var "Gündemde Sanat Var", "Stiidyo Istanbul", "Ve Perde", "tki Film Birden", "SinemaSinema", "Sinema Tarihinden Bir Yaprak", "Çarşamba Sineması", "Ekonomi ve Dünya", "Hukuk Dosyası", "Yeni Babı Ali", "Bizim Insanlarımız", "Cumhuriyete Kanat Getircnler" bu programlardan bazıları. Şu anda hazırlanmakta olan bclgeseller arasında ise; "Kaybolan Dünya", "Akdcniz'dc Gezintiler", "Sanatçıların Sanatçılan", "Paris'te Yaşayan Ressamlar", "Anadolu Uygarlıkları" sayılabilır. Müveddet Anter, TRT2'nin bir dönem hcdeflerindcn sapmasını ülkcnin genelindcki dalgalanmaya bağlıyor. '90'Ii yıllarda başlayan ve bütün dünyada yaşanan dcğişimlerin de bundan sonrukı dönemc olumlu anlamlarda yansıyacağı görüşünde. Sürckli iyi şeyler üretip ılginin artmasını hcdcflediklerını açıklayan Antcr, kamu yayıncılığının ayrı bir ışlevı olduğuna ınanıyor. "Bana göre amaç olarak reklamı ya da çok izleniyor olmayı alıp bazı değerleri yerle bir etmek asla gerekmiyor. Bizim tabii ki rcklam ihtiyacımız var, ama doğrudan reklamla yaşayan bir kurum dcğili/. TRT, doğrudan devletin finanse ettiği bir kurumsa, bütçcsi oradan çıkıyorsa, o ncdenle özel televizyonlarla bu tür bir yarışmaya girmesine hiç gerck yok. Onların işi eğitim, kültür ve sanatla uğraşmak olmayabilir, nitekim yayın kalıplarına baktığımız zaman da onu görüyoruz." «I Duygularınız mikpofona yansımalı' elevizyon izlerken aşina olduğumuz, etkilendiğimiz, anlatıma kendimizi kaptırdığımız sesler vardır. Seslerin sahiplerini çoğunlukla tanımayız, bazen kamera karşısına geçmezlerse. Aralarında tiyatro oyuncuları vardır; yıllar yılı bir avuç sanatsevere oynayan. Sonra TV gelince sesleriyle şöhret olmuşlardır ama yüzleri bilinmez... Cahit Şaher de bu sanatçılardan. TV'deki birkaç programdaki görüntüsü dışında hep sesiyle misafir olmuş odalarımıza Şaher. Seslendirmeye nasıl başladınız? •Ü Ankara Devlet Konservatuvarı şan bölümünde okurken, hocalarım sesimdeki bazı özellikleri görmüş olacaklar ki radyo reklamları için beni önerdiler. Ama sesim de T Şah^'ln katıdM Mr «vuç aaytrcL netlmden geçmedi. Sonra Türkân Poyraz'dan bu işi öğrendim. Birkaç ay sonra sesim denetimden geçse de çıraklığım beşaltı yıl sürdu. Ücretler doyurucu muydu? •• Geçmışte değildi ama şimdi hayli doyurucu rakamlar alıyoruz. Film dublajıyla Arena programını seslendirme arasında ne gibi farklar var? •• Haber programda dürüst olmanız şart. Sizin tavrınız çok önemli. Dinleyiciden bir şey kaçmıyor. Olduğunuz gibi davranmalısınız. Orneğin Güneydoğu Anadolu ile ilgili bir haberle siz de kahroluyorsunuz ve acınız mikrofona yansıyor. Orada kalkıp abartılı konuşursanız komik olursunuz. Sesinizi korumakla ilgili özel bir çabanız var mı? •• Aşağı yukarı her gün operaya uğrayıp egzersiz yapıyorum. Yaz aylarında egzersiz yapamadığımda konuşurken bile formda olmadığımı hissediyorum. Kondisyonun da konuşmada etkisi büyük. Spor yapınca seste istediğim rengi alabiliyorum. ^ C U M H U R İ Y E T OERGİ 13 Ş U B A T 1 9 9 4 SAYI 412 16