Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 SİNEMA tasının ortaya çıkarttığı gerçek karşımıza dıkılır Bır ıcatta bulunmanın tek koşulu o ıcada aıl onermelerı şekıllendırebılmektır O yağmurlu ve kasvetlı gunlerde evde geçırdığımı/ saatlerı Byron ve Shelley'ı dınleyerek geçırıyordum Bu konuşmalarda yaşamın temelınde yatan ılkelerı, lclsotl doktrınlerı tartışıyorlardı 1 sas dıkkatımı çeken Dr Danvın'ın deneylerı hakkındakı konuşmalardı Byron ve kocam Danvın'ın kuramları çerçevesınde bır cesedın tekrar canlandırılıp canlandırılamayacağı konusunda saatler suren tartışmalara gırıyorlardı Bu canlandırma konusu hepımı/ın buyuk ılgısını vekıyordu, belkı de par^a parya uretılıp bır araya getırılerı bır yaratık canlandırılabılırdı Bır gece hararetlı bır canlandırma lartısmasının ardından odalarımı/a vekıldık Kalamı yastığa koyar koyma/ uyuyamayacağımı anladım I layal gucum tum benlığımı sarıp benı bamba^ka dunyalara goturdu Gozlerım kapalı olduğu halde soluk benızlı bır oğrencının goruntusu vok net bır şekılde karsımda belırdı Oğrencı, cesede benzer bır nesnenın onunde yere dız cokmustu Bır du/lemın uzerınde yatan adarrun kıpırdadığını, son derece acemı hareketlcrle yerınden doğrulduğunu gordum Bu cok urkutucu bır sahneydı I sas urkutucu olan Yaratıcı rolune soyunan ınsanoğlunun bu saygısız ve kustahca gırışımıydı Cansız bır varlığa can veren genv, yarattığı canavar karsısında korkuya kapılarak yaratığın mezarının sonsu/ suskunluğuna gerı cekıleceğını umut edıyordu, bunca emeğın sonunda ortaya çıkan esenne verdığı yasam kıvılcımının kendı kendıne soneceğını tahmın edıyordu Oğrencı uyudu Ancak vok kısa bır sure sonra uyandı, go/lerını av'1 ° korkunc yaratık yatağın yanında duruyordu, sarı, ıslak go7İerı ıle sankı acıklama beklıyordu TOPLUM Orman suçlarının yükü Yarı açık CEMİLCİĞERİM C Darvvin'den esinlenen yazar ve ölümlü "yaratık"! Mary'nin canavarı 1 816 yazında kasvetlı bır gecede yan uyanıkken gorulen bır karabasanın etkısı ıle tasarlanan oyku ılk kez 1818yılındakıtapolarakbasılmış Pıyasaya çıkar çıkmaz da kapışıltnış Kıtabın unu ulke sınırlannı da aşınca Mary Shelley kıtabının yenı baskısına bır ons>oz yazmış Aşağıdakı alıntılar bu onsozden "tnsanın hem annesı hem babası yazarçızer takımından olursa, edebıyata ılgı duymamak ımkânsız Ben daha kuçucuk bır çocukkcn defterlenmı oykulerle doldururdum Oyuna ayırdığım tum /amanımı yazı yazmakla geçırırdım Şımdı de aynı oyuna devam edıyorum Uyanıkken ruyalar goruyorum, hayalı şatolar kuruyorum Aslına bakarsanı/ ruyalarım, kâğıda geçırdığım oykulerıme oranla daha ıpe sapa gelme/ ve çılgındır Çocukluğum ta^rada geçtı tskoçya'da uzun sure kaldık tskoçya'nın o benzersız doğasına hayrandım Hayal gucum o kasvetlı kıyılarda var gucu ıle çalışır, ortaya tuhaf tuhaf yaratıklar çıkartırdı Yalnı/lığımı paylaştığım bu yaratıklarla muhabbete dalar, zamanın nasıl geçtığını unuturdum Bu arada yazmayı da ıhrnal etmezdım Ya evımızın bahçesındekı ulu ağacın altında ya da yakınlardakı çıplak dağın yamacında oturur, en uçuk oykulerımı kâğıda geçınrdım Bu oykulerde ben hıçbır zaman on plana çıkmazdım, oykunun odak noktası benım gıbı sıradan bır olumlu olmamalıydı Yaratıcılığımın doruk noktasına ulaştığı o anlarda bana duyularım değıl, hayal gucum yol gosterıyordu Dcrken gunluk uğraşlardan hayal kurmaya vakıt ayıramamaya başladım Bu noktada kocam devreye gırerek ya/maya devam etmem konusunda baskı yapmaya başladı Ilk başlarda kayda değer bır şeyler uretmcsem bıle yetencğımı koreltmemem gcrektığını ılerı suruyordu Nc var kı kocamın ısrarları benı kandırmaya yetmedı Ardı arkası kesılmeyen yolculuklar, aıle uyclerının bakjmı tum /amanımı dolduruyordu O gunlerde yaptığım tek şey kıtap okumak ve ızlenımlerımı benden daha yeteneklı ve bılgılı olduğuna ınandığım kocama aktarmak ve tartışmaktı Kocamın ısrarları 1816 yazında lsvıçre'ye gelıp I ord Byron a komşu olduk Ilk gunlerde golde gezıntıler yapıyor, kıyılarında dolaşıyorduk Aramı/da duşuncelerını kâğıda geçıren yalnı/ Byron'dı Ya/dıklarını getırıp bıze gosterırdı Bu yapıtlardan aldığımı/ zevkı tanımlamaya ımkân yok Dınmek bılmeyen Korku ıçınde gozlerımı avtım yağmurlar bazen bızlerı gunlerce Kendımı yaratığa o kadar kaptıreve hapsedıyordu O gunlerde elımıştım kı, odanın ıçınde dolaştığımıze bır hayalet oykulerı kıtabı Borts Karloff nı sandım Cıozlerım karanlığa alıgeçtı Içındekı oykulerı ılk ke/ oşınca her şeyın yerlı yennde oldukumamıza karşın sankı hepsını daha onceğunu gordum Kapalı panjurlardan ıçerı doluden okumuşum gıbı bır duyguya kapılıyornayın ışığı suzuluyordu Kalkıp panjurları açdum tım lepelerı karlı Alp dağları ve cam gıbı parlayan gol korkumu yatıştırdı Ama yıne de Byron bır gun hepımızın bırer hayalet oyıçım rahat değıldı Yaratık sankı ruhumu elıkusu yazmamızı%ıerdı Önerıyı kabul ettık ne geçırmıştı Başka şeyler duşunmelıydım Byron sonradan Mazeppa adlı şurının sonunBırden kendıme geldım Boyle bır fırsat kaçıda kullanacağı oykuyu yazdı Shelley, oykunlır mıydı'' Gunlerdır aradığım hortlak oyden çok kullandığı dılın şursel olmasına okum nıhayet ayağıma gelmıştı Benı bu kadar zen gostererek, çocukluğunda yaşadığı bır okorkutan bır oyku kımbılır başkalarını ne kalayı dıle getırdı dar korkutacaktı Sabah olur olmaz oykumu Ben oykuyu tasarlamaya koyuldum Öyle bulduğumu ılan ettım ve hemen oturup yazbır oyku bulmalıydım kı okuyucu varoluşumaya başladım "Kasvetlı bır kasım gccesıynun altında yatan gızı de sorgulasın, ınsanın dı " Ruyamı ayrıntıları ıle kaydettım Önce tuylerını dıken dıken etsın, kanını donduroykuyu bırkav sayfaya sığdıracağımı duşunsun, kalp atışlarını hızlandırsın Ne yazık kı dum Ancak kocam oykuyu geruşletmemı ısesın kaynağım kurumuş gıbıydı Gunlerce tcdı Onun onerılerı ve yardımları ıle kıtap hayal gucumu zorladım Heyhat Beynım bugunku şeklını aldı sankı boşalmış gıbıydı Iler sabah, "Hâlâ bır oyku bulamadın mı" sorusu ıle karşılaşmakOykudekı yaratık benım en mutlu gunlerıtan bıkmıştım Her şeyın bır başlangıcı varmın urunu Bu yu/den ona ozcl bır yakınlık dır ve bu başlangıç kendınden oncc gelen duyuyorum () donemlerde olum ve acı sozbaşka bır yere bağlıdır Hıntlıler dunyayı bır cuİclerı kalbımde yankılanmıyordu Oykunun filın sırtına yuklemışlcr, filı de bır kaplumbatamamlanmasında bana yol gosteren en yakın ğanın u/erıne oturtmuşlar Alçakgonullulukdostum ve can yoldaşım artık bu dunyada yale kabul edelım kı her şey bır kaosdan doğar samıyor ^ Fum keşıt ve ıcatlarda Columbus ve yumurKısaltarakÇevıren REYHANOKSAY Lord Byron ezaevlerı sall buyukler kucukler ve kadınlar ıvm olacak değıl ya, kamyonlar da lıukum gıyıp ce/aevme duşebılır Şımdı burada bıra/ duşunmek gerekıyor Kamyonlar hcrhalde ce/aevıne duşmek ıvın adam e/mcdı ya da yaralatnadı Kaldı kı trafık suvlarında ce/alar oylesıne ağır değıl Yaralamayı bır tarala bırakırsak, trallk ka/alarında toplu ınsan kıyımlarına yol avmanın ce/ası bıle bırıkı yıl Dıyeceksını/kı,( MUK'tanmı yararlanıyorlar' Ustelık trafık suvunu sadece kamyonlar ıslemıyor Otobusler otomobıller mınıbusler, traktorler basta lum kara nakıl araçları trallk suçu ışlıyorlar da, neden salt kamyonlar ıcın ccvaevı kuruluyor' 1 oloğralta gorduğunu/ yer bır kamyon garajı değıl Burası kamyonlar ıvın yapılmış ' yarı acık' bır cezaevı Bu ce/aevınde kamyonlar tutukluluk hallerı sona erene kadar kalıyorlar ve cezaları kesınleştıkten sonra da gunlerını doldurarak tahlıye edılıyorlar Kamyonlardan ba/ıları, yanı sahıp cıkılanları, avukatları guçluyse bırıkı ay ıcınde, sahıpsı/lerı yanı kendı kcndını savunmak /orunda kalanlar 101 * yıl ıverde kalabılıyor> lar Pekı, Samsun1 rab/oıı karayolunun onbeşıncı kılometresınde bulunan yarı açık ce7aevıne konulan kamyonların suçu ne ' Irallk ka/ası mı yaptılar' Ilayır Aşırı lu/dan dolayı bırkaç kışıyı mı cvdıler' I layır Yurda kaçak olarak mı gırdılcr' I layır O halde ne yaptı bu kamyonlar' Suçları n e ' Neden ce/aevınde kalıyorlar' lşın aslına bakarsaruz kamyonların suçu yok Onlar, Orman Yasası'na aykırı davranan sahıplerının sucunu ustlenıyorlar Bır de taşıdıkları yukun Neden m ı ? 6831 sayılı Orman Yasası'nın ılgılı maddelerıne gore, kaçak orman envalını kamyonların kasalarına yukleyerek hcrhangı bır ormanlık bolgeden bır başka yere satmak ıçın gotürcn kamyonların suruculerı suçludur Bu olayda kamyonların gunahı yoktur Ama, yasalar karşısında kendılerıru savunamadıkları ıçın "yarı açık" cezaevıne konulan kamyonlar oluyor Orman koruma memurları tarafından kaçak orman envalı goturduğu sırada yakalanan kamyonlara yasalara gore el konuyor Ustelık bu kamyonlar çoğu ke/ ıhtıyar ve yorgunlar Onlann trallktekı anlatımı, tek kelımede "hurda"da karşılığını buluyor Bu yarı acık cezaevıne konulma, kamyonlar ıcın tutuklanma anlamına gelıyor Tutukluluk hdllerının suresı ıse ıkı ay Bu sure dolunca yıne yasalar gereğı mahkemcye cıkarılıyorlar Mahkeme kararı ıse açık, kamyonlar ıhaleye çıkarılacak Yıne mahkeme kararıyla kamyonlara muhammen bedel bıçmek u/cre bır komısyon oluşturuluyor Ihale tarıhınde goruluyor kı